Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meydanlar zaten konuşuyor. Anketlere falan pek inanmam. Meydanların dili neyse bizim için çok önemli." dedi. Erdoğan, Kızılay'ın çadır satışıyla da ilgili olarak, "Kızılay böyle bir çadır satma fiiline işine giremez ve suratle de tabii bu yanlışı düzeltmesi gerekir" açıklamasında bulundu.
İHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet Kütüphanesi’nde bir araya geldiği gençlerin sorularını cevapladı. Mitinglere katılım rakamlarının yüksek olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben meydanların diline inanırım. Anketlere filan inanmam” dedi.
Selahattin Demirtaş’ın 51 Kürt vatandaşın ölümüne neden olan bir terörist olduğunu belirten Erdoğan, "Çektiği ceza bu nedenledir. Bay bay Kemal Selo’yu çıkaracakmış” diye konuştu.
Cezaevlerinde gazeteci olduğu iddialarının doğruyu yansıtmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu iddiaları olanlara açıklayın, kimmiş öğrenelim diyorum. Bu iddia edilen kişilerden iki tanesi HDP’den milletvekili adayı oldu. Bunlar bu işin fikir babası olarak ortada dolaşanlardır. Ben bile zaman zaman Adalet Bakanıma soruyorum. Bu iddiaları araştırın ne denli doğru diye soruyorum. Ciddi manada versinler bu isimleri, bu anlamda böyle bir durum söz konusuysa biz de bu işin arkasına gidelim. Ben fikir suçundan içeri girmiş bir başkanım. Ben belediye başkanıyken bu cezayı bana verdiler. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kitabındaki şiiri okudum diye. Kimseyi öldürmedim. Selo’nun yaptığını yapmadım. Şiir Ziya Gökalp’e aitti. Bir yıldı, 4 ay 10 gün yattım çıktım. İstanbul’u çöp, çukur, çamurdan kurtaran bir belediye başkanı olarak belediyecilik tarihine geçtim. Ardından partimizi kurduk. İlk seçimlerde iktidara geldik. Böyle bir ceza onlar için söz konusu değil hepsi yalan. Hangi ceza evinde nerede bir basın mensubu varsa bilelim. Bunların bir çoğu hırsızlık, silah kaçakçılığı suçundan içerdedir. Bunların da gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi yoktur” diye konuştu.
Seçim sonrası ekonomi çalışmalarıyla ilgili soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet İttifakı’nın ekonomi takımları kimlerden oluşuyor diye düşündüğümüzde bunlar ismi, cismi belli olan tipler değil. CHP yine kapalı kapılar ardında IMF temsilcileri ile görüşüyor. Bu görüşmelerden sonra bizim için bu hükümetin IMF’den borç alması lazım. Biz neden borç alalım ben Kılıçdaroğlu muyum? Londra tefecilerinden borç taahhüttü almış. Biz asla böyle bir şeye yönelmeyiz. 10 yıl geçti biz buralardan elimizi, eteğimizi kestik. Kendi kaynaklarımızla yola devam ediyoruz” dedi.
Ülkenin kazanımların vatandaşlarla paylaşıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir ay doğalgazı ücretsiz olarak evlere veriyoruz. Yerli doğalgazımızı kullanmaya başladık” dedi.
"Gabar’daki petrol çok önemli”
Seçim sonrası sürecin farklı gelişeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gabar’daki petrol çok önemli. Terörün bu tür çalışmalara fırsat vermediği yerde petrolü bulduk. Petrolle beraber, Erzurum’un dut pekmezi kıvamında. Bir petrol. Bizi çok daha güçlü hale getiriyor. Kapasite rezerv çok çok yüksek. Biz yurt dışında doğalgaz da da petrolde de muhtaç olmayacağız. Aybüke öğretmeninin ismini de oradaki petrol kuyusuna verdik” açıklamasını yaptı.
"Milletimi bu tür yollarla sömürmelerine müsaade etmeyeceğiz”
Patates, soğan fiyatlarındaki yükselişlerle ilgili soruları cevaplayan Erdoğan, “Kendini bilmez bazı kişilerin bu fiyat dalgalanmalarına neden olduğu ortada. Şimdi patates soğan 10- 15 liraya düştü. Fiyat düştü. Allah nasip eder inşallah seçimden sonra bunların yargı yolu açık olmak kaydıyla bunları yargıda terleteceğiz. Milletimi bu tür yollarla sömürmelerine müsaade etmeyeceğiz. Seçim sonrası yargı yoluyla çok farklı bir zemine oturtacağız” dedi.
Millet İttifakı’nın vaatleri ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben bunların vaatlerinin inandırıcı olanını hiç görmedim. Her şey yalan üzerine bina edilmiş. Eğitimde, sağlıkta, tarımda, enerjide ne vaat ediyor. Şu anda bunlarda 10- 11 tane büyükşehir belediyesi var. Bu belediyelerde neler yaptılar. Ben Belediye Başkanlığım döneminde Haliç’i temizledik. Haliç Kongre Merkezi’ni yaptık. İstanbul’umuz için önemli bir merkez haline geldi. Bunlara bir sorun CHP’li belediyelerde Haliç Kongre Merkezi var mı.
Külliye inşa edip bitirdiğimiz bir yer. 24 saat burası gençlerimizin emrinde. Her şey burada ücretsiz. Bunun benzerini Rami’de yaptık. Rami’de çok muhteşem. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını yaptık. Millet İttifakı söylüyor, söylüyor da savunma sanayine karşı çıkıyor. Yahu savunma sanayine karşı çıkılır mı? Biz göreve geldiğimizde savunma sanayi 20 idi, biz yüzde 80’e çıkardık. Şimdi açığımız yüzde 20. Seçim sonrası inşallah TCG Anadolu’nun bir büyüğünü yapmak suretiyle mavi denizlerde Barbaros Hayreddinleri çok daha güçlü hale getireceğiz. İstanbul’da çok büyük bir ziyaretçi akınına uğradı.
Şimdi de İzmir’de Mersin istiyor, Antalya istiyor. Seçime kadar İzmir’de TCG Anadolu’yu Alsancak’ta park edeceğiz. Yeni bir uçak gemisi yaptıktan sonra diğer yerleri de dolaştırırız. Millet İttifakı’ndan büyükşehir belediyelerinde bizim eserimiz şudur görmedim. Siz gördüyseniz beni ikna edin. İstanbul’da biz Atatürk Kültür Merkezi’ni dört dörtlük yaptık. Orası şu anda sürekli dolup dolup taşıyor. Daha çok yapacağımız işler var.
Belediye bunlarda Allah aşkına söyleyin okuyorsunuz buralarda Ankara’yı gözlemlediğinizde bunlar yaptı diyeceğiniz bir şey var mı? Melih beyin Ankara’da Yaptıkları. Havalimanından Ankara merkeze yolları biz yaptık. Bütün metroları biz yaptık. Bir tane metro da siz yapın. Ben şimdi nasıl diyeyim Millet İttifakı şunu yaptı diye. İzmir’de körfez şu anda rezalet, kokudan geçilmiyor” diye konuştu.
"Onlar laf, biz iş üretiyoruz"
İstanbul-İzmir arasındaki mesafenin 7 buçuk saat olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu sürenin 3-3 buçuk saat arasına düşürüldüğünü ifade etti. Manisa-İzmir arasında Sabuncubeli Tüneli’ni de kendilerinin yaptığını söyleyen Erdoğan, "Onlar laf biz iş üretiyoruz. Aramızdaki fark bu” dedi.
Kızılay’ın çadır satışı ile ilgili konuşan Erdoğan, yaşananlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Erdoğan, "Kızılay böyle bir çadır satma fiiline, işine giremez. Süratle bu yanlışı düzeltmesi gerekir. Biz Kızılay’ı çadır üretiminde aktif hale gelmesi için teşvik ettik. Kızılay’ın çadır denildiğinde en ufak bir sıkıntısının, probleminin olmaması gerekir. Köy konutlarını teslim etmeye başladık. Kalıcı konutları hızla yapıyoruz. Kalıcı konutların yapımıyla teslim törenleri başladığında onları daha da rahatlatacağız” ifadelerini kullandı.
LGBT ile ilgili bir soruyu da cevaplayan Erdoğan, "Bu millet özellikle aile kurumunu kutsallaştıran bir millettir. Bizim değer yargılarımız içinde aile çok çok önemlidir. Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Aile kavramı güçlü değilse o ülkede ailenin yıkımı çok kolay olur. LGBT aile kurumuna sokulmuş bir zehirdir. Bu zehri halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke olarak kabullenmek mümkün değil. Aileyi kutsayan anayasa değişikliği teklifini verdik. Bu konuyla alakalı olarak bizim değer yargılarımız içinde AK Parti olarak LGBT’ye olumlu bakamayız. Dinimizin gereği bu olduğu için olaya buradan bakıyoruz. Buna eyvallah diyemeyiz” değerlendirmesinde bulundu.
"O konutlara kendilerinin gönüllü olarak dönme süreçleri başladı"
Mülteciler konusunda bir süre olmadığını söyleyen Erdoğan, "Halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke olarak ülkesindeki savaş sebebi ile yaşam koşulları sebebi ile terör örgütleriyle adeta ölüm kalım savaşı veren bir Suriye halkı var. Biz Suriye Kuzey’inde 100 bin üzerinde konutlar inşa ettik. Bu vesile ile bizdeki muhacirler bu konutlara göç etmeye başladılar. Bunları ben gelince tekrar ülkelerine gönderirim, Türkiye’de yaşatmam anlayışına taraftar değilim. Zulüm olur. O konutlara kendilerinin gönüllü olarak dönme süreçleri başladı.
CHP’lilerin ifade ettiği gibi okullarda onlara müsamaha filan yok. Vatandaşlık hakkı kazanıp imtihana girip başarılı olanlar her yerde geçerlidir. O gelenlerin arasında doktor, mühendis , avukat var. Bizim ülkemize geldiklerinde kovalayalım mı? Bu insani değil, vicdani değil hepsinden öte İslami değil. Onları kapıya koyamayız” dedi.
Türkiye’nin diplomaside önemli kazanımları olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siz dik durursanız, sağlam durursanız güçlü bir diplomasiniz olursa dış güçlerin size bakışı öyle olacaktır. Bundan sonra çok daha farklı adımlarımızı görebilirsiniz” açıklamasını yaptı.
Hukukun siyasallaştığı iddiaları ile ilgili de değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Bu bay bay Kemal olunca akşam yalan, sabah yalan. Onun söylediği hak hukuk, adalet mi? 51 kardeşimizin ölümüne neden olacak. Hiçbir bedel ödemeden elini kolunu sallaya sallaya dolaşacaklar. Yasin Börü’nün annesi hüngür hüngür ağlıyor. Diyarbakır anneleri ağlıyor. Kılıçdaroğlu bir kere ziyaret etti mi? Bunlarda çok hassas olmamız lazım” dedi.
"Hem yerli, hem milli HDP ile mukayese edilmeyecek bir konumu var"
HÜDA PAR'ın geçmişte terör örgütü ile anılmasının HDP’nin kendine çıkış yolu aramasından kaynaklı olduğunu ifade eden Erdoğan, "HÜDA PAR’ın geçmişteki terör örgütü ile bir alakası yok. Öyle bir durum söz konusu olsa birlikte yol yürümemiz mümkün olmazdı. Kürt vatandaşlarımızın siyasallaşması noktasında HÜDA PAR ile yürüyelim istedik. Hem yerli hem milli HDP ile mukayese edilmeyecek bir konumu var. HDP, HÜDA PAR’ı böyle vasıflandırıyor diye mi biz bunu kabul edeceğiz. HÜDA PAR’ın böyle bir durumu söz konusu değil. Bu seçimlere tamamı ile onlar kendi logosuyla girmek suretiyle bir adım atmıştır. Parlamentoya girme imkanı yakalamak seslerini daha ideal şekilde çıkarmaktır. Bu söylemleri, onlara söylenenleri kabul etmemiz mümkün değil” açıklamasını yaptı.
Koalisyonların Türkiye’ye bedelinin ağır olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemine geçiş sürecini anlattı. Başkanlık sistemine geçerken dünyada birçok örneği araştırıp incelediklerini aktaran Erdoğan, önemli bir adım atıldığını söyledi. Sistemin seri adımlar atmaya imkan sunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "21 yıl içinde hükümet kurma sorunu yaşamadık. Sürekli hizmet, sürekli yatırım. Bizim yatığımız yatırımlar ortada.
Bunları biz kalkıp ta parlamenter demokrasi ile yürütmeye kalksak böyle bir mesafe alamazdık. Adım atamazdık, attırmazlardı. O bakımdan Başkanlık sistemini savunuyoruz. 11’li koalisyon hala ne yapacağını farkında değil, parlamenter sistemi konuşmuyorlar bile. Bu işin yürümeyeceğini öğrendiler. Bir cumhurbaşkanı yanında 6 cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Yürümez, böyle bir şey olmaz. İnşallah pazardan sonra seçilecek olan cumhurbaşkanı olarak bu kardeşinizle Türkiye çok daha farklı bir denizlere yelken açacak” dedi.
"Rastgele kira koyamazsın"
Kira artışları ile ilgili caydırıcı adımlar atılacağını bir kez daha hatırlatan Erdoğan, "Öğrenciler için en önemli çıkış noktası yurtlarımız. Bizim yurt itibari ile sıkıntımız yok. Türkiye genelinde 850 bin öğrenci kapasiteli yurdumuz var. Bazı yurtlarımızı depremzedeler için kullandık. Ancak bunları yargı yoluyla analarından doğduğuna pişman edeceğiz, rastgele kira koyamazsın. Bunların hepsini belli bir standarda oturtacağız, üzerlerine üzerlerine gideceğiz” dedi.
Genç istihdam noktasında AK Parti hükümeti olarak herhangi bir sıkıntı olmadığını söyleyen Erdoğan, bundan sonraki süreçte engelliler için nasıl bir adım atılıyorsa gençler için de kararlı bir şekilde çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Muhalefetin gençlerin parlamentoya girmesini istemediğini ifade eden Erdoğan, gençlerin parlamentoya girmesinin önünü açtıklarını kaydetti. 6 milyon gencin ilk defa oy kullanacağı ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlere yönelik her şeyi yaptık. Muhalefetin gençlerle ilgili bir olayı yok.
Harçları biz kaldırdık. Burs 45 liraydı şimdi burslar nereye çıktı ortada. Lisans üstü, doktora bütün bu öğrencilere asgari ücrete kadar çıkardık. Önümüzdeki dönemde gençlerimizle, öğrencilerimizle ilgili her türlü teşviki yapacak olan biziz. Bunlar yalandan başka bir şey üretmediler, üretmezler de. Biz bundan sonraki süreçte gençlerimizin öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Yurtlarımızda 850 bin öğrenciyi iskan edebileceğimiz yurtlarımız var. Bu sayı daha da artacak” ifadelerini kullandı.
"51 evladımızı öldürenlere el bebek gül bebek diyecek halimiz yok"
İstanbul’da 1 milyon 700 bin kişiye hitap ettiğini söyleyen Erdoğan, muhalefetin böyle bir miting yapamadığını kaydetti. Erdoğan, "Erzurum’da 135 bin kişiye hitap ettim. Kayseri’de 125 bin Adana öyleydi, Aydın öyle idi. Bir liderin, siyasetçinin karşısındaki kitlenin gözlerini okuması, onunla teması çok çok önemli. Biz ifadeyi sert kullanırsak Kandil için kullanırız. Milletimize, vatandaşımıza saygısı olan için kullanmayız. 51 evladımızı öldürenlere el bebek gül bebek diyecek halimiz yok. Bunu yaparsan vatandaş sana sahip çıkıyor. Bu bir dil. Biz bu dille vatandaşımızla kucaklaşıyoruz. Seçim sonucunu Pazar günü sandık söyleyecek” dedi.
Gençlere tavsiyelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
“Oku, düşün, eyleme geçir ve bunu da özellikle takip ederek neticelendir. Bunu öğrencilik hamlesi olarak yaşamakta çok büyük fayda var. Bir de az önce ifade ettiğim gibi bizler artık şu anlayışla çizgimizi belirlememiz lazım. Biz tek milletiz. Bayrağımız, vatanımız, devletimiz tek. Bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız."