Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan’ın, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmayı eleştirdi.

"Van’daki depremin, etnik kimlik üzerinden siyaset yapanların, milletin birliğinde oluşturmaya çalıştıkları fay hatlarının ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını" savunan Vural, "Deprem nedeniyle Anadolu’nun her yöresindeki insanların kalbi orada attı. Partimizin tavrı, bin yıllık kardeşliğin ne kadar sağlam olduğunu ortaya koydu" diye konuştu.

Vural, depremin ardından yaşananların, insanların etnik kimlikleri ayrışmayı kabul etmediklerinin göstergesi olduğunu ifade etti.

Başbakan Erdoğan’a, "etnik kimliğe göre cumhuriyet, demokrasi ve millet tanımı yapmamasını tavsiye ettiklerini" belirten Vural, "Seçimde yüzde 49 oy almış bir partinin meseleye böyle bakmasının oluşturduğu tahribat rahatsız edici. Milletin birliğinin içerisine fay hattı sokuşturulmamalı" dedi.

Erdoğan’ın, söz konusu toplantıda yaptığı konuşmada, "1999 depremini yaşayanlar bilir, deprem bölgesine bile gidemeyen bir hükümet vardı" sözlerini anımsatan Vural, şöyle devam etti:

"Bu nasıl bir gaflet? Sarılmış yaraları kaşımaya çalışıyor. Ne söyleyelim bilemiyorum? Dinin yarısı insaftır. Elini vicdanına koy. Yüzyılın en büyük depremi, İstanbul’u etkilemiş. Telekom altyapısı çökmüş, yollar çökmüş. Haber alınır alınmaz dönemin bakanları Koray Aydın, Osman Durmuş, Sadettin Tantan oraya hareket etti. Bu arkadaşlarımız bakan değil mi? Sen ne zaman gittin Van’a? 20 milyon nüfusu etkileyen bir depremden bahsediyorsun. Yüzbinlerce bina yıkılmış. Bunların 60-70 bini apartman. Sonra da itiraf ediyor, ’ilk 24 saatte başarısız olduk’ diyor. Bizim değerlendirmelerimizi dikkate alacağına suçlamaya çalışıyor. Bu mu deprem üzerinden siyaset üretmemek? Orada ha ben olmuşum ha sen ne fark eder? Tüm milletin orada. İstismardan medet uman siyaset anlayışı. Gözü var görmüyor, kulakları var duymuyor. Marmara depreminin binde yarımı bile değil Van depremi, binde yarımı. Başbakan gürültü çıkarıyor sadece ve geçmişi suçlama gafletine düşüyor."

-"Bunlar ne yapmaya çalışıyor?"-

"Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, depremin ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’i arayarak, ’sizin için ne yapabiliriz’ diye sorduğunu" iddia eden Vural, "Bunlar ne yapmaya çalışıyor? Kabile, aşiret devleti mi burası? O da ’muslukları aç Mehmetçiğim’ diyor. Olur mu böyle bir şey" dedi.

Bakanların depreme ilişkin yaptığı açıklamalar değerlendirildiğinde çelişkiler bulunduğunu savunan Vural, "Biri diyor ki ’çadır sıkıntısı yok’ Ertesi gün çıkıp bir diğeri ’var’ diyor. Demek ki bunların bir stratejisi yok, sorunları bilmiyorlar. Evlere şenlik Bakanlar Kurulu. Daha neye ihtiyaç olduğunu bilmiyorlar" diye konuştu.

Marmara depreminin ardından getirilen "deprem vergileri"nin geçici olduğunu ancak AK Parti hükümetleri döneminde kalıcı hale getirildiğini savunan Vural, bu vergi kaleminden toplanan paranın bütçe açıklarının kapatılmasında kullanıldığını öne sürdü. Vural, "Bu bile acıları istismar etmek değil mi?" dedi.

Başbakan Erdoğan’ın, Van’a yardım götüren belediyeler arasında sadece AK Partili belediyelerin isimlerini saydığını ileri süren Vural, "Bu ayrımcılık değil mi? Sanki orada başka belediye yoktu. Bu belediyeler hepimizin, milletimizin. Sayın Başbakan’ın sadece AK Partili belediyelerin Başbakanı olmadığını hatırlaması gerekiyor" dedi.

Erdoğan’ın konuşmasında, "TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri terör örgütünün saldırılarına destek vermekle suçladığını" iddia eden Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PKK ile müzakere masasına oturan, özel temsilci gönderen ben miyim yahu? Bir de sıkılmadan kalkmış böyle söylüyor. Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün herşeyin üzerinde gören MHP’ye bunu söylüyor. Şecaat eylerken sirkatin söylüyor. İktidar, terörle mücadele etmesi gerekirken MHP ile ediyor. Kimin ruh ikizi olduğu ortaya çıktı. Kimin ekmeğine yağ sürüyor? ’Ne zaman öneri getirdiniz’ diyor. Getirmediğimiz öneri kalmadı bugüne kadar. Çamur atıyor, suçluyor. Sayın Başbakan da mizan da yok, izan da yok. 9 yıl boyunca önerilerde bulunduk. Sen bizi değil PKK’yı dinledin. Rahmani olan önerilere bak, şeytani olanlara değil. Sana oy veren yüzde 49’un yüreğine cevap ver. MHP’yi terör saldırılarına destek vermekle suçlamak aymazlıktır.

Herkes haddini bilsin."

Vural, bir gazetecinin, "Sayın Başbakan depremin ardından gecekondularla ve kaçak yapılarla ilgili yeni bir yapılaşma planından bahsetti. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, ülkenin böyle bir girişime ihtiyacı olduğunu söyledi. Vural, "Ancak buradaki rantın başka yerlere aktarılmasını önlemek gerekiyor. Dere kenarlarındaki evleri de yıkacaktı, ne oldu? Dere kenarlarında, fay hatları üzerinde çok katlı binalara kimler izin, ruhsat vermiş acaba?" sorularını yöneltti.