Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz devletiz, devlet olarak da olması gereken neyse onu yapıyoruz. Taliban bize 'Havaalanının işletmesini siz yapın' teklifini yaptı, henüz karar vermedik' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bosna Hersek ve Karadağ'ı ziyaret etmek üzere birazdan bölgeye hareket ediyoruz.
Bu yıl içinde 3. kez bir araya gelmiş olacağız. Bosna Herkes güvenlik, istikrar ve kalkınmasına büyük önem verdiğimiz kilit bir ülkedir.
İki ülkenin ortak iradesiyle, bu iradeye inşa ettiğimiz mükemmel ilişkilerimiz mevcut. Ziyaretimizde işbirliğimizi daha da ilerletmek için birlikte atacağımız adımları konuşma fırsatı bulacağız. Altyapı ve yatırım konuları olmak üzere son durumu değerlendireceğiz. Temaslarımızı tamamladıktan sonra cumartesi günü Karadağ'a geçeceğiz. Karadağ'a ilk resmi ziyaretimi gerçekleştirecek olmaktan bahtiyarlık duyuyorum.
Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konuları ele alacağız. Ziyaretim vesilesiyle ayrıca Tuzi şehrinde Sultan Fatih döneminde inşa ettirilmiş Nizan Camii ile Osmanlı şehitliğini de ziyaret edeceğiz. Türkiye olarak Balkanların tümüyle refah, huzur ve barış içinde kalkınmasına büyük önem veriyoruz.
Bosna Hersek ve Karadağ ile ilişkilerimizin Balkanların istikrarına katkı sağladığına inanıyorum.
SORU - CEVAP
Afganistan'da tahliye süreci nasıl gidiyor?
Öncelikle dün Kabil'de gerçekleştirilen o felaketi, o kapsamlı terör saldırısını milletçe telin ediyoruz, kınıyoruz. 72 kişinin şu ana kadar belirnene insanın öldüğü bize gelen bilgilerde... Taliban'dan da ölenler söz konusu. DEAŞ üstlendi, DEAŞ'ın böyle bir süreç içerisinde bu adımı atmış olması da bölgede ve dünyada nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu ortaya koyuyor. Afgan halkına milletçe geçmiş olsun diyoruz. Bu menfur saldırıda Afganistan'da güvenliğin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Önceliğimiz vatandaşlarımızın Afganistan'dan tahliyesidir, yoğun bir şekilde çalışmalar sürüyor.
Taliban ile temas devam ediyor mu? Taliban ile temas edilmesi konusunda eleştiriler var. Bu konuda değerlendirmeniz ne olur?
Kimlerin nasıl, ne tür bu noktada eleştiriler yaptığını bilemem. Herkesin eleştiri hakkı vardır, istediği eleştiriyi yapabiliriz. Bizim de biriyle görüşmek için kimseden izin almak gibi lüksümüz yoktur. Büyükelçilikte 3,5 saat görüşüldü. Gerekirse yine bu tür görüşmeleri yapma fırsatımız olacak. Bu tür görüşmelerle süreci sağlıklı yürütmenin gayreti içindeyiz. onların beklentileri nedir, bizim beklentimiz nedir? Bütün bunları görüşerek yapacaksınız. Diplomasi nedir? Diplomasi işte budur. Şu anda da arkadaşlarımız bunu kararlılıkla yürütüyor.
Merkel'in açıklamalarını nasıl buluyorsunuz?
Bazı şeylerde çok geç kaldıkları ortada... Türkiye ile çalışma tespiti geç alınmış bir karar. Herkes Afganistan'ı terk ederken, biz terk etmedik. Göç baskının en yakın olduğu ülke Türkiye... Ama Türkiye'nin içindeki bazı mahfiller var ki, hep söylüyorum ya yalan terörü, bunlar yalan terörü estiriyorlar. Şu anda İçişleri Bakanlığımızın kayıtlarında mevcut Afgan göçmen sayısı 300 bin. Bay Kemal ve onun izinde gidenler 1,5 milyon olarak açıklıyorlar. Bunların hepsi yalan, adamların işi gücü yalan. Bir şaklaban da bulmuşlar, yalan terörünü sürdürüyorlar.
1 Eylül'den sonra Türkiye'nin oradaki tutumu nasıl olacak?
Afganistan'daki tabloyu, durumu görmemiz lazım. Afganistan'da şu anda ciddi bir yönetim boşluğu söz konusu. Önce yönetiminin belirgin hale gelmesi, ondan sonra da biz o zaman kararımızı vereceğiz. THY şu anda bizim sivil asker neyse, nereden gidip alıyor İslamabad'dan gidip alıyor. Biz devletiz, devlet olarak da olması gereken neyse onu yapıyoruz.
İngiltere Savunma Bakanlığı mülteciler konusunda bir açıklama yaptı. Muhalefetten bu algıya destek geldi. Muhalefetten özür bekliyor musunuz?
Siz bu muhalefetin bu tür yalanlarda hiçbir zaman geri dönüş yaparak özür dilediğinizi duydunuz mu? Bunların karakterinde böyle bir şey yok. Her şeyleri bunları yalan... Hayatları yalan. Bir de bulmuşlar bir kadın, yalan makinesi. Çıkartıyorlar televizyona, ona bol bol yalan söyletiyorlar ve onunla adeta sanki güç buluyorlar. BBC'nin yalan söylemesi normal karşılarım da bunları öyle görmek istemezdik. Bu ülkenin ana muhalefetisin, o kadar yangın, sel felaketleri oldu. Bu iktidar buralarda dünyanın hiçbir yerinde icra edilmemiş operasyonlar icra etti. Bir lehte açıklamalarını duydunuz mu? Tam aksine AFAD'ın yardım toplanmasına bile karşı çıktılar. Bunlar böyle kepaze bir takım! Şu anda AFAD'a destek olacak olanlar, göğüslerini gere gere AFAD'a yardımcı olabilirler. AFAD topladığı yardımlarla her türlü afet mücadelesini yürütüyor. Devletin, AFAD'a verdiği destek yok mu? Var tabii... İllegal bir şey değil, legal bir şey yapıyoruz. Bizler gerek selde, gerek yangın afetinde hepsinden memnunuz. Şu anda da yoğun bir şekilde bakan arkadaşlarım bölgedeler. Kendileriyle irtibat halindeyim. Dün bizimle Malazgirt'e gelmek istediler, bir bakanım hariç hayır siz bölgede kalacaksınız dedim. Bu kararlılıkla devam edeceğiz. 1 yıl içinde afete uğryan bölgeleri derleyip, toparlayıp, vatandaşlarım huzurla evlerine dönecekler.