Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı basın toplantısında, Kovid-19'la mücadele kapsamında haziran ayına ilişkin kademeli normalleşme takvimi açıkladı. İşte yeni normalleşme adımlarının merak edilen detayları...
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana milletle pek çok güzel hizmetin, eserin, müjdenin sevincini paylaştıklarını belirtti.
19 Mayıs vesilesiyle gençlerle birlikte basketboldan voleybola, güreşten karateye kadar pek çok branşta spor müsabakalarını izleyicisiyle buluşturacak olan yeni spor kanalı TRT YILDIZ'ın resmi açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, milletin esaret zincirlerini parçalama kararlılığının ilk adımı olan 19 Mayıs'ın ruhuna nüfuz edebilen, mesajını çözebilen gençlere güçlü bir 2053 vizyonu emanet etmek için var güçleriyle çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.
Erdoğan, Süper Lig'i şampiyon olarak tamamlayan Beşiktaş Futbol Kulübü'nün oyuncu, teknik heyet ve yöneticileriyle bir araya gelerek kendilerini tebrik ettiklerini hatırlattı.
Salgın tedbirleri sebebiyle bu sene seyircisiz oynanan Süper Lig'i gelecek sezonda tribünleri coşkuyla dolduracak taraftarlarla gerçekleştirebilmeyi ümit ettiklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Basketbolda EuroLeague şampiyonluğunu kazanan Anadolu Efes takımının sevincine hem başantrenörü Ergin Ataman'ı hem de Kulüp Başkanı Tuncay Özilhan'ı arayarak ortak olduk. Şampiyonluğun kazanılmasında büyük emeği ve katkısı olan Ergin Ataman'ın bu başarıyı şehitlerimize armağan etmesini de şahsım, milletim adına ayrıca çok ama çok önemli görüyorum. Aerobik Cimnastik Dünya Şampiyonluğu'nu ilk defa ülkemize kazandıran Ayşe Begüm Onbaşı kızımızı da arayarak tebrik ettik ve başarılarının devamını diledik. Bu vesileyle son dönemde güreşten boksa, karateden pentatlona, judodan okçuluğa, yüzmeden voleybola pek çok farklı branşta ülkemizin bayrağını göndere çektiren tüm sporcularımızı şahsım ve milletim adına bir kez daha tebrik ediyorum."
Ulaştırma projeleri
Erdoğan, önceki haftanın son cumasında ülkenin en önemli ulaştırma projelerinden olan Kuzey Marmara Otoyolu'nun sonradan eklenen kısım haricindeki son bölümünün açılış törenini gerçekleştirdiklerini söyledi.
Habipler-Hasdal kavşakları arasındaki kısımla 400 kilometrelik otoyolu hizmete aldıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah projeye sonradan eklenen Nakkaş-Başakşehir bölümünü de en kısa sürede tamamlayacağız. Bu otoyol, İstanbul ve Marmara Bölgesi'yle birlikte tüm Türkiye'nin projesidir. Artık Edirne'den otoyola giren bir vatandaşımız, 1200 kilometre boyunca hiçbir engele, hiçbir ışığa, hiçbir yerleşim yerine girmeden Şanlıurfa'ya kadar kesintisiz seyahat edebilecektir. İnsan ve yük taşımacılığının böylesine hızlı, konforlu ve güvenli şekilde yürütülmesinin ülkemize sağladığı katkıları her alanda görüyoruz, bundan sonra da görmeyi sürdüreceğiz. Pek çok yerde halen inşaatları süren hızlı tren hatlarımız da birer birer devreye girdiğinde Türkiye, ulaşımda yeni bir devrim yaşayacaktır. Ülkemizin her köşesinde 56 adede ulaşan havalimanlarımızla zaten hava taşımacılığı sorunumuzu neredeyse tamamen hallettik. Deniz yolu taşımacılığında da dev projeleri ülkemize kazandırmaya devam ediyoruz.
İnşallah bu hafta sonu Filyos Limanı'nı hizmete açarak bu alanda da büyük bir atılımı hayata geçirmiş olacağız. Kara, demir, hava ve deniz yolu hatlarımızı birbirleriyle entegre şekilde, birbirlerini tamamlayacak şekilde planladığımız için kalkınmanın temel altyapısı olan ulaşım meselesini kökten çözmüş bulunuyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda attığımız tüm bu adımların ülkemize hayırlı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Kuzey Marmara Otoyolu'nun son kısmının açılışında da tekrar ettiğim gibi, bizim ülkemiz için yapacak daha çok hizmetimiz var. Bizim inşa edecek daha çok eserimiz var."
Gençlere bırakacakları en önemli miras olan 2053 vizyonu için katetmeleri gereken daha çok mesafenin bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, Sultan Alparslan'ın bin yıl önce açtığı yolda, Osman Gazi'nin 722 yıl önce diktiği çınarın izinde, Fatih Sultan Mehmet'in 568 yıl önce İstanbul surlarına diktiği sancağın gölgesinde, Gazi Mustafa Kemal'in 98 yıl önce emanet ettiği Cumhuriyet'in kollarında, maziden atiye kurdukları köprüyü aşkla, şevkle, heyecanla geçerek Türkiye'yi hedeflerine ulaştırmakta kararlı olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimizin bize gösterdiği istikamet, tarihin bizi sevk ettiği hedef, dünyanın ve insanlığın yöneldiği ufukta gözüken ihtiyaç budur. Ülkemizi ve milletimizi kısır çekişmelerin, sahte gündemlerin, karanlık senaryoların kıskacına hapsetmek isteyenlere eyvallah etmedik, etmeyeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, geçen hafta başında Türkiye'de misafir ettikleri Polonya Cumhurbaşkanı ile verimli görüşmeler gerçekleştirmenin yanında, Avrupa Birliği ve NATO üyesi bir ülkeye yapılan ilk insansız hava aracı (İHA) satışıyla ilgili anlaşmayı da imzaladıklarını anımsattı.
Türkiye'nin NATO başta olmak üzere üyesi bulunduğu uluslararası güvenlik kurumlarına olan sorumluluklarını hakkıyla yerine getirdiğini belirten Erdoğan, bu kurumlardan da aynı karşılığı gördükleri müddetçe ilişkileri ve iş birliğini geliştirerek sürdürmekte kararlı olduklarını vurguladı.
27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü
Meclis'te çarşamba günü gerçekleştirdikleri grup toplantısında ülke gündemindeki önemli başlıklarla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Aynı gün akşam saatlerinde de Amerika merkezli şirketlerin üst düzey yöneticileriyle uzun ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Toplantımıza katılan şirketlerin temsilcilerine ülkemizin ekonomik durumunu ve uluslararası yatırımcılara olan bakışımızı bir kez daha ifade ettik. Ayrıca şirket temsilcilerinin tüm sorularını da bizzat cevaplayarak ülkemizin uluslararası yatırımcıları destekleme hususundaki kararlılığını ortaya koyduk.
Yakın tarihimizin kara günlerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü vesilesiyle partimizin il başkanlarıyla eski adıyla Yassıada, milletimizin verdiği isimle Yaslıada, bizim dönüştürdüğümüz haliyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda bir araya geldik. Bu toplantıda şehit Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını rahmetle yad etmenin yanında ülkemizin demokrasi, özgürlükler, kalkınma yolculuğunu zafere taşıma irademizi milletimizle tekrar paylaştık."
"2053 vizyonumuzu şekillendirmek için şimdiden hep birlikte hazırlıklara başlamalıyız"
Erdoğan, cuma günü milletin 150 yıllık hayali olan, nesiller boyunca hayata geçmesi için mücadele verilen Taksim Camisi'nin açılışını yaptıklarını hatırlattı.
İstanbul’un en önemli sembollerinden biri haline gelen Taksim Camisi'nin, milletin, İstanbul'un fethinin 568'inci yıl dönümüne bir hediyesi olarak, şehrin siluetindeki yerini aldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Tabii birileri özellikle bu eseri kalkıp da İstanbulumuz için böyle farklı veyahut da bir sembol olarak görmeyebilir. Sultanahmet'i görebilir, Süleymaniye'yi görebilir, Fatih Camisi'ni görebilir, Eyüp Sultan'ı görebilir, bunlar bizim için tabii ki sembol eserlerdir ama bilesiniz ki onlar o asrın veya o asırların sembol eserleriyse, işte şu anda bizim de Çamlıca'nın tepesindeki Büyük Çamlıca Camisi bu asrın sembol eserlerinden bir tanesidir ve bu kule oradaki bütün o çevre pisliğini temizlemek suretiyle buraya bu kulenin dikilmesi, 100 civarında radyonun ortak yayın yapabilecek kapasitede olması ve oradan tüm İstanbul'u bütün güzellikleriyle seyredebilme imkanını vermesi o da bu devrin, bu asrın inşallah sembol eserlerinden bir tanesidir. Taksim Camisi'nden yankılanan sese karşı dile getirilen rahatsızlıkların gerisinde, güçlü ve büyük Türkiye'nin ayak seslerinden, milletimizin istiklaline ve istikbaline sahip çıkma iradesinden duyulan korku vardır."
Demokraside ve ekonomide Türkiye'yi dünyanın en önde gelen ülkeleri arasındaki seçkin yerine çıkartarak, millete verdikleri sözü yerine getirmek için canla başla çalışmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, Taksim Camisi'nin yapımında emeği geçenlere ve özellikle de hayır sahibi Elmas ailesine teşekkür etti.
Erdoğan, cumartesi günü de İstanbul'a kazandırdıkları ve yeni bir sembol olan Çamlıca Kulesi'nin açılışını yaptıklarını dile getirerek, Çamlıca'nın eski halini bilenlerin, kulesi ve çevre düzenlemesiyle yeni halinin şehre kattığı güzelliği çok daha iyi takdir edeceklerini vurguladı.
Erdoğan, "Büyük Çamlıca Camisi'nin ardından, kulenin de hizmete girmesiyle İstanbul Boğazı'nın silueti bu bölgede yepyeni bir çehreye kavuşmuştur. Bu kulenin de ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyor, bakanlığımıza, yüklenici firmalara, mimarından işçisine kadar herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.
İstanbul'un fethinin 568'inci yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen uluslararası okçuluk müsabakasına katılan sporcuların heyecanını, video konferans mesajı yoluyla paylaştıklarını söyleyen Erdoğan, "Bu vesileyle ülkemizdeki tüm kurumlara, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, bilhassa da gençlerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. İstanbul'un fethinin 600'üncü yıl dönümüne atfettiğimiz 2053 vizyonumuzu şekillendirmek için şimdiden hep birlikte hazırlıklara başlamalıyız." dedi.
"Her sorumluluğu yerine getirmekte kararlıyız"
İnsan ömrü için uzun sayılabilecek 32 yılın toplum hayatında göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir süre hükmünde olacağına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim 2023 hedeflerimizi ilk ifade etmemizin üzerinden 10 yıl geçtiğini göz önüne aldığımızda, 2053 vizyonu için hemen kolları sıvamamızın şart olduğu ortaya çıkıyor. Fikir talimleriyle, dar ve geniş kapsamlı toplantılarla, orta ve uzun vadeli analizlerle, siyasi, sosyal ve ekonomik yol haritalarıyla vizyonumuzu şekillendirecek gayretler içine girmeliyiz. Darbe ve kriz dönemlerinin mirası üzerinde siyaset yapmış, ülke yönetmiş, eser ve hizmet üretmeye çalışmış bir nesil olarak, böyle bir vizyonun ne kadar kıymetli olduğunu gayet iyi biliyoruz. Gençlerimize bırakacağımız en büyük mirasın işte bu vizyon olacağına yürekten inanıyoruz. Temennimiz 2023 seçimlerinin, Türkiye'nin bu vizyonunun merkezinde olduğu bir tartışma iklimi içinde geçmesidir. Biz bunun için üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getirmekte kararlıyız. İnşallah bir asır sonra Cumhuriyetimizi gerçek gündemine, asıl rayına oturtmuş olarak ülkeyi gençlerimize emanet edeceğiz."
Yaklaşık 1,5 yıldır dünyayla beraber Türkiye'yi de esir alan salgınla mücadelelerini her cephede kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Erdoğan, son kabine toplantısının ardından salgınla mücadelede her kesime verdikleri destekleri ayrıntılı olarak paylaştıklarını anımsattı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Toplamda 661 milyar lirayı bulan bu hibe ve desteklerin, ülkemizin salgın sürecini çok ciddi ekonomik kayıplara, sosyal sıkıntılara, güvenlik tehditlerine maruz kalmadan geçirmesinde çok büyük katkısı olmuştur. Bugün Türkiye, dünyada, milli gelirine oranla halkına en etkin, yaygın ve yüksek tutarlı destekleri sağlayan ülkelerin başında gelmektedir. Dünyada her şey güllük gülistanlık da sadece Türkiye'de sıkıntı yaşanıyor gibi bir hava oluşturmaya çalışanlara verilecek en güzel cevap, uluslararası kuruluşların işte bu tespitidir. Bu hususta, nüfusu bizimle mukayese edilemeyecek ülkeler üzerinden yöneltilen tenkitlerin gerçekçi de iyi niyetli de olmadığı açıktır."
Bugün 2021 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarının açıklandığını anımsatan Erdoğan, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüyerek, G-20 ülkeleri arasında Çin'in ardından ikinci sırada yer aldığını söyledi.
Erdoğan, "Büyümede en dikkat çekici kalem, makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 30,5 gibi gerçekten güçlü bir şekilde artmış olmasıdır. Bu durum, yatırımların devam ettiğinin, dolayısıyla önümüzdeki dönemde üretimin ve istihdamın daha da artacağının işaretidir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer önemli gelişmenin kırsal kalkınma yatırımlarında yaşandığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Kırsal kalkınmada bu yıl 925 ekonomik yatırımı projesine 888 milyon lira, 2 bin 531 altyapı yatırım projesine 196 milyon lira hibe desteği verdik. Böylece ülkemiz yaklaşık 10 bin ilave istihdama karşılık, buna karşılık gelen 3 bin 456 projeyle 1,1 milyar lirası hibe olmak üzere 2,3 milyar liralık kırsal kalkınma yatırımına kavuşmuştur. Ayrıca, kuraklık sıkıntısının tehdidi altında olan bölgelerimizdeki çiftçilerimize, sulama sistemlerini modernleştirmeleri için 150 milyon lira hibe vereceğiz."
"Haziranı tam manasıyla bir aşı seferberliği ayına dönüştürmek imkanları zorlayacağız"
Geçtiğimiz hafta, Karadeniz'deki doğalgaz sevincinin ardından, karada da 3 kuyuda petrol bulunduğunun müjdesini milletle paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki günlerde enerji konusunda yeni sevindirici haberleri kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceklerini bildirdi.
Türkiye'nin aşı çalışmalarında da dünyada ilk 10 ülke arasında olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Üstelik bunu, kendisi henüz aşı üretmediği halde başarmış bir ülkeyiz. İnşallah kendi aşımıza da yıl bitmeden kavuşmuş olacağız. Haziran ayını tam manasıyla bir aşı seferberliği ayına dönüştürmek için imkanları sonuna kadar zorlayacağız. BioNTech, Sinovac ve Sputnik-V gibi sözleşmesi yapılan farklı aşılardan haziran ayında mümkün olan en yüksek sayıda miktarın ülkemize getirilmesi ve süratle uygulanması için yoğun hazırlık halindeyiz." diye konuştu.
Türkiye'nin salgınla mücadelesinin, Avrupa başta olmak üzere, gelişmiş ülkelerin gerisinde değil, çoğu alanda onların ilerisinde olduğunu akıl ve vicdan sahibi herkesin kabul edeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Salgın tedbirlerini sıkılaştırma ve normalleştirme takvimlerimiz de vaka sayılarımızın seyri birbirlerini takip ettiği için Avrupa ülkeleriyle benzer şekilde yürümektedir. Bütün bunları söylerken elbette gerçeklere gözlerimizi kapatmıyoruz. Son 6 ayda işyerleri ancak 1,5 ay açık kalan esnafımız olduğunu biliyoruz. Sadece paket servis hizmeti gibi ciddi sınırlamalarla hizmet vermeye çalışan esnafımız olduğunu da biliyoruz. Sokağa çıkma sınırlamalarının pek çok kişi ve kurumun faaliyetleri üzerinde yol açtığı olumsuz etkileri biliyoruz. Okula gidemeyen evlatlarımızın, eğitim-öğretimdeki kayıpları yanında pek çok fiziki ve psikolojik sıkıntının eşiğine geldiğini biliyoruz. Düğünden genel kurula kadar pek çok toplu etkinliğin uzun süre ertelenmesinin yol açtığı sıkıntıları gayet iyi biliyoruz. Milletimizin bu süreçte fevkalade bunaldığını, tahammül sınırlarının zorlandığını görüyoruz."
"Kararlarımızı ülkemiz ve milletimiz için en hayırlısını gözeterek veriyoruz"
Yaz mevsiminin de gelmesiyle, insanları evlerde uzun süre tutmanın hem zor hem anlamsız olduğunu, yurt içi ve dışı ziyaretlerin yoğunlaşacağını da dikkate aldıklarını belirten Erdoğan, "Yine bu süreçte, sıfatları ne olursa olsun kafa karıştırıcı açıklamalarıyla milletimizi yanlış yönlendirmeye çalışanlar bulunduğunun da idrakindeyiz. Değerlendirmelerimizi tüm bu gerçekleri hesaba katarak yapıyor, kararlarımızı ülkemiz ve milletimiz için en hayırlısını gözeterek veriyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların sağlığını, milletin esenliğini, ülkenin huzur ve güvenliğini koruma, telafisi mümkün olmayan hasarların oluşmasına engel olma gayesinde olduklarını vurgulayarak, bunun için buldukları her fırsatı, her kapı aralığını, her ışığı kullandıklarını bildirdi.
Erdoğan, salgının başladığı günden beri açılma-kapanma kararlarının ardı ardına gelmesinin tek sebebinin, şartları zorlama pahasına da olsa bu musibetin ülke ve millet üzerindeki etkilerini azaltmak olduğunu belirtti.
Ramazan ayındaki kısmi ve tam kapanma şeklinde uygulanan sıkılaştırma tedbirlerinin bir kısmının yerini, 17 Mayıs itibarıyla kademeli normalleşme adımlarının atıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aradan geçen iki haftalık sürede, vaka ve ölüm sayılarındaki nispi azalmanın, hedeflediğimiz oranda değilse bile önemli ölçüde sürüyor olması, tedbirlerin amacına ulaştığına işaret etmektedir. Bugün kabine toplantımızda, yarından itibaren devreye girecek kademeli normalleşmenin yeni adımlarıyla ilgili istişarelerimizi gerçekleştirdik." diye konuştu.
Bu doğrultuda verdikleri her kararı, ülkeyi yeniden salgının pençesine düşürmeme anlayışına dayalı bir ihtiyatla aldıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yürütülen mücadelenin önündeki en büyük tehdit, virüsün farklı mutasyonlarının yol açtığı öngörülemeyen sonuçlardır. Nitekim, kimi Avrupa ülkelerinde aşılama başta olmak üzere oldukça sert tedbirlerle binli rakamlara düşürülen, vaka sayılarının, mutasyonlu virüslerin yaygınlaşmasıyla yeniden yükselişe geçtiği anlaşılmaktadır. Sınırlarımızı kapatarak, vatandaşlarımızı evlerine hapsederek, kendimizi bölgemizden ve dünyadan tamamen soyutlama imkanımız olmadığına göre, ülkemizin de bu tehditlerle yüzleşmesi kaçınılmazdır."
"Kafe, çay bahçesi, halı saha ve spor salonları yarından itibaren çalışabilecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgınla mücadelede, eldeki mevcut imkanları sonuna kadar kullanarak, sürecin mümkün olan en az maliyetle atlatılması için var güçleriyle mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.
Haziran ayına ilişkin kademeli normalleşme takvimini paylaşan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Haziran ayı boyunca sokağa çıkma sınırlamaları hafta içi ve cumartesi günü akşam 22.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında uygulanmaya devam edilecektir. Bu sınırlama, hafta sonu ise cumartesi 22.00 ile pazartesi sabahı 05.00 arasında, yani pazar gününün tamamını da kapsayacak şekilde uygulanacaktır. Temmuz ayında, bu kısıtlama süreleri ve günleri vaka ve vefat sayılarındaki değişime, aşılamada katedilen mesafeye göre yeniden belirlenecektir.
Restoran, lokanta, kafeterya, pastane gibi yeme-içme yerleri sabah 07.00 ile akşam 21.00 saatleri arasında, belirlenen kurallara göre, masaya servis yapabilecek, saat 24.00'e kadar da paket servisini sürdürebilecektir. Bu mekanlarda, sokağa çıkma kısıtlaması olan pazar günü ise sadece paket servis hizmeti verilmeye devam edilecektir. Yaklaşık 1,5 aydır faaliyetlerine ara vermiş olan kahvehane, kafe, çay bahçesi, halı saha, spor salonu, lunapark gibi işletmeler, belirlenen kurallar çerçevesinde, pazar günü hariç sabah 07.00 ile akşam 21.00 saatleri arasında, yarından itibaren çalışabilecektir. Diğer iş yerlerinin, pazar günü haricinde, belirlenen saatlerde ve belirlenen şartlarda faaliyetlerini yürütebilmeleriyle ilgili uygulama sürecektir.
Açık ve kapalı alanlardaki nikahlar ve nikah şeklindeki düğün törenleri belirlenen şartlara uygun şekilde 1 Haziran'dan itibaren başlayabilecektir. Üniversiteler, 2021-2022 eğitim öğretim yılı akademik takvimi 13 Eylül itibarıyla başlayacaktır. Spor kulüpleri genel kurullarını Haziran'ın ilk gününden itibaren, diğer kuruluşlar da Haziran'ın ikinci yarısından itibaren gerçekleştirebileceklerdir."
Kamu kurumlarındaki esnek mesai uygulamasının, yeni bir düzenlemeye kadar devam edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, detayları İçişleri Bakanlığınca yayımlanacak genelgede yer alan bu yeni kademeli normalleşme adımlarının ülke ve millete hayırlı olmasını diledi.
Erdoğan, "Rab'bimden insanlığın tamamıyla birlikte milletimizi de bir an önce bu musibetten kurtarmasını niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.
AA