Murat Çelik'in POSTA gazetesindeki köşesine taşıdığı Nihat Özdemir görüşmesi şöyle:

"Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanlığından istifa eden Nihat Özdemir’in dün öğleden sonraki telefon görüşmemizde ilk cümleleri bunlar oldu.

Özdemir “Rahatladım” dese de, Türkiye futbolu adına rahatsızdı. İşte müstafi TFF Başkanı’na telefonda sorduklarım ve onun yanıtları...

KULÜPLERE TEPKİ

- Sayın Özdemir, ne ya da neler oldu da istifa ettiniz?

+ Ben yapacağımı yaptım. Elimden geleni yaptım. Ama baktım, karşımdaki anlayışla daha fazla bir şey yapmak mümkün değil; “Güle güle” dedim, “Hadi eyvallah” dedim.

- Nedir bahsettiğiniz ‘karşınızdaki anlayış’?

+ Kulüplerin tavrı... Ben bu kulüplerle birlikte yürüyemeyeceğimi gördüm artık.

-Kulüplerin tavrı neydi?

+ Birlikte yol yürünecek bir tavır yok kulüplerde. İnanılır gibi değil gerçekten. Ben bütün değerli arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Onlarla yaptığımız çalışmalar ayrı ve çok kıymetli ama kulüpler… Daha fazlasını söylemeyeyim.

- Neden? Sorun yayın ihalesi mi, hakemlerle ilgili yaşanan süreçler mi, yoksa ikisi birden mi?

+ Yayın konusunda da, diğer konularda da… Her konuda aynı sorunlar. Hiçbir konuda bir arada olamayan bu kulüplerle birlikte yol yürünemeyeceğine karar verdim.

ALTI AYDIR AYRILMAK İSTİYORDUM

- Biraz somutlaştırabilir misiniz sözlerinizi? Hangi konuda nasıl bir tavır gördünüz, nasıl sorunlar çıktı?

+ Tek tek konuşmaya gerek yok. Genel olarak söylüyorum. Genel havadan bahsediyorum.

- Ama yayın ihalesi çok konuşuluyor...

+ Bakın yayın ihalesinde bir tarafta Katarlı bir şirket var. Ortada bir rakam var. Kulüpler diyor ki “Daha fazla ver”. Ben elimden geleni yapıyorum ama rakam ortada. Yapılabilecekler belli. Ama dediğim gibi mesele sadece bir konu değil. Asıl sorun tavır, anlayış, üslup...

- Bazı hakemlerle ilgili alınan karar ve o kararın Tahkim’den dönmesi de etkenlerden biri mi?

+ Ben genel olarak rahatsızdım zaten uzun süredir. Altı aydır rahatsızdım. Altı aydır bir yolunu arıyordum ayrılmanın. Ve bugün, artık tamam dedim.

20 KAFADAN 20 SES

- Kulüplerden yakınıyorsunuz ama siz de masanın o tarafında oturdunuz senelerce. Her kulüp başkan ve yöneticisi kendi kulübünün menfaatlerine göre hareket etmez mi? Bu normal değil mi?

+ Murat Bey, haklısınız. Siz de oturdunuz o koltuklarda. Ben Fenerbahçe’de, siz Beşiktaş’ta yıllarca yönetici olarak görev yaptık. Doğru, kulüp menfaatleri doğrultusunda hareket edilir tabii ama bir hatırlayın, biz böyle miydik?

- Nasıl mıydık Sayın Özdemir?

+Mesela içeride, toplantıda ayrı, çıkınca dışarıda ayrı mı konuşurduk? Bugün maalesef 20 tane birbirinden farklı düşünen ve sonradan yüzünüze söylediklerinden farklı konuşan kulüp var. 20 kafadan 20 ses çıkıyor. Bu şekilde hiçbir yere varmak maalesef mümkün değil. Kimse ülke futbolunu düşünmüyor. Kimse birlikte iyi bir şeyler yapmaya yanaşmıyor. Ben daha fazlasını söylemek istemiyorum.