CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, merkez Palandöken ilçesindeki Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde partisinin grup toplantısına katıldı.

Milletvekillerinin yanı sıra bölge illerden parti teşkilatlarının katıldığı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, TBMM’nin tatile girdiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, “TBMM tatile girdi ama ülkenin dertleri artarak devam ediyor. Tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var. Bu ülkenin kuruluşunda harcımız var. Şehitlerin kanları, gazilerimiz var. Biz Meclis tatile girdi oturalım’ demedik. Türkiye’nin sorunlarını söyledik. Böyle bir düşüncemiz, yok karar aldık. Bir şey yapmamız lazım, bir yerden başlamamız lazım? Nereden başlayalım derken hepimizin aklına Erzurum geldi. Erzurum, tarihi şehir, kadim şehir, dadaşların kenti. Bölgenin bir dönem Paris’i olarak adlandırılıyordu. Peki bu kadim şehrimiz, Milli Kurtuluş Savaşı’nın odak noktası, başlangıç noktasıydı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk başkanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Erzurum milletvekiliydi. Dolayısıyla Erzurum’un özel bir yeri var. Peki soru şu. Madem bu kadar önemli tarihsel açıdan derinlikleri olan kent, neden CHP’ye sempati göstermedi? Neden bir milletvekili bile CHP’den çıkarmadı? Sorunun cevabını ben vereyim. Sorumlu ve kabahat CHP’lilerde. Bizler de iğneyi önce kendimize batıracağız. Gelmedik, sofranıza oturmadık, çayınızı, kahvenizi içmedik. Ankara’da nutuklar attık ‘Erzurumlu bize oy versin’ diye. Niye oy versin. Gel otur çayını, kahvesini iç, derdini dinle hiçbir şey yapmıyorsan cağ kebabını ye. O nedenle biz Erzurum’a aynı zamanda Erzurumlularla kucaklaşmaya, helalleşmeye geldik. Erzurum, Milli Kurtuluş Savaşımızın ilk ateşinin yakıldığı yerlerden biridir. Cumhuriyet’in ilk kez dile getirildiği bir kentteyiz” diye konuştu.

‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR KİŞİYE TESLİM EDİLMEMELİ’

Yeni bir mücadeleyi başlatmak durumunda olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu

“Dururumuz pek parlak değil. Yeni bir mücadeleyi başlatmak durumdayız. Neden yeni bir mücadele? Bu önemli bir soru. Çünkü koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti asla bir kişiye teslim edilmemeli. Bir kişiye bir devletin teslim edilmesi o devlet için bir felakettir. Örnek Çanakkale Savaşı. Çanakkale Savaşı’ndan söz ederiz. Çanakkale’yi geçilmez kıldık, Çanakkale’nin her karışında şehitlerimizin acısı, gözyaşı, kanı vardır. Çanakkale’yi 1915’lerde geçilmez kıldık mı? Yedi düvele karşı mücadele ettik. 1915-16’da Çanakkale Savaşlarında Çanakkale’yi vatandaşlar geçilmez kıldı. Ama ne oldu, bir dönem değişti, bir kişi çıktı, dedi ki; ‘o gemileri serbest bırakın gelsinler’. 1918 o mücadele verdiğimiz, Çanakkale geçilmez dediğimiz Çanakkale’den bütün gemiler, askerler yani düşman askerleri geçti, geldi Dolmabahçe Sarayı önünde demirlediler. Bir kişinin iradesiyle. Hani Çanakkale geçilmezdi, gaziler, şehitler vardı. Dönemin padişahı demiş ki; ‘Bırakın Çanakkale Savaşı’nı herkes gelsin’ dedi ve geldiler. O zaman Yıldırım Ordularının Başkomutanı Atatürk, Haydarpaşa’ya geldi, gemileri gördü ve şunu söyledi; ‘Geldikleri gibi gidecekler. Erzurum’a geldi. Erzurum sıradan bir kongre değildir. Sakın ola ki böyle düşünmeyin. Erzurum Kongresi milli iradenin ilk kez çok açık net şekilde telaffuz edildiği bir kongredir. Hakimiyetimilliyenin telaffuz edildiği bir kongredir.”

SORUNLARIN ÇÖZÜM YERİ TBMM

Sağlıkta şiddet konusunda parlamentoyu olağanüstü kongreye çağırdıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Bütün sağlık çalışanlarının dernekleriyle konuştuk, sağlıkta şiddeti nasıl engelleriz diye. Onların görüşlerini aldık. O görüşler paralelinde grup başkanvekillerimiz parlamentoyu davet etti, ‘gelin sorunu’ çözelim. Sorunların çözüm adresi TBMM’dir. O Meclis, Gazi Meclis’tir sakın unutmayın. O Meclis sıradan bir meclis değildir. Gelmediler, katılmadılar. Niye gelmiyorsunuz, katılmıyorsunuz? Sorunların çözülmesi gerekiyor, çözüm adresi TBMM, niye gelmiyorsunuz. Gelmediler. Ama gün olacak, hepsi gelecekler. Gün olacak Meclis’in önündeki ‘Kayıtsız şartsız hakimiyetin millette olduğunu seslendirecek. Bunu millet ittifakı olarak yapacağız” dedi.

KOMŞULARIMIZLA KAVGALIYIZ

Türkiye’nin bütün komşularıyla kavgalı olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “Niye kavgalıyız? Ömrü savaş meydanlarında geçen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, barışın ne kadar değerli olduğunu görmüş. Bütün hayatı savaş meydanlarında geçmiş, kan görmüş, savaşın acımasızlığını görmüş, barıştan daha değerli bir şey yok demiş. Erzurumlu kardeşlerim unutmayın? Suriye’de namaz kılacaklardı, ne oldu? Onlar Suriye’ye gitmeden 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. Bu resmi rakam, gerçek sayısını kimse bilmiyor. Niçin kardeşim. Neden oldu? Erzurumlu bunu sorgulayacak. Esnafı geziyorum, soruyorlar, ‘Suriyelileri gönderecek misiniz?’ Kimse endişe etmesin, hiç kimseyi ırkçılık yapmadan, onuruyla oynamadan onları kendi ülkelerine Allah nasip ederse sizlerin takdiriyle davulla zurnayla göndereceğim” diye konuştu.

PTT ÇALIŞANLARI

Konuşmasında PTT’de çalışan 14 bin taşeron işçinin sorunlarına da değinen CHP lideri, 14 bin taşeron işçisine yüzde 15 zam yapılmasının mantık işi olmadığını söyledi. 14 bin taşeron işçisinin hakkını da teslim edeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yiyecek parası vereceğiz, yol parası vereceğiz. Bununla dengeleyeceğiz’ diyorlar. Ama izne ayrılırsa paranın kesilmesi demek, aynı zamanda emekli aylığının düşük olması demek. Modern köleliğe de son vereceğiz” ifadelerini kullandı.

'BİR HAFTADA FAİZLERİ SİLECEĞİZ'

Erzurum’un Doğu’nun özellikle görmek istediği bir kent olduğunu, Taşmağazaların bütün doğu ve güneydoğuda konuşulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Erzururum’un AK Parti iktidarında 81 il içerisinde 62’inci sırada olduğunu kaydetti. Bölgenin büyüme potansiyeli en yüksek olan kentinin sürekli kan kaybettiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Kişi başına gelirde sürekli kan kaybediyor. Sürekli geliri düşüyor. Tarladan alınan ürün miktarı 668 bin tondan 308 bin tona düştü. Kredi borcu olanlar bir yılda 7 milyar 4 milyon liralık artışla 26 milyara çıktı. Erzurum ve bölge tarım ve hayvancılık bölgesi. Bu bölge çiftçileri için neler yapacağımızı anlatayım. Bütün Erzurumlu kardeşlerimin dinlemesini isterdim. İktidara geldiğimizde ilk bir haftada çitçilerin tarım kredi kooperatifleri, bankalara olan borçlarındaki kredi faizlerini sıfırlayacağız. Onlar tarımın önemini bilmezler, biz biliriz. Araban olmayabilir, mobilyan olmayabilir, ama sen, eşin, çoluk çocuğun günde iki sefer ekmek yemek zorunda. Canlı hayvandan ete kadar dışardan getiriyorlar. Buğdaydan arpaya kadar dışardan getiriyorlar. Türkiye’de toprak mı, çiftçi mi yok, alın teri döken mi yok dışardan getiriyor. Komisyon alıyor, ceplerini dolduruyorlar. O ceplerin tamamını dikeceğiz. Bu milletin alın terini, çiftçinin, emekçinin alın terini sömürtmeyeceğiz. Kim üretiyorsa alın teri döküyorsa oy versin ya da vermesin Bay Kemal’in başının üstünde yeri var” diye konuştu.

‘ÇİFTÇİYE ÖTV’SİZ, KDV’SİZ MAZOT VERECEĞİZ’

İktidar olduklarında havza bazlı planlama yapacaklarını, çiftçinin ektiği dolayısıyla zarar etmeyeceğini vurgulayan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin çiftçinin kara gün dostu olacağını kaydetti. İktidarları döneminde çiftçinin üretim araçları ve hayvanlarının asla haczedilmeyeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Traktör haczedilir mi? Traktörde kullanılmak üzere kırmızı mazot vereceğiz. ÖTV’si, KDV’si olmayacak. Kırmızı mazot olacak. Neden kırmızı mazot? Mazot pahalı olabilir, arabanı kullanamaz, otobüse binersin. Yürüyerek gidersin ama çiftçinin tarlayı sürmesi lazım. Çiftçinin ucuz kredi, kırmızı mazot alması lazım. Ona düşük bedelle mazotu vereceğiz. Köylerde, kırsalda nasıl öğretmen, imam varsa ziraat mühendisi, veteriner, ziraat teknisyeni olacak. Bunlar kamu görevlisi olarak sizlere hizmet verecek. Kırsalda çalışan kadınlar ve gençler çalıştıkları sürece sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Havza bazlı planlama yapmamız yazım. Bu bölgenin özel ekonomi bölgesi ilan edilmesi lazım. Bölgenin tarım ve hayvancılığın merkezi olması, özel yatırım alanlarıyla teşvik edilmesi lazım. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi için et, deri işleme tesisleri, yem fabrikaları, tarım aletleri, ürün paketleme tesisleri, tarım ilaçları, sıvı gübre, tekstil üretimi de olacak. Bölgedeki 9 ilde bunların tamamı olacak. Merkezi de Erzurum olacak. Uluslararası tarım ve hayvancılık borsası Erzurum’da kurulacak. Diyebilirler ki Kılıçdaroğlu, bu kadar mesele varken yerel soruna kilitlendin. Eğer büyüyeceksek hep beraber büyüyeceğiz. Erzurum da büyüyecek, Kars, Van da büyüyecek. Onlar birilerini büyütüyor, ben birileri değil, 85 milyon büyüyecek diyorum. Bu söylediğim 5 yıl içinde 1 milyar dolarlık yatırım demektir. 1 milyar doları nerden bulacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için 1 milyar dolar çok büyük değil. Beşli çetelerin bir köprüsüne kaç lira garanti veriyorlar? 35 milyar dolar. O paraların tamamını söke söke alacağım. Siz merak etmeyin. Öyle Londra’daki mahkemelere gidecekler, orada davalar görülecek. Mahkemeyi ister Londra’ya götür, ister Papua Yeni Gine’ye, ister Kongo, ister Japonya’ya götür. Ben o paraları söke söke alacağım.”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından grup toplantısı sona erdi.