Giriş
Kadıköy’de Fener’i 3-0’la deviren Galatasaray, Hatay’ı da 4’lük yaptı. Ligde son 8 maçtır bileği bükülmeyen Cim Bom, zirvedeki yerini koruyor. Fenerbahçe, Gaziantep’te golcüsü Valencia ile sonuca gitti. Beşiktaş, Konya’da son saniye 3 puanı kaparken, Alanya’dan 5-0’lık şok yenilgi ile dönen Trabzonspor evinde Başakşehir’i tek golle devirdi./ Bilgehan CAN- bilgehan.can@posta.com.tr
Gol yağmuru (Son 8 maçta 24 gol) ve galibiyet serisi (8) Hatay karşısında devam etti. Seri devam eder mi? Puan farkı daha da açılır mı?
ŞORAY UZUN: Puan farkını sadece Galatasaray değil, rakiplerin alacağı sonuçlar da belirler. Galatasaray kelimenin tam anlamıyla ‘aç bir aslan’ gibi. Karnı ne zaman doyar bilmiyorum. İşin ilginci artık her futbolcu gol atmak istiyor.
GÜNEY ÖZTÜRK: 3-0’lık Fener galibiyeti takımdaki öz güvenini artırdı. Yüksek tempolarını maç boyunca devam ettirecekleri kondisyon da yakaladılar ve Hatay maçında gösterdiler. Antalya’da rakibin de puana çok ihtiyacı olacak. Kontralar Galatasaray için tehlike.
FAİK GÜRSES: İç saha avantajını sürdüreceğe benziyor. Kazanmaya odaklı bir Galatasaray var. Rakipleri de puan kaybederse çalgı-çengi olur onlar için.
COŞKUN TÜRK: Galatasaray kötü oynadığı dönemi tek gollü galibiyetlerle aştı, ritmini yakaladı, ezip geçiyor. Görünen, serinin devam edeceği, rehavet ya da rakiplerin aşırı motive olması bu seriyi bozabilir.
EN İYİ KADRO CİM BOM’DA TAKVİYEYE İHTİYAÇ YOK
Mertens’in yokluğunda sahneye Mata çıktı. Geniş kadroda kimsenin yokluğu aranmıyor. Devre arasında takviye edilmesi gereken yerler var mı?
ŞORAY UZUN: Mata’nın kariyeri Mertens’ten aşağı değil. Kazımcan dönüyorsa sol bek sorunu olmaz. Nelsson arada gitmezse stoper ihtiyacı da yok. Gündeminin ilk maddesi Icardi’nin bonservisi ya da kiralama süresinin uzatılması olmalı.
GÜNEY ÖZTÜRK: Galatasaray’a takviye gerekmiyor. Martens’in yokluğunda Mata girip 2 gol atıyor. Fener maçında Icardi ve Gomis gibi golcüleri yedek bekletebilecek lükse de sahip. Herkes formayı kapma yarışında. ‘Ben vazgeçilmezim’ diyemiyor kimse.
COŞKUN TÜRK: Galatasaray’da Avrupa tecrübesi olan futbolcular var. Mata’nın da sırası geldi. Geniş, kaliteli kadroda sorun çıkmaz. Takviye muhtemelen yerli oyuncu olacak.
FAİK GÜRSES: Tamamen Okan Buruk’un başarısı. Bir zamanlar Jesus yapıyordu. Şimdi Okan hoca rakibe göre 11 kuruyor. Büyük verim alıyor. Uğur Çiftçi’yi aldılar. Bu transfere anlam veremedim. Bence transfere gerek yok.
JESUS RİSK ALAMADI SİSTEMİ DEĞİŞTİRDİ
Jesus, ‘sistemi değiştirmeyeceğiz’ demişti ancak Gaziantep’te ‘riskli futbol’dan vazgeçti. 3-0’lık Galatasaray yenilgisi sonrası yapılan ağır eleştiriler buna neden olmuş olabilir mi?
COŞKUN TÜRK: Eleştirilerden ziyade, farklı mağlubiyet ve 4 puanlık fark, Jesus’u buna zorlamış. ‘Önce güvenlik, sonra gol gelir’ dü∫üncesiyle sahadaydı Fenerbahçe. Ancak yine büyük sorunlar vardı. Rakibin 10 kişi kalması, Arda’nın oyunun şeklini değiştirmesiyle kazandı Fener.
GÜNEY ÖZTÜRK: Fenerbahçe’nin lige damga vuran oyunu; ön alanda baskı kurması ve bol gol atması. Jesus için ‘tamam mı devam mı?’ maçı olduğundan Gaziantep’te defansa çekildi, risk almadı. Pozisyon üretemedi, baskıdan da çıkamadı. Bu futbolla yola devam edilmez. Derhal ‘riskli futboluna’ dönmeli.
FAİK GÜRSES: Jesus bir şeylerin çok farkında. Eleştiriye açık bir insan olduğu için kendi bildiğini yapıyor. Medyadan etkilenmez. Portekiz’de bunun iki misli eleştiriler alıyordu.
ŞORAY UZUN: Sadece eleştiriler değil. Alınan yenilgiler de (Trabzon/ Galatasaray) ‘riskli futbol’dan vazgeçmesine neden oldu. Jesus üçlü defansta ısrar edip Antep’te puan kaybetseydi, eleştirilerin volümü ‘kulak tırmalayıcı’ boyutta çıkardı. Hoca bu riski almadı.
VALENCİA VE ARDA YEDEK KALMAK İSTEMİYOR
Valencia attığı ilk gole sizce neden sevinmedi? Arda’nın hala yeterince süre alamamasını nasıl değerlendirirsiniz?
COŞKUN TÜRK: İki nedenin de olduğunu düşünüyorum. Birincisi rakibin büyük hatasından golü atması, ikincisi geçen hafta yedek kalmasına tepki. Arda, takımda bu kadar aksayan varken rahatlıkla 90 dakika oynar. Aksayacaksa da o aksasın. Artık iç saha maçlarında eğer yedekse tribünlerden ‘Arda... Arda...’ seslerini çok fazla duyacağız. Jesus mecbur kalacak Arda’yı oynatmaya.
GÜNEY ÖZTÜRK: Valencia, sahadan mesaj vermeyi seviyor. Katar ’da Hollanda’ya attığı gol sonrası da kameralara ‘Bunu not edin’ diye hareket yapmıştı. Burada da attığı 2 golle, Jorge Jesus’ı ipten aldı. Golden sonraki hareketini ben Jesus ’a mesaj olarak algıladım.
ŞORAY UZUN: Kanımca rakibin çok bariz hatası ile gelen bu ‘beleş pozisyon’a; meslektaşlarına ve rakibine olan saygısından sevinmedi. Ya da böyle bir gole sevinmek içine sinmedi diyelim. Gerekçesi ne olursa olsun kral hareketti.. Jesus’un Arda ile ne tür bir sorunu vardır anlamakta güçlük çekiyorum! Sakatlığı yoksa Arda’yı ilk 11’e yazmayacak tek hoca Jesus. Nos entendemos, voce e o chefe! (Anladık hoca patron sensin!) Bir de maçtan sonra ‘rakip eksik olduğu için Arda ‘iyi oynamış gibi’ göründü’ dedi ya; Allahım yarabbim... Agam bizle eylenir herhal.
FAİK GÜRSES: Valencia ilk golde kendisinin fazla bir katkı yapmadığını anladı. Zira golü Ertuğrul ile Günay’in birlikte çalışarak attıklarını gördü. Reji bir ara Arda’ya kesti görüntüyü. Gördüm ki; çok mutlu değil kenarda. 83’te girdi, 17 dakika içinde hatasız oynadı.
BEŞİKTAŞ’TA CENK ZAMANI
Weghorst sonrasında Cenk’in performansını nasıl değerlendirirsiniz?
FAİK GÜRSES: Türkiye’de ayak içini kullanan en mükemmel oyuncu Cenk. İlk golü de böyle attı. Kafasını, aklını, ayağını çok iyi kullanıyor.
GÜNEY ÖZTÜRK: Weghorst’un gidişinin Beşiktaş’ta bir burukluk yaratacağı gerçek. Ama Cenk ’in golcülüğü de tartışılmaz. Cenk’in her geçen gün gol becerisini artıracağından, hatta buna Konya maçıyla da başladığından emin olun.
ŞORAY UZUN: Dikkatli okurlarımız hak verecektir; kendi payıma benim dilimde ‘Cenk var Cenk var’ demekten tüy bitti. Cenk hep vardı. Gomez zamanında da Aboubakar zamanında da. Her zaman elinden gelenin fazlasını yaptı.
COŞKUN TÜRK: Şenol Güneş’in gelmesinden sonra Cenk zaten havaya girmişti. Böyle de devam eder.
KAYBETSE YARIŞTAN KOPABİLİRDİ
Konya’da son dakikada gelen galibiyet golünden sonra, Beşiktaş ‘şampiyon olmuş’ gibi sevindi. Bu 3 puanın önemi neydi?
FAİK GÜRSES: Bu galibiyetle Beşiktaş moral, puan ve oyun karakterine kavuşmanın keyfini çıkardı. Kulübe sevinci neleri özlediklerini çok iyi anlatıyor.
GÜNEY ÖZTÜRK: O sevinç, maçın ilk saniyesinde yediğin golü, maçın son saniyesinde çıkarmanın sevinciydi. Şenol Güneş’in Beşiktaş’ının geçen her hafta temposunu artırıp, Kara Kartal gibi oynayacağını düşünüyorum.
ŞORAY UZUN: Josef’in son dakika golüyle Beşiktaş tabii ki şampiyon olmadı ama şampiyonluktan da kopmadı. Son dakikada gelen galibiyet gollerinin sevinci de bir başka oluyor doğal olarak.
COŞKUN TÜRK: Burada Şenol Güneş’in takımı nasıl bir havaya soktuğunu görüyoruz. Bu çok önemli bir durum takımlar için. Ligde daha ilk yarı bitti, koskoca ikinci yarı var.
TRABZON’DA RÜZGAR BİLE SERT ESER!
5-0’lık Alanya yenilgisi sonrasında taraftar Abdullah Avcı ve oyunculara sahip çıktı. Trabzonspor da Başakşehir karşısında kazanıp mutlu etti tribünleri. Tek golle gelen 3 puan kara bulutları dağıttı mı?
FAİK GÜRSES: Hala sıkıntı mevcut. Bakasetas’ın golüne Volkan da yardım etmese şu anda başka şeyler yazıyor olabilirdim. Taraftarın da çok keyifli olduğunu söyleyemem. Zaten bilinen Başakşehir diye bir takım yoktu karşılarında. Taraftar desteği ile takımı galibiyete itti.
GÜNEY ÖZTÜRK: Trabzon’da Uğurcan, Larsen, Bartra, Bardhi, Yusuf Yazıcı, Yusuf Erdoğan ve Denswil uzak ara kötü. Üstelik Abdullah Hoca her maç oyuncuların yerini değiştiriyor. Hamsik gibi biri kadroda yer bulamıyor. Takviye şart.
ŞORAY UZUN: Trabzon’da bulutlar hiç dağılmaz! Şehrin de takımın da havası her zaman değişkendir. Orada rüzgar bile sert eser. En başta yönetim çok doğru bir iş yaptı. ‘Abdullah hocayla devam’ dedi. Taraftar zaten hocayı seviyor.
COŞKUN TÜRK: Trabzonspor yaşadığı büyük sıkıntıdan Başakşehir galibiyetiyle ve kenetlenip çıktı. Ancak oynanan futbol takımda yine sorunların olduğunu gösteriyor, buna da dikkat etmek lazım.
