Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

İbn Haldun Üniversitesi marka olmuş bir kurumdur.

Bu güzel günde heyecanımıza ortak olan Katarlı kardeşlerime vekaleten dostumuza şükranlarımı sunuyorum. TÜRGEV okul öncesinden üniversiteye, yurttan bursa kadar, yurtdışına kadar hizmetleriyle eğitim-öğretim alanında ülkemizde en önemli marka olmuş, böyle bir duruma gelmiştir. Bu hizmetlerin ifasına destek olan her hayır sahibinin ortaya çıkan manevi hasıladan istifade edeceğine inanıyorum.

İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi felsefi birikimi ve inşasıyla gerçekten gurur duyulacak bir yapı. İbn Haldun, sosyoloji bilimin kurucu olarak bilinir. Tecrübelerini Mukaddime adlı eserinde insanlığa sunmuştur.

Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için çıkılan yolun, en çarpığından bir batı taklitçiliğine dönüşmüş olması Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır.

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e ülkemizin yaşadığı tartışmaların ardında hep, geleceğimizi nerede arayacağımızda yatmıştır. Ülke olarak kendimizi kontrolsüz bir batılılaşma fırtınasının içinde bulduk.

Her dönemde bu fikri sancıyı yaşayan dava insanları çıkmıştır, bunların sesi hep devleti gücünü arkasına alanlar tarafından kısılmıştır.

Toplumun tamamına uzanan fikri iktidar yolu zor bir süreçtir. Eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadık.

Türkiye'de genç bir nesle sahibiz ama yetişmiş insan gücüne sahip değiliz. En haklı olduğumuz konularda bile dünyaya kendimizi doğru anlatmıyoruz.

İletişim mecralarının böylesine geliştiği günümüzde, başka türlü hareket etmek mümkün değil. Bilgisayarın kolaylıklarını bir kenara bırakıp, tahtaya taşa yazacak halimiz yok. Bizim derdimiz ve arayışımız başkadır. Tek vazgeçilmezimiz inancımızdır. Onun dışında yeniden yorumlamak ve üretmek gerekiyor.

Sapkın fikirlerin önünü bilerek açılıyor. Geçmişten bugüne yaşadığımız nice acıların gerisinde kuşaklar boyunca maruz kaldığımız bu fikri istila vardır. Yapmamız gereken kendi medeniyet birikimimize uygun nesiller yetiştirmektedir.

Öğretime ağırlık verilirken eğitim kısmı ihmal edilmiştir. Evlatlarımızın zihin ve gönül dünyasındaki boşlukta sapkın hezeyanlarla doldurulmuştur. Bu durum topyekun bir eğitim öğretim reformunu gerektirir.

Hedefimiz değerlerini iyi bilen, inancına ve medeniyetine sahip çıkan insanlar yetiştirmektir.