Galatasaray'da başkan adayı Metin Öztürk ile ekibindeki Levent Nazifoğlu arasında tehdit krizi

Galatasaray'da seçim süreci uzadıkça sorunlar da büyümeye devam ediyor. Başkan adayı Metin Öztürk ve futbol şubeden sorumlu olacağı söylenen Levent Nazifoğlu'nun yolları ayrıldı. İkili, hayli sert bir biçimde ters düşerek mesailerini sonlandırdı.

Öztürk açıkladı
Metin Öztürk, adaylık sürecinde verdiği röportajlarda seçilmesi halinde Futbol şube sorumluluğunu Levent Nazifoğlu'na vereceğini söylemişti.
Ancak Öztürk dün, Twitter'dan şu açıklamayı yaptı:
Levent Nazifoğlu'nun şahitler huzurunda dediği konuşmalar gerçeği yansıtmamaktadır. Okan Buruk görüşmesi sonrası, şahsıma attığı tehditvari Whatsapp mesajı sonrası kendisi ile ilişiğimiz kesilmiştir.

"Sana düşman olmak istemiyorum"
Olayın perde arkası ise şöyle:
Ajansspor'da yer alan habere göre, Levent Nazifoğlu, Florya'da bir numara olmayacağını öğrenince Metin Öztürk'e tehditvari ve sert bir mesaj attı. Nazifoğlu, "Bugünkü Okan Buruk haberleri gerçekten midemi bulandırdı. Levent Nazifoğlu bana oy kaybettirdi diyorsun, sana seçimi Levent Nazifoğlu kazandıracak. Her şeyi çok çabuk unuttun. Etrafındaki dalkavuklarla havaya girdin. Bu iş seçimi kazanmakla olmuyor, bunun her ay divanı var, bir yıl sonra mali genel kurulu var. Sana düşman olmak istemiyorum ama sen beni kendine düşman etmeye çalışıyorsun. En kibar tabirle söylüyorum, bu bana yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Sana artık hiç güvenmiyorum, yaptıkların yapacaklarının teminatıdır" dedi.

"O oyuncular satılmalı"
Bu haberlerin ardından Nazifoğlu A Spor'a konuştu ve şunları söyledi:
Başkan ile ilk görüşmemizde Domenec Torrent işini ne yapacağız dedi. Dedim başkanım paramız varsa; Torrent'i yollayacağız. Paramız yoksa 37 milyon TL tazminatı var. Dedi ki "paramız yok, Torrent ile devam edeceğiz o zaman". Dedim "tamam, Galatasaray'ın 37 milyon TL'sini çöpe atmayalım." O konuda anlaştık.Metin Öztürk; Marcao, Kerem Aktürkoğlu ve Victor Nelsson'un 30 milyon Euro'ya satılmasını istedi. Dedim ki, "başkan biz bu oyuncularla o sıralar 13. sıradayız. Biz bunları da satarsak, küme düşmemeye oynarız""Valla bilmiyorum, paramız yok. 200 milyon TL yatıracak paramız yok" dedi.

"Okan Buruk'u almayacağız"
Biraz aramız soğuklaştı bu olaydan sonra. Neyse 2-3 gün geçti. Bir baktım son haber geldi, Okan Buruk, İsmail Sarıkaya ve bir arkadaş daha toplantı yapıyor. Hemen başkanı aradım, dedim "Başkan bu ne?" O da, "Ben görüşsünler dedim" dedi. Ben de, "Başkan biz en başında Torrent ile devam edeceğiz dedik, adamı çağırdık. Bu hareket hiç etik değil" dedim. Ben "Midem bulandı ve benden habersiz böyle bir görüşmeyi kabul etmiyorum" dedim.
O da "Amma uzatıyorsun almayacağız Okan'ı" dedi.

"Mesajları gösterebilir"
İşte orada ben kapattım telefonu ve kendisinin de söylediği gibi sert bir mesaj gönderdim ve yollarımızı ayırdık.
Metin Öztürk'e izin veriyorum, ona attığım mesajları gösterebilir.