AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik AK Parti'nin 27 Ağustos'ta yeni genel başkan seçmek için kongre yapacağını açıkladı. Görevini 28 Ağustos'ta Başbakan Erdoğan'a devredecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu açıklamadan dakikalar önce AK Parti'ye geri döneceğini duyurmuştu
İşte Çelik'in Ak Parti MKYK toplantısı devam ederken yaptığı açıklamadan satır başları:
Toplantı halen devam ediyor. Basın toplantısını, toplantı bitmeden öne almak durumundayım.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin hayırlı olmasını diliyorum. Halkımız iradesini ortaya koydu. Biz katılımın daha yüksek olmasını isterdik. Düşük kalmasının bazı sebepleri var. bizce en önemli sebeplerinden birisi Ağustos ayı rehavet ayıdır, tatil ayıdır. Hareketliliğin en yüksek düzeyde olduğu aylardan birisidir. Doğu güneydoğuda pamuk toplamaya gider, Karadeniz’de çay toplamaya gider. Memleketteki köylerine gittiler. Yurtdışını zaten ifade etmiyorum. Bununla ilgili gerekli değerlendirmeler yapıldı. Yine büyükşehirlerde inşaatlarda çalışmak üzere çalışmak durumunda olanlar var.
>>> ERDOĞAN PARTİYİ GÜL'DEN KAÇIRIYOR - Hakan Çelenk'in analizi
Biz yüzde 89-90’lık katılım oranlarına alışık olduğumuz için bu bize düşük geliyor ama yüzde 70 ve üstünün normal kabul edilmesi gerekiyor. Aşağı yukarı sonuçlar netleşti. Sayın Başbakanımız yüzde 52’ye yakın bir oy aldı, İhsanoğlu 38,4, Demirtaş da 9,8 gibi bir oy aldı. Ben hayırlara veslie olmasını diliyorum. Seçim bitti bir başka tartışma var.
Biliyorsunuz sayın başbakan mazbatasını almadan, yemin etmeden fiilen cumhurbaşkanı değildir. Türkiye’nin fiilen bir cumhurbaşkanı vardır Sayın Abdullah Gül. AK Parti’nin kurulduktan 13 yıl sonra kendi içinden iki cumhurbaşkanı çıkarması hareketimizin başarısı açısından takdire şayandır. AK Parti içinden ikinci cumhurbaşkanını seçiyor.
DEVİR TESLİM 28 AĞUSTOS'TA
Şimdi görev süresi sona erdi. Yine AK Partili bir milletvekili liderimiz nasip olursa 28 Ağustos’ta kendisinden nöbeti devralacak. Dün de söyledim. Hiçbir başarı tesadüfi değildir. Başarı ter kokar. Durup dururken insanlar size destek vermezler. Dedim ki, öyle veya böyle diyebilirler. Muhalefet söylenmesi gereken her şeyi, iktidar her şeyi söyledi. Halk kararını verdikten sonra bu iş bitmiştir. Bundan sonra daha ılımlı bir üslubun daha yapıcı bir barış dilinin hakim olması gerektiğini temenni ediyorum. sayın başbakanımız dün balkon konuşması yaptı. Biz rakiplerimizin hezimetiyle alay etmeyecek kadar tecrübe sahibi insanlarız. Aslında eğer seçim sonuçları üzerinde yorumlar yapmaya kalkışırsam söyleyecek çok şey var. CHP ve MHP bir çatı adayı gösterdi hayırlı olsun dedi ki. Yanına 12 parti daha ilave oldu. çatı adayının aldığı oy yüzde 38,4. CHP ve MHP’nin son seçimde aldığı oy oranının bir hayli altında bir oy oranıyla bu işi bitirdi.
Referandumda da aynı şey yapıldı. Halk iradesini gücünü ortaya koymuştur. AK Parti cephesinden olaya baktığınız zaman, sadece üç vilayette Tunceli Şırnak ve Hakkari’de yüzde 20’nin altında oy almışız. Bunun dışında Türkiye’nin her tarafında yüzde 30’un altında neredeyse oyumuz yok. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, ben Demirtaş’la mukayese etmiyorum. Önde olduğu illerde bile yüzde 40’ların üzerinde, bazı yerlerde burun farkıyla, Manisa’ya bakıyorsunuz gıdım bir fark var. bunları çok önemsemiyoruz. Ama böyle bir sonuç çıkmıştır.
Çatı adayı 50 vilayette yüzde 40’ın altındadır, 20 vilayette 16’nın altındadır, 11 vilayette yüzde 10’un altındadır, 11 vilayette yüzde 5’in altındadır.
CHP’nin MHP’nin Türkiye’nin her noktasında siyaset yapması ve Türkiye partisi olması demokrasimiz açısından son derece hayırlıdır. Doğu ve Güneydoğu esas alındığında AK Parti birinci partidir. Oralarda da sınır ilçelerde PKK’nın çok ciddi tehditlerine maruz kalmıştır Erzurum’un güney ilçeleri de dahil olmak üzere.
Şimdi Sayın Başbakanımız seçildiğine göre, Abdullah Gül beyden devralacağına göre, bizim yeni bir genel başkan ve başbakan ile yola devam etmemiz gerekiyor. Daha önce defalarca açıkladık. Seçilecek kişi hem başbakan hem genel başkan olacak. Hatırlarsanız 2002’de başbakanımız seçime sokulmadığı için genel başkandı, Sayın Abdullah Gül hükümeti kurdu. O bir zaruretti arkadaşlar, bugün böyle bir zaruret yok arkadaşlar.
Kim Başbakan olsun şeklinde, hepimiz Abdullah Gül beyi işaret ettik. Ben o kabinede kültür bakanıydım. Sonra Sayın Başbakanın yasağı kalktı. Daha önce meydanında şiir okuduğu için yasaklı hale geldiği ilden, Başbakan orasının eniştesiydi. Siirt’ten aday oldu yüzde 85 oy aldı. Aynı gün Abdullah Gül bey istifa etti ve 58’nci hükümet düşmüş oldu.
2007’de cumhurbaşkanlığında yine kötü senaryolar yazılmaya başlandı. Kavgalar olacak dediler. Orada da bu tür hevesi olanların hevesini kurasında bıraktık. 367’yi önümüze koydular, halka gittik. Tekrar Abdullah Gül beyi ilan ettik ve milletin vekilleri olarak Abdullah Gül’ü seçtik.
Sayın Abdullah Gül, alıştığımız cumhurbaşkanları gibi cumhurbaşkanlığı yapmadı. 81 vilayete gitti, uçaklar dolusu iş adamlarını, onlar için yeni pazarlar bulmak üzere dünyanın dört bir yanına götürdü. Ülkesini temsil etti. Sayın Başbakanımızın da Köşk’e çıktıktan sonra, nasıl bir cumhurbaşkanı olacak? Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir. Sayın Başbakan’ın 12 yıla yaklaşan bir başbakanlığı var.
Şunun herkes bence farkındadır. Bir kez daha teyit etmek isterim. Sayın Başbakan, anayasanın kendisine vermediği bir yetkiyi asla kullanmayacaktır. Yasaların vermediği bir yetkiyi kimse kullanamaz. Kanunlar çerçevesinde elbette cumhurbaşkanlığı yapacaktır. Herkes kendi tarzını o makama verir. Herkesin böyle bir beklenti içerisinde olduğunu biliyoruz. Peki genel başkanlığı ne zaman sona erecek? 28 Ağustos’ta kendisine mazbatası takdim edilip yemin ettikten sonra bitecektir.
ABD’de yeni başkan seçilir, eski başkanın o süreye “topal ördek” dönemi denir. Bu süre topu topu 18 gündür. Mevcut cumhurbaşkanı bütün yetkileri kullanır ama sayın başbakan, cumhurbaşkanının hiçbir yetkisini kullanamaz. Bizim partimizin hukukçu kurmaylar ve üniversitelerdeki yapılan görüşmeler sonucunda böyle bir karara varılmıştır. Önümüzdeki süreçte AK Parti’nin genel başkanı ve başbakan
27 AĞUSTOS ÇARŞAMBA SAAT 10.00
Yapacağımız kongreye sayın başbakanımızın başkanlığında gideceğiz. 27 ağustos Çarşamba saat 10’dur arkadaşlar. Tek maddeli bir gündemle yapacağı olağanüstü büyük kongre 27 Ağustos’ta toplanacaktır. Teknik tarafları var bu işin, çoğunluk sağlanamazsa bir gün sonra. Ama böyle bir ihtimal görmüyoruz.
Bana hemen şunu soracaksınız. Büyük kongredeki adayınız kim? Biz bu MKYK’da isimlendirme meselesi üzerinde durmadık. Sayın başbakan bu süreçte bütün üyelerle, vekil arkadaşlarımızla, gerekli gördüğü diğer yetkililerle istiharelerde bulunacak. Ortak akılla bir isim üzerinde anlaşacağız ve kongreye o isimle gideceğiz.
AK Parti genel başkanı Türkiye’nin başbakan olacağı için ülkemiz için bu kararın hayırlı olmasını diliyorum. Önümüzdeki günlerde kimse AK Parti’den kavga gürültü çatışma kaos beklemesin. Bu arada şu anda yüzde 52’yle seçilen bir cumhurbaşkanı var, gelen başbakan ile bir çatışma olmayacak mı diye sorulara cevap veriyorum. Yüzde 52 halk desteği olan bir cumhurbaşkanı var, halk tarafından iktidar olarak tayin edilen bir partinin içinden çıkacak hükümet, güç birliği yaptığı zaman Türkiye’de bir takım şeyler iyiye gidecektir.
Etrafımız bir ateş çemberidir. Kuzeyimizde de doğumuzda da var güneyimizde de var. bütün bu manzara içerisinde Türkiye istikrar adası olmak durumunda. Tabi ki daha da önemli bizim birlikteliğimiz huzurumuz her şeyin üstündedir. Ben buradan iktidar sözcüsü sıfatıyla sesleniyorum. Bahçeli’yi dinlerken çok üzüldüğümüzü ifade etmek isterim. Her cümlesi küfür olan hakaret olan bir Bahçeli, kendi tabanına da munis gelmiyordur.
Biz hep söyledik. Bize gerginlik yaratılıyor vesaire diyorlar. Biz iktidarız, omuzumuzda büyük bir yük var. Fakat biz de kimsenin şamar oğlanı değiliz. Bizi onlara cevap vermek zorunda lütfen bırakmasınlar. Ha CHP seçim sonuçlarına göre hesaplaşmaya gider şunu yapar bunu yapar. O kendilerinin işidir. Ama herkesin bir muhasebe yapması gerekiyor. Bizim de ciddi bir değerlendirme yapacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor.
Biz de geleceğimiz seçim bir sonraki pazartesi başlar. 2015’in seçim çalışmaları başlamıştır. Kurumsal olmak, size bağlı olan milyonlara şevk vermek böyle olabilir. Sayın Başbakanımız 21 milyon oy almıştır. Bunun çok büyük bir sorumluluğu var.
SORU & CEVAP
MKYK devam ederken, Köşk’ten de bir açıklama geldi. Bundan sonraki siyasi hayatıyla alakalı “partime döneceğim” dedi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? İkincisi de genel başkan olarak dönmeyeceğini umuyoruz çünkü kongre kararı 27 Ağustos.
Sayın Abdullah Gül’ün partiye dönmesi kadar normal bir şey olamaz. MHP’ye CHP’ye dönmesini bekleyen var mı içinizde? Sayın Abdullah Gül, bu partinin kurucularındandır. 58’nci hükümetin başbakanıdır, dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısıdır. Sonra da cumhurbaşkanıdır. Biz sayın Abdullah Gül’e, yeni seçtiğimiz başbakanımıza, konumlarından ziyade, onlara ağabeylerimiz gözüyle bakıyoruz. Sayın Abdullah Gül ile Başbakan arasında birileri bir çatışma bekleyebilir. Onların da hevesleri kursağında kalacak. Bizim şu anda eski bir Meclis Başkanımız ki, Meclis başkanı Türkiye2nin ikinci adamıdır. Sayın Bülent Arınç eski Meclis başkanıdır. Ben 7 yıl bakanlık yaptım ve şu an başbakan yardımcısıyım. Konumlar önemli değil. sayın Gül partiye dönmek istediği zaman, başbakan söyledi, Sayın Gül’ün aşımızın üzerinde yeri var. biz onu hasretle kucaklamaya hazırız. Ama tabi dediğim gibi bu zaman, sayın cumhurbaşkanımızın durumu tabi ki konuşulacaktır.
Bir çatışma küsüşme olmaz dediniz ama, kongre tarihi süre dolmadan bir gün önce. Gül’ün engellendiği iddialar var?
Bu tarih Sayın Gül’ün gelmesiyle ilgili değil sayın Başbakan’ın gitmesiyle ilgilidir.
Kongrede iki aday olması söz konusu olabilir mi?
Bazen birileri adını duyurmak için, çeşitli kongrelerde buna rastlarsınız. Ama bizim partide bugüne kadar, MYK’da MKYK’da çok iyi bir nabız tutulur, hep tek kişiyle gidilmiştir. Parti içi çekişme, fikir ayrılıkları vardır. Ama genel irade bir konuda karar verdiği zaman hepimiz o belirlenen ismin arkasında oluruz. Kimsenin önünü kapatma manasında söylemiyorum.
Kongrede belirlenecek isim 2015 seçimlerine taşıyacak partinizi. Üç dönem kuralında değişiklik yapılabilir mi? Takılan birisi mi takılmayacak birisi mi olacak?
Üç dönem kuralına tabii birisi de olabilir. Birinci dönem milletvekilliği olan arkadaşımız da ikinci dönem milletvekilliği de olabilir. Bugünkü MKYK’
Sayın Abdullah Gül gelmek isterse başımızın üstünde yeri var dediniz. Az önceki sözleri gelmek istediğinin göstergesi olarak anlaşılacak şeyler. En azından 10 ay Sayın Abdullah Gül kenarda kalmalı, 10 aydan sonra mı dönüşü mümkün olabilir diye mi algılamalıyız bunu? Kendisi kongrede aday olamadığı için kenarda beklemesi gerekiyor.
Siz teknik çıkarımları yapabilirsiniz. Sayın Gül partiye döndüğü zaman bir tecrübe birikimiyle, gerçekten yaptığı hizmetleri arkasına alarak geldiği zaman, bir unvanı olmadan da parti üyesi olunur, bir unvan verilecekse bugüne kadar yaptığı görevler göz önüne aldığımızda, Kayseri’de il başkanı olmasını kimse beklemiyor. Ben böyle söylediğimde, Kayserili arkadaşlar, ben bu arada Kayserililere yüzde 66’lık oy oranından dolayı da şükranlarımı ifade ediyorum. Hizmet etmek ille başbakan genel başkan olmayı gerektirmeyebilir.
Hatırlarsanız benim bir hesabım yoktur dedi. Sonra arkasında şunu da ifade ettim. Ben bir siyaset dünyanın parçasıyım. Beni buralara taşıyan partidir, onların ne karar verdiği de önemlidir.
Oy oranının düşük çıkması başbakanın belirlenmesinde önemli olacak mı? Belki Abdullah Gül çatısı altında birleştirilmesinin daha doğru olacağı yönünde yorumlar var.
Ben kamuoyu araştırmaları yapan firmaların çok yanıldığı kanaatinde değilim. Her araştırma şirketi +2 -2 diye marj koyar. Yüzde 52 olabilir 54 olabilir. Sanırım bir firma yüzde 57 olarak ilan etti. Mesela iç Anadolu’da seçime katılma Ege’den daha düşüktür. Akdeniz ve Ege’den daha düşüktür. Biz bunun üzerinde durmuyoruz. Tabi ki bir maç yapan bir takım, 3-0 5-0 galip gelmek ister. Averajınız artmış olur. Ama mühim olan üç puanı almaktır. Üç puanı AK Parti almıştır. Yüzde 52 bizim için tatmin edici midir? Biz bizim için biçtiği orana şapka çıkarırız.
Bu istişarelerin devam edeceğini söylediniz. Az önce Sayın Abdullah Gül için abi gibi bir konumda olacağını söylediniz. Başbakan’ın Gül ile görüşmesi, istişarenin bir ayağının böyle devam etmesi beklenebilir mi?
Sayın Başbakanımız zaten sürekli görüşme halindedir. Bir resmi görüşmeler var, ama sayın Gül ile sayın Erdoğan arasında böyle bir resmiyete gerek yok.
Az önce Sayın Başbakan’ın partiyi evladı gibi gördüğünü söylediniz. Sayın Gül de sayın Arınç da partiyi evladı gibi görüyor. 27 Ağustos tarihinde bu üç isim mutabık mı? Sadece Sayın Erdoğan’ın kararı mı? Parti içerisinde de bazı isimlerin, bir süredir sayın Gül’ün dönüşünden yana oldukları, hatta bunu gündeme getirdikleri, bugün de aynı talepte bulunacağı iddialar vardı. Sayın Gül’ün dönüşü isteniyor mu?
MKYK toplantıları basına kapalıdır. Bu sadece başbakanın arzusu olsa bu toplantıya gerek olmaz. Bu 27 ağustos tarihi MKYK’da oy birliğiyle alınmış bir tarihtir.
28 Ağustos’tan önce sayın Abdullah Gül istifa ederse ne olur?
Ya olursa, ya giderse… şartlı cümleler kuruluyordu. O zaman ben Türkçedeki bir atasözünü hatırladım “eğer ve meğeri evlendirmişler. Keşke diye bir çocuğu olmuş” biz eğer ve meğerle siyaset yapmıyoruz. Sayın Demirel, olmamış çocuğa don biçmeyin derdi.
Sorularınız beni terletmedi, ortam sıcak.
Sadece Genel başkan seçimi olacak. MKYK seçimi yapılmayacak. Doğru mudur?
MKYK üyelerinin belirleneceği bir genel kongre olmayacak. Vaziyet bundan ibarettir.
30 Mart’ta yüzde 90 olan seçime katılım oranı yüzde 73’e düşmüş gözüküyor. Seçmenin sandığa küsmesi ihtimali var mı?
Mahalli seçimler çok faktörlü ve aktörlü seçimlerdir. Fakat cumhurbaşkanlığı seçimi tek faktörlü ve tek aktörlü seçimlerdir. Büyükşehir belediye başkanı olacak zat, a ilinde seçmeni teşvik eder, ilçe belediye başkanı ayrıca eder, muhtar ayrıca eder. Bir akrabanız dostunuz muhtar adayı olmuştur. Sizi ısrarlı şekilde sandığa davet eder. Mühim olan oraya kadar gitmektir. Referandumlarda da böyledir. Son referanduma bakarsanız genel seçimdeki bir katılım olmaz, olmamıştır.
İnsanlar bir de bire bir kendi hayatına ne kadar etki edecek ona bakıyorlar. Bu hesaplar her zaman yapılabilir. Tekrar söylüyorum yüzde 74’e yakın bir katılım oranı Avrupa standartlarının üstünde bir orandır.
Biz yüzde 35 oy almıştık. Birileri dedi ki, siz genel seçmenin yüzde 25’i aldınız dedi. Peki iyi de bizim muhalifimiz olan yüzde 19’la Meclis2e giren, genel seçimde 2002’de yüzde 12’ye tekabül ediyordu.
Tony Blair ezici çoğunlukla iktidara geldiğinde katılım oranı yüzde 59’du. Hiç kimse yüzde 77 Tony Blair’e karşı demedi. Ha gerçekten bir protesto mudur bu incelenebilir. Ama biz böyle bir oy olduğunu düşünmüyoruz.