Şentop görüşmede, Türkiye ile Moldova’nın köklü tarihi ve kültürel temellere dayanan güçlü ilişkilere sahip olduğunu söyledi. “İlişkilerin gün geçtikçe daha da güçlenmesi temel hedefimizdir” diyen Şentop, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin (YDSK) yakında düzenlenmesi planlanan ikinci toplantısının da iş birliğine kayda değer katkılar sağlayacağına inandığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamlarını iletti. Türkiye’nin, ikili ticaret hacmini 1 milyar Dolara yükseltme hedefine bağlılığını ifade eden Şentop, “2021 yılı ticaret hacmimizin 857 milyon Dolar olarak gerçekleşmesi, bu hedefimize yakında ulaşacağımızı gösteriyor. Türk yatırımlarının Moldova’daki başarıları bizleri gururlandırıyor. Bu yatırımların artmasını arzu ediyoruz. Atılacak adımlarla ticaretten enerjiye, sanayiden turizme birçok alanda iş birliğini geliştirebiliriz” dedi.

AFAD VE KIZILAY YARDIMLARI

Türkiye’nin, salgın dönemi ve Ukrayna’daki savaş esnasında yaşanan mülteci akını sırasında Moldova ile dayanışmaya verdiği önemi dile getiren Şentop, “Ukrayna’da yaşanan gelişmeler, yeni sorun ve zorlukları da beraberinde getiriyor. Dünyada en fazla sayıda mülteciyi barındıran ülke olarak Türkiye, Moldova’nın üzerindeki baskıyı çok iyi anlamaktadır” diye konuştu. Şentop, AFAD ve Kızılay eliyle yapılan insani yardımların önümüzdeki dönemde de imkânlar ölçüsünde sürdürüleceğini söyledi. Şentop, “Türkiye olarak bu savaşı uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak görüyoruz. Savaşın uzaması, durumu daha da kötüye götürmekten başka bir işe yaramayacak, sivil halk acı çekecektir. Ülkemiz, barış yolunda gayret göstermektedir. İleriki aşamalarda da bölgemizde barışın ve istikrarın sağlanması için bu tutumumuzu ve çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’nin, Gagavuz Özerk Yeri’ne yönelik yaklaşımının, Moldova’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü çerçevesinde olduğunu söyleyen Şentop, “Gagavuz Özerk Yeri, Moldova’nın ayrılmaz bir parçasıdır” diyerek, Kişinev ile Komrat arasında yapıcı bir diyaloğun muhafaza edilmesini arzu ettiklerini dile getirdi. Komşu ülkede yaşanan savaş nedeniyle Moldova’nın hassas bir dönemden geçtiğini ve istikrarsızlık yaratmak isteyen birtakım odaklara karşı milli birlik ve beraberliği korumanın her zamankinden daha çok önem taşıdığını ifade etti.