Demirören konuştu, ortalık karıştı
Lig TV'de yayınlanan Futbol Gündemi programına konuk olan Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören önemli açıklamalarda bulundu.İşte Demirören'in söyledikleri:
"ŞİKE SORUŞTURMASI OYUNUMUZU ETKİLEDİ"
Şu an oluşturduğumuz kadronun tam karşılığını alamıyoruz. Hamurumuz çok iyi. Muhakkak alacağız. 3 Temmuz'dan beri yaşadığımız süreç bizi çok etkiledi. Hocamız ceza evinde çok değerli arkadaşımız Serdal Adalı ceza evinde. Biz bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Herkesin "çete" diye suçladığı Portekizli oyuncularımız "Beşiktaş ne olursa olsun kalacağız" diyerek kaldılar. Çok da büyük fedakarlık yaptılar. Bunlar yüzünden biz de istediğimiz oyunu ortaya koyamadık. Bunlar bizi olumsuz etkiledi. Bu süreç bitmeden de tam kendimize gelemeyeceğiz herhalde. Yüzde 60 daha fazla verir takım bu süreç sonunda.
"TAYFUR HOCA ÇIKANA KADAR CARVALHAL'İ GÖNDERMEM"
Sezon başladığından beri inişli çıkışlı grafiğimizden dolayı Carvalhal'i göndermekle ilgili bir dedikodu başını aldı. Ben Carlos'u, Tayfur hocamız çıkana kadar göndermeyeceğim. Zaten böyle bir niyetimiz de yok. Ben Carlos'u gönderirsem yerine isim bir hoca almamız lazım. Bu durumda Tayfut hocanın içerideki psikolojisini düşünebiliyor musunuz? Bunu düşünüyorum ben. Yönetici arkadaşlarımızdan da böyle şeyler duydum ama aynen bunları söyledim. Ben Carvalhal'i özellikle insan olarak çok beğeniyorum. Kendisinin sportif beğenileri de var. Bu durumumuzun da tamamen onunla alakalı olduğunu düşünmüyorum.
"GECİKMİŞ ÖDEMELER VAR, PORTEKİZLİLER SES ÇIKARMIYOR"
Bu Portekizli oyuncular her şartta takımda kalmaya söz vermişken takımı karıştıracak işleri asla yapmazlar. Bunlar söz konusu değil. Quaresma konusunda taraftar haklı. O tek başına bir yıldız ama bu bir yere kadar gider. Hem eskisi gibi hareketler yapamıyorsa, hem de bu hareketlerin kazanmaya etkisi olmuyorsa taraftar tepki gösterir. Dünya yıldızı da olsan, kim olursan ol Beşiktaş'ın kazanması önemlidir takım için. Quaresma'nın da taraftara verdiği tepki daha fazla şey yapmak istemesinden bana göre. Gecikmiş ödemelerimiz var, buna bile ses çıkarmıyorlar. Play-Offlara nasıl olsa bu takım kalacak ve en güçlü adaylardan biri olacak.
"GUTI'NİN İYİ AYRILMASINI İSTİYORUM"
Guti ile olan sözleşmemiz sezon sonu bitiyor. Biz şu an bir tasarrufta bulunamayız. İnanın oynamaması da hocanın kararı. Benim en ufak müdahalem yok, zaten hiçbir zaman hiçbir hocaya da olmadı. İspanya'da hala insanlar Guti forması ile maça gidiyorlar. Benim isteğim Guti gibi bir oyuncunun Türkiye'den iyi anılarla ayrılması.
"ALMEIDA VE QUARESMA'YI SATABİLİRİZ"
Futbol 200 milyar euroluk bir ekonomi. Bu ekonomide birçok ayrı gelir kalemiyle ayakta kalıyorsunuz. Futbolcu satışı, özellikle altyapıdan çıkan oyuncuların satışı da önemli. Almeida'nın yüzde 100 bonservisi şu an bizde. Türkiye'de iyi başlamıştı Almeida, Portekiz ulusal takımında da öyle. İyi teklif gelirse biz satmaya hazırız. Aynı şey Quaresma için de geçerli.
"YA İSTİFA EDECEKLER YA DA GÖREV YAPACAKLAR"
Ben bu süreçte konuşmayı fazla istemedim ama konuşmadıkça da camia içinden bazı insanlar içerideki arkadaşlarımızı kullanmaya başladılar. Bu insanlar ikinci başkanımız da olsa divan kurulundan da olsa ya istifa edecekler ya da görevlerini yapacaklar.
"GENÇ OYUNCULARI FONA SATACAĞIZ"
Jorge Méndez bir çok oyuncu getirdi Beşiktaş'a. Bu bizim fon dediğimiz oluşumun başında Peter Kenyon var. Chelsea'den herkesin tanıdığı. Biz bunlara altyapımızı da pazarlayarak anlaştık. Genç oyuncularımızı da fona satıyoruz. Anlaşması çok yakın onun da. 16 milyon euroyu bulan bir oyuncu yapacağız. Sadece Türk ve genç oyuncular var. Muhammed de dahil buna.
"KENDİ YÖNETİCİM BİLE BAZI SÖZLER ETTİ"
Benim bir yönetici arkadaşım, "Deron Williams'ı da Mendez mi getirdi?" diye sordu bana. Çok üzülmüştüm o gün. Bu adam NBA'in ilk 10 oyuncusundan biri. Bu adam geliyor ve hala başka şeyler konuşuluyor. Mendes'e sorun Beşiktaş'ın yarın kimle oynayacağını bile bilmez. Ben bile takıma karışmazken Mendez nasıl karışır bu takıma?
"2 GÜN İÇİNDE EDU'YU BULABİLDİK"
Edu tamamen Ernst ve Hilbert'in menajeri tarafından bize tavsiye edildi. Zaten gündemimizde bile yoktu. Mustafa'nın hazır olmaması, Bebe ve Almeida'nın da sakatlanmasından sonra oyuncu bulmamız gerekiyordu. 2 gün içinde de Edu'yu bulduk. Bence iyi de oyuncu ama hocamızın taktiğinde çok da iyi oturmuyor. Tranasferin yüzde 70'i tutarsa büyük başarıdır."Demirören şu kadar transfer yaptı" diyorlar. Tamam desinler ama aynı dönemde Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon ne yapmış ona da baksınlar. Hatta Real Madrid'e, Manchester'a da baksınlar!
"BEBE'Yİ ALIR MIYIZ BİLMİYORUM"
Bebe çok iyi oyuncuydu ama sakatlandı. Şubat'a kadar oynayamayacak. Ondan sonra neler yapar, bizi tatmin eder mi, sonra satın alır mıyız bilemiyorum. Oyun olarak memnun değilim ama Simao'nun takım içindeki ağabeyliğinden memnunum. Cenk için 10 yıl boyunca Türk futboluna hizmet eder gözüyle bakıyorum. Rüştü de hala çok iyi kaleci. Egemen çok fayda veriyor. Mustafa da faydalı olacaktır. Bu süreç herkes için bir kambur. Bu süreçten kurtulmamız lazım.
"BANA GELİP İSTİFA EDELİM DEDİLER"
3 Temmuz sabahı uyandığımızda sudan çıkmış balığa döndük. Arkadaşlarımız tutuklandı. Ertesi sabah 8'de bana 2 yöneticim geldi. Bugün bu arkadaşlarımız gidip oradakileri bize karşı dolduranlardır. "İstifa edelim" dediler. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu suçu kabul etmek demektir. Ben arkadaşlarıma inandığım için kupayı iade ettim. Yönetim olarak da görev başındayız.
"FENERBAHÇE'NİN YAPTIĞINI YAPMAM"
Ben Fenerbahçe'nin yaptığı agresifliği yapmadım, yapmam da. Bunun faydası da olmadığı gibi zararı olduğunu bugün Fenerbahçe bile gördü ki vazgeçtiler. Bugün bir iddianame süreci var. İçerideki 3 arkadaşımız da onu bekliyor. Hukuki boyutun yanında bir de TFF boyutu var. TFF de bir an evvel karar vermelidir.
"FENERBAHÇE'NİN MARKA DEĞERİNİ KORUMAK İSTEDİM"
3 Temmuz öncesine gidelim... Kulakları çınlasın, benden başka onla mücadele eden var mıydı? O var diye Kulüpler Birliği'ne bile katılmıyorduk. Ben diyorum ki, Fenerbahçe çok önemli bir marka. Benim bütün mücadelem Fenerbahçe markasının değerini korumak için. Fenerbahçe'nin değerini korumak bir anlamda Türk futbolunun değerini de korumaktır. Benim mücadelem bunun içindir.
"BEN BÖYLE BİR ŞEY DEMEDİM"
Ben "Kupayı alamazsak hocamızı göndereceğiz" diye bir şey demedim geçen sezon. Bizim camiamızın içinden insanlar konuşuyorlar ve bilmeden konuşuyorlar. İddianame zaten 15 gün sonra açıklanacak, herkes de görecek. Bunları şimdi bilip bilmeden konuşmanın kimseye faydası yok.
"FENERBAHÇE'NİN YAPTIKLARI NE DEĞİŞTİRDİ?"
Maalesef ben BJK Kulübü başkanı olarak, Beşiktaş'ı, arkadaşlarımı ve taraftarları düşünerek karar vermek zorundayım bu süreçte. Bir karar alırken birilerini üzebiliyoruz. Üzdüğüm insan varsa özür dilerim. Ben olaya futbol olarak bakmak zorundayım. Bu süreci en iyi yürüten kulüp de bana göre Beşiktaş'tır. Fenerbahçe'nin ilk 1 ay yaptıklarını gördük... Ne değişti? Hiçbir şey değişmedi.
"İNÖNÜ'NÜN DOLMAMASININ TEK BİR SEBEBİ YOK"
Biz kombine ve bilet fiyatlarını biraz pahalı tuttuk bu sene, doğrudur. Pahalı tutunca da seyirci çekeceğimizden şüphemiz yoktu. Bu süreç futbola da darbe vurdu. İnsanlar artık futbola karşı çok sıcak değiller. Yani İnönü'de kombine satılmamasının tek nedeni pahalılık değil. Süreç başlayınca fiyat indirmeyi düşündük ama doğru gözükür mü diye de emin olamadık. Fenerbahçe ve Kiev maçı biletleri normal bilet fiyatlarına göre daha pahalıdır. Bu nedenle arada kalan Sivasspor maçına seyirci gelmemiş olabilir. Bilet fiyatları da indi zaten Kiev maçında. Fazla indirim yaparsak da kombine alanlara haksızlık etmek olur.
"BEDAVA BİLET İSTEMEK ARTIK KOLAY DEĞİL"
Bedava bilet istemek falan artık öyle her yiğidin harcı değil bu kanunla. Bırakın taraftara vermeyi, ben cebimden 3-4 akrabama bilet versem ve bir sıkıntı yaşansa, soyadım tutmuyorsa suçlu duruma düşüyorum.
"İNÖNÜ KONUSUNU UNUTMUŞ DEĞİLİZ"
İnönü Stadı hakkındaki çalışmalarımız devam ediyor, edecek de. Bu süreç araya girince tabi ki biraz ara verdik ama o konuyu asla unutmuş falan değiliz.
"EKONOMİK SIKINTIMIZ VAR AMA BARCELONA'NIN DA VAR"
Beşiktaş'ın son açıklan borcu 370 milyon TL'dir. 400 deyip de psikolojik bir şey yaratmaya çalışıyorlar kamuoyunda. Bir süre sonra 500 derler. Seçim süreci de başlıyor yavaş yavaş tabi ki. Real Madrid'in 700 milyon euro borcu var. Barcelona artık renkli print bile aldırmıyor kulüpte tasarruf için. Manchester United'ın rekor seviyede borcu var. Buradaki kameraman arkadaşa soralım, 50 lira maaşı varsa 70 lira da borcu var. Rekabet etmek istiyorsanız borcunuz olur. Önemli olan bu borcun ödenebilir bir borç olmasıdır. Ekonomik problemimiz vardır ama bunun nedeni de bu son aylarda yaşadığımız sürecin de etkisi vardır. Çünkü gelmesini beklediğimiz bazı kalemler gelmedi. Diğer kulüplerle de kıyaslayın bizi bunları söylerken lütfen.
"ADALI HER ZAMAN HİZMET VEREBİLİR"
"Sahip çıkma" kelimesini tam anlamıyorum ben ama bu süreçte bu yüzden "istifa edelim" diyenleri ben kabul etmedim. Kabul etsem hem biz hem de o arkadaşlarımızın suçunu kabul etmiş olurduk. Bir karar alırken birilerini üzmüş olabilirim, bu yüzden de özür dilerim. Bu süreç sonunda aklandıktan sonra her zaman Beşiktaş'a hizmet edebilirler.
"KULÜPTE FAZLA ELEMAN ÇALIŞIYOR"
Beşiktaş'ta fazla eleman çalışıyor, kabul ediyoruz. Bunu da çok speküle edenler var. Bunu gazetelere yanlış rakamlarla servis edenler de var ama bilin ki bu haberleri çıkaranlar bana telefon açıp da, "Şu elemanı çıkarmayın" diyen kişiler. Biz de biraz başladık yeniden organize etmeye zaten. Altyapıdan başladık.
"MECBUREN BAZEN CEPTEN ÖDEME YAPIYORUM"
Bugün Beşiktaş'ın 2 bin küsur sporcusu var. Bugün amatör branşlara verilen para 15 milyon dolar. Milangaz 4 milyonunu karşıladı bunun. Demek ki 11 milyon dolar cepten para gidiyor. Bunu cepten vermezsek zarar edeceğiz. Mecburen cepten veriyorum bazı durumlarda.
"KULÜP OLMAK BAŞKA, CAMİA OLMAK BAŞKA"
Beşiktaşlı iş adamlarımız var... Camia olmak kolay değil. Sadece spor kulübü olmak kolay. Biz camia olacaksak farklı hareket etmemiz lazım. Çok ciddi iş adamları var Beşiktaş'ı destekleyen. Konuştuğumuz rakamlar 1-2 milyon dolar arası paralar. Senelik verdikleri reklamın yüzde 10'una denk gelen bir rakam. Eğer "Demirören soyadından rahatsızı" diyorlarsa da, "Beşiktaşlıyım" demesinler.
"BANA OLAN BORCU ALACAĞIM"
Hep aynı şeyi söylüyorum. Benden sonra gelen bir başkan olursa, onunla oturur ödeme planını yaparız, bana olan borçlar bölünür makul bir plana göre ve ödenir. Ben tabi ki alacağım paramı. Ben yardım ederken maddi yönü hiç düşünmedim ama tabi ki bunu düşüneceğim. Bunları konuşmak bana zarar vermiyor ama Beşiktaş'a zarar veriyor.
"MAAŞ ÖDEMELERİNDE SIKINTI ÇEKİYORUZ"
BJK TV istediğimiz noktada değil. Bu süreç ekonomik olarak bizi çok zorlu yerlere götürdü. Ben sporcuma, personelime ödeme konusunda sıkıntı yaşıyorum. 1 ay geriden gidiyoruz bu konularda. Bunları sürekli konuşmak Beşiktaş'a zarar veriyor. Diğer kulüplerimize de bakalım onlar da 1 ay, 20 gün geriden gidiyorlardır. Bu işi bir şey mi, değil. Bunu kısaltmaya çalışıyoruz.
"SIRF ALMAK İÇİN BİLE ÜRÜN ALMAK LAZIM"
10 milyon taraftarımız varsa, senede 10 dolarlık alışveriş yapsalar 100 milyon dolar eder senede. 20 milyon taraftarımız varsa 200 milyon eder. Sırf almış olmak için bile alması lazım taraftarların Kartal Yuvası'ndan ürünlerimizi.
"DERNEKLERİN ÖNEMLİ KATKILARI VAR"
1907 ve 1905 dernekleri önemli katkı veriyorlar kulüplerine. 1907 derneğine bakarsak Türkiye'nin en zengin 500 şirketinin 300 tanesinin sahipleri falan var orada. Bizde genelde bireysel zenginler var.
"FENERBAHÇE'YE ÖZENMEMEK ELDE DEĞİL"
Fenerbahçe bu süreçte çok güzel bir camia olma örneği veriyor bu süreçte. Özenmemek elde değil. Fırtına öncesi sessizlik yaşıyoruz Türk futbolu olarak.
"ARAMI BOZMAYA ÇALIŞAN İNSANLAR VAR"
Benim her arkadaşım Serdal kardeşimle de, Ahmet'le de, Tayfur'la da görüşmesi lazım. 4 Temmuz günü "istifa edelim" diye kişiler, yanlış lafları taşımalarıyla benim birileriyle aramı bozmaya sebep oluyorlar.
"BENİM BİR DE İŞ HAYATIM VAR"
Benim bir de iş hayatım var. Kulüple daha fazla ilgilenemediğim için daha fazla yönetici getirdik. Benim yönetici arkadaşlarım kendi başlarına sponsorluk görüşmesi yapabilirler, aldıkları kararları benimle paylaşırlar, ona göre kabul edilir veya edilmez. Başkanın olduğu yerde demokrasi vardır zaten.
"ALTYAPI 16 YAŞINDA BAŞLIYOR, 17'DE BİTİYOR"
Türkiye'de altyapı 16 yaşında başlıyor, 17 yaşında bitiyor. Avrupa'da altyapı 8 yaşında aileyle beraber başlıyor. Avrupa'da altyapıya harcanan para 10 milyon euro. Bu para neredeyse benim a takımımın bütçesinin 3'te 1'i. Futbol artık ayak ve kalple birlikte oynanıyor. Ailenin de bu dönemde çok büyük katkı vermesi gerekiyor.
"KIEV'DEKİ MAÇ DINAMO'NUN HAKKIYDI"
Ukrayna'daki maç zaten Kiev'in hakkıydı. Son saniyede yemek bize üzüntü verdi açıkçası. Biz onlarla 3 maç oynadık, hepsini kaybettik. Hatta 8-9 gol yedik, sadece 1 gol attık. Allah korusun bir yenilgi alırsak UEFA'da devam etme ihtimalimiz yüzde 20-30'a iner. Ne olursa olsun Tayfur hocamız dışarı çıkana kadar Carvalhal ile devam edeceğiz. Bunu herkes iyice bilsin.
"TAKSİM'DEKİ DÜKKANLARIN HEPSİ DOLUYDU"
Taksim'deki Demirören AVM'de tüm dükkanlar kiralanmıştı zaten. O yüzden Kartal Yuvası açamadık oraya. Biz zaten belirli potansiyeli yakalayamadık ki yeni dükkan açalım bir de böyle bir şey var. Taksim'de yok ama 300 metre aşağıda zaten İnönü var. Keşke herkes sırf almak için bile bir şeyler alsa.
-"SAHAYA ATILAN ATKILAR YÜZÜNDEN PFDK'YA SEVK EDİLDİK"-
Fenerbahçe maçında sahaya atılan atkılar için biz disiplin kuruluna sevk edildik. Van için yapılan bir yardımdı o. Çok da güzel bir görüntü oldu. Zannediyorum ki Sayın Aydınlar da o konuda anlayışlı olacaktır.
"BİR KIZ BİR DE ERKEK ÖĞRENCİ YURDU YAPACAĞIZ"
Van için biz okul yaptırmak istedik ama bize çok sayıda okul başvurusu olduğunu ve çok ileri noktaya gitmeye gerek olmadığı söylendi. Biz de 2 öğrenci yurdu yapmaya karar verdik. Kız ve erkek öğrenci yurtları yapacağız. Birini kulüp olarak birini de Demirören şirketler grubu olarak.
"AZİZ BAŞKAN BİLE KANUNDAN HABERSİZDİ"
Partilere ilk ziyarete gittiğimizde Kulüpler Birliği olarak, toplantı yaptık ve sözcülük görevi aldım. Ben o zaman daha başkan değildim. Konuşmayı benim yapmamı istediler. Ben de konuşmayı yapacağımı ama ilk başta özür dileyeceğimiz söyledim. Bu kanun çıkarken biz Aziz Başkan ve Şekip Bey'e yetki verdik. Mahmut Özgener ve Yunus Bey de TFF olarak görev aldılar. Biz hepimiz düzen istiyorduk zaten. Kanun tasarısı bitince de zorladık, "Lütfen çıkarın" diye. Bursa - Beşiktaş maçında Bursaspor taraftarlarının yaptığı olaylar da gündeme gelince hemen 1-2 günde bu yasa çıktı. 3 Temmuz'a kadar bunun boyutlarını da hiçbirimiz bilmiyorduk, ben dahil. Aziz Yıldırım'a ziyarete gittiğimde "Ben de bilmiyordum" dedi, inanın. Son değişiklikleri TFF yapmış.
"CEZALARIN ADİL OLMASI LAZIM"
TCK'ya göre çok ağır bu cezalar. Tecavüze, ırza geçmeyle, adam öldürmeyle kıyaslandığı zaman bile bir maçın skorunu etkilemek çok ağır ceza. Yanlış anlaşılmasın kimsenin suçunu yok etmek istemiyor kimse ama cezaların adil olması lazım. Bunun siyasi bir malzeme olarak kullanılmasını istemiyoruz. Toplumsal bir olay bu. Futbol devam ediyor, olaylar da devam ediyor. Bir an evvel bu maddelerin değişikliğini yapmamız lazım. Partilerimiz de olumlu yaklaştılar. Süreci takip ediyoruz. Tahminimizden hızlı olarak değişeceğine inanıyorum.
"TFF'NİN İDDİANAME'DEN SONRA KARAR VERMESİ LAZIM"
Bir talepte bulunduk. Kesinlikle bizim talebimiz şike yapanın çıkması falan değil. Birkaç kez yapanın ağır ceza alması gibi maddelerin konması söylendi bize, kabul ettik. Levent Bıçakçı ve arkadaşları hazırlıyorlar bu kanunu zaten.
TFF'nin vereceği karar ayrı bir konu. Onların karar verme zamanı gelmiştir hatta geçiyordur da. Çünkü iddianame çıktıktan sonra futbolu çok büyük bir kaos bekliyor. Adı iddianame ama içinde mutlaka deliller de olacaktır. Eğer kararı açıklamazlarsa ve sezon sonunu beklerlerse kimse bunu beklemez. Bu baskıya kimse dayanamaz.
"TFF İLE 2 HAFTADA BİR HAKEM HATALARI İÇİN TOPLANACAĞIZ"
Dünya futbolu yıldız oyuncuyu korumaya gidiyor. Futbolcu arkadaşların da karşısındaki insanın da ekmeğini futboldan kazandığını unutmamaları gerekiyor. Taraftarlar da dahil olmak üzere bunun bir şov olduğunu unutmamak gerekiyor. Hiçbir yöneticimiz bu süreçte hakemlerle ilgili bile konuşmak istemiyoruz. Bir karar aldık TFF başkanı ile konuşarak. 15 günde bir hakem hatalarını TFF ile birlikte oturup konuşacağız bütün başkanlar. İnsanoğlu hata yapar. Futbolumuz değer kaybediyor. Yorumcular futboldan başka her yorumu yapmaya başladılar.
"FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK YAŞIYORUZ, 3 TEMMUZ KRİZİ GÖLGEDE KALACAK"
Ben futbolda nasıl ki hocaya karışmıyorsam gazetede de editörlere karışmam. Maalesef her iki alanda da hep kötünün üzerine gidiyoruz. Her olaya önce kötü tarafından bakıyoruz ve o şekilde ele alıyoruz. Değerlerin artmasını istiyorsak markayı korumamız lazım. Bu süreç bu değere çok büyük zarar verecek. Şu an fırtına öncesi sessizlik yaşıyoruz. İddianame açıklandıktan sonra bana göre futbolumuzu 3 Temmuz krizinden daha büyük bir kriz beklemektedir. TFF'nin dediğim gibi anında karar alması lazım çünkü iddianamenin 7 ay basında ve ülkede tartışılması hepimize çok büyük zararlar verir.
"DERBİDE ALINAN KARAR İKİ KULÜBÜN KARARIDIR"
Biz son Fenerbahçe maçından önce Nihat Özdemir beyefendi ile görüştük ve yaşanan süreçte karşılıklı kötü tezahürat olabileceğini düşündük. Bunun iki kulübe de zarar vereceğine karar verip, böyle bir karar aldık. Normalde tabi ki futbolun seyirci ile güzel olduğunu düşünüyoruz ama öyle bir süreçteyiz ki bunları da düşünüyoruz. Sonra tabi ki biletler satıldı falan, değişiklik oldu... Bunun valilikle bir alakası yok ama bunu bilsinler. Sadece iki kulübün verdiği karardır.
"YABANCI OYUNCULAR GARANTİ PARA OLMADAN GELMİYOR"
Transferde en azından yüzde 30 başarısızlık her kulüpte var. Gelirler arttığı zaman hedefler de artıyor. Dolayısıyla hedefler artınca harcamalar ve borçlanma güveni de artıyor. Yabancılardan fazla para ödediğimiz var. Yabancılarda yüzde 100 garanti maddesi var maalesef. Anadolu kulüpleri için de geçerli bu. Maliyetleri Avrupa kulüplerine göre bizde daha fazla oluyor bu kesin.
"ANCAK SEÇİMİ KAYBETTİĞİM GÜN BIRAKIRIM"
Ben seçimi kaybettiğim gün bırakırım. Bunu ilk günden beri söylüyorum zaten.
"İNSANLAR HER HABERİ SİZ ÇIKARTIYORMUŞSUNUZ GİBİ DÜŞÜNÜYORLAR"
Gazete sahibi olmak çok güzel bir şey. Her gün de gidiyorum, başında duruyorum. Böyle kaliteli ve kültürlü insanlarla çalışmak çok güzel bir kere. Günlük olaylara karışmam ama gelişmelerle ilgili bilgi alıyorum. Bir haber çıkar, birileri üzülür, haberimiz yokken biz suçlu oluruz sanki akşam oturup biz yazıyormuşuz gibi. Etik olarak çok düşündüm, "doğru olur mu?" diye sordum kendime. Vatan ve Milliyet Gazeteleri çok önemli gazeteler. Hiçbir şekilde işlerine konuşmuyorum. Demirören ailesi olarak düşüncemiz 3. gazete ve televizyon sahibi olmak.
"TRANSFERİ DEVRE ARASINDA KONUŞURUZ"
Devre arasında ihtiyaca göre transfer konusunu oturup, konuşuruz. Şu an bir şey diyemem bu konuda.
"TFF BİR AN ÖNCE KARARINI VERMELİ"
Tekrar söylüyorum ki, TFF, iddianameden sonra çabuk ve seri olarak karar alması lazım. Bu adı geçen kulüplerle diğer takımlar maç yapmak istemeyebilir, kötü tezahüratlar ve olaylar artabilir. Ya bu iddianamede adı geçen bir takım şampiyon olursa ne olacak? O yüzden TFF'nin 1 - 1,5 ay içinde karar vermesi lazım 6-7 ay içinde değil.
"BÜTÜN BAŞKANLARLA ARAMIZ İYİ"
Bütün kulüp başkanları ile aramız ve diyaloğumuz çok iyi. Sürekli maç olduğu için tam toplanma ve konuşma şansı bulamıyoruz. Telefonla sürekli görüşüyoruz her başkanla. Herkesin de herkesle arası iyi.
8