Son dakika haberine göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu grup toplantısında kendisine destek veren MHP lideri Devlet Bahçeli'ye teşekkür etti. Süleyman Soylu Twitter'dan yaptığı açıklamada 'Müteşekkiriz.' ifadesini kullandı.
Soylu'nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"Devlet-i Ebed Müddet" anlayışının Cumhur İttifakı'nda vücut bulan ruhunu, güçlü iradesiyle bir kez daha ortaya koyan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Dr.Devlet Bahçeli'ye, Türkiye’ye operasyon çekmek isteyenlere karşı bugünkü tarihi hatırlatması için müteşekkiriz."
BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında “Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez" dedi.
Bahçeli, Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını, ülkenin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatmanın sertleşmekte olduğunu belirterek, "Emel sahipleri kartlarını açık oynamaktadır. Asıl mesele gündemi işgal eden iddia ve isnatların hem taraflarından hem de cesametinden çok daha ötesidir. Türk milletinden öç almak için kuyruğa giren yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, tahriklerine, tahrip gücü yüksek şer kampanyalarına şu günlerde hız vermişler, derinlik katmışlardır. Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye’mizdir. Surda gedik açmak gayesiyle, hatta kale duvarlarımızı yıkmak maksadıyla sinerjisini ve sistemsel enerjisini Türk ve Türkiye düşmanlığından alan bir tezgah kurulmuştur. Bu menfur tezgâhın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, sivil toplum tertipçileri, suç ve terör örgütü temincileri, özellikle de dış tedarikçileri vardır ve bellidir. Türkiye’nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet maalesef devrededir. Amaç, Türkiye’nin uluslararası camiada itibarını lekelemektir. Amaç, Türkiye’nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. Daha vahimi ise devletle millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna hizmetle birlikte, nihai aşamada doğal veya doğacak şikâyetlerin birbirine eklemlenmesini kışkırtıp devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir" dedi.