Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’da ‘AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan konuşmasında "Bugün açıklanan haziran ayı ihracat rakamları, Türkiye’nin üretim kapasitesini ve özel sektörün dinamizmini bir kez daha ortaya koydu. Allah’ın izniyle bu gidişle yıl sonuna biz rekoru kıracağız." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son bir asrın en büyük sağlık krizi diye nitelenen salgını dünyada en başarılı şekilde yöneten ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Sağlık hizmetlerinden tedarik zincirine, kamu düzeninden sosyal destek programlarına, üretimden eğitime kadar hiçbir alanda boşluk ya da kaos oluşmasına müsaade etmedik." dedi.
AK Parti Sakarya Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, her bir vilayette hizmetleri kat kat artarken küresel ölçekte de güçlü, itibarlı, sözünün ağırlığı olan ülke konumunu perçinlediklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi ve iktidarlarını hedef alan sayısız iç ve dış operasyona, gizli, açık vesayet girişimine rağmen milletin emanetine halel getirmediklerini, ileri demokrasi ve kalkınma hedefinden asla vazgeçmediklerini dile getirdi. Erdoğan, "Sadece son 1,5 yıldır devam eden koronavirüs sürecinde yaşananlar dahi ülkemizin 2002’den beri kat ettiği mesafeyi göstermesi açısından yeterlidir.
Türkiye son bir asrın en büyük sağlık krizi diye nitelenen bu salgını hamdolsun dünyada en başarılı şekilde yöneten ülkelerden biri olmuştur. Sağlık hizmetlerinden tedarik zincirine, kamu düzeninden sosyal destek programlarına, üretimden eğitime kadar hiçbir alanda boşluk ya da kaos oluşmasına müsaade etmedik." şeklinde konuştu. İlaçtan teste, ambulanstan diğer tedavi araçlarına her türlü hizmeti vatandaşlara ücretsiz bir şekilde sunduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bakın çok enteresan bugün İngiltere 100, 150 sterlinle aşı yapıyor. Biz ise ücretsiz aşı yapıyoruz. Aramızdaki fark bu. Almanya’ya gidiyorsun bakıyorsun 100, 150 avro. Ama bizde böyle bir şey yok. Bugün de söyledim. Çünkü biz halkından aldığını halkına iade eden bir iktidarız. Aynı şekilde salgına karşı en etkili silah olan aşı konusunda erken vaziyet alarak önemli bir başarıya imza attık.
Dünya genelinde halen 100’e yakın ülkenin ilk doz aşıya dahi ulaşamadığı bir tabloda biz 52 milyon doz aşıyı vatandaşlarımıza uyguladık. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP’lilerin ’İsraf’ diyerek ’Ne gerek var?’ diyerek sürekli eleştirdiği şehir hastanelerimiz, salgınla mücadelenin adeta lokomotifliğini yaptı. Sadece salgın döneminde ülkemize kazandırdığımız sağlık tesislerimizin sayısı 11 ek hizmet binasıyla birlikte 36’yı buluyor. Salgının sebep olduğu sıkıntıları hafifletmek amacıyla her kesimden vatandaşlarımıza sağladığımız teşvik, hibe ve desteklerin toplamı 661 lirayı geçiyor."
"Bizim hayata geçirdiğimiz projeleri de sabote etmeye kalktılar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür olağanüstü dönemlerin hem ülkelerin gücünü hem de siyasetçilerin ufkunu, kabiliyetini, karakterini ortaya koyan adeta mihenk taşları olduğunu belirterek, "Bunun için atalarımız ’Altın ateşte insan mihnette belli olur.’ diyor. Bu süreçte bizim gibi milletimiz de AK Parti ve Cumhur İttifakı ile muhalefet arasındaki vizyon, zihniyet ve gündem farkını görmüş oldu." diye konuştu. "Biz ülkemizi salgın musibetinden en az zararla çıkartmanın mücadelesini verirken, onlar kısır siyasi hesaplarının peşinden gittiler." diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz plan üretir, proje üretir, milletimizin sorunlarına çare üretirken, onlar sadece iftira ve yalan üretmenin derdindeydiler. Son 1,5 yıllık dönemi lütfen şöyle bir gözünüzün önünden geçirin.
Bu dönemde CHP Genel Başkanı veya ittifak ortaklarının millet ve memleket adına yaptıkları tek hayırlı hizmetleri oldu mu? Ülkemizin salgınla mücadelesine katkı yapacak bir tek adım attılar mı? Atmadılar. Atmadıkları gibi bizim hayata geçirdiğimiz projeleri de sabote etmeye kalktılar. Suriye’de PYD’li teröristlere arka çıktılar. Doğu Akdeniz’de Rum kesiminin tezlerine sözcülük yaptılar. Libya’da darbecilerin yanında saf tuttular. Arifiye’deki fabrikadan Katarlı öğrenciler meselesine, Merkez Bankası rezervleriyle ilgili çarpıtmalardan Kanal İstanbul Projesi’ne, Libya’dan Suriye’ye terörle mücadeleden Doğu Akdeniz’deki hamlelerimize kadar hiçbir meselede yerli ve milli bir duruş sergileyemediler.
Önceden ellerine geçirdikleri her bir fırsatı ülkeyi ve ekonomiyi kötülemek için kullanırlardı, şimdi ağızlarını her açtıklarında tüccarı, bürokratı, hakimi, savcıyı, iş adamını, yatırımcıyı, tehdit etmeye başladılar. Türkiye kalkınmasın, Türk ekonomisi büyümesin, ülkemize uluslararası yatırımcı gelmesin diye her gün tehditlerinin dozunu biraz daha artırıyorlar. Bilinçaltlarına işlemiş ne kadar pislik varsa bizde de bunu görmek istiyorlar ama göremeyince bu sefer muvazeneyi iyice yitiriyorlar. Her gün daha büyük bir yalana, her gün daha rezil bir iftiraya sarılmalarının yegane sebebi işte budur."
"19 yıldır olduğu gibi aynı sabırla hareket edeceğiz"
Erdoğan, "2023’e giden süreçte CHP tıpkı 27 Mayıs darbesi öncesi gibi Türk siyasetini zehirlemekte, kirletmektedir. Vatandaşın siyaset kurumuna olan güvenini sarsarak yine 27 Mayıs arifesinde olduğu gibi vesayetçilere uygun ortam hazırlamaya çalışıyorlar." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, kuklayı da kuklayıcıyı da görüyor, CHP’nin başındaki zatın son dönemde iyice pervasızlaşan tavrının altında yatan sebepleri gayet iyi biliyoruz. CHP’nin bizi çekmek istediği tezgaha asla gelmeyecek, kardeşliğimizden, muhabbetimizden, birlik ve beraberliğimizden asla taviz vermeyeceğiz.
Hiçbir tahrike, hiçbir provokasyona pabuç bırakmayacak, hiçbir saldırıyı da kesinlikle boyun eğmeden, kabul etmeyeceğiz. Tüm iftiralara tüm karalama kampanyalarına gereken cevabı hem de en sert şekilde verirken, millete hizmetten yönümüzü de çevirmeyeceğiz. Her zaman ifade ediyorum. Biz millete efendi olmak için değil, hizmetkar olmak için geldik. Biz bu yola ikbal devşirmek için değil, istiklal ve istikbal mücadelemizi zaferle taçlandırmak için çıktık. Bizim yolumuz kardeşlik yoludur.
Demokrasi, hukuk, adalet yoludur. Bizim yolumuz Türkiye’nin huzurudur, refahıdır, Türkiye’nin selametidir. Vatanımızın bekası, mensubu olmaktan her zaman iftihar ettiğimiz aziz milletimizin esenliği siyasetteki en büyük kırmızı çizgimizdir. Son 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da itidalle sağ duyuyla, sabırla hareket edecek kin ve nefret yerine kardeşliğin diliyle konuşacağız. Sanal gündemlerin sahte manşetlerin özellikle peşine takılmadan tüm enerjimizi ülkemiz ve milletimiz için hizmet üretemeye, eser üretmeye, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz. Türkiye’yi eski kötü günlerine gayret edenler gibi döndürmeyeceğiz.
Pazarlığa tutuşanların karşısına büyük ve güçlü Türkiye davamıza daha sıkı sarılarak çıkacağız." Gençlere seslenen Erdoğan, Sakarya Teşkilatı olarak sandık müşahidinden il başkanına, üyeden milletvekiline kadar her kademede daima sahada olunacağını, ülkeye kazandırılanları millete tek tek anlatacaklarını söyledi. Erdoğan, "Gençler şayet biz dirayetli olursak, sağlam durursak, samimiyetle çalışır hakkın rızası için halka hizmet etmeyi sürdürürsek Allah’ın izniyle hiçbir güç bizi yolumuzdan alıkoyamaz." dedi.
Türkiye’nin istikbal ve istikbal mücadelesinde bu kadroya, gençlere çok önemli görevler düştüğünü vurgulayan Erdoğan, bu konuda gençlere güvendiğini, her birinin omuzlarındaki sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğine yürekten inandığını kaydetti. Katılımcılar arasındaki "Dik dur eğilme, AK Gençlik seninle" sözleriyle konuşmasını kesen gençlere Erdoğan, "Gördüğünüz gibi dik duruyorum. Ama sizlerden de dik durmanızı istiyorum. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz ve kapı kapı dolaşarak bütün yaptıklarımızı, hafıza-i beşer nisyan ile malüldür, bunu unutmayın, herkese anlatacağız." ifadelerini kullandı. Erdoğan, toplantının hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak konuşmasını tamamladı.
AA