Fenerbahçe'nin efsaneleri arasında yer alan Tuncay Şanlı, A Spor'a açıklamalarda bulundu. Eski milli futbolcu, sarı lacivertli takımın kendisini çağırdığında her zaman göreve hazır olduğunu söyledi. İşte Tuncay Şanlı'nın açıklamaları:

"Fatih Hoca için hazırlık maçı"

Sanırım 3-4 gün önce EURO 2008'deki İsviçre maçının tekrarını vermiştiniz. Ben yanılmıyorsam 60. dakikalarda açtım. Semih oyuna giriyordu. Semih golü atınca Fatih hocanın sevincini gördüm ve hemen Fatih hocaya yazdım. Başka duygular hissediyorsunuz. Arda'yı aradım, Hamit'i aradım. Aklıma gelen oyuncuları aramaya çalıştım. Orada yaşananlar farklı bir duyguydu.

Fatih hocaya, Abdurrahim Albayrak'a, basketbol takımımıza, herkese geçmiş olsun. Rüştü Reçber'e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Orada bize liderlik yaptı, ağabeylik yaptı. Ona ve herkese acil şifalar diyorum.

Fatih hocaya mesaj attım, 'Biz ne maçları atlattık bu sizin için hazırlık maçıdır hocam' dedim. Farklı duygulardı, güzel zamanlar geçirdik. Umarım o günleri tekrar hep beraber yaşayacağız.

Biz beraber olduğumuz zaman, birlik olduğumuz zaman her şeyin üstesinden geliriz. Bu zorlu süreçte sağlık çalışanlarına otelimizi açacağımızı söyledik. Başhekimimiz liste yolluyor, sağlık çalışanlarımız da o listeye göre gelip konaklıyor. Şu an sağlık çalışanlarımız için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.

Manchester deplasmanında 6-2'lik bir skor vardı. Tabii ki Manchester'a karşı oynuyorsunuz. Bizim takımımızda çok kaliteliydi. Birbirimizi tamamlıyorduk. Ben de pozisyonlar içerisinde yer aldım. Kariyerimde çok önemli bir yere sahip o maç.

"Aziz Başkanım bana kırgın ama..."

Aziz başkanımza selamlarımı iletiyorum. Onunla olan bağım farklı. Biraz kırgın olsa da bendeki yeri farklı. Tabii ki kalabilirdim ama Premier Lig'de de oynamak istiyordum. Dışarı çıkıp taraftarların bana 'neden gittin' demesi bile bir gurur verici. Ben oraya giderek ülkeme hizmet ettim. Ama Fenerbahçe benim için önemli bir yere sahip. 100. yılın kadrosunda bulunup Fenerbahçe'ye hizmet etmek benim için gurur verici...

Avrupa Şampiyonası'nı unutmak kolay değil. Hiçbir zaman son saniyeye kadar inancımızı kaybetmememiz, Avrupa'nın bizi konuşması, o kadar çok anımız var ki... Dünya bu kadar zor bir süreçten geçerken eskileri yad etmek, bir şeylerin değerini bilme açısından önemli geliyor bana. Çünkü komşumuzu unutmuştuk, saygımızı sevgimizi unutmuştuk. Umarım başımıza bir şey gelmeden bunların değerini daha iyi biliriz.

"O gece uyuyamadım"

Bizim için yeni sezona hazırlanma sürecine kadar Denizli maçının etkisi geçmedi. Uyumadım da zaten o maç sonrasında... Haklı olarak taraftarların da tepkisi vardı. Ama bizim yaşadıklarımız... Çünkü oraya kadar herkes mücadele ediyor. Parantez içerisinde orada başka şeyler olmuş olabilir. Bizim açımızdan farklı duygular yaşandı, 'acaba tekrar oynanacak mı' gibi düşünüyorsunuz. Çok güzel bir ekip vardı, ben de kendimi çok şanslı hissediyorum açıkçası.

Premier Lig'e gitmek kolay bir süreç değildi. İlk gittiğimde sabahki antrenmanı senin için bir saat uzattım dedi, sen dinlen diye. Dediğim gibi dünyanın en iyi ligi. Bir de bu işin eğlence kısmı olduğunu orada görmüş oldum. Onlar olaya biraz daha eğlence olarak bakıyorlar. Bütçeler çok farklı.

"Stoke City'nin başkanını tanımadım"

Stoke City'deyken bizi Christmas partisine götürdüler. Yaşlıca biri geldi eşiyle beraber, merhabalaştık. Gitti. Robert Huth'a 'bu kim' dedim, 'kulüp başkanı' dedi. Kulüp başkanını görmedim, bilmiyorum, tanımıyorum. Sadece bir yönetici gördüm, hocayı gördüm. Teknik direktör zaten orada menajer olduğu için bütün işleri o yapıyor. Ben başkanı görmedim, cidden de tanımadım.

Herkesin kültürü farklıdır. Bizim kültürümüz de farklı. Aziz başkan bizi kulübe çağırdığında bir şekilde anlaşıyorduk. Ama Premier Lig çok başka. Maçtan önce maç sonunu düşünebilir misiniz? Bizde "Basın ne diyecek, yönetici ne diyecek?" Maçtan önce, kaybedersen ne olacağını düşünüyorsunuz. Orada "Maçtan sonra hangi restorana gideceğiz?", onun planı yapılıyor. Bunun bir eğlence olduğunu biliyorlar. Tabii ki hedefiniz var ama özel hayatınıza kimse karışmıyor.

"Çağlar'a karşı oynamak istemem"

Fenerbahçe'de Ömer Faruk'un o çizgiyi ne zaman geçeceğini dikkatle takip ediyorum. Leicester City'de Çağlar'ı izlerken, yani, ona karşı oynamak istemem açıkçası. O kadar soğukkanlı, o kadar kendini geliştirdi ki, ayrı bir keyif veriyor. Cengiz'i izlemek ayrı bir keyif veriyor. Hakan Çalhanoğlu'nu milli takımda eleştirirken biraz daha futbolcu gözüyle bakmak gerek. Enes Ünal'ın gelişimini izlemek bana büyük keyif veriyor. Umarım bu mali süreçte altyapıya daha değer veririz. Altyapıya değer verirsek futbolumuz daha da gelişir.

A Lisans aldım, Pro lisansı bekliyorum. Ülke anlamında kendi değerlerimize güvenirsek hem milli takımda hem de kulüp bazında... O kadar donanımlı arkadaşlarımız var ki... Erol hocanın durumunu biliyoruz, Tamer hocanın biliyoruz. Onların futbolu anlatması, bir şey öğretmesi bizi daha mutlu ediyor. Umarım bundan sonraki dönemde daha çok güvenirler. Bizler de sahada olmak istiyoruz.

Fenerbahçe mesajı

Kariyer planımda Fenerbahçe olmaz mı! WhatsApp grubumuz var, sürekli konuşuyoruz. Kendi kulübümüzün kanalında yorumculuk yapıyorum. Hafta sonları maçları izliyorum. İzlemek kolay değil, taraftar olarak olaya girdiğinizde çok kolay değil. Bundan sonraki planlarımda tabii ki Fenerbahçe var. Fenerbahçe çağırdığında ben ve benim gibi emek vermiş arkadaşlarım her zaman hazırlar. Sadece bir koltuk sevdasından bahsetmeyi sevmem ben. Biz kulübümüz için bize düşen görev neyse her zaman hazırız. Yeri ne olur, pozisyonu ne olur, konumu ne olur. Buna hiçbir zaman bakmayız. Fenerbahçe kültüründe oraya hizmet etmek varsa sonuna kadar hazırız.

(Fanatik)