Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'ndaki 2.Büyük Sinoplular Buluşması'nda Kılıçdaroğlu'na cevap verdi
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Türkiye’nin 2010 yılının son çeyreğinde yüzde 9,2 oranında büyüdüğünü, 2010 yılının tamamında ise yüzde 8,9 gibi büyümeyle herkesi şaşırttığını, tahminlerinin çok üzerinde bir büyüme kaydettiklerini belirterek, "Şu anda Avrupa’da en hızlı büyüyen ülke Türkiye oldu. Dünyada üçüncü en hızlı büyüyen ülke Türkiye oldu. OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke Türkiye oldu" dedi.
Erdoğan, Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu’nda İstanbul Sinoplular Platformunca düzenlenen "Sinoplular Gecesi"nde yaptığı konuşmada, Sinop’un, 3 Kasım 2002 seçimlerinden itibaren her seçimde ve 12 Eylül’de yapılan halkoylamasında, güçlü bir şekilde kendilerine, ileri demokrasiye, Türkiye’nin kalkınmasına, büyümesine, ilerlemesine destek verdiğini belirterek, bu destekten dolayı teşekkür etti.
Başbakan Erdoğan, kendilerinin de ne İstanbul’daki ne de Sinop’taki kardeşlerine mahcup olmadıklarını, bundan sonra da mahcup olmayacaklarını ifade etti.
Dünyanın en büyük ve en güçlü ekonomilerinin küresel krizde ağır sarsıntılar geçirdiğini, Türkiye’nin ise bundan en az etkilenen ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz (teğet geçti) dediğimizde bazıları dalgasını geçti, sonra da (gerçekten Başbakan’ın dediği doğru çıktı) dediler. Çünkü bizim ayağımız yere sağlam basıyordu. Onlar uçuyordu, biz yere sağlam basıyorduk. Dünyanın en büyük en güçlü ekonomileri ağır sarsıntılar geçirdi. Tüm dünyada ekonomik büyüme durdu. Dış ticaret verileri, işsizlik rekor seviyelere çıktı. Türkiye ise yüzde 14’e kadar işsizlik çıktı ama ondan sonra düşüş başladı şimdi 11.9’dayız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:
"Şu anda, başta ABD, Japonya, Avrupa ülkeleri hala bu küresel finans krizini atlatamadılar. Fakat Türkiye bunu atlattı. Dış ticaretimiz tekrar toparlanıyor. 2009 sonundan itibaren bu toparlanma ciddi şekilde devam etti. (Büyüyoruz) dedik, (büyüyeceğiz) dedik birileri buna inanmadı, ne oldu işte buyurun. 2009, 2010. 2010’un son çeyreğinde 9,2 büyümeyle çok önemli bir noktaya geldik ve 2010 yılının büyümesini 8,9 büyümeyle herkesi şaşırttık. Şu anda Avrupa’da en hızlı büyüyen ülke Türkiye oldu. Dünyada üçüncü en hızlı büyüyen ülke Türkiye oldu.
OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke Türkiye oldu. Şu anda, milli gelirimiz 1 trilyon 105 milyar Türk Lirasına ulaştı. Dolar cinsinden 736 milyar dolar. Zirve yaptığımız 2008 sonunda 742 milyar dolardı. Kişi başına milli gelirimiz, 10 bin 79 dolar oldu. Nereden nereye. 2 bin 300 dolardı. Şimdi buradayız. Çalıştık gayret ettik koştuk buraya geldik.
Şimdi altını çizerek ifade ediyorum; göreve gelmeden önce bizim IMF’ye olan borcumuz neydi? 23,5 milyar dolardı. (IMF ile ilişkimizi keselim) diyenler bunu diye diye gittiler, IMF’den 30 milyar dolar borç aldılar. Kim? MHP, DSP, ANAP. Ve bize 23.5 milyar dolar borç bıraktılar. Biz ödedik, ödedik ve şimdi neredeyiz biliyor musunuz? 5,2 milyar dolar.
Onlar borçlandı biz ödedik. Onlar kirletti biz temizliyoruz. Bunlar (milliyetçiyiz) diyorlar değil mi? Bizim milli bankamız var Merkez Bankası. Bize merkez bankasında ne kadar döviz bıraktılar biliyor musunuz? 27.5 milyar dolar. Şu anda merkez bankasının döviz rezervi 86 milyar dolar. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Lafla milliyetçilik olmuyor. Milleti sevmek işle oluyor."
Başbakan Erdoğan, Türkiye şu anda eğer dünyada saygın bir yere sahipse, bunun sebebinin atılan adımlardaki cesaret ve alınan mesafe olduğunu söyledi.
Buralarda kalmayacaklarını, daha da güçleneceklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi hedef 2023. 2023’de yeniden büyük Türkiye’yi inşallah kuruyoruz. 2002’de çıraklık dönemi başladı. 2007’de kalfalık dönemi başladı nereye kadar? 12 Haziran’a kadar. 12 Haziran’dan sonra ustalık dönemi başlıyor. Sayın Kılıçdaroğlu bu ifademden çok hoşlanmış olacak ki (sevsinler senin ustalık dönemini) diyor. Hamdolsun sevenler burada. Kılıçdaroğlu onu sen düşün.
Sen daha çırak bile olamadın, olamayacaksın da. Çünkü sana bu ülkede SSK’yı teslim ettiler, genel müdür yaptılar, 7-8 yıl devraldığın SSK zararda değildi. Sen aldın 8 yıl arka arkaya zarar ettirdin batırdın. Sen bir genel müdürlüğü yürütemeyen, güdemeyen kişisin, tescillisin Türkiye’yi mi yöneteceksin? Zaten benim milletim sana Türkiye’yi vermez. Niye? iş bilenin kılıç kuşananın. Bu bir vaka."
(A.A.)
2