Ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs olimpiyatları da etkiledi. Sinirbilimci Uzman Klinik Psikolog & Aile Danışmanı Tuğçe Duman, corona virüsün spor üzerindeki olumsuz etkisinden bahsetti. Büşra Akkaya / busra.akkaya@posta.com.tr
Tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs, bir çok alanda olduğu gibi spor dünyasını da derinden etkiledi. Uluslararası, ulusal, yerel tüm ligler ve spor müsabakaları ertelendi. Her dört yılda bir düzenlenen, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin dünyanın bütün ülkelerinden gelen sporcuların bir araya gelerek performanslarını sergileyeceği 2020 Tokyo Olimpik ve Paralimpik Oyunları da, hızla artan vaka sayısı, salgının dünya çapındaki yayılma hızı, katılımcıların ve genel toplum sağlığının korunması adına ertelenen bir diğer spor müsabakaları arasında yer alıyor.
Tarihinde 3 kez savaş nedeniyle düzenlenemeyen ve ilk kez salgın bir hastalık nedeniyle, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) kararıyla Tokyo Olimpiyatları 2021 yılına ertelenmesinin sporcular üzerindeki psikolojik etkileri oldukça önemlidir.
Olimpiyatlarda yarışacak sporcuların henüz daha yarısı bile belli olmadan bazı ülkeler bu karardan önce olimpiyatlara katılmayacaklarını açıklamışlardı. Yani hiçbir devlet ben tedbirimi aldım diyemez. Corona virüs artık bir pandemi! Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı rakamlar ortada. Şu aşamadaki belirsizlikler bireye adım atıramamaktadır. Şunu belirtmek isterim ki, olimpiyatların ertelenmesiyle büyük bir belirsizlik ortadan kalktı. Tüm bunlar sebebiyle olimpiyatların ertelenmesinin sporcular ve sporseverler tarafından anlayışla karşılanacağını düşünüyorum.
Yaşamda, belirsiz durumlar her zaman var olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu aşamada, belirsizlik ve belirsizliğe tahammülsüzlüğün ne olduğuna ve sporcuların performansları üzerinde nasıl etkiler bıraktıklarına odaklanmak gerekir. Sporcunun sportif başarıda sürekliliği sağlamak için fizyolojik, kondisyonel ve teknik-taktik açıdan hazır olması gerekir.
Sporcunun başarısındaki en önemli koşullardan biri de motivasyondur. Yani sporcunun başarma isteği, kendine güveni, psikolojik dayanıklılığı, kaygı seviyesini kontrol altına alabilme becerisi, stresle baş etme yöntemlerini bilmesi, performans üzerinde önemli faktörlerdir. Müsabakaların sonuçlarını, en az fiziksel kapasite kadar psikolojik motivasyon da belirlemektedir. Özellikle rakip ile temas gerektiren güreş, boks, basketbol, futbol gibi çok sayıda spor dalında virüs bulaşma endişesi bireysel performansları doğrudan olumsuz yönde etkileyecekti. Seyircisiz oynanmaya karar verilseydi de, seyirci desteğinin olmayacak olması da motivasyonu düşüren bir sorun olarak karşımıza çıkacaktı. Tüm spor faaliyetleri de insanidir ve yaşanabilecek sevinç, üzüntü, endişe, şüphe türünden sayılabilecek. Ancak bireyin içinde oluşan duygu boyutlu olumsuz düşünceler karşısında da her türlü önlemin alınması yeterli olmayacaktı, bu nedenle ertelenmesi oldukça önemli bir karardır.
Biliyorum ki virüs nedeniyle olimpiyatların ertelenmesi 2020 Tokyo Olimpiyatları’na birçok fedakarlık göstererek hazırlanan bütün sporcularımzın ilk etapta hayallerini yıkmış olabilir. Bir boşluğa düşmüş gibi hissedebilirler. Ancak şunu unutmamak gerekir ki hayat devam ediyor. Temsil ettikleri topluma karşı hedeflerine varmak için özveriyle çalışmalarına devam etmeleri gerekir. Yaşanan bu olağanüstü süreci herkesin yaşadığını unutmamaları, her şeyin düzeleceğine inanarak çalışmaları, mücadele etmeleri ve sabretmeleri gerekir. Fiziksel, duygusal ve zihinsel açıdan başarıya giden yolda motivasyonunuzu asla kaybetmeyin. Biz ülke olarak zor günlerin insanlarıyız. Bu zor günlerde kazanılacak zaferler de her zaman çok daha değerli oluyor. Bir örnek vermek gerekirse; Düzce depreminin yaşandığı 1999 yılı toplumsal olarak psikolojik açıdan derinden etkilendiğimiz bir yıldı. 2000 yılı UEFA kupasında şampiyonluğunda, ülkemizi temsil eden Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı alması deprem travmasından sonra ülkemiz adına bütün toplumu büyük sevince boğmuştu. Dünyada insanlığın zor bir süreçten geçtiği bu günlerde, ülke olarak milli sporcularımızın isimlerini tarihe altın harflerle yazacaklarını, olimpiyatlar ne zaman oynanırsa oynansın ister 2020 ister 2021 ülkemizi altın madalyalara ve ülkemizi sevince boğacaklarına inancım tam.
Bu virüs bize şunu gösterdi ki, dünya aslında çok küçük... Hiçbir topluluk dünyadan gayrî değil. Görünmeyen şekilde insanlık birbirine bağlı, bunu net bir şekilde gördük.
İnsanoğlunun çıkarması gereken büyük bir ders var; yeryüzüne, tabiata ve birbirimize saygı duymak zorundayız.
Sinirbilimci Uzman Klinik Psikolog & Aile Danışmanı Tuğçe Duman