Son dakika haberine göre, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 128 milyar dolar tartışmalarıyla ilgili 'Baştan sona yanlış, baştan sona cehalet.' dedi. Yeni atanan bakanlarla ilgili açıklama yapan Erdoğan ayrıca, CHP'li Engin Altay'ın sözlerine, 'Bir ahlaksız, bir edepsiz benim akıbetimin de Menderes'in gibi olabileceğini söylüyor. Bre ahlaksız biz bu yola kefenimizle çıktık.' diye tepki verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük hem de 3 yeni bakan ataması yaptık. Zehra Zümrüt Selçuk ile Ruhsar Pekcan'a şahsım ve partim adına teşekkür ediyorum. Kabinemizde birlikte mesai yürüteceğimiz Derya Yanık'a, Prof. Dr. Vedat Bilgin'e, Mehmet Muş'a başarılar diliyorum. Artık tüm teşkilatlarımızla 2023'e odaklanmamız gereken bir döneme girdik.
Türkiye'nin büyüdükçe karşısına çıkan tuzakların da büyüdüğünü görüyoruz.
Kasım 2002'den beri neler görmedik neler yaşamadık ki... Hukuksuz çirkin saldırılara maruz kaldık
CHP'Lİ ENGİN ALTAY'IN SÖZLERİNE TEPKİ
Bir ahlaksız , bir edepsiz benim akıbetimin de Menderes'in gibi olabileceğini söylüyor. Bre ahlaksız biz bu yola kefenimizle çıktık. Benim Menderes'in akıbetinden hoşnut oluyorsunuz, şimdi durup bize de aynı durumu hatırlatıyorsunuz? Biz bunların hepsine hazırız.
EMEKLİ AMİRALLERİN GECE BİLDİRİSİ
Emekli amiraller sizin akıl hocanız, siz onlarla birlikte yürüyorsunuz. Bu ülkede bu akıl hocalarına yer ve yol kalmayacak.
128 MİLYAR DOLAR TARTIŞMASI
Türkiye makroekonomik dengeleri gerçekten sağlam olduğu için son 8 yıldır tüm gizli açık saldırılara rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. 2002 öncesi Türkiye'sinin siyasi, sosyal ve ekonomik ikliminde bu tür saldırılar ile karşılaşmış olsaydık, düşeceği durumu tahayyül etmek istemiyoruz. Bugün de önceliğimiz istiklalimizdir. Mücadeleyi ekonomide de faiz, kur, enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Ne yapacaktık? Başımıza gelenlere rıza mı gösterecektik? Ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Ağustos 2018'de Amerikan yönetiminin açıkladığı haksız yaptırım kararının ardından yaşanan kirli gece yarısı saldırılarına seyirci mi kalacaktık? Salgınının sıkıntılarına seyirci mi kalacaktık? Bir süredir sanki hazine bulmuş gibi sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor. Esasen ortada akıbeti anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir doğruluk yoktur. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru ne de kampanya doğru. Baştan sona cehalet, baştan sona yalan.
'128 MİLYAR DOLAR NEREDE?' YALANINA SARILDILAR
Diğer konularda dikiş tutturamayınca şimdi yanlış olduğunu en iyi kendilerinin bildiği '128 milyar dolar nerede?' yalanına sarıldılar. Değerli kardeşlerim Başbakanlığım döneminde görevi devraldığımızda MB'nin rezervi 27.5 milyar dolardır. Görevden ayrıldığımda bu rakam 135 milyar dolara çıktı.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olarak bu meseleye doğrudan girmemek için epeyce sabrettik. CHP'nin bir yalan kampanyasıdır diyerek çok önemsemedik. Birileri yalanların ve iftiraların dozunu artırıyor. Bugün etraflıca meseleye girmek kararı kaldık. Türkiye bu manzarayı hak etmiyor. Türkiye bu muhalefet anlayışını bu muhalefet üslubunu hak etmiyor. Hep dediğimiz gibi projede yarıştığımız hizmette, eserde, vizyonda yarıştığımız bir muhalefet görmek istiyoruz. Türkiye bu karikatür tipleri hak etmiyor.
Bu yalan ve iftira kumpanyasının gerçek yüzünü deşifre etmeyi sürdüreceğiz.
Aslında bakarsanız ortada 128 milyar diye bir rakam gerçekle ilişki olan bir rakam yok. Piyasa dediğimiz bu dinamik sistemde şu anda belki yüz milyonlarca dolar el değiştirdiği için rakam her an yenileniyor.
CHP'nin başındaki zata sorsanız, "hesap uzmanıyım" der, ama geçmişte bilinen tek yönetim hikâyesi SSK'yı batırmasıdır. Görevi devraldığımızda Merkez Bankası döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Görevden ayrıldığımda 153 milyar dolara çıktı. Şu an itibariyle bırakınız 128 milyar doların ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, 128 tuğlayı üst üste koymuşluğu dahi yok olan Kılıçdaroğlu kalkmış bunları konuşuyor. Bu kişinin sözcüsü olan kişi ise, önce BDDK'daki göreviyle, sonra Hazine Müsteşarı olarak, 2001 krizinin en önemli sorumlularından biridir. Şayet bu kişi "128 milyar dolar nerede" sorusunu Merkez Bankası bilançolarını okumayı bilmeden soruyorsa, geçmişte kendisine tevdi edilen görevlere yazık. Yok, bunu bildiği halde aynı soruyu soruyorsa, cehli mikap olduğunu kabulleniyor, ülkesine ve milletine taammüden ihanet içine girdiğini de ikrar ediyor demektir.
'MESELENİN ASLI ŞUDUR' DEYİP AÇIKLADI
128 milyar dolar nerede yaygarası koparılan meselenin aslı şudur... 2020 yılı ülkemizde sıkıntılı geçmiştir. Bu çalkantılı ekonomik iklim elbette ülkemizi de olumsuz etkilemiştir.
Son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. Yabancı sermaye çıkışı için kullanılan rakam 31 milyar doları bulmuştur. Reel sektörün döviz cinsinden borcunu azaltmak için talep ettiği kaynak da 50 milyar dolara ulaşmıştır. Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak, tasarruf tercihlerinde değişikliğe gitmiştir. Gördüğünüz gibi, sadece 4 kalemde 165 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıktı.
Merkez Bankası rezervler çeşitli yöntemlerle piyasadan sağlanan emanet paralarla varsa cari fazlasın toplamında oluşur.
"BU PARANIN ÖNEMLİ BİR KISMI MERKEZ BANKASI'NIN REZERVİNE GERİ DÖNMÜŞTÜR"
128 milyar ne buhar olmuştur, ne her hangi birinin cebine girmiştir. Bu paranın çok önemli bir kısmı Merkez Bankası'nın rezervine geri dönüştür.
İnşallah ekonomide de heveslerini kursaklarında bırakacağız. Gerçi bunlarda yalan da iftira da bitmez. Belgeleriyle yüzlerine çarptığımız halde bir düzeltme bile yapmadan öteki yalana geçtiler. Ama gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Merkez Bankası işlemleri yaparken zarar bir yanan, son iki yılda 96 milyar lira kar etmiş ve bunu da hazineye aktarmıştır. Ortada aleni bir saldırı vardır. Aynı teraneleri tekrar eden hiç kimseyi masum kabul etmeyeceğiz.
Ya hayır konuş, ya sus dönemidir. Türkiye'yi inşallah 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Türkiye'deki Allah'ın izniyle ekonomiyi şahlandıracak olan da insanlarımızı hayallerine kavuşturacak olan da velhasıl umudu yaşatacak olan da biziz. Milletimiz şu sefil CHP'ye bırakın yönetimi günahını bile emanet etmez.
Eski parlamento başkanımız Yıldırım Akbulut'u kaybettik. Erzincan Havalimanı'na Yıldırım Akbulut'un adını veriyoruz.