Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin yakın hafızasındaki en büyük felaket olan 1999 depreminden 3 kat daha büyük 3 kat daha yıkıcı" dedi. Öte yandan Erdoğan, "Yaz mevsimine kadar üniversiteleri tatil ediyoruz, uzaktan eğitimle yoluna devam edecekler. KYK yurtlarını misafirhane gibi kullanacağız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan depremin vurduğu Şanlıurfa'da incelemelerde bulundu. Çadırkenti ziyaret eden Erdoğan, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Millet olarak tarihimizin en büyük afetlerinden birini yaşadık. Pazartesi günü meydana gelen depremler 10 ilimizde çok ciddi yıkıma ve can kaybına yol açtı. Şu ana kadarki tespitlere göre 21 bin 848 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu depremlerde 80 bin 104 insanımız da yaralı olarak kurtuldu. Şanlıurfa'da 19'u tamamen yıkık olmak üzere oturulamaz hale gelen 164 binada diğer şehirlerden yaralı olarak gelenlerle birlikte 335 vatandaşımız maalesef şehadete yürüdü. 5 bin 752 vatandaşımız yaralı olarak kurtulmayı başardı" ifadelerini kullandı.
Depremin 13,5 milyon insanın yaşadığı 500 kilometrelik bir alanda büyük bir yıkıma yol açtığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylesine geniş bir alanda ve bu kadar çok nüfusu etkileyen bir deprem, dünyada eşine az rastlanır bir felakettir. Dünyanın önde gelen deprem uzmanlarını dahi dehşete düşüren bu felaketin derin izlerini, yıkım yaşayan illerimizde tüm çıplaklığı ile görmek mümkündür. Bu felaketin yıkım etkisinin 1939 Erzincan ve 1999 Marmara depremlerinden bile kat be kat fazla olduğu ortadadır. Deprem anından itibaren devletimizi tüm kurumları ile, personeli ile, araç gereci ile harekete geçirdik. Afet çalışmaları ile görevli kurumlarımızı yanı sıra bakanlığımız tüm birimlerini polisi, askeri, jandarmasıyla güvenlik güçlerimizin tamamını bölgeye yönlendirdik. Bakanlarımız, valilerimiz, belediye başkanlarımız, resmi kurumlarımız ilk günden itibaren canla başla çalışıyor. Bu süreçte afetin büyüklüğünün ve çetin kış şartlarının getirdiği zorluklar sebebiyle insan iradesini aşan pek çok sıkıntı ile karşılaştık. Ancak hiçbir engelin bizi vatandaşımızın yardımına koşmaktan alıkoymasına izin vermedik. Elbette kimi alanlarda bazı gecikmeler ve aksaklıklar yaşanmıştır. Ama devletimizin depremzede vatandaşlarımızın yanında olmak için verdiği samimi mücadeleyi kimse inkar edemez. Deprem bölgesinde ziyaret ettiğimiz vatandaşlarımızın metanetini gördükçe ne kadar büyük bir milletin evladı olduğumuzu çok daha iyi anlıyoruz. İnşallah 85 milyon tek yürek olarak bu zor günlerin de üstesinden geleceğiz. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmediğimiz müddetçe Allah'ın izni ile her türlü badireyi atlatacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.
"GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİNDE 1 MİLYON 100 BİN KİŞİ VAR"
Şanlıurfa'da arama kurtarma çalışmalarının sonlandırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enkaz kaldırma ve hasar tespit faaliyetlerimizi de kısa sürede sonuçlandırarak yeniden inşa ve ihya çalışmalarımıza başlayacağız. Daha önce yaşanan depremlerde, sel felaketlerinde, yangınlarda afet bölgelerini nasıl kısa sürede ayağa kaldırdıysak inşallah Şanlıurfa ve diğer 9 ilimizde de yaraları en hızlı şekilde saracağız. Depremzedelerimizin sıkıntılarını hafifletecek, hayatlarını bir nebze olsun kolaylaştıracak uygulamaları birer birer devreye alıyoruz. Depremde evleri yıkılan ve oturulamaz hale gelen vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarını ya kendi şehirlerinde, ya da diğer vilayetlerimizde gideriyoruz. Bu amaçla ülkemizin dört bir yanındaki otellerimizde, yurtlarımızda, kamu misafirhanelerimizde yerler tahsis ettik. Hali hazırda sadece Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarımızda, yurtlarımızda, uygulama otellerinde, öğretmen evlerinde 460 bin vatandaşımız barınıyor. Geçici barınma merkezlerinde 1 milyon 100 bin kişi var. Ev sahibi ve kiracıların tamamını kapsayacak şekilde 5 bin lira ve 2 bin lira arasında değişen kira destek programı oluşturduk. Evleri yıkılan veya oturulamayacak hale gelen vatandaşlarımızın acil ihtiyaçları ve taşınmaları için hane başına 15'er bin lira ödemede bulunacağız. Depremzedelerimizin barınma sorunlarını hızla çözmelerine yardımcı olacak her türlü tedbiri alıyoruz. En zor günlerinde insanımızı aç açıkta bırakmamak, çaresiz ve sahipsiz hissettirmemek adına gereken neyse hepsini de yapıyoruz. Bazı şehirlerimizi yeni baştan inşa edecek, bazılarının yerinde ihyasının yollarını arayacağız. Yüz binlerce konutun altyapısı ve üstyapısı ile inşası anlamına gelen bu süreci kısa sürede tamamlayacağımıza inanıyorum. Sizlerden bir yıl süre istiyorum. Bir yıl içinde bu inşaatların inşasını yapacağız, ihyasının da gerçekleştireceğiz. Bunu da tarihimizin her döneminde olduğu gibi yine dayanışma içinde birlik ve beraberlik içinde hareket ederek gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
Olağanüstü hal, afet bölgesi ve mücbir sebep uygulamasıyla bölgenin ve vatandaşların her türlü ihtiyacını karşılayacak mekanizmaların kurulduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı tüm okullardaki eğitime ara verme süresin 20 Şubat'a kadar uzattık. Depremden etkilenen 10 ilimizdeki okulların tüm sınıflarındaki ve kademelerindeki öğrenciler için ikinci dönem devam şartı aranmayacak. Ailelerden çocuklarını diğer illerdeki okullara nakletmek isteyenlere her türlü kolaylık gösterilecek. Çalışanlarımızdan esnafımıza kadar her kesim için benzer tedbirleri hayata geçiriyoruz. Yıkıntıların altından çıkartılan ve ailelerine ulaşılamayan çocuklarımızın tedavisi ve koruma altına alınması çalışmalarını hassasiyetle yürütüyoruz. Diğer şehirlerimizdeki hastanelerimize uçakla, helikopterle, gemiyle, ambulansla nakledilen yaralı depremzedelerin tedavileri özenle yapılıyor. Güvenlik güçlerimize evlere ve iş yerlerine dadadan yağmacılara, Ticaret Bakanlığımıza temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını arttıran fırsatçılara asla göz açtırmamalar talimatını verdik. Özellikle sosyal medya üzerinde yalan ve asılsız haberler yaymak suretiyle milletimizi kışkırtan kaos tüccarlarına karşı müsamahasız davranıyoruz. Akrebin kıskacında yoğrularak bu günlere gelmiş bir millet olarak tarih boyunca aşılmaz denilen nice engeli nasıl aştıysak, inşallah bu imtihandan da alnımızın akı ile çıkacağız. Kayıplarımız acısı yürekleri yakıyor. Fatihalarla, tekbirlerle, salavatlarla, dualarla cenazelerimiz defettikten sonra deprem bölgesinde hayatı yeniden kuracak inşa ve ihya faaliyetlerine geçeceğiz. Bizler her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğuna inanan bir milletiz. Millet olarak bu zor günleri de atlatacağımızdan hiç şüphe duymuyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı açıklamalarından satır başları:
Pazartesi günü yaşadığımız 7.7-7.6 şiddetindeki depremden etkilenen illerden biri de Diyarbakır'dır. Ülkemizin yakın hafızasındaki en büyük felaket olan 1999 depreminden 3 kat daha büyük 3 kat daha yıkıcı. 1939 Erzincan depreminden de çok daha geniş bir alanda afet olarak hesaplanmaktadır. Büyüklükleri 7'nin üzerinde olan Çankırı, Çanakkale Gerede, Varto, Mudurnu, Muradiye depremleriyle bu depremin yıkıcılığıyla mukayese etmek mümkün değildir.
"500 KİLOMETREDE YIKIMA YOL AÇMIŞTIR"
Kendileri bir yana artçıları bile ülkemiz deprem envanterinde oldukça üst sıralarda yer alacak şekildedir. Gördüklerimiz ve dinlediklerimiz Türkiye'nin nasıl büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunun ispatıdır. Dünyanın önde gelen bilim insanları da depremin büyüklüğü ve yıkıcılığı konusunda hem fikirdir. Asrın felaketi olan deprem 1000 kilometrede hissedilmesine rağmen 500 kilometrede yıkıma yol açmıştır.
Fay hatlarına yakın bölgelerdeki yerleşim bölgelerimizin kimi yerlerinde taş üstünde taş kalmadı desek yeridir. Arazilerdeki devasa yarıklar karayolu ve demir yollarını ince bir tel gibi büken kaymalar depremin işaretleridir. İkinci deprem gündüz yaşanması sebebiyle daha az can kaybına yol açtı. İlk depremdeki hasarlı binaları tümden yıkarak hasarın artmasına yol açmıştır.
DEPREMDE CAN KAYNI 21 BİN 43
10 binlerde ifade edeceğimiz binalar oturulamaz hale gelmiştir. Can kaybı 21 bin 43'e ulaşmıştır. 80 bin 97 insanımız da yaralı olarak kurtarılmıştır. Bu depremde maalesef Diyarbakır'da 320 bina kullanılamaz hale gelmiştir.
Deprem bölgesinin tamamında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Yaralılarımızın her birine acil şifalar niyaz ediyorum. Şehirlerin bir kısmında arama kurtarma tamamlandı. Bir kısmında sürüyor. Çarşamba günü Kahramanmaraş ve Hatay'ı dün Adıyaman'ı yerinde gördük, aksaklıkları tespit edip gereken talimatları verdik. Çalışmaları hızla bitirerek ölü ya da diri enkaz altında hiçbir vatandaşımızı bırakmayacağız. Ardından da enkaz kaldırma ve inşa faaliyetlerine başlayacağız.
"DEVLETİN TÜM İMKANLARINI SEFERBER ETTİK"
Yüzbinlerce konutu yeniden inşa edeceğiz. Birkaç haftaya kadar da somut adımları atmaya başlayacağız. Daha evvelki depremlerde, sel felaketlerinde Antalya ve Muğla'da yaşanan yangınlarda, tüm felaketlerde nasıl insanımızın yanında olduysak inşallah buralardaki yaraları da kısa sürede halledeceğiz. 1 yıl içinde inşa ve ihya çalışmalarını halledeceğiz. Deprem ve sel felaketlerinde nasıl bu işleri başardıysak inşallah Diyarbakır ve diğer 9 vilayette bunları başaracağız. Devletin tüm imkanlarını seferber etmiş durumdayız. Hazine Maliyeden 100 milyar ayırmış durumdayız. Bize inanın, güvenin. Biz vatandaşımızı darda, yoklukta, sokakta bırakmadık, bırakmayız.
Topyekûn deprem seferberliği içindeyiz. Yurt dışından gelen ekipler bilfiil çalışıyor. Seyyar mutfak ve aşevleri vasıtasıyla depremzedelere sıcak Yemek sağlanıyor. Polis, asker, jandarma güvenliğin yanında yardımların dağıtılması için çalışıyor. Bazı odaklar ahlaksızca edepsizce bu birlik beraberliğin tavan yapması gereken dönemde saldırının peşinde. An birlik olma anıdır, beraberlik içinde olma zamanıdır.
TSK, diğer güvenlik birimlerine ait gemi, uçak, helikopter, insansız hava araçları ülkemizin dört bir yanından iş makinesi bölgede faaliyet gösteriyor. Tüm kamu kurumlarımızdan binlerce personel bölgede insanımıza hizmet ediyor. Cansiparane şekilde gayret gösteren ekip ve gönüllülerimize teşekkür ediyorum. Milletimizle dayanışma sergileyen tüm dost ve kardeş ülkelere şükranlarımı sunuyorum.
ÜNİVERSİTELERDE UZAKTAN EĞİTİM
Üniversitelerin tamamının KYK yurtlarına ait yurtlarını bu işler için kullanacağız. Yaz mevsimine kadar üniversiteleri tatil ediyoruz, uzaktan eğitimle yoluna devam edecekler. KYK yurtlarını misafirhane gibi kullanacağız.
2 gün önce Osmaniye'deydim 2200 kişilik yurt binası pırıl pırıl. Depremzedeler o yurtlarda ağırlandı. Yeme içme her şey orada. Oradaki vatandaşların mutluluğuna şahit oldum. Burada da 6663 kapasite var. Şu anda oraya almaya başladık. Buradaki yurtlarımıza da almaya başlayıp, çadırlardan buralara transfer etmiş olacağız. Diğer illere gitmek isteyen depremzedeleri otel, yurt ve kamu misafirhanelerine yerleştiriyoruz. Ev kiralayarak barınacaklara taşınma ve kira yardımına da başlıyoruz.
THY Deprem bölgesine giden ekipleri ve vatandaşlarımızın intikallerini ücretsiz olarak gerçekleştiriyor. 13 binin üzerindeki yükümlü askerlerin Mart ve Nisan celpleri Mayıs ayına ertelenmiştir.
Erteleme ve ara vermeyi gerçekleştirmiş olduk. Bölgeye gelecek yardımların AFAD'da toplanması ve nakledilmesidir. Ayni yardımlarda sorun söz konusu değildir. AFAD koordinesinde gerçekleştirilmektedir. Aksi takdirde yardımların heba olma riskleri ortaya çıkmaktadır.
Depremzedelere AFAD üzerinden maddi yardım gerçekleştirmek en sağlıklı yöntem olur. Milletimizi dolandırmaya teşebbüs edecek alçaklar çıkıyor. OHAL ilan ettik. Parlamentodan geçti. Bu ne demek artık bu tür adımlarda, yağmalama, kaçırma, bu tür işleri yapanlar devletin güvenli ellerinin sırtlarında olduğunu bilmesi lazım.
Milletimizden devletine ve hükümetine güvenmelerini istiyorum. Bu coğrafyada nice badireleri atlatmış milletiz. Biz bir daha ayağa kalkamaz diyenleri defalarca hüsrana uğratmış bir ülkeyiz. Milletine verdiği tüm taahhütleri yerine getirmiş bir hükümetiz. Zor günleri de geride bırakacağız. Bir yıl içinde bu yıkılan konutları yeniden inşa ve ihyayı gerçekleştireceğiz.