CHP’de, seçimlerin hemen ardından başlayan, “gizli toplantı, gizli kayıt” kriziyle doruğa ulaşan “değişim” tartışması, hafta sonu peş peşe gerçekleştirilen iki toplantıda ete kemiğe büründü. 

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun öncülük ettiği grup arasında Belediye Başkanları toplantısında uç veren gerilim, 11.5 saatlik Parti Meclisi’nde doruğa çıktı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesi, ittifak ortaklarına verilen kontenjanlar nedeniyle partinin milletvekili sayısının potansiyelinin altında kalması, son olarak da Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ifşa ettiği “gizli protokol” ile değişimcilerin eline büyük koz veren Kılıçdaroğlu, PM’de, MYK kararı ile görevden alınan örgütlerin itirazlarına ilişkin oylamada da mevzi kaybetti. MYK üyelerinden dahi iki oylamada değişimcilere destek oyu çıktığı iddia edilirken, parti kulislerinde “son iki toplantıda el enseler çekildi, asıl savaş ve pazarlık şimdi başlıyor” yorumları yapılıyor.

'TEPKİ VAR, ÇEKİLİN'

Önceki gün yapılan PM toplantısında görevden alınan il ve ilçe örgütlerinin bu kararlara itirazları, yapılan gizli oylamalar sonucu reddedildi. İtirazların kabulü için 60 kişilik PM’de 40 sayısı gerekiyordu.

Değişimciler üçte iki çoğunluğa ulaşamadı, ancak yapılan gizli oylamada iki ilde salt çoğunluk sayısı olan 31 oy gücüne ulaştıkları görüldü. Örgütlerin lehine 31 oyun çıktığı oylamalarda, MYK’dan 2 kişinin de kabul oyu verdiği iddia edildi. PM üyesi, “Şüphelendiklerimiz var” dedi. İki ilin oylamasında çıkan 31 oya, Kılıçdaroğlu da sinirlendi. CHP lideri’nin, “Arkadaşlar, biz bunları niye görevden aldığımızı söyledik. Bunlar partinin parasını çalmışlar, bu tespit edilmiş, siz bunlara ‘evet’ oyu veriyorsunuz. Bu doğru değil. Bu ahlaksızlık, bu erdemsizlik” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine Hasan Baltacı’dan sert çıkış geldi. Baltacı, “Ben kabul oyu verdim. Ben ailemin yüzüne bakamam burada oturursam. Siz nasıl bizi böyle suçlarsınız? Beni isterseniz disipline verin” diyerek, salonu terk etti. Kılıçdaroğlu’nun “seni kastetmedim” diye seslendiği ancak Baltacı’yı durduramadığı, bu sırada Gürsel Erol’un da, “Hasan Bey haklı” dediği öğrenildi. PM’de bazı üyeler, CHP liderine “Çekilin, tepki var. Olağanüstü kurultay yapalım” dedi.

'HEVESLİSİ DEĞİLİM'

Kılıçdaroğlu ise bu taleplere şu karşılığı verdi: “Ben de insanım, yoruldum, dinlenmek isterim. Ama dalgalı denizde gemiyi bırakmam. Gemiyi sağlam limana götüreceğim. Öyle bırakacağım. Sağlam liman yerel seçimdir. Ben istifa edip gidersem parti karışır. Çekilirsem kaos olur. İstifa etsem ne kazanacağız? Parti genel başkansız mı kalsın? Kongre süreci var. Ben aday olmam, aday gösterilirim. Hiçbir yere aday olmadım bugüne kadar. Çok da heveslisi değilim. Geçmiş siyasi hayatında bagajı olmayan, partinin ilkelerini bilen, sosyal demokrat, CHP’yi yönetebilecek biri olursa ona bırıkarım, onun elini de kaldırırım. Herkes aday olabilir. Ekrem Bey de isterse aday olabilir.”

PM’de Zoom toplantısına katılanlarla birlikte 28 kişi “değişime” ilişkin konuşma yaptı. Yalnızca Grup Başkanı Özgür Özel konuşmadı. Zoom toplantısı üzerinden katılımcı isimlere yönelik “hainlik” suçlamasında bulunulduğu, Kılıçdaroğlu’nun ise, “Ne hainliği arkadaşlar” dediği ifade edildi. Bir PM üyesi ise, “Hain olarak suçlamayı doğru bulmuyorum ama bu toplantıda yanlış olan şeyler var. Birincisi bu toplantının belediye başkanının organizasyonunda yapılması. Genel Başkan’ın yetkisini kullanan iki kişi toplantıda. Bu siyaseten doğru değil, siyasi etiğe uymaz. Statükonun sahibi olanlar değişimin parçası olamazlar” görüşünü dile getirdi. Bazı PM üyeleri de, “Orada etik olmayan Grup Başkanı Özgür Özel ve Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın olması. Bunlar seçilmedi, atandı” vurgulamasını yaptı. CHP lideri de bu görüşü destekledi. Kılıçdaroğlu, “Arkadaşlar toplantı olabilir. Zamanında biz de yaptık. Bunda sıkıntı yok. Ama grup başkanvekili ve grup başkanı orada olup da belediye başkanından talimat alıyorsa bu yanlış. Etik bulmuyorum. Gelip de belediye başkanının karşısında hazır olda bekliyorlar” diye konuştu. Bunun üzerine Günaydın’ın, “Ben siyaset yapıyorum her yerde konuşurum” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimlere dikkat çekerek, “Umutsuz arkadaşlar evde kalsın, sokağa çıkmasınlar, çünkü insanları da umutsuzluğa sevk ediyorlar. Ben de üzüldüm. Ama toparlanıp hızlı bir şekilde organize olmamız lazım” görüşünü dile getirdiği bildirildi.

'GENEL MERKEZ HER İSTEDİĞİNİ YAPAMAZ'

PM’de iki oylamada salt çoğunluk gücüne uluşan değişimciler, toplantının ardından bu tabloya ilişkin şu görüşleri dile getirdiler: “60 kişilik PM’de 31 oy demek MYK’nın meşruiyetini yitirdiği anlamına gelir. MYK’nın Genel Başkan’a görevi teslim etmesi gerekiyor. Çünkü PM, MYK’ya güvenoyu vermedi. Gelen karar MYK kararıydı. Bundan sonra PM’den hiçbir şey geçiremezler. Bu MYK yerel seçimde belediye başkan adaylarını da PM’den geçiremez. Güç dengesi muhaliflerin eline geçti. Olağanüstü kurultay talebi olursa o sayının da, olağan kurultay tarihi belirlemek için de sayının bulunduğunu gösteriyor. Kurultay seçimden önce mi olacak sonra mı olacak kararını bu PM verecek. Genel Merkez’in artık her istediğini yapamayacağını gösterir 31 oy.”

'KİRLİ GEÇMİŞİ OLMAYANI GETİRİN BIRAKAYIM'

Kılıçdaroğlu’nun, cumartesi günkü belediye başkanı toplantısında da, genel başkanlığı bırakmasına yönelik taleplere, “Ölene kadar genel başkanlık yapacak değilim. Beni buraya partililer getirdi. Ben Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyken mutluydum. Grup başkanvekilliğine istediler, orada da mutluydum. Genel başkanlık meselesi çıktı. Geldiğim görevleri hakkıyla yapmaya çalıştım. Tabii ki genel başkan da değişecektir, bunun yolları, yöntemleri bellidir. Hatta bulun parti ilkelerine bağlı, partiyi ileriye götürecek, kirli bir geçmişi olmayan birini getirin, yarın sabah bırakayım” ifadelerini kullandığı öne sürüldü.

GÜNAYDIN'A MYK YASAĞI İDDİASI

Kılıçdaroğlu’nun, Zoom toplantısına katılan Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’a MYK yasağı getirdiği, kendisine MYK’ya katılmaması yönünde bir mesaj yollandığı iddiası kulislere yansıdı. Günaydın’ın kendisine bu yönde bir mesaj gelmediğini söylediği öğrenilirken, kaynaklar, “Tüzüğe rağmen bunu yapamaz. Gökhan Bey toplantıya gidecek. ‘Oraya gelmesin’ ne demek? O zaman grupta bir güvensizlik oylaması yapalım, grup başkanvekilliğinden düşürebiliyorsan düşürürsün. Tüzük çok açık. Grubun kararıdır. Genel Başkan’ın keyfine bağlı değil” görüşünü dile getirdi.

'DİKKATLİ KONUŞUN' UYARISI YAPILDI

CHP Medya, Planlama ve Sosyal Medya politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nca örgüte ve  vekillere gönderilen Haftalık Bilgilendirme Raporu’nda, “konuşulmaması gerekenler-dikkat edilmesi gereken konular”la ilgili şu uyarılar yapıldı: “Partinin iç organlarında konuşulması gereken hususlar medya önünde konuşulmamalı. Parti içi sorunların çözüm noktası medya ve kamuoyu değil, parti içi organlardır. Sosyal medyadan yapılacak paylaşımlarda bireysel görüşler yerine parti politikasına uygun söylemler tercih edilmeli. Her açıklamaya, herkese ve her soruya cevap verilmemeli.”

Mehtap Gökdemir / Milliyet