İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Biz seçime gidiyoruz. Ucube bir sistemden kurtulmak içine gidiyoruz. Ama bu seçim bir savaş değil, biz düşman değiliz. Burayı şereflendiren sizler işgal gücü değil, milletsiniz. Bu milletin bir parçasısınız, seçmensiniz. Seçmen veli nimettir. Ama biz herhalde gelecek 1 hafta daha da vahim ve berbat şeyler yaşayacağız." dedi.
Ali Can ZERAY-Olgay GÜLER-Uğur AKAGÜNDÜZ/EDİRNE, (DHA)
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Edirne'de partisinin düzenlediği mitinge katıldı. Akşener, trafiğe kapalı Saraçlar Caddesi üzerinde düzenlenen mitingde konuşmasına, "Fatih'in doğduğu şehir Edirne. Fatih Sultan Mehmet'in doğduğu şehir Edirne. Osmanlı'ya 92 yıl başkentlik yapmış Edirne. Balkanlar'da, Türklüğün mührü Edirne, Atatürk'ün hemşerisi olan Edirne. Atatürk'ü, mavi gözlü Bozkurt'umuzu en hızlı şekilde bağrına basan Edirne, bugün burada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum" diye başladı. Enteresan bir durumun olduğunu belirten Akeşen, şunları söyledi:
"Enteresan bir durum var. Mübarek, bizi yöneten muhteremler, biz bir seçime gidiyoruz, sanırsınız ki Recep Bey ve arkadaşlarını dinlerseniz, Allah Allah nidalarıyla savaşa gidiyoruz. 1 haftada sadece ben, kitapsız oldum, dinsiz oldum, bunun anlamı kafir oldum, PKK'lı oldum. Aynı zamanda faili meçhulcü oldum. Bir kişiye bu kadar birbirine zıt iftirayı, hakareti atan, söyleyen o dilin, o kafanın, o mantığın ne olduğunu anlayabilene aşk olsun. Biz seçime gidiyoruz. Ucube bir sistemden kurtulmak içine gidiyoruz. Ama bu seçim bir savaş değil, biz düşman değiliz. Burayı şereflendiren sizler işgal gücü değil, milletsiniz. Bu milletin bir parçasısınız, seçmensiniz. Seçmen veli nimettir. Ama biz herhalde gelecek 1 hafta daha da vahim ve berbat şeyler yaşayacağız. Asayişten sorumlu bir arkadaş var, kafayı taktı erkek evliliğine. Nasıl bir ruh hastalığıdır anlamaya çalışıyorum. Sınırlar kevgire dönmüş, Türkiye bir sığınmacı hendeği olmuş, onlarla alakası yok abinin. Biz eğer kazanırsak, erkek erkeğe evliliği serbest bırakacakmışız. Kimsenin aklına gelmez. Bu nasıl bir fantezi dünyası. Erkeklerle hayvanların evlenmesini de serbest bırakacakmışız. Edirne'deki bütün psikiyatristleri bu arkadaşı muayene etmek için göreve çağırıyorum. Yaşını başını almış bir arkadaşlarımız, aynı zamanda başbakanlık yaptı, İstiklal Marşı'nı kağıttan okuyamadı. Biz işgal güçleriymişiz. Dolayısıyla siz oldunuz işgal güçleri. Yahu arkadaş, sen ne oldun? AK Parti'ye oy verirseniz siz istiklal mücadelesi yapanlarsınız. Bunların başındaki Recep Bey çıkmış diyor ki, '1 soğana, 1 patatese liderinizi kurban etmeyin'. Buradan söyleyeyim Recep Bey; patates soğan, güle güle Erdoğan. Patates soğan yiyemeyenler, Sayın Erdoğan'ın iktidarını yiyecekler inşallah."
'BİZ KAZANIRSAK FETÖ KAZANIRMIŞ, HADİ ORADAN BE'
8 yıl meclis yönettiğini söyleyen Akşener, "Biz iktidarı kazanırsak, şampanyayla kutlayacakmışız. Bu arkadaşın dediğine göre onlar kazanırsa, tertemiz alınlarıyla secdeye varacaklarmış. Burada devreye kul hakkı giriyor. Muhterem; o kadar hırsızlık yaptınız ki o alında koca bir kara var. Kul hakkı yediniz. 82 puan alan gencimizi AK Parti'de ayısı-dayısı yok diye atamadınız, buna karşılık ayısı-dayısı var diye 52 puanlıkları atadınız. Alnınızın orta yerinde kara var, kul hakkı var, haram var. Ben meclis başkanlığı yaptım 8 sene, aynı zat konuşmaya çıkardı, bir cıvık, FETÖ'yü överdi. Bazen CHP ve MHP'den itiraz olur, o zaman kibarlıktan ölen arkadaş bir aslan kesilirdi, fırçalardı sizi. Nereden nereye? Biz kazanırsak FETÖ kazanırmış, hadi oradan be. Sen o meclis kürsüsünde FETÖ'nün övücülüğünü yapan, dünyaya meydan okuyan bir adamdın. Ne zaman FETÖ'ye düşman oldun?" dedi.
'BULGARLAR TURİST OLARAK DEĞİL, ALIŞVERİŞE GELİYOR'
Akşener, 2022'de 1 liraya 2 Bulgar levası alındığını belirterek, "Bugün 1 leva 11 lira. Ergene temizlendi mi? Türkiye pirincinin yüzde 50'sini siz yetiştiriyorsunuz, tarım kredi marketlerinde Yunan pirinci satılıyor. Edirne'nin çiftçisi oturup ağlasın. Et ithal, mercimek ithal, nohut ithal, mısır ithal, pirinç ithal, saman ithal, hayvan ithal. Arkadaş ithal etmediğin ne kaldı? Biraz akıl, bilim, hukuk ithal etsene. Hem onlar bedava. Edirne'nin tarıma dair, sulamaya dair, sulu tarım yapılmasına dair ne eksikliği varsa, bitirilmeyen hangi kanalı, barajı varsa biz yapacağız, millet ittifakı adına söz veriyorum. Köylerdeki insanların yaş ortalaması 50-55 arası. Gençler, köylere gidip tarım üretimi yapmaya karar verirseniz, eşiniz varsa eşinizle birlikte sizin 5 yıl boyunca Bağkur ya da SSK primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Havza tarımı yapacağız, önceden fiyat ilan edeceğiz. O buğdayın, pirincin fiyatını ekerken ilan edeceğiz. Girdiler düşsün diye, mazotta besiciler için, yemde, gübrede, elektrikte sübvansiyonu en başta uygulayacağız, indirimler yapacağız. Floransa'dan sonra dünyadaki en önemli tarihi şehirdir Edirne. O kadar tarihi eser var ki, Bulgaristan'dan insanlar turist olarak değil alışveriş etmeye geliyor. Edirne'yi turizm konusunda dünyanın incisi yapmak mümkün. 25 bin kayıtlı işsiz var, çoğunluğu genç. Eğer biz turizm şehri haline getirdiğimiz takdirde işsiz genç kalmaz bu şehirde. Oteller dolar taşar, yeni otel açılır. Edirne'nin dışında kim yaparsa yapsın ciğerin tadı yok. Dünyaya tanıtmak gerekiyor. Bunun pişmiş olarak ihracı mümkün. O ciğeri biz yiyemiyoruz ama birileri aksırıncaya kadar yiyor. Burunlarından getirmezsek, göreceksiniz" ifadelerini kullandı.
'O BAYAN BEN OLUYORUM'
Bugün yine hakkında konuşulduğunu kaydeden Akşener, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün yine konuşmuş, o 'bayan' ben oluyorum. Bu 'bayan' sözde milliyetçi. Ben Suriye'nin Kuzeyi'nde kurulacak olan Kürt devletine onay veriyormuşum. Muhterem o bölgeyi bu hale getiren sensin, Arap nüfusunu aldın Türkiye'ye boşalttın orayı bu hale getirdin. Başlı başına hesap vereceksin, bizzat ben hesap soracağım. Türkiye'yi düşmanlarla çevirdin. Suriyeliyi bu ülkeye aldın, Türkiye'yi bir göçmen sığınmacı hendeği hale getirdin. 2 yıl içerisinde bunları göndereceğiz, tamamını göndereceğiz. Sanki kendi sebep olmamış gibi. Bana diyorsun ki; PKK'lı. Habur rezaletini ben yaptım, 'megri megri' diyerek konfetileri ben üfledim, birlikte şarkı söyledim, Atatürk ve Türk bayağının çadır mahkemelerinden çıkarılmasını sen sağladın Recep Bey. Bütün bunları yapan sensin, Oslo'da ne oldu? 'Oslo'ya gidildiğini ispat etmeyen şerefsizdir' dedin sonra da dedin ki 'biz gönderdik'. Ne olduk şimdi? Mübarek 21 yıldır başbakan, cumhurbaşkanı bu kardeşinizmiş, ben farkında değilmişim. Madem ben PKK'lıyım, bu şerefli Türk polisleri beni koruyor, İçişleri Bakanlığı yaptığım için kanunla korunuyorum taleple değil. Genel başkan olduğum için de değil, bu şerefli Türk polisleri. Eğer ben PKK'lıysam sen de beni tutuklamıyorsan, siz hainin ötesisiniz. Başlı başına bu cümleler için bu ucube sistemi 14 Mayıs'ta değiştireceğiz. Akşam olunca Recep Beyi emekliye sevk edeceğiz, Sayın Kılıçdaroğlu'nu Çankaya köşküne göndereceğiz. Recep Bey sen yapmadın ama bu çocukların, bu şerefli Türk polislerinin terör tazminatlarını gerçekten hak ettikleri noktaya getireceğiz. 12-36 diye bir saat mefhumu olmayacak. Asla yaptırmayacağım bir şey var, İYİ Partili biri gidip bir polisimize tokat atamayacak. Vatan evlatlarını tokatlayamayacak. Korkudan AK Parti gençlik kolları başkanı şube müdürünü tokatladı bu ülkede. O şube müdürünün tepesinde olan adam da, il müdürü de çıktı o AK Parti gençlik kolları başkanıyla hazır olda beyanat verdi. Bunları ortadan kaldıracağız. Kurumlarımızın saygınlığını, şerefini ve ciddiyetini hemen iade edeceğiz. Canı cebinde Türkiye'yi korumak için gayret eden askerimiz; GATA'yı hemen açacağız, askeri okulları derhal açacağız. Atatürk'le kavga eden bu zihniyeti külliyen değiştireceğiz. Sizin iradenizle, oylarınızla. 100 bin öğretmen atayacağız. Bütün köy okullarını açacağız. Bir ziraat mühendisi, veteriner, tekniker, öğretmen atayacağız ve taşımalı eğitime son vereceğiz. Daha sonraki aşamada 100 bin öğretmen daha atanacak. Mülakatı kaldıracağız. Burada karar verilmiş, herkese anlatacaksınız. Ya ucube sistemin devamından yana olacaksınız, ya da cumhuriyetin kurucu ayarlarına döneceğiz. 14 Mayıs akşamı bu ucube sistem gidecek, o kararı burada gördüm."