Sabah Giresun mitinginde 'Temmuz ayında enflasyon farkı ve refah payı artışı vereceğiz' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından Ordu mitinginde önemli açıklamalarda bulundu. 'Biz ilerlerken birileri de Türkiye'nin kuyusunu kazmanın peşinde.' diyen Erdoğan, 'Talimatı veren Kandil. Kandil'e dönüp Selo'sundan Apo'su hapistekileri çıkaracağız diyorlar. Bunlar terörist. Onu çıkaracakmış. Söylesene Bay Bay Kemal, 'Meclis'te HDP ile ne konuştun' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 14 Mayıs'ta cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine 10 gün kaldı. Sabah Giresun'da miting gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bütün yaptığımız iyileştirmelerle refah kaybını telafi ediyoruz. Temmuz ayında enflasyon farkı ve refah payı artışı vereceğiz." dedi. Erdoğan daha sonra Ordu'ya gelerek vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ordu'daki konuşmasından satır başları şöyle:
Sevgili Ordulular, başımızın tacı kıymetli hanımlar, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler, sizleri muhabbetle selamlıyorum. Yaklaşık 10 ay sonra bir kez daha Ordu'da olmanın, sizlerle hasret geçirmenin heyecanı içindeyim.
"CHP VE HDP MECLİS'TE NE KONUŞTU?"
Karadeniz'in bu güzel şehri olmanın yanında Türkiye Yüzyılı hayalimizi birlikte gerçekleştireceğiz yol arkadaşımızdır.
Biz ilerlerken birileri de Türkiye'nin kuyusunu kazmanın peşinde. Talimatı veren Kandil. Kandil'e dönüp Selo'sundan Apo'su hapistekileri çıkaracağız diyorlar. Bunlar terörist. Onu çıkaracakmış. söylesene Bay Bay Kemal, "Meclis'te HDP ile ne konuştun"
Kamudan ihraç edilen PKK'lıları devlete geri dolduracaklarmış. Belediyeleri istedikleri kullanmaları için örgüte teslim edeceğiz diyorlar. "Suriye'deki askerlerimizi çekip oraya rahatça saldırabilmeniz için size bırakacağız" diyorlar. HDP mensuplarının örgütün parmak işareti ile selamlıyorlar.
Eline her mikrofon alan HDP'linin PKK'lının tehdit dolu açıklamalarına ne yazık ki elleriyle kalp işareti yaparak cevap veriyorlar. Bay Bay Kemal'den almışlar sözü, şimdiden silahlarını doldurmaya başlamışlardır. Bu manzaradan bizim kadar CHP'li kardeşlerimin de utandığına inanıyorum.
"Kamudan tasviye edilen 100 binin üzerindeki elemanınızı yeniden devlete dolduracağız" diyorlar. "Yeniden bu ülkenin evlatlarını annelerin bağrından kopartacağız" diyorlar. "Ülkenin tüm kaynaklarını tekrar size açacağız" diyorlar.
"TEFECİLERE VERDİKLERİ SÖZ KONUSUNDA AYAKLARI BİRBİRİNE DOLAŞTI"
Londra'daki tefecilere verdikleri söz konusunda ayakları birbirine dolaştı. Biri 300 milyar dolar diyor, diğeri "hemen gelmez, 10 yılda gelir" diyor.Biz yüzlerce milyon dolar değerinde doğalgaz buluyoruz, nükleer santral yapıyoruz. Bunlar sevinmek yerine karalar bağlıyor.Bunların hepsi de ülkenin değeri, devletin kazancı, milletin kârıdır.
Bu tabloya bakınca insanın aklına şu soru geliyor; Türkiye'nin enerji bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Terörü yenen, darbeyi püskürten, depremin yıkıntıları altında kalmayan ekonomisini ayakta tutan Türkiye'den kim rahatsız olur?
21 yıllık iktidarlık dönemimizde bizim önümüzü kesemedikleri için bu durumdan rahatsız olur. Hiç kusura bakmasınlar onları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Şimdi karşımıza bir garip masayla çıktılar. Göya milliyetçi olduğunu söleyen, PKK'nın yürüttüğü kampanyalara sesini çıkarmayan bu kişi bir ara masadan kalkmaya yeltendi. Sonra kolundan tutup masaya oturtular.
Bir diğeri LGBT dayatmasını gölgeletmek üzere masada yer alıyor. Sorsanız milli görüşçüyüz derler. Ama milletimizin değerlerini niteleyen projelere seslerini çıkarmaz.
"AİLEMİZE LEKE SÜRDÜRMEYİZ"
Biz ailenin kutsiyetine inanırız. Ailemize leke sürdürmeyiz. Masanın altındaki HDP'yi allem edip masanın üstüne çıkardılar. Onu da 2 tane belediye başkanı getirip masaya monte ettiler. Zaten bir tanesi ayrılıp kendi partisini kurdu. Kalanlar seslerini çıkarsalar "hain" damgası yiyecekler.
Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla ülkemizin asırlık kayıplarını telafi ettik.
İstanbulluyum ve İBB başkanlığını yaptım. İstanbul'u Ordu'lu kardeşlerim iyi bilir. Çöpten, çamurdan, susuzluktan biz kurtardık. Ordu Havalimanı'nı yaptık. Yaklaşık 1 milyona yakın yolcu buralardan taşındı. Çünkü biz yaparız, onlar konuşur. Sadece küresel düzeyde ses getiren projelerle uğraşmadık, aynı zamanda şehirlerimizi eşi benzeri görülmemiş yatırımlar yaptık.
Şimdi de ilk evimle 2050 konut, 30 iş yeri, 1500 arsa vereceğiz. Kentsel dönüşümde şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 1768 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Ulaştırmada 50 km'den aldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 152 km'ye çıkardık. Yapımı süren yolların çoğunu bu sene bitiriyoruz.
Üzerindeki çok sayıda köprü ve tüneliyle Fatsa'yı çevre yatırım programına aldık. Çiftçilerimize yakalşık 5 milyar tutarında tarımsal destek verdik. Şehrimize 2 OSB, 1 araştırma geliştirme merkezi kurduk.
Ne kadar özetlersek özetleyelim yaptıklarımız bitmiyor. Tabii bir de yapacaklarımız var. Biz birileri gibi öyle aklımıza eseni söylemeyiz. Aklıma eserse de yaparız.
Eğitimde sıraların üzerinde artık kitaplar ücretsiz olarak var mı? 76 üniversite vardı, şimdi 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Ankara'da şimdi Etnik Hastanesi, İstanbul'da Çam Sakura Hastanesi bütün bunları kovid döneminde hızla yaptık. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.
Bunlar talimatı Kandil'den alıyor. Kandil'dekilerin zaten Allah'ı, dini, ezanı, kitabı yok. Kürt kardeşlerimi bunlar istismar ediyor. Kürt kardeşlerimin dindar olanları var, bunlarla mukayese edilmez. Bunlar Diyarbakır Anneleri'nin evlatlarını dağa kaçırdılar, taciz ettiler. Gelin diyorum ki "14 Mayıs'ta hesaplaşalım"