Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler, İsrail'in yanlış tutumu nedeniyle farklı bir noktaya geldi" dedi.
Bazı açılışlara katılmak üzere Tokat’a gelen Bozdağ, Tokat il sınırı Kuruçay mevkisinde Vali Şerif Yılmaz, Belediye Başkanı Adnan Çiçek, AK Parti Tokat Milletvekili Dilek Yüksel ve öteki yetkililer tarafından karşılandı.
Buradan Tokat Valiliğine geçen Bozdağ, Valilik şeref defterini imzaladı. Turhal’da bazı açılışlara katılmak üzere kente geldiğini ifade eden Bozdağ, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Bozdağ, bedelli askerlikle ilgili soru üzerine, konunun zaman zaman gündeme geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Son günlerde tekrar gündeme getirildi. Çalışma varmış gibi geldi bana. Çünkü benim bildiğim de bu konuda şu anda bir çalışma, bedelli askerlik konusunda bir çalışma yok. Esasında bu teknik bir konu. Genelkurmay Başkanlığının, Türk Silahlı Kuvvetlerinin asker ihtiyacıyla birlikte değerlendirilmesinde fayda var. Şu an bildiğim kadarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerlik hizmetiyle ilgili bir çalışması var. Yani askerlik hizmetini çok değişik boyutlarda yeniden ele alan çağın gereklerine ve Türkiye’nin durumuna uygun bir şekilde yeniden düzenlemek isteyen bir çalışma devam ediyor. Belki o çalışma bittikten sonra, bu çalışma çerçevesinde bir şeyler olur mu, şimdiden kestirmek mümkün değil. Ama şu an itibariyle böyle bir çalışmanın olmadığını ifade edebilirim. Bu haberleri de bir temenni haberi olarak değerlendirelim. İleride böyle bir şey olur mu? Onu da şimdiden ’olmaz’ demek de yanlış olur, ’olur’ demek de yanlış olur."
-TÜRKİYE-İSRAİL ARASINDAKİ İLİŞKİLER-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Heron"larla ilgili yaptığı açıklamadan sonra bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:
"Tabi şimdi Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler, İsrail’in yanlış tutumu nedeniyle farklı bir noktaya geldi. Mavi Marmara gemisinde insani yardım amacıyla giden, silahsız bulunan insanlara hem de uluslar arası hukukun çizdiği sınırların da dışına çıkarak saldırıda bulunan ve silahsız, savunmasız insanları hunharca katletmek kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Büyük bir insanlık suçudur. Biz Türkiye olarak, bu hukuk tanımaz tavır karşısında hukukun tanınması gerektiğini ve bu noktada hukuk tanımaz yaklaşımlarda bulunan İsrail devletine karşı uluslararası hukukun ve Türkiye’nin kendi çıkarları açısından yapılması gerekenleri başından beri yapmaya, yaptırmaya özen gösterdik."
Başbakan Erdoğan’ın, o gün bir şey söylediğini ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:
"İsrail Türkiye’den bu haksız, hukuksuz gayri insani yaklaşımdan dolayı özür dilemedikçe, bu menfur hukuk dışı saldırıda hayatını kaybeden insanların yakınlarına tazminat ödemedikçe ve uluslararası hukuka aykırı bir biçimde devam eden Gazze ablukası kaldırılmadığı sürece, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler normal, eski usulde devam etmeyeceğini biz çok net ifade ettik. Türkiye’nin ifadeleri, ortaya koyduğu gerekçeler, haklı gerekçeler. Çünkü saldırı uluslarası sularda oldu ve uluslararası sularda böyle bir saldırıya ne İsrail’in ne de başkaca bir devletin hakkı var. Bir defa yok. İkincisi burada silahsız, savunmasız insanlar var. Bu nedenle bu saldırının haksızlığını, hukuksuzluğunu ortaya koyduk ve bütün dünyayı da bu haksızlık karşısında tavır almaya çağırdık. Çünkü esasında uluslararası sularda haksız hukuksuz eylemde bulunan devletlere karşı tavır koymak, bütün uluslararası seyrüsefer güvenliği açısından son derece önemli. Uluslararası hukukun korunması açısından da önemli. Yarın başka ülkelerin gemilerine karşı da başkaca saldırılar olabilir. O nedenle burada ortak duruşa da ihtiyaç var."
-"GERİ ADIM ATMAYIZ"-
"Ama maalesef böylesi bir duruş uluslararası bir camianın bir kesimi tarafından gösterilmedi" diyen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Fakat Türkiye her zaman olduğu gibi doğrunun yanındadır. Son günlerde Birleşmiş Milletlerde bana göre bir rapor değil, yani yok hükmünde sadece birkaç kişinin, bir iki kişinin görüşünü, şahsi görüşünü yansıtan bir değerlendirme, bir rapor olarak bunu görmek fevkalade yanlış. Türkiye Cumhuriyeti, bu noktada ortaya koyduğu tavırla da tutumunu çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Alınan tedbirler bütün kamuoyunun malumudur. Biz haklı olduğumuz bir konuda hiçbir zaman geri adım atmayı düşünmeyiz ve düşünmemiz de söz konusu değil. Türkiye’nin yararı ve çıkarları ne ise biz o yarar ve çıkarlar doğrultusunda dış politikamızı bugüne kadar belirledik ve yönlendirdik. Bundan sonra da aynı doğrultuda devam edeceğiz."
-"ÇİRKİN SÖZE KARŞI ÇİRKİN SÖZ SÖYLEMEK SÖYLEYENİN ERDEMİNİ AZALTIR"-
Bozdağ, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’Başbakan Erdoğan’ın ağzından kan damlıyor’ şeklinde açıklaması var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklinde soruya "Çirkin söze karşı çirkin söz söylemek, söyleyenin erdemini azaltır. Yani çirkin söz söylemekle yarışmak, işin doğrusu ahlaki bir durum da bana göre değildir. Ama bir ana muhalefet partisinin liderine, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanına böylesi bir çirkin yakıştırmada bulunması kabul edilebilir bir durum değildir. CHP’ye oy veren seçmenler de Türk milleti de bundan fevkalade rahatsız olmuştur. Yani onun karşılığında çirkin sözler söylenebilir mi? Başkaca pek çok insan bir şey diyebilir ama bizim çirkin söz söylemekte, muhalefetle yarışma gibi bir niyetimiz hiçbir zaman olmadı, olamaz da" diye konuştu.
-"İSRAİLLİLERLE AYNI KAREDE OLMAK..."-
Türkiye’nin milli çıkarları, uluslararası plandaki çıkarları söz konusu olduğu zaman muhalefetin, iktidarın birlikte hareket etmesinin doğru olduğunu ifade eden Bozdağ, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Şu anda Türkiye ile İsrail arasında yaşanan olaylara baktığımızda Hükümetin yaptığı, Türkiye’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk vatandaşlarının, Türk milletinin çıkarlarını korumak ve bu korumak için yapılması gerekenler ne ise onları yapmak içindir. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu açıklamalara baktığımız zaman, üzerinden ismini çıkarın CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu ismini çıkardığınızda, bir de İsrail yetkililerin yaptığı açıklamalara baktığınızda ne kadar benzeştiğini, bazı kısımlarda da ne kadar örtüştüğünü çok rahatlıkla görmek mümkündür. Doğru bir şey mi? İsraillilerle aynı karede olmak ve böylesi bir konuda aynı fotoğrafın içerisinde yer almak, yakışır bir durum değil. Bu noktada Hükümete destek olması ve İsrail devletinin yaptığı yanlışlar ve uluslararası alanda bu konuda yapılan yanlışları dile getirip, Türk hükümetinin yaptığı doğruların yanında durması doğru olandır. Cumhuriyet Halk Partisi, sadece bu konuda değil, pek çok konuda benzer yaklaşımları sürekli ortaya koymuştur, koymaktadır. Biz dileriz ki büyük bir muhalefet partisi gibi düşünsünler ama maalesef Cumhuriyet Halk Partisi bir muhalefet partisi gibi Türkiye’de ve dünyada yaşayan olayları okuma ve yorumlamadan yoksun gözüküyor."
Vali Yılmaz, ziyarette Başbakan Yardımcısı Bozdağ’a, Tokat’ta üretilen altın çilekten bir sepet armağan etti.
Daha sonra Tokat Belediyesini ziyaret eden Bozdağ’a, Belediye Başkanı Adnan Çiçek, bakır ibrik hediye etti.
Bozdağ, Cuma namazını da Ali Paşa Camisi’nde kıldı.
Emine Konuk - AA