İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı canlı yayında gündeme dair merak edilen sorulara yanıt verdi. Bakan Soylu 'deprem bölgesinde seçim nasıl olacak' konusuna da açıklık getirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 24 TV Seçim Özel programında gazeteci Murat Çiçek, Fadime Özkan ve Mustafa Kartoğlu'nun sorularını cevapladı. Soylu'nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
DEPREM BÖLGESİNDE SON DURUM NE?
Deprem 6 Şubat'ta oldu. O dakikadan itibaren devlet tüm kapasitesiyle teyakkuz halindeydi. Biz ilk 1 saatte uluslararası çağrı yaptık. Tüm dünyadan 112 ekip geldi. Tüm bakanlar olanlar bölgeye gittik. Kimimiz Hatay'a kimimiz Maraş'a kimimiz Gaziantep'e gitti. 26 bin 232 enkaz var ve her birinin altında insan var. Yer kürenin en büyük depremiyle karşı karşıya kaldık. Hollanda'dan büyük bir deprem. İklimin getirdiği sonuçlar oluştu. Kayseri - Kahramanmaraş yolu kapalıydı. Hatay Havalimanı çalışmıyordu. En başta Gaziantep Havalimanı da kapalıydı sonra açıldı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen herkes bölgeye gelmeye başladı. Arama kurtarma çalışmaları bittikten sonra iyileştirme çalışmaları başladı. Biz hemen çadırla başladık. Çok soğuktu hava. Bütün köyler tarandı. İlk 5-6 gün dışardan gelen gıdayı tamamen serbest bırakırız. O an en zor andır. O an yapmanız gereken gıdanın en uç noktaya ulaşmasını sağlamak. Tüm süpermarketleri halka açtık. Hepsinin başına polis ve jandarma koyduk.
Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Bu çalışılmış bir fikir değildi. Sahanın ihtiyacını doyurduktan sonra depolamaya geçtik. Benzinde de aynısını yaptık. Benzin istasyonların başına polis ve jandarma koyduk. Önce hastanenin benzini mazotunu karşılamaya çalıştık. Birinci önceliğimiz hastanelerdi. İkinci işimiz arama kurtarma yapan araçların depoların doldurulmasaydı. İlgili valililerimizi bölgelere aktardık. İlk arama kurtarma sonra iyileştirme sonra da enkaz kaldırma grubu kurduk. Cumhurbaşkanımız tahliye kararı verdi ki çok doğru karardı. Bu önemli bir karardı. THY imdadımıza yetişti. Bir taraftan hastalar da taşındı. Bir yandan da artçı depremler devam etti. Nispi etki yarattı belki ama endişeyi artırdı.
'78 BİN CİVARINDA KONTEYNER KURULDU'
Şimdiye kadar 782 bin çadır kuruldu. Bu çadırlarda 3 milyon insan yaşıyor. Yaklaşık 78 bin civarında konteyner kuruldu. Bu sayı yakın zamanda 100 bini bulacak. İçerisinde 60 binin üzerinde insan yaşıyor. 65 bin konteyner Çin'den getiriyoruz. 10 bini geldi. Bunlar köy konteynerleri. 10 dakikada kuruluyor. Bunun bir tanesi 385 dolara aldık. Türkiye'ye gelişi neredeyse çadır parasıyla aynı. Elimizde şuan 200 bin stok çadırımız var. Çin'de 10 bin kişi bize çadır üretiyor, 8 bin kişi köy tipi konteynerden üretiyor.
'İLK YAPILAN KÖY EVLERİNİ TESLİM ETTİK'
Kalıcı konutlar konusunda şehrin tamamıyla bir araya geldik. Sanayi sitelerinin her biri için ayrı bir çalışma ortaya kondu. İlk yapılan köy konutlarını teslim ettik. Hatay küçük kıyamet. Hatay'ın 3'te 2'sinden fazlası boş arsa olur. Şu anda 57 bin enkaz var. 51 bini kaldırıldı. Acil yıkılması gereken binalar hem yıkıldı hem de kaldırıldı. Hatay'ın birkaç ilçesinde kaldı. 10 gün içerisinde hal olacaktır. Şimdi ağır hasarlı binalara geçiyor. 3-4 ayda bitireceğimizi düşünüyoruz. Antakya ve Defne'de bir miktar sarkabilir. Dışarıya giden 10 kişiden 30'u geri döndü.
DEPREM BÖLGESİNDE SEÇİM NASIL OLACAK?
Seçim kararı açıklandığından itibaren eş güdüm içerisinde çalışma ortaya kondu. YSK deprem bölgesini gezmek istedi ve gezdiler. Seçimlerin en rahat nerede yapılabileceğini rapor olarak ortaya kondular. Bu en karmaşık günlerdeki rapordu. Nerelerde sandık kurulabilir diye çalışma yapıldı. Seçmenin kaygı meselesi de var. Seçmene alternatif sunduk. Dedik ki deprem bölgesinde yaşıyorsanız gittiğiniz yerde oy kullanabilirsiniz. 500-550 bin kişi oyunu taşıdı. YSK 'Biz çadırda yaparız' dedi ama 'biz yapmayın' dedik. Siz merak etmeyin bütün okullarda konteyner ve prefabrik kuracağız. Orası bir sınıf gibi olacak. Çadırdan endişe ettim. Bu konteyneri tüm şehirlerimize göndereceğiz. YSK'nın memur sayısı açısında da kaygısı vardı. Biz de öğretmenlerin bir bölümünü 5 Mayıs'tan itibaren oraya çekeceğiz. Ama her yerde bu duruma ihtiyaç yok.
İSTANBUL'DA SAHADA DURUM NE?
1987 gençlik kollarından beri siyasetin içerisindeyim. 35 yılı aşıyor. Rahmetli Saaddetin Bilgiç bizim bölgemizden adaydı. Bilgiç 'Bana Süleyman'ı vereceksiniz' dedi. Onun yanında çalıştım. Sahanın nabzını iyi bilirim. Bütün seçimlerimizle kıyaslıyorum. Bütün bir sahiplenme söz konusu. Sokakta yürüyemiyorum. Dün 100 metreyi 2,5 saatte aldık. Bu 100 metre esnaf ziyaretiydi. Dün Beşiktaş'daydım. Siyasal yapısı bize biraz mesafelidir. Gençler, millet... Dedim acaba yanlış yerde miyim? Çok konsolide olmuş vatandaş onu görüyorum. Bugüne kadar görmediğimiz laflarla görüyoruz bunu. 'Biz oyunun farkındayız', 'reisi kimseye yedirmeyiz' diyorlar. Şimdiye kadar çok seçim geçirdim. Hiç bu kadar sahiplenici bir tavır görmedim. Sarıyer'de iki ayrı derneğe gittik. Orada güzel bir topluluk oluştu. Tabii bunda Togg'un da etkisi var. Togg müthiş bir şey. 2018 seçimlerinde Maslak Oto Sanayi Sitesi'ne gittim. Orada da farklı bir tablo gördüm. 2018'de rahat gezmiştim. Bu sefer öyle olmadı. Daha büyük bir sahipleniş var. Şahsıma yönelik değil. Büyük bir yürüyüşe sahipleniş var. İstikamete yönelik bir sahipleniş var.
TERÖRLE MÜCADELE
O CHP'li vekil tam göbeğinde. Gerilla usulü görevler vermişler. Polisi jandarmayı birkaç adama tahsis etmişler. Bunların hepsini tek tek tespit ettik. Bu tespitin son demlerinizdeyiz. Bunu savcılıkla da paylaşacağız. Tam anlamıyla FETÖ tipi bir yapılanma. Bir kısmı böyle bir yapılanma içerisinde olduğunu bilemeyebilir. Bir takım kendi düşüncelerinden kaynaklı. Öncelikle polise sonra da jandarmaya saldırdılar 'Menzilciler' diye. Yetmedi bazı olayları istismar ettiler. Bir ara bekçilerle uğraştılar. Nedeni ne Oranın birliğini ortadan kaldırmak otoritesizlik oluşturmak. Devlete olan güveni ortadan kaldırmak ve bütünlüğü bozmak. Biz irtibatla ilişkilere baktık. 100 kişinin ihraç edilmesi gerektiğini ama korunup kollandığını gördük. Benim de hayretime mucip oldu. Sonuçta ben teşkilatımı biliyorum. Ama soteye yetmiş, her türlü dezenformasyonu yayacak bir yapıyı kurmuşlar. Önümüzdeki günler de detaylar açıklanacak. Rütbeliler de var. Eskiden gelenler de var. İhraç ettiklerimiz de var.
Yılın başından beri yakaladığımız göçmenlerin yüzde 90'ını deport ettik. İlk 4 ayda dağlarda 30 tane teröristi etkisiz hale getirdik. Sayı 86'ya düştü. 29 Ekim 2023 tarihinde dağlarda tek bir terörist kalmayacak.
KADINA ŞİDDETLE MÜCADELE
Kadına şiddetle mücadele bizi denetleyici bir sistem kurduk. Temsilcilerden oluşan bir kurul. İçlerinden bizden tek bir kişi yok. 6 ayda bir bizi kontrol ediyorlar. Kelepçe, KADES, kadına yönelik şiddet bürolarımız nasıl çalışıyor diye denetliyor. Yaklaşık 20-30 parça işimiz var. Bu parçaları denetleyecek bir sistem kurduk. Kadına el kalkamaz diye bir kampanyamız var. Her yerde erkeklere ulaşıyoruz. Nerede bir topluluk görmüşsek o topluluğun tamamına eğitim verdik. KADES'e 713 bin ihbar geldi.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Yeşil Sol Parti sicili temize çekmek için kurulmuş bir parti. 2 yıl önce buna karar verdiler. Bu bir Kandil kararıdır. HDP'ye alternatif bir parti olarak kurulmuştu. Uzun zamandır şu hazırlığı yapıyorlar. Burada bir ittifak kurulacak. Bu ittifak HDP'siz kazanabilir mi? Diyarbakır Anneleri o partiyi kapattı, Anayasa Mahkemesi ne karar verirse versin. Bu partinin içerisinde terörist adaylar da var. Yarın çıkar. Terörist fotoğraflarıyla fotoğrafları çıkar. PKK ile PYD/SGD de aynı. Bunlar ABD oyunu.
Peki burada Meral Akşener ne yapmaya çalışıyor? Tayyip Erdoğan'a saldırarak sermaye yapmaya çalışıyor. HDP ile PKK ile kolkola yürüyeceksiniz... CHP tezkereye hayır diyerek oradaki insanları PKK insafına bırakıyor. Meral Akşener 'Tutsaklar serbest bırakılacak' sözlerine bir laf demiyor. Tutsak kim? Selahattin Demirtaş ve Öcalan. Bir tek bu mu? Hayır. 15 Temmuz'u yapanları tekrar devlete koyacaklar. Biz gidelim. Peki kim gelecek? Koca koca ayaklarıyla ABD geliyor. Eskiden ABD Büyükelçisi laf söylediğinde Türkiye'nin eli ayağı titriyordu. Şimdi kimse ABD Başkanı'nı takmıyor. Ben Meral Akşener'i 15 Mayıs'ta göreceğim.