TBMM Başkanı Mustafa Şentop, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Vekiller, milletvekili olduğu için değil, milletvekilleri arasında virüsün yaygınlığı nedeniyle aşı olması gerekiyor." diyen Şentop, "Türkiye genelinde yüzde 2,5-3 civarındayken, vekiller arasında yüzde 30’a yakın bir oran var. Kendileri virüsü almakla kalmıyor, temas sebebiyle seçim bölgesinde vatandaşları da risk altına sokuyor bu durum." diye konuştu. Şentop yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili de "Samimiyetle konuya yaklaşmak önemli. “Şu olursa ben yokum”, “Şu olmazsa ancak varım” değerlendirmeleri de yeni anayasa yapmama niyetini ortaya koyar. Ortak noktalar üzerinden gitmek lazım." dedi.

Enis Berberoğlu kararı

Arkadaşlarla ilgili bir değerlendirme yapacağız. Fezleke geldiğinde, dokunulmazlık sebebiyle durma kararı veriliyor ve Meclis’e gönderiliyor. Meclis Başkanı da karma komisyona gönderiyor.

AYM’nin ihlal kararı üzerine iki görev yüklüyor kanun. 49. maddesinde, ihlal varsa ihlal varlığını tespit edin. İkinci olarak da bu ihlalin nasıl giderileceğini belirtir diyor. AYM nasıl ihlalin kaldırıldığına dair bir bölüm paragraf koymuş kararına. Ceza Mahkemesi de ona göre hareket etti. Tespit ettiği ihlalin, giderimi ile ilgili… Teorik kısmı uzun, burada uzun olur.

Yeni bir durum bu. Arkadaşlarla konuşacağız.

Kesin hükmün genel kurula bildirilmesi var. Yaşamış olduğumuz bir durum yaşadığında mahkeme kararı mı okunur, o konuda bir netlik yok. Hukukçu arkadaşlarla konuşup bir karara varacağız.

Vekillerin aşılanması

Vekiller, milletvekili olduğu için değil, milletvekilleri arasında virüsün yaygınlığı nedeniyle aşı olması gerekiyor. Türkiye genelinde yüzde 2,5-3 civarındayken, vekiller arasında yüzde 30’a yakın bir oran var. Yaklaşık 10 katı bir oranda görülüyor. Kendileri virüsü almakla kalmıyor, temas sebebiyle seçim bölgesinde vatandaşları da risk altına sokuyor bu durum. Virüsün yaygın olması nedeniyle aşılamalarında fayda var.

Yeni anayasa çalışmaları

Ciddi çalışmalar yapıldı, onlar bir birikimdir. Nelerin yapılıp yapılmayacağını görmüş olduk. Onlardan da ders alarak, yanlışları denemeden, yeni anayasayı nasıl yaparız bunların yollarını aramalıyız. Burada sadece samimiyetle konuya yaklaşmak önemli. Sloganlar üzerinden, soyut fikirler üzerinden değil, somut, kurallardan bahsediyoruz. Siyaseten dile getirilen fikirleri anayasa metni haline getirmeli ve tartışılmalı. “Şu olursa ben yokum”, “Şu olmazsa ancak varım” değerlendirmeleri de yeni anayasa yapmama niyetini ortaya koyar. Ortak noktalar üzerinden gitmek lazım. Mutabakat sağlanamayan noktalarda farklılıklar nasıl ulaşabiliriz, bunun üzerine gidilebilir. Bunun yolları var, benim aklımda da birkaç örnek var.

ABD ile ilişkiler

Bu konuda dün ABD-Türkiye Cumhuriyeti parlementolar arası dostluk grubu var. Dostluk grubundaki, yönetimdeki ve üye olan arkadaşların onlara yönelik bir cevabı olduğunu biliyorum, basın ile de bu metin paylaşılır. Senatörlerin bir kısmı, bu metni okuduğunuzda içinde ismi de geçiyor FETÖ’nün önemli bir vitrin ismi üzerinden bir çalışma yaptığını, bu senatörlere, muhtemelen bu metni hazırladığını, metni ellerine verdiğini tahmin edebilirsiniz. FETÖ ile mücadele konusunda bir rahatsızlıkları var. Bu ismi geçen şahsın ailesinin falan… Bu şahsın, FETÖ elebaşının manevi oğlu olduğunu, örgüt mensubu olduğunun kendisinin kabul ettiğini, ailenin de destekleyen beyanlar olduğunu biliyoruz. Bu şahıs üzerinden ‘insan hakları’ konusunda Türkiye’ye bir şeyler söyleyenler çok yanlış yapıyorlar. 15 Temmuz’un arkasında ABD var mı yok mu tartışması oldu. ABD açıklama yaptı, dostluk falan… Amenna. Sadece 15 Temmuz değil, bundan önceki darbeler konusunda sokağa çıkın sorun.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kısa çalışma ödeneğinin, emekliliği etkilememesi için bir çözüm var

Habere Git