AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı ardından basın toplantısı düzenledi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malezya ve Cenevre ziyaretlerinin önemli olduğunu belirterek "Türkiye tek başına, dünyanın yaptığını yapmamaktadır.

Dünya Akdeniz’deki ölümlere sessiz kalırken Türkiye tek başına göğüs germektedir. Ama hala Avrupa ülkelerinde 200- 300 mülteciyi ülkelerine almak için referandum yapıyorlar. Avrupa’nın önemli ülkelerinin bir tanesinde belediye başkanı köprülerin altına kayalar yerleştiriliyor ki mülteciler yaşayamasın" dedi.

'Türkiye Akdeniz'de örülmeye çalışılan duvarı yok etmiştir'

Ömer Çelik, Libya ile imzalanan Güvenlik ve Askeri Mutabakat Muhtırasının önemini vurgulayıp şunları söyledi:

"Sevr’in benzeri Akdeniz’de önümüze konuldu. Türkiye’yi Akdeniz’e olta atamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanımız, ’Akdeniz’deki Sevr’i Libya’daki anlaşma ile iptal ettik’ dedi. Hem Türkiye Cumhuriyet’inin hem de KKTC’nin haklarının sonuna kadar korunacağı tescil edilmiştir. Doğu Akdeniz’de Türkiye bir kere daha hukuk ve diploması yoluyla cevap vermiştir.

Türkiye, Akdeniz’de örülmeye çalışılan duvarı bu şekilde yok etmiştir. Anlaşmayı Birleşmiş Milletler nezdinde meşhur Libya temsilcisi olan Libya ulusal mutabakat hükümetiyle imzalıyoruz. Türkiye’den birilerinin çıkıp ’orada iki taraf var, biz yanlış tarafla imzaladık’ demesi cehaletten kaynaklanıyor. Karşımızda bu anlaşmayı eleştiren devletler var. Anlıyoruz onlar orada başka denklemler kurgulamaya çalışıyorlar. Bizse Türkiye’nin milli egemenlik çıkarları açısından bu meseleye yaklaşıyoruz."

'Bunların siyaseti GDO'lu'

Ömer Çelik, CHP’nin Türkiye’nin Libya Mutabakat Muhtırasını imzaladığı ulusal mutabakat hükümetini ’cihatçı grup’ olarak nitelendirdiğini bildirerek şunları dedi:

"Onun karşısında kimsenin tanımadığı yapıyı Hafter’i ılımlı ve makul yapı olarak ifade ediyor. Neye göre cihatçı diyor? Dış politikada böyle bir ayrımı nasıl yaparsınız? Biz Türkiye’nin milli çıkarlarına bakarız. Hafter Türkiye’yi sık sık tehdit ediyor. Türk gemilerini vurmaktan bahsediyor.

Halbuki Türkiye ile anlaşma imzalayan BM’nin resmi muhatap kabul ettiği hükümettir. Bu eleştirinin imkansız olduğu bir alan. Bunların siyaseti GDO’lu, genetiğiyle oynanmış bir siyaset. BM’nin meşru muhatap kabul ettiği unsurlara ve başına ’cihatçı’ diyorlar. Türk gemilerini vurmaktan bahseden kişiye ’seküler’ ve ’ılımlı’ diye bahsediyor. Bu bambaşka siyaset algısı. Kim bunlara bu bilgileri veriyor. Ürkütücü bir şekilde karşı karşıyayız. Bu açıkça özür dilenmesi gereken, geri alınması gereken bir söz.

CHP geçmişteki genel başkanları döneminde hiçbir zaman böyle gayri milli bir duruş sergilememiştir. Libya Akdeniz’de neredeyse kayığın gezeceği kadar alan kalmamış, herkes orada; onlar ise ’bizim orada ne işimiz var’ diyor."

'Türkiye bu yükü tek başına kaldırmayacak'

Ömer Çelik, İdlib’deki son gelişmelere yönelik şunları söyledi:

"2019 Mayıs ayı başından itibaren sivil ve altyapıya dönük saldırlar gerçekleşiyor. Rejim’in sivilleri hedef almasından kaygı duyuyoruz. Ayrıca orada tekrardan mülteci akını geliyor. Türkiye böyle bir yükü taşıyamaz. Mülteci meselesini birilerinin Türkiye’nin meselesi gibi sunma politikalarının sona erdiği, Türkiye’den çok Avrupa meselesi haline geleceğini açık şekilde ifade ediyoruz. Uluslararası toplumu bu konuda uyarıyoruz. Türkiye bu yükü tek başına kaldırmayacak."

'Tatmin edici bir karar değil'

Ömer Çelik, Cemal Kaşıkçı cinayetinde 5 kişiye idam cezası verilmesi kararının anımsatılması üzerine "Tatmin edici bir karar değil. Maalesef kaygılarımızı haklı çıkaran bir karar oldu. Kapalı bir yargılama sistemi yapılmıştır. Burada enteresan bir durum var. Serbest bırakılanlar en kritik isimler.

Bunların serbest bırakılması yargılama sonucunun ne kadar tatminkar olmadığını radikal olarak göstermektedir. ’Anlık bir infial ile yapılmıştır’ deniyor kararda. Bunun neresi infial. BM tarafından hazırlanan raporu önemsiyoruz. Şeffaf yürütülmemiş, kapalı yürütülmüş bir karar. Saygın bir mahkeme, şeffaflık çağrısı yapıyoruz. İstanbul’da bir mahkeme yapılmasını ifade ediyoruz" diye konuştu.

'Kanal İstanbul'un Montrö ile çelişen bir tarafı yoktur'

Ömer Çelik, CHP’nin Kanal İstanbul eleştirilerinin hatırlatılması üzerine şöyle dedi:

" ’Ödeme yapmayacağız’ türü bir şey nasıl bir devlet adamlığından yoksun olunduğunun işaretidir. Birisinin ’ben bu şirketlere para ödemem’ demesi milli iradeye karşı gelmektir. İstiyorlar ki kim hükümete gelirse gelsin onlar yönetsin. Kanal İstanbul’un Montrö ile çelişen bir tarafı yoktur. Askeri gemilerin geçişi sağlanacaktır. Kanal İstanbul ticari gemiler için son derece pratik bir alan oluşturacaktır. Zaman içinde siyasal ve ekonomik getirilerini paylaşacağız."

'Takdirle karşılanması gereken şeyleri eleştiri konusu yapıyorlar'

Ömer Çelik, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ’aile devleti’ eleştirisinin hatırlatılması üzerine şöyle dedi:

"Parti devleti eleştirisi yapıyorlarsa kurtulmalarının tek yolu İş Bankası hisselerini devlete devretsinler. Devlete ait olanı devlete devretsinler. Şimdi de utanmadan Bayraktar ailesinin, Hazine Bakanımızın ismini zikrederek ’aile devleti’ diye bir şeyden bahsediyorlar. Siyaset üretemeyenlerin siyasi magazin üretme çabası. Bayraktar ailesinin bu ülkeye İHA, SİHA’larla kazandırdıkları yeni değil. AK Parti öncesinde başlamış, bu konuda geleneği olan bir aile. Yaptıkları işi devam ettiriyorlar. Gurur duyulması gereken bir mesele bu. KADEM ile yapılan faaliyetler sivil toplum faaliyetleri. Hanımefendinin sıfır atık projesine destek vermesi son derece önemlidir ve takdir görmektedir. Takdirle karşılanması gereken şeyleri eleştiri konusu yapıyor."

’Kapsamlı açıklama yapması gereken CHP’

Ömer Çelik, CHP’de Mansur Yavaş ve Sinan Aygün arasında yaşanan rüşvet tartışmasına yönelik "Bu olayın bizi ilgilendiren bir tarafı yok. Kapsamlı ayrıntılı açıklama yapması gereken CHP’dir. CHP yönetiminin kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapması gerek. Müfettiş görevlendirilmesinin teknik ayrıntılarını bilemem; ama hukuk içinde ortaya konulan tasavvur bakanlığın yetki alanı içinde ortaya konulan olaylar."

’Gündemdedir gerçekleşecek’

Ömer Çelik, İş Bankası hisselerinin devlete devredilmesine yönelik bir çalışma olup olmayacağına ilişkin soruya "Bu gündemdedir gerçekleşecek. Gerçekleşmeden önce CHP kendi kendine yaparsa devleti parti üzerinden yönetme geleneğinden kurtulmuş olur" dedi.

DHA