CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4 yıl önce Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği yürüyüşe ilişkin, "Bizler beraber yürüdük. 83 milyon adına yürüdük. Bu toplum adalete susadı. Adalet istiyoruz. Eğer bir ülkenin hapishaneleri tıka basa doluysa, 10 kişilik koğuşlarda 25-30 kişi kalıyorsa bir sorun var demektir" dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, 15 Haziran 2017'de başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'nü anımsattı. Adaleti sağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Yürüyüşü düşünürken hep duygulanırım. Nasıl yürüdüm ben? Demek ki adalet duygusu bu kadar güçlü, bu toplumun vicdanında. Bizler beraber yürüdük. 83 milyon adına yürüdük. Bu toplum adalete susadı. Adalet istiyoruz. Eğer bir ülkenin hapishaneleri tıka basa doluysa, 10 kişilik koğuşlarda 25-30 kişi kalıyorsa bir sorun var demektir" diye konuştu.
'DOĞA HAKLARINI KORUMAK ADALETİ KORUMAKTIR'
Kılıçdaroğlu, Ergene Nehri'nde yaşanan kirliliğe dikkat çekerek, nehrin son çekilen fotoğrafını gösterdi. Kılıçdaroğlu, "İki su getirdim. Biri Ergene Nehri'nden içilecek su, diğeri bizim kirlettiğimiz su. Kim bu hale getirdi? Doğanın da adaleti var. Ergene'nin suyu içilecek halde diye toplantı yapıyorlar. Buyurun için. Dün çekilen fotoğraf. Bu halde. Eskiden bu suda balıklar vardı, insanlar, çocuklar yüzerdi. Ne oldu da bu hale geldi? Bu suda yüzen balıkların, sudan içen
kuşların, etrafındaki çayır çimenin hakkı var. 'Adalet' diyoruz, güzel de gereğini yapmıyoruz. Marmara'da önce toplu balık ölümleri oldu. İki gün gazeteler yazdı, unutuldu. Arkasından kırmızıya büründü. Arkasından yeşile döndü. Gazetelerde gördük, unutuldu gitti. Deniz anası, unuttuk gitti. Marmara Denizi'nde 124 tür balık vardı, kalmadı. Marmara Denizi'ni çökertme havuzu gibi gördüler. Bütün kirlilikler buraya aktı. Doğa haklarını korumak, adaleti korumaktır" diye konuştu.
'BELEDİYE BAŞKANIMIZIN SAĞLIĞI YERİNDE'
Kılıçdaroğlu, CHP'nin Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay'a yapılan saldırıyı kınayarak, "Didim Belediye Başkanımıza 5 kişi sopalarla saldırdı. Niçin biliyor musunuz? Didim'de yapılan iki tane kule var. Didim'e ihanet edilmesini istemiyor bizim belediye başkanımız. 'Yıkacağım, yasa dışı yapılan yerlerin tamamını yıkacağım' diyor. Sen misin yıkmak isteyen? Belediye başkanımız direndi ve 'ben bunları yıkacağım'’ dedi. Yıkım ihalesi açtı, kimse korkudan ihaleye girmedi. Sonunda bir cesur adamı buldular. Ve dün akşam saldırıya uğradı. Belediye başkanımızın sağlığı yerinde" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarına ilişkin ise, "AK Partili ve MHP'li kardeşlerime seslenmek isterim; siz hiç merak etmiyor musunuz her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiyi? Bu kişi AKP'nin kilit noktası. Gazeteler her gün yazıyorlar. Hiç demiyor musunuz, 'bu devlet böyle yönetilmez.' Rüşvet alan belli, rüşveti veren belli. Ama beyefendi diyor ki, 'ben elçiyim.' Yani parayı ben aldım daha üst makama verdim' diyor. Kim o? Rüşveti ortaya çıkarmak devletin namusudur. İçişleri Bakanı 'burada rüşvet var' diyorsa bunu ortaya çıkarmak devletin namusudur" dedi.
Besti KARALAR/ ANKARA (DHA)