Ali Koç'tan flaş Volkan Demirel ve Ersun Yanal açıklamaları

Fenerbahçe'de son zamanlarda olaylar durulmuyor. Ligde alınan kötü sonuçlar moralleri bozarken Volkan Demirel, Nabil Dirar ve Aatif Chahechouhe'nun kadro dışı bırakılması Sarı-Lacivertlilerin sıcak gündemini daha da alevlendirdi.

Yaşananlarla ilgili FB TV'de açıklamalarda bulunan Ali Koç'un konuşmasından satır başları:

*Puan durumuna bakınca eleştiriliyoruz. Son derece haklı eleştiriler. Anlayışla karşılıyorum. Top çizgiyi geçmedikçe birçok noktada siz topa tutuluyorsunuz. İyi işler göze çarpmaz. Hata yapmadık mı, yaptık. Ama yaratılan algı gibi çok fazla hata yok. Bunları açıklayacağım.

FB TV CANLI İZLE

*Hangi şartlarda kulübe geldiğimizi unutmayalım. Kötü bir performans sergiliyoruz, evet. Ama biz hayal satmadık. İleride iyi işler yapacağımızı söyledik ve yapacağız.

*11 tane transfer yaptık. Gençleri, Ayew gibi Slimani gibi isimlerle kaynaştırdık. Eleştirilmeleri için son derece erken. Tarihimizde bir sürü isim var böyle eleştirilen... Kısa vadede verilen tepkiler gelecek sezonlar için olumsuz sonuçlara yol açabilir. Hayal kırıklığını ve sancıyı çok iyi anlıyorum.

*Fenerbahçe'nin FFP sorunu var. Biz de biliriz ses getiren transfer yapmayı ama bütçeyi devam ettirmek zorundayız.

*SPK'dan sermaye arttırımı için onay aldık. Haftaya Sivas maçına sponsorlarla çıkacağız. Bir kaynak yarattık ama buna rağmen Mart'tan sonrasını göremiyoruz. O yüzden çok fazla alanda savaşıyoruz. Bize sabredilmeli. Tekrar sayıyorum. Sportif açıdan zor durumdayız ama bu böyle devam etmeyeceğiz. Üzerine koyarak devam edeceğiz. Kasım ve Aralık ayları hep beraber mutlun olacağız inşallah.

*Kızan taraftarlar gibi düşünüyorum. Onlar gibi çocukluğumdan beri maçlara gidiyorum. Hatta onlarla iç içe olduğum için eleştirenler var. Ama beni tepki göstermek zorunda bırakan bir hareket var. Çubuklu'nun üzerinde olduğu futbolcuları ıslıklamak. Ben bu tutumu reddediyorum. Evet 4 sezondur başarısızız. Ama bir tane Fenerbahçe var. Tepki gösterin tabi ama bekleyin bari maç bitsin. Bu ıslıklamaları her şekilde kınıyorum. Kızgın olmak da haklısınız ama böyle tepki vermek doğru değil.

*Sosyal medya ve kamuoyu oluşması yönüyle yapılan baskılarla kulüp yönetilmez. Bizim bir hedefimiz var inandığımız yolda ilerleyeceğiz.

ERSUN YANAL İLE İLGİLİ BİR GÜNDEMİMİZ YOK

*Dün olmadı bugün de yok, gelecekte de olmayacağını planlıyoruz. Ersun Yanal gündemimizde yok.

*Gönderilen hocalarla ilgili konuya gelmişken, bizim tespit ettiğimiz ve rahatsız olduğumuz gelişmelere tanık olduk. Cuma günü bir açıklama yaptık kadro dışılar ile ilgili. Herkes çok şaşırdık, kızanlar ve olumlu karşılayanlar oldu.

*Bekledik açıklamadan sonra dostumuzu düşmanımızı görmüş olduk. Yalan yanlış şeyler yazanlar oldu. Anlatacağım bu konu Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu duruma sebep olmuştur. Sebeplerden biri budur.

Burada gündem değiştirmiyorum. Zihniyet anlatıyorum. Suçu hocaların üzerine atmıyorum. Sezon başına dönerken ilk konuşulan teknik ekip oldu. Hocamız ekibin başarılı olduğunu ifade etti. Comolli'nin raporu da olumluydu. Yumuşak bir geçiş için teknik ekip kalsın istedik. Orta vadede faydalı olabileceğini düşündük. Aykut hocayla konuştuğumuzda "benim ekibin haklarını koruyun" dedi. Sonra teknik ekip istifa etti. Ardından Kocaman'la konuştuk ve yanlış anlaşılma olmuş. Sonra devam ettik.

*4 ayın sonunda ne oldu? Ne yaptıysak dirençle karşılaştık. Yeniliğe açık olunmadı. Eski düzenin devam etmesi gerektiği Samandıra'da yayıldı. Bazı personel ve futbolcular etkilendi.

*Geçen seneden kalan ekiple ilgili bir rapor okuyacağım. Arda Keskin salon çalışmalarını yaptırıyor. Sonra hoca yetersiz buluyor ve yollarımızı ayırıyoruz. Sonra bu görevine son verdiğimiz isimler işlerinde aksama yapılıyor. Koeman geldikten sonra bu ekipte isteksizlik başlıyor. Arka arkaya olumsuz sonuçlar geliyor. Sorunların aşılması için istişare ederken, Turgay Altay, "Banane, benim sorunum mu? Fenerliler düşünsün" diyor. Bu süreçte sorumluluk almıyor ekip. Oyuncular bir süre sonra maça yorgun çıkıyoruz diyorlar. İncelendiği zaman oyuncuların bu serzenişinin Cocu'ya aktarılmadığı anlaşılıyor. Ardından yapılan idmanlar çok ağır devam ediyor ve futbolcular isyan ediyor. Yapılan idmanlar oyuncuları sakatlayacak duruma geliyor. Daha sonra performans antrenörünün sorumluluk alanı değiştiriliyor. Ne olduysa bundan sonra oluyor. Bu 3 ismin oyuncuları kötü etkilemeye çalıştığı ortaya çıkıyor.

"CENAZESİNİ SARACAĞIZ"

*Beşiktaş maçı öncesi takımın tüm bileşenlerini olumsuz etkilemek için tavırlar alınıyor. Açık ve aleni yapıyorlar.

*"Maçtan önce Beşiktaş bugün bizi yenecek bu halıya hocanın cenazesini sarasacağız" gibi sözler söyleyip motivasyonu düşürüyolar.

*Aynı halı bir maç sonra yine yere serilmiş. "Bu kez kesin gömeceğiz" diyorlar. Maç kazanılıyor. Samandıra'da futbolculara "Hadi yine iyisiniz, kazandınız" diyorlar.

"HER ŞEYİ SIZDIRMIŞLAR"

*Biz bu hocalarla yolumuzu ayırmaya karar verdik. Ama dışarıdan içeriye bir şeyler sızıyor. Hazırlıksız yakalamak için Cuma günü Samandıra'ya sokmadık. Sonra kötü şeyler oldu. Bu arkadaşların bilgisayarında özellikle birinin birinin bilgisayarında, sezon açılışından itibaren idmanlarla ilgili tüm raporlar dışarıya sızdırıyorlar.

*Geçen sezonun tüm detayları kulübün harddisclerinden silinmiş. Neden diye sorduk, yer yok dediler. Oyuncuları geçen sezonki performanslarını kıyas yapamaz hale geldik.

*Yeni hocayı beğenmeyebilirsiniz, ama siz buradan ekmek yiyorsanız, sadakatinizi buraya verir elinden geleni yaparsınız. Bırak elinden geleni yapmayı hatta bilgiler sızdırılmış. Her şeyi anlatmayacağım. Çünkü çıkıp neler söyleyeceklerini bekliyoruz.

*Müjdat Yetkiner konusu. İzledim sonradan. Adına üzüldüm. 4 ay sonra ne hikmetse bu konu gündeme geliyor. Diyor ki "ben küfür etmedim". Biz sanki kıyım makinesiyiz. Müjdat Yetkiner'in hakkını yemişiz. 4 Haziran, seçimler bitmiş. Müjdat Hoca açık açık söylüyor. Ben Aziz Yıldırım'cıyım. Olabilir. Hakkıdır. Dereağzı'nda hem bana hem de bana oy vermiş kongre üyelerine pek çok insanın arasında küfürler saydırıyor. Çocukların olduğu, velilerin olduğu yerde. Hatta veliler tutanak tutuyor. Scouting olarak baksak da yollarımızı ayırabilirdik. Eğer Müjdat Hoca olayını kişiselleştirsem, üyeliğini iptal ederdim ama yapmadık. Disipline bile vermedik. Sadece yollarımızı ayırdık.

*Aatıf ve Dirar olayına gelirsek... Sorunları disiplinsizlik, vurdumduymazlık, sportif açıdan yetersizlik. Maçlardan sonra soyunma odasına girdiğimiz de en kötü günlerimiz de bile çok mutlular, şen şarkraklar. Nasıl böyle gamsız olabiliyorlar bilmiyorum. Dirar, kadroya alınmadığında hocaya gidip ben artık tatildeyim diyor. Aatıf'a gelince, özelimizin sızdırılması kırmızı çizgimizdir. Soyunma odasında sordum, "Neden bu haldeyiz?". Aatıf da "Bu takım zayıf" dedi. Olabilir. Fikrini açıkladı diye kadro dışı bırakacak halimiz yok. Gerçeği şu; Nabil Dirar kadroya giremeyince Aatıf, Dirar'ın oynaması lobi yaptı. Bu da olabilir. Ama sen işini yapmaya devam edersin. Ama yapmadılar. Takım ruhu ve ahengini bozdular ve kadro dışı bırakıldılar.

VOLKAN DEMİREL NEDEN KADRO DIŞI KALDI?

*Volkan konusunu biraz ayrı tutmak istedim. Bu dünyanın her yerinde olan bir olay. Aidiyet duygusu daha yüksek, değişime bir nebze pozisyon alan bir çok oyuncu vardır. Başa gelelim. Fenerbahçe için Volkan, zaman zaman kendisine zarar verecek kadar Fenerbahçeli. Tartışılmaz bir oyuncu. Ali Koç için Volkan ise, ben tanıdığımda 20 yaşındaydı. Volkan kişilik olarak da sevdiğim bir isim. Nikah şahitliğini bile ben yaptım. Çok iyi bir baba. Çocuklarımın gönlünde acayip bir yeri var. Yani her açıdan zor bir karardı. Ne Comolli ne de Cocu benim istemediğim bir şeyi bana yaptıramaz.

*2 sezon geriye gidelim. Volkan'ın en kötü seneleri de bu seneler. Bir istatistik firması da kaleciyi işaret etti. Ama Volkan'a güvenerek pek çok aksi görüşe rağmen kontratını uzatmak istedim. Volkan'ın kaptanlığına, liderliğine ihtiyacımız var. Konuştuk Volkan'la. Belki de 1. kaleci olmayacaktı. Bunları istişare ettik.

*Kaleci konusunda istenmensine rağmen hamle yapmadık, yapamadık. FFP var. Cocu ve Comolli Volkan'ı tanıyınca 1. kaleci yaptı. Fakat iyi başlamadı. Benfica maçları çok kötüydü. Karar verdik ki bir kaleci daha almalıyız. İşler iyi gitmedi ve Harun'u aldık. Volkan çok iyi bir Fenerbahçelidir. Bilinçli olarak Fenerbahçe'ye zarar vermek istemez. Ama bu giden personeller ve kaleye yeni birinin gelmesi, sonuçların kötü olmasın bu Volkan'da insani bir sıkıntı yaratmış olabilir.

*Volkan fazla sahiplenmeden de hatalar yapabilir. Kayseri maçından sonra Volkan'da takım olamadık dedi ve gruplaşmalar var dedi. Ama Volkan'ın ekip ruhuna bayraktarlık yapması için kontrat imzaladık. Ama takımı bir araya getiremedi. Sportif direktörle bile bunları konuşmadı. Kaynaşmaları gerekirken, herkes odalarına kapanıyor Samandıra'da. İşte burada görev Kaptan'a düşüyordu. Ardından somut olarak 2 olay yaşadık. Volkan'ın kırgınlığı sonuçlar kötü oldukça arttı. Fikirlerini iletti.

"VOLKAN'IN TAVRI BELİRLEYECEK"

*Dergi yazısının çıkacağı gün Samandıra'dan haber geldi. Volkan Demirel yardımcı direktör Koeman'ın üzerine yürümüş. Biz de hemen Samandıra'ya gittik. Sonra el sıkışmışlar ama yine de gittik. Sonra bazı oyuncuları bir araya getirdik ve dertleştik. Orada Volkan benim kabul edemeyeceğim şekilde bize saygısızlık yaptı. Bizi konuşturmadı bile. Volkan işi uzattu. Sesini yükseltti. Bitir dedik bitirmedi. Sonra bire bir konuştuk. Başkanına böyle davranan biri Samandıra'da nasıl bir hava estirir. Konuştum tekrar, orada da bir özür dilemedi. Bu nedenle Volkan hakkında böyle bir karar aldım. 2 gün düşündüm. Şahsımın gönlüne dokunurken risk alarak bir karar verdim. Önemli bir isim olmasına rağmen Volkan kadro dışı kaldı. Dünkü davranışları Volkan'ın bugünü belirledi. Yarın ki tavırları ise geleceğiz belirleyecek. Bir Alex vakası yaratmaya çalışıldı hemen. Bir oyuncunun kadro dışı kalması sözleşmesinin devam ettiği gerçeğini değiştirmez. Benim arzum doğru hareketleri yapmasıdır. Döner mi onun tavırları belirleyecek. Vefa konusu çok önemli. Hatta jübile konusunda ilk yapmak istediğim isim Volkan Demirel'dir. Hatta 500. maçına çıkmasını çok isterim. Hatta kalecilikten sonra eğitim alıp, hizmet etmesini çok ama çok isterim. Alex'e de sembolik bir jübile yaparız.

*Volkan umarım geri döner. Ama her şeyin bir yolu yordamı var. Dikkat etmesi gerekir.

*Cocu'nun tartışılması ise normal. Ben düşünmüyor muyum? Sorumluluğumun farkında değil miyim? Etraflıca düşünüyorum. Evet kötü başladık. Henüz iyi futbol lige yansımadı. Ama savaşmaya başladık. Ama kolay olanı çoğunluğun istediğini yapmaktır. Ersun hocayı getirmek en kolayı. Ama bu proje ona göre değil. Fenerbahçe'de çok başarılı oldu. Zamanlama açısından uygun olmadığını düşünüyorum. Biz bir değişim için yola çıktık. Devre arasına kadar bir şey yapmayı uygun bulmuyorum. Hocaya da buraya anlattık. Hocamız çok çalışıyor. Ağır mesai harcıyor. Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durumu sadece hocaya bağlayamayız. Wenger'miş, Tayfun'muş, Blanc'mış. Kimseyle görüşmüyoruz İşi magazinsel hale getiren, başka yere çeken insanlar var. İlerleyen günlerde onlarla ilgili de açıklamalar yapacağım. Ucuz medyacılık. Arsene Wenger'i kim istemez. Ama bir şartları düşünün. Kimseyle görüşmüyoruz.

*Comolli özelinde ise, lobisi yok. Gün içinde görüştüğü gazeteci dostları yok. Bizim bir düzen var. Medya tipleriyle görüşen kişilerin düzenimizde yeri yok. Ben de kızıyorum Damien'e. Teknik kadro konusunda uyardım geç aksiyon aldı. Ama bütüne baktığım zaman büyük resim değişmemiştir. Hırsız diyorlar, terbiyesizler! Gelin alın randevu kontratları gösterelim. Bu saldırılar Comolli'ye değil, aslında bana. Bizi tek üzen şey, taraftarımızın inancını kaybetmesidir. Sadece rakiplerimizle mücadele etmiyoruz.