Kararın açıklanması sonrasında Galatasaray Başkanı Burak Elmas basın toplantısı düzenledi.

İşte Burak Elmas'ın açıklamaları:

Ben seçim sürecine saygı duyarak ön plana çıkmadım. İbra konusunda bugüne kadar hiç konuşmadım. Genel Kurulumuz sonucunda yönetim kurulumuz idari yönden ibra edilmedi. Sunduğumuz bütçede kabul edilmedi. Üyelerin karşısına çıkarak, "Aklanmamak durumunda 30 gün içinde Olağan Genel Kurulu yapılacağını" paylaştık. Bütçe onaylanmayınca normalde genel kurul tutanaklarını beklememiz gerekir ama bütçesiz Galatasaray'ın önünü açmak üzere 23 Nisan, 30 Nisan'a seçim kararı aldık.

Seçimle ilgili kararlar ilgili kişilerle paylaşıldı. Bütün savunmalar, benim onayım gerekmeksizin onların uygun gördüğü şekilde mahkemelere sunuldu. Kulüp avukatlarımıza tedbir kararının ret kararı geldi.

Açılan dava ile ilgili tedbir kararı verildi. Çarşamba günü acil olarak yine ortak yürüttüğümüz komisyonun aldığı kararla itiraz edilerek duruşma istendi. Bütün itirazlar aynı anda yapıldı. Mahkeme cuma günü tedbir kararını kaldırdı. Tedbir kararının sonunda, bizim talebimiz olmamasına rağmen, bizim seçilme hakkımız konusunda da bir karar verilmiş. Bizim de istersek seçime girebilmemiz konusunda karar verilmiş. Bizim böyle bir talebimiz yoktu. Adaylarla tedbir kararı kalktıktan sonra görüşme yaptık. 30'una kadar herhangi bir engel olup olmayacağını sorduk. 

Geçmişte alınan kararlara göre böyle bir kararın çok çok düşük olduğu söylendi. Adaylara şu da söylendi, eğer arzu ederlerse yeni bir karar alarak tekrar dava açılamayacak şekilde, seçim ilan edebilmek konusunda görüşleri sorulduğunda mevcut seçimin devam etmesi kararını aldılar biz de bu karar uyduk.

Bu tedbir kararı kalktıktan sonra üyemiz istinaf başvurusunda bulundu. Ne enteresandır ki, bizim herhangi bir bilgimiz yokken, 4 civarı istinaf mahkemesinin almış olduğu iddia edilen karar olduğu açıklandı. Avukatlarımız böyle bir kararın olmadığını söylediler. Bunu kim servis ettiyse bu kadarı biliyordu. 

Bu karar sonrasında ciddi bir linç başladı. Bizim istinaf kararının hızlı çıkması için hamle yaptığımızı söylediler. Avukatlarla konuştuğumuzda böyle bir başvuruda bulunmadıklarını söylediler. Daha sonra bu kararın benim tarafımdan aldırıldığı yönünde kampanyalar başlatıldı. Biz bütün bunlarla uğraşırken herhangi bir karar elimize ulaşmadı. Biz bu davanın sonucunu bu sabah öğrendik. Adaylarımızla konuşup onlara böyle bir durum olduğunu, bu durumun da bizi de içeri çekmeye çalıştıkları bir süreç olduğunu söyledik. 

Adaylarımız bana 21-28 Mayıs'ta yapılması gerektiğini söylediler. Galatasaray'ın geçirdiği bu 1 ay çok zor bir 1 ay oldu. Bütçesiz, her alınan kararların ciddi bir şekilde alınması gerektiği kararlar olduğu bir süreç. Çok zor bir süreç. Biz de bu durumda onlara 1 ay daha bütçesiz gidileceğine dair yazışmalarımız oldu. Onlar bizden bu tarihi istediler. Biz buraya gelmeden yarım saat önce tedbir kararının kaldırılması için başvurduk, o da reddedildi. Galatasaray ciddi bir kaosun içerisine itildi. Bu kaosu yaratanlarla bütün camiamız mücadele etmeli. Burada spekülasyonlar üretilerek taraftarlarımız yanlış yönlendirildi. 

Bugüne kadar Galatasaray tarihinde istifa eden bir başkan var. Seçimlerin önünü açmak için böyle bir istifa etme durumuna gerek yok.  Aday olmak gibi bir niyetimiz de yok. Buraya gelmeden yarım saat önce de tedbir kararının kaldırılması için yaptığımız başvuru reddedildi. Galatasaray ciddi bir kaosun içine girdi. "İstifa etse seçim yapılır" diyorlar. Tüzüğümüz gereği istifa halinde seçime gidilmiyor. İstifa edersem olacak tek şey kulübün başsız kalması. En az 1 ay başkansız bir Galatasaray olacak. Yayın hakları, şube kararları, maddi ve daha birçok mühim kararda karar verici olmayacak.

Galatasaray'da tartışılmaz denilen konuları tartıştırdık, üyelerimize birçok rakamları paylaştık. Bu birilerini rahatsız etti. Bizim ihtiyacımızın iktidar mücadelesi değil Galatasaray'ın geleceğinin olduğunu söylemiştik. Galatasaray'ın geleceğini etkileyeceği tüm konularda şeffaf davranıp, ayrıca maliyet düşürme yolundan da sapmadık. Ama bunu engellemek isteyen kesimler oldu. Bu maalesef olağan genel kurulda da devam etti. 25 milyon euro gelir yaratmış, 5 milyon euro maliyeti azaltmış yönetimi mali yönden ibra etmemeye çalıştılar. Bu arkadaşlar gözümüzün içerisine baka baka bu organizasyonu yapmaya çalıştılar. Ardından Galatasaray'ın bütçesini onaylamayarak Galatasaray'ı kilitlediler. Galatasaray'ı sosyal medyadan yönetmeye çalıştılar. Belli çevreler. Bunun da kasıtlı yapıldığını düşünüyorum. İdari ibrasızlık görüşlerine saygı duyuyorum.

Galatasaray yönetiminin ibra edilmemesi için çalışan arkadaşlar aday bile olmadılar. İstediklerini aldılar, şimdi de bayram tatilindeler. Biz bu seçimlerin yapılabilmesi için elimizden geleni yaptık. Galatasaray'ın bu tüzük sürecini getirmemesi için baskı yaptılar. Bunu dahi yaptırmamak için çalıştılar, ibra olmamamız için tam seçim öncesi klasörlerle disiplin evrakları gelmeye başladı. Galatasaray'da dışarıdan göründüğü kadar basit değil her şey. Kişilerin çiftliği olmadan ileriye gitmesi için ciddi bir direnç var.

Galatasaray bugün borcunu ödemek için en şanslı kulüp olmasına rağmen Galatasaray'ın kayyuma gitmesi için mücadele eden bir yapı olduğunu görüyorum.

Bundan sonra herhangi bir seçim olmaksızın bu sürecin devam etmesi mümkün değil. Galatasaraylılara sormadan burada oturmak niyetinde değiliz. 24 saat bile geçmemiş bir süreç için ciddi anlamda istişare etmek istiyoruz. Eski başkanlarımızla da görüştük, daha da görüşmek istiyoruz. Adaylarımız da ciddi masraflar ve toplantılar yaptılar. Seçimle ilgili tarih için önümüzdeki hafta gerekli açıklamaları yapma kararı aldık.

Şu anda Galatasaray'ın önceliği kaostan çıkarak, bu kaosun içerisine girmeyi engelleyerek seçim yapmasıdır. Bugün önümüzde önemli ödemeler var. Bazı branşlarda yapılması gereken transferler var. Bugün alınan kararla Galatasaray 1 ay daha kilitlenmiş oldu. Böyle bir şeyin Galatasaray'a yapılması yardım değil, ihanettir. Tespit ettiğimiz kişiler var. Bildiğimiz kişiler var, bunu da dönem dönem açıklıyorum. Galatasaray çok dağınık geldi buraya. Adnan Bey, Dursun Bey ve Mustafa Bey döneminde ayrışmalar oldu. Galatasaray'ın birbiriyle kavga etmeye vakti yok. Galatasaray'ın ödemeleri ve projeleri için birlikte hareket etmek gerektiğini söyledim. Ama Galatasaray'ın birleşmeye niyeti yok. Bunu gördüm. Galatasaray'a hizmet etmeyi değil, nefreti birleştirdi.

Kim başkan seçilirse seçilsin, bir fikir mücadelesi yapmak gerekecek. Fikir mücadelesi verilecek. Fikir mücadelesinde Galatasaray camiası kimin etrafında toplanırsa ona göre hareket yapılacak. Galatasaray kilitlendi. Hatta mali ibrasızlık gibi bir sıkıntı da vardı. Mali ibrasızlık çıksaydı ne çıkacaktı bir de siz düşünün.

Fırat Develioğlu ile divan başkanımızla beraber konuştuk, davayı geri çekmesi istedik ancak geriye çekmeyeceğini söyledi.

Galatasaray'ın bazı arazilerinin maddi olarak kazanılması gerektiğini söyledim. Galatasaray'ın geleceğini etkileyecek sorunlar burada duyulmadı, maalesef sahada aldığımız sonuçlar görüldü. Bu süreçte seçimle ilgili 23 Nisan öncesi tedbirin kalktığı toplantıda alınan kararlar ve dün gerçekleştirilen istinaf kararının duyurulması ile ilgili suç duyurusunda bulunacağım.

Seçimin yarın olması için ben de gidip imza vereceğim. İmza konusunu destekliyorum. Yarın gidip ben de imza vereceğim. Yönetim kurulu arkadaşlarım da imza verecekler. Farklı nedenlerle Galatasaray demokrasisine zarar veremeyecekler. Üyelerimizin herhangi bir endişe duymasına gerek yok. Burada iktidar mücadelesi verecek bir başkan yok. Galatasaray'da son zamanlardaki en şeffaf yönetim sanırım biz olduk. Galatasaray camiası merak etmesin. Doğru bir şekilde, herhangi bir önünde engel olmadan devam edecek. 

Fanatik