Fenerbahçe'nin kaptanı Emre Belözoğlu, FB TV'de sezonun kalan bölümü ve yeni sezon yapılanması hakkında önemli açıklamalar yaptı. Belözoğlu, "Şu an hedefimiz Türkiye Kupası’nı kazanmak. Ligi de en üst noktada bitirmek adına mücadele etmek. Bu da bizim olmazsa olmazımız" sözleriyle kupanın önemine vurgu yaptı.
Fenerbahçe'nin kaptanı Emre Belözoğlu, Fenerbahçe TV’de yayınlanan günün röportajı programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Corona virüs nedeniyle alınan tedbirleri ve yapılan çalışmaları değerlendiren Emre, sezonun kalan bölümüyle ilgili de konuştu.
Fenerbahçe internet sitesinden paylaşılan röportaj şöyle;
İlk olarak koronavirüs salgını ve bu süreçte oyuncularımızın evde yaptığı çalışmalar ve ardından başlayan saha çalışmalarını değerlendiren Emre, “Tüm dünya için, ülkemiz için, hepimiz için çok alışık olmadığımız, çok da insana nasip olmayacak, tarihte bazı örnekleri olsa da 'Bizim de yaşayacağımız varmış' diyebileceğimiz bir süreç. Kolay değil. Hem dünyamız için hem ülkemiz için hem de tüm meslek sahibi insanlar için olduğu gibi sporcular adına da zorlu. Pandemi, Türkiye’de hissedilmeye başladıktan sonra federasyonumuzun ligleri iptal kararıyla beraber büyük bir belirsizlik vardı. Daha yeni yeni sezonun başlanıp başlanmayacağı konuşulurken hem toplumumuza örnek olmak adına hem de camiamızı doğru temsil etmek adına evde kalmamız yönünde telkinler verdiğimiz dönemde biz de oyuncu grubu olarak genelde bu süreci evimizde geçirdik. Evimizde geçirirken de kulübümüzün, hocalarımızın bize vermiş olduğu program dahilinde geçirmeye çalıştık. Bu süreç içinde çalışmalarımızda bize destek sağlayan MACFit firmasına, Muzaffer ağabeye –kendisi de Başkanımızın dostudur, benim de yakın ağabeyimdir- bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Evdeki çalışmalarımızın çoğunu onun vermiş olduğu destekle yaptık. 27-28 oyuncudan bahsediyoruz. Hepsinin koşu bandının, bisikletinin olması kolay değil. Sağ olsun bu anlamda çok ciddi destek verdiler. Evimizde yaptığımız çalışmalar bitti ve de hemen bireysel çalışmalarımız sahada başladı. Yine Fatih hocamızın verdiği programlar dahilinde sosyal mesafemizi koruyarak antrenmanlarımız devam etti. Önce bireysel daha sonra 2’şerli, 3’erli gruplar daha sonra 6’şarlı, 7’şerli gruplar ve 2 gündür takım halinde çalışmalarımıza başladık. Çok zorlu bir süreçti. Herkesin işinin ikinci planda olması gerektiğini yaşatan, sağlığın ve ailemizin her şeyden daha önemli olduğunu yaşamamıza vesile olan bir süreçti. İnşallah bir an önce biter. Hayatın da devam etmesi gereken bir dönemi var önümüzde. Biz futbolcular bu anlamda baktığınızda en yakın temasın olduğu işi yapıyoruz” dedi.
"Herkes bir şeyler yapmaya, motive olmaya çalışıyor"
TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen kampla ilgili de konuşan Emre, “Sağlık Bakanlığımızın, devletimizin, federasyonumuzun bu anlamda önceliğinin sporcu, insan sağlığı olduğunu önemsediklerini düşünerek, kurallar dairesinde idmanımızı, kamp hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Herkes futbolu özlemiş. Bir şeyler yapmaya, motive olmaya çalışıyor. Kamp süremiz 5-6 gündü. Hocalarımızla görüşeceğiz ve 7-8 güne çekmeye çalışacağız. Bu anlamda federasyonumuza teşekkür etmemiz gerek. Tesisimizdeki birkaç çalışmadan dolayı bir etabımızı burada devam ettirmeyi düşünüyorduk, belki o süre uzayacak. Federasyonumuz çok güzel misavirperverlik yaptı. Onlara da teşekkür ediyorum. Sporculara ve takımlara uygulanan her türlü kural burada da uygulanıyor. Tesis çalışanlarına rutin testler yapılıyor. Sporculara, kulüp çalışanlarına zaten yapılıyordu ama kamp alanında bizle beraber kim varsa –çimcisi dahil- testler yapılıyor” diye konuştu.
"Futbol hayatımızın merkezi, Fenerbahçe gönlümüzdeki en büyük takım"
Pandemi süreci ve alınan önlemleri değerlendiren Emre Belözoğlu, “Bizi dinleyen herkesin cümlelerimi anlayacağını düşünüyorum. Futbol hayatımızın merkezi, Fenerbahçe gönlümüzdeki en büyük takım. Böylesine büyük bir pandemiyle karşılaştığımız bir süreç de olmadı, kimsenin tecrübesi de yok. Önceliğimiz sağlıktı. Futbol ikinci planda kaldı ama yine de olabildiğince, evdeki çalışmalarımıza başladığımız andan itibaren yine işimize, kulübümüze konsantre olmaya devam ettik. Gerçekçi olmak gerekiyor ki herkesin önceliği, her insanın olması gerektiği gibi kendi sağlığımız ve ailemizin sağlığı üzerinden gitti. Hem kulübümüzün aldığı önlemlerle beraber vaka sayısının da olmaması, tesis çalışanlarının birkaçında oldu daha sonra çok şükür onların testleri negatif geldi. Sezonun ilk yapılan testinde bir oyuncumuzda pozitif bir vaka vardı sonra o da negatif oldu. Pandemi sürecinde yapılabilecek ne varsa kulübümüz bütün adımları attı. Sağlık Bakanlığı’nın da hakkını vermemiz gerek. Çok doğru adımlar attılar, bizi doğru yönlendirdiler. Hem bireysel hem de kulübümüz adına teşekkür ediyorum. İl Sağlık Müdürlüğü bu anlamda destek verdi, onlara da teşekkür etmek lazım. Herkes elinden gelenin en iyisini yaptı” ifadelerini kullandı.
"Sahaya ve maçlara dönmek kolay olmayacak"
Evde geçirilen süre ve yapılan çalışmalarla ilgili Emre, “Herkes için zor. Belki insanlar pandemi süreci rahatladığında, gevşediğinde hemen sahaya çıkıp rahat rahat maç yapabileceğimizi düşünüyor ama bizim tatillerimiz bile bir sezon sonunda 3-4 hafta. Bu ilk defa 6-7 haftaya çıktı. Sporcu için de sahaya dönmek kolay değildir. Ciddi çalışma ve yapılanma gerektirir. Biraz önümüzde kısa saha çalışmaları olacak gibi gözüküyor. Bunun sıkıntılarını inşallah kimse yaşamaz. Sahaya ve maçlara dönmek kolay olmayacak. Herkes bilsin ki elimizden geldiğince sahaya dönmek adına maksimumuzu yapmaya çalışıyoruz. Ciddi bir planlama vardı. Hocalarımız sabah 9’dan akşam 6’ya kadar tesiste kalıp grupları çalıştırdılar. Oyuncular bu anlamda özveri gösterdiler. Psikolojik ve fiziksel anlamda takımı hazır tutmak adına herkes kulübümüzde elinden geleni fazlasıyla yaptı” açıklamasını yaptı.
Liglerin oynanmaya başlayacağı tarihte takımların hazır olup olmayacağıyla ilgiliyse Emre, “Gerçekçi olmak lazım. Tabii ki bu bir sezon başı planlaması gibi olmayacaktır. Tüm sporcuların da benim gibi düşündüğünü hissediyorum. Bu psikolojik de bir süreç. Herkes olayın fiziksel boyutuna bakıyor ama bu işin psikolojik gerçekleri de var. Sosyal yaşantı devam edecek, takımlar seyahat edecekler, deplasman süreci olacak, statlarda çalışanlar olacak. Yani ciddi bir izolasyon isteyen bu olayın bir de oyuncuları ilgilendiren psikolojik boyutu var” dedi.
Bu süreç dahilinde oyuncuların içinde bulunduğu psikolojiyi de yorumlayan tecrübeli futbolcu, “Çocukluğumuzdan beri hayalini kurduğumuz meslek bu. Sahaya çıkınca her şey unutulur ve çocuklar gibi şen olursunuz. Sahaya çıkınca bir problem olacağını düşünmüyorum. Her oyuncu için bu böyledir. Sadece maçımız bitince, gerçeklerle baş başa kalınca sıkıntısını psikolojik olarak yaşayacaktır oyuncu. Bu da normal. Futbolu yönetenlerden de sporcuların bazen yaptığı açıklamaları yanlış anlamamalarını rica edeyim, ligdeki en tecrübeli oyunculardan biri olarak. Herkesin sağlığını düşünerek bazı ifadelerde bulunması normal. Birçok oyuncunun ailesinin en yakın bireylerini kaybettiği anlarda dahi ertesi gün maça çıkmışlığı var. Pandemi bundan daha önemli değil. İşin tabii bir sosyal boyutu var. Onu da es geçemeyiz. Zorlanıyor gibi hissetmiyoruz, işimizi yapmak istiyoruz. Sadece doğru zamanda doğru alanda olduğunda herkes bunun için, futbol oynamak için heveslidir. Kolay olmayacak. Ülkemizin birer vatandaşı olarak gerek devletimizin gerek Sağlık Bakanlığımızın verdiği her kararın arkasında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu anlamda hayatın devam etmesi adına birçok kısıtlamalar olduğunda çalışan insanlar da var. Onları da es geçmemek gerek. Biz de o insanlardan kendimizi farklı görmüyoruz. Hayatın devam etmesi gerekiyorsa sporcular da bunu böyle hissetmeli. Doğru alan, doğru zaman oluşturulduğunda kulüpler ve oyuncular için çok daha olumlu bir süreç olacak” şeklinde konuştu.
Emre Belözoğlu şöyle devam etti:
Mesela Mevlüt arkadaşımızın eşi küçük bir rahatsızlık geçirdi. Normalde kendisi kampta bizimle beraberdi ama hastaneye gidip 1 gün kalması gerektiği için kendisini burada değil Samandıra’da ağırlıyoruz. Samandıra’da bir hocamız onunla birebir çalışmaya devam ediyor. Eşine de geçmiş olsun diyorum. Bu konulara hassasiyet gösteriyoruz. Birçok takım bu hassasiyeti gösteriyordur. Böyle bir süreç normalde hiçbir takımda olmaz. Eşi hastalandığı için hastaneye gittiğinden hiçbir oyuncu takımdan ayrı antrenman yapmaz. Süreç bunu gerektirdiği için örneklemek istedim.
Evde çok iyi çalıştık ama sahada olmak çok başka
Antrenman temposuyla ilgili de konuşan kaptan, “Herkes sosyal medyada evdeki çalışmalarını paylaşıyor, sporculardan bağımsız insanlar da kendi hareketlerini paylaşıyorlar, eşim de takip ettiği için biliyorum. Evde çok iyi çalıştık ama karşılığı sahada olmuyormuş bunu hep beraber gördük. Sahada olmak başka. Profesyonel bir sporcunun mesleğini icra ettiği yerde çalışması çok başka. Sahaya çıkalı 2 haftayı buldu, gerçekten zorlanıyoruz. Takımla çalışmaya başlayınca daha farklı zorlanıyoruz. Sağlık Kurulu bu işin evrelerini belirlediği için üçüncü evreye geçildiği andan itibaren şu an oyuncular fiziksel anlamda sezon başı kampında en zorlandığı süreci yaşıyor gibi. Herkesin her yerinde ağrılar var. Ciddi bir zorlanma süreci. Fatih hocamız da sağ olsun ciddi ağır idmanlar yaptırıyor. Herkes keyifli, herkes mutlu. Herkes işine konsantre” ifadelerini kullandı.
Sezonun bundan sonraki bölümüyle ilgiliyse, “Sosyal yaşamdan farklı olacağını düşünmüyorum. Kontrollü ve tedbirli bir yaşama gitmemiz gerek. Sahada olabildiğince federasyonumuzun, Sağlık Kurulu’nun verdiği kurallar dairesinde elimizden geleni yapacağız. Zor ve alışık olmadığımız bir süreç. Geçen gün Almanya’da futbolcuya tükürdü diye hakem uyarıyor. Yazın sıcağında koşarken ister istemez bu hadiseler, temaslar olacak. Sporun saha içinde kontrol edilebilir gerçeği yok ama olabildiğince kontrol edilebilir gerçeği var. İzleyenlerin de oynayanların da bunu kabul etmesi gerek. Kendi adımıza söyleyebileceğimiz saha içinde ya da antrenmanda pandemi sıkıntısını yaşamayacağız; sadece sosyal yaşamda herkes kadar biz de sıkıntısını yaşayabiliriz. Kontrollü, tedbirli olmak zorundayız” diye konuştu.
Kulübümüzün Marco Aurelio kararı çok isabetli
Futbol A Takımımızın teknik ekibinde göreve başlayan Mehmet Aurelio ile ilgili de konuşan Emre, “Marco, sayısız kupa kazanmış bir futbolcu formamız altında. Benim de bireysel olarak tanıdığım ve çok sevdiğim bir karakter. Türkiye futbol tarihinde başka ülkede doğmuş, anne-babası başka pasaporta sahip olan ilk defa A Milli Takım seviyesinde oynamış bir futbolcu diye biliyorum. Bu anlamda da kendini Türk hisseden, bu değerlere sahip, hala Türkiye’de yaşamaya devam eden önemli bir spor adamı. Kulübümüzün kararını isabetli buluyorum. İnşallah bu sene ve önümüzdeki senenin yapılanması için mutlaka bir görevi olacaktır. Doğru bir hamle. Yabancı dili var. Takımımızın için Brezilyalı ve İspanyol oyuncu çok fazla olduğu için bu anlamda da kulübümüze vereceklerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe'yi kendi içinde ayırmak isteyenlere fırsat vermeyelim
Taraftarlarımıza da seslenen Emre, “Pandemi öncesinde performans olarak taraftarlarımızın çok da istemediği bir grafikteydik. Onları üzdüğümüz bir süreçti. Fenerbahçe formasına öyle sevdalı insanlar var ki, ne kadar kötü bir süreç olursa olsun insanlar bu formaya ve armaya öyle bağlı ki, bizi özlediklerini dile getirebiliyorlar. Aslında kişilerden bağımsız Fenerbahçe’ye ne kadar büyük bir sevda olduğunu hep beraber yaşıyoruz. Bu, biz oyuncular için çok değerli, bunun kıymetini bilmemiz gerek. İnanıyorum bu önümüzdeki süre zarfında takımımız en iyi şekilde çalışacak ve bu 8 haftayı çok iyi bitirecek. İnşallah önümüzde Türkiye Kupası hedefimiz var. Bunu kazanmak için sonuna kadar mücadelemiz devam edecek. Bu sene ya da önümüzdeki seneyle alakalı yönetimimiz, bizler elimizden geldiğince Fenerbahçe camiasını doğru temsil etmeye çalışıyoruz. Pandemi sürecinden dolayı birçok konuyla alakalı herkesin ismi gündeme geliyor. Fenerbahçe’yi kendi içinde ayırmak isteyen, bizi üzmek isteyen insanlara bu fırsatı vermeyelim. Bir olmamız gereken bir zaman. Hem bu sene hem önümüzdeki sene için Başkanımız önderliğinde yönetimimiz ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar, planlı hareket ediyorlar. Fenerbahçe bu ülkenin en büyük gerçeği. Fenerbahçe kalbimizde en büyük takım olmakla beraber kulübümüzü ya da gönül vermiş insanları zafiyete uğratacak söylemlerde bulunan insanlara karşı beraber hareket etmemiz gerek. Kimseyi kırmak ya da üzmek istemiyorum ama bir şekilde gündeme geldiğinde bunu önemsememiz gerektiğinde daha resmi anlamda yapılan açıklamaları değerli bulmalı Fenerbahçe taraftarı ve camiamız. Bunu bir dip not olarak söylemek gereği duydum. Lütfen taraftarlarımız yanlış anlamasın. Beraber hareket etmemiz gereken bir süreç. Bazı spekülasyonlar olduğunda konuşmuyorsak bizi yanlış anlamasınlar. Futboldan daha önemli bir pandemi süreci yaşadığımız için konuşmuyoruz. Herkese cevap verebiliriz ama ülkemizde daha önemli bir gündem var. Lütfen resmi olmadığı sürece, kulübümüzün yetkilileri tarafından açıklama yapılmadığı sürece konuşulanlara itibar etmemeleri gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Hedefimiz Türkiye Kupası'nı kazanmak ve ligi en üst noktada bitirmek
Emre Belözoğlu şöyle devam etti:
Fenerbahçe her zaman kupaları kazanmaya oynar. Bu, Fenerbahçe’nin gerçeğidir. Fenerbahçe’nin genlerinde mevcut. Şu an gerçekçi olmak gerekirse hedefimiz Türkiye Kupası’nı kazanmak. Ligi de en üst noktada bitirmek adına mücadele etmek. Bu da bizim olmazsa olmazımız. Herkese sağlıklı, huzurlu günler diliyorum. Kolay bir süreç değil. Lütfen olabildiğince Sağlık Bakanlığımızın ve devletimizin uyarılarını dikkate alalım. Çalışmak zorunda olan çok insanımız var. Onlara da Allah kolaylıklar versin. Kendilerine sağlıklı, huzurlu günler diliyorum.