Ünlülerin keşfedilme hikayeleri

Bu isimleri tanımayan yok gibi! Her gün başta magazin gazeteleri olmak üzere pek çok mecrada karşımıza çıkıyorlar. Sıradan hayatları bir anda değişince tüm Türkiye onları tanıdı. Ünlülerin keşfedilme hikayelerine Merve Boluğur'dan başlayalım...

O KADAR UTANGAÇTI Kİ...
Lisede hiç popüler olmayan, utangaç, içe dönük Merve Boluğur, kuzeninin ajansındaki bir fotoğraf çekimine gitmişti.

Orada tanıştığı ajans sahibi ona kartını vererek Merve Boluğur'un şöhret kapılarını aralamıştı.

Ajansının eviyle aynı sokakta olması Merve Boluğur'u dizilerin vazgeçilmez yıldızı yapmasına yetip artmıştı bile.

Hazal Kaya şöhretini elektriklerin kesilmesine ve ısrarlı tutumuna borçlu. Genç yaşına ve sektördeki kısa tecrübesine rağmen ses getiren dizilerde rol alan Hazal Kaya'nın şöhret olma öyküsü çok ilginç.

Kariyerimi doğru zamanda doğru yerde olmaya ve şansıma bağlıyorum" diyen Hazal Kaya, kendisini milyonlarca izleyiciye tanıtan Genco dizsinin görüşmesine gittiğinde başına ilginç bir olay geldi.Dizi görüşmesi için ajansa gittiğinde birden elektrikler kesildi... Ajans görvelisi Hazal Kaya'ya "elektrik belki beş dakika sonra belki beş saat sonra gelir. İsterseniz siz başka bir gün gelin" dedi.

İYİ Kİ ELEKTRİK KESİLDİ
Ama Hazal Kaya bekleme kararı aldı. Kısa süre sonra elektrikler geldi. Hazal Kaya yetkililerle görüştü ve Genco dizisindeki rolü aldı. Hazal Kaya daha sonra bir röportajında o günü "Belki başka bir gün gitseydim Genco'ya başlamayacaktım" diye anlatmıştı.

Henüz 11 yaşındayken oturdukları Üsküdar-Bağlarbaşı'nda arkadaşlarıyla bir tiyatro grubu kurdu. Oyunları yazan, yöneten, başrolü de kendi oynayan Özgü Namal, bu işten para kazanıp okul harçlığını çıkardı. Anneannesinin bahçesini açık hava tiyatrosuna dönüştürüp, izleyenlerden para alıyor, onlara izledikleri oyunun yanında komşularının yaptığı kek ve limonatayı ikram ediyordu. 14 yaşında tiyatro kursuna gitmek istediğini söylediğinde babası onu Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'na götürdü. 'Yeditepe İstanbul' dizisinde Zuhal Olcay'ın kızı rolüyle fark edildi.

KONUKLAR ARASINDAN BİR YILDIZ ÇIKTI
Bir dönem çok izlenen Küçük Kadınlar'da rol alan Hande Soral, Komedi Dükkanı dizisini izlemeye gitti, hayatı değişti. Hande Soral, Tolga Çevik ile konuk oyuncu olarak sahneye çıktı. Sahnede 5 dakika kalması gerekirken tam 45 dakika kaldı.

Stüdyodan çıkarken de Komedi Dükkanı'nın yapımcısı Hande Soral'ı yanına çağırıp oyunculuk yapmak isteyip istemediğini sordu. Böylece Hande Soral'ın ekran serüveni de başlamış oldu. Onu şöhrete kavuşturan Küçük Kadınlar dizisi oldu.

70'lerin başında liseli Nilüfer, Altın Ses Müzik Yarışması'na katıldı. Henüz İtalyan Lisesi öğrencisi idi. Nino Varon bu sesi kaçırmadı ve ilk 45'liği Kalbim Bir Pusula'yı yaptı.

O günleri ve kayıtta yaşadıklarını şöyle anlatıyor Nino Varon: "Nilüfer'e albüm hazırlıyorduk. O henüz gelmeden orkestrayı Nilüfer'in tonuna göre çaldırıyordum.

'BU MU SÖYLEYECEK?'
Tonu, o kadar yüksek çalmıştık ki kayda alan arkadaş, 'Kim bu kadar bağırıp yükselecek?'dedi. Tam o sırada, o zamanlar 17 yaşında olan Nilüfer geldi ve herkes 'Bu mu söyleyecek' diye şaşırdı.

Tabii onun sesini zapt etmenin mümkün olmadığını o gün herkes anladı. Sonra da Nilüfer'i kimse tutamadı."

Çukur dizisinde Vartolu Sadettin'in unutamadığı tutkulu aşkı Sadiş karakterine hayat veren Boncuk Yılmaz'ın Sıla dizisnde Narin'i canlandırdığını öğrenenler bir hayli şaşırıyor.

Sıla dizisinde gösterdiği başarılı performansla dikkatleri üzerine çeken Boncuk Yılmaz, bu projeden sonra birçok yapımda rol aldı.

SİYAD'dan 2004 'Umut Vaad Eden Genç Sanatçı' ödülünü aldım. Daha sonra diziler geldi. 'Sessiz Gece'de oynadım kısa bir süre... Ardından 'Kızlar Yurdu'nda kör bir kızı canlandırdım. En son da 'Sıla' dizisi... Gül Hoca (Gül Oğuz) benim için bir lütuf. Onunla çalışmak, bu işi yapan herkese nasip olur inşallah..."

Boncuk Yılmaz ilk oyunculuk teklifini bir tren yolculuğu sırasında aldığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:"Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdim. Bir tren yolculuğu sırasında, tamamen tesadüf eseri, Ahmet Uluçay'la tanıştım, 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmini çektik beraber. Bu film bana çok güzel bir ödül de getirdi.

GECE KULÜPLERİNDE ÇALIŞIYORDU
Nihat Alptuğ Altınkaya 17 yaşında gece kulüplerinin önünde koruma olarak çalışmaya başladı. Bir gün İstiklal Caddesi'nde yürürken bir ajans sahibi peşinden koşarak onu durdurdu. Ajans sahibinin 'Seni çekebilir miyiz?" sorusuna olumlu yanıt veren Nihat Altınkaya için kader işte o anda değişti. Bir hafta sonra Funda Arar'ın klibi için teklif geldi. Daha sonra da dizi oyunculuğu başladı.

ÇÖPTEN ÇIKAN FOTOĞRAFLAR
Burak Özçivit'in babası oğlunun fotoğraflarını ondan habersiz olarak bir modellik yarışmasına gönderdi. Yarışmanın jürisi ise Burak Özçivit'in fotoğraflarını çöpe atmıştı.

Organizatörler Burak Özçivit'in fotoğraflarını tesadüfen çöpte bulup beğenince yakışıklı oyuncu modellik yarışmasında ikinci olarak şöhret basamaklarına ilk adımı atmıştı.

Eğer fotoğraflar bulunmasaydı başarılı oyuncu Burak Özçivit'i belki de hiç tanıyamayacaktık.

Pelin Karahan ise oyunculuğa başlama hikayesini şöyle anlatıyor: ''Yakınlarım 'Pelin yüzün çok güzel. Bir reklam ajansa yazıl en azından reklam filminde oynarsın' diyordu. Ama ben bunu hiç istemiyordum.

Fakat İstanbul'daki zor hayat şartları karşısında mecbur kalıp ajansa yazıldım. İlk reklam filmimi Çağan Irmak çekti. Onunla başlamak büyük şans. Ajanstan aradılar ve görüşmeye gitmemi söylediler. Görüşmeye gittim. 'Müzikle uğraşıyor musun?', 'Okullu musun?', 'Bir müzik aleti çalabiliyor musun?', 'Spor yapıyor musun?' gibi bir sürü soru sordular. Ben her soruya 'hayır' diyordum. Orada bir sürü insan vardı ve aralarında çok güzel fiziğe sahip mankenler de vardı. Onlara baktığımda hiç şansımın olmadığını düşündüm.''Fakat işler düşündüğü gibi ilerlemedi ve Kavak Yelleri'ndeki Aslı rolüyle karşımıza çıktı. Başarısı Muhteşem Yüzyıl dizisiyle iyice yükseldi ve bugünün aranılan oyuncularından oldu.

Fakat işler düşündüğü gibi ilerlemedi ve Kavak Yelleri'ndeki Aslı rolüyle karşımıza çıktı. Başarısı Muhteşem Yüzyıl dizisiyle iyice yükseldi ve bugünün aranılan oyuncularından oldu.

Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Dekorları ve Kostüm Tasarımı bölümünü bitiren Tuba Büyüküstün, yönetmen Tomris Giritlioğlu ile tanıştıktan sonra hayatı değişen isimlerden. Sultan Makamı dizisiyle hayatımıza giren Tuba Büyüküstün, Çemberimde Gül Oya, Ihlamurlar Altında ve Asi dizileriyle başarı grafiğini yükseltti.

Yaprak Dökümü'nde canlandırdığı Necla karakteri sayesinde şöhreti yakalayan Fahriye Evcen'in öyküsü çok ilginç.

TATİLE GELDİ OYUNCU OLDU
Almanya'da yaşayan Fahriye Evcen, tatil için geldiği Türkiye'de merhum Oya Aydoğan'ın programına seyirci olarak katılmıştı. Daha sonra Oya Aydoğan onu yapımcısı İbrahim Mertoğlu ile tanıştırmıştı.

Telefon numarası alışverişinden sonra Fahriye Evcen Almanya'ya dönmüştü. Ama telefonu bir türlü susmak bilmedi. Sonunda dayanamayıp gelen rol tekliflerini kabul etti. ''Asla Unutma' ve 'Hasret' dizilerinde rol aldı. Ama asıl büyük çıkışını 'Yaprak Dökümü' ile yaptı.

Konfeksiyon işçisiyken şöhreti yakalayan ünlülerimiz de mevut. Sibel Can ve Ebru Gündeş çocuk yaşta konfeksiyonda çalışarak ailelerine yardımcı olmaya çalışmıştı.

Sibel Can oryantal olarak başladığı kariyerine şarkıcılık yaparak devam etti ve çok da başarılı oldu

Ebru Gündeş ise çalıştığı atölyede şarkı söyleyerek dikkatleri üzerine çekmiş ve arkadaşı tarafından elinden tutularak bir yapımcıyla tanışmasına vesile olunmuştu.

Ebru Gündeş'in sonraki hayatı masal gibi gelmişti... Şarkıcı, o günden sonra başarı basamaklarını hızlı bir şekilde tırmanmıştı.

Çukur dizisinde Vartolu karakterine hayat veren Erkan Kolçak Köstendil son dönemin en çok konuşulan oyuncuların başında geliyor. Erkan Kolçak Köstendil, bir dönem kalecilik yapmış.

Erkan Kolçak Köstendil oyunculuk serüvenini şöyle anlatıyor:Bursaspor'da kaleciydim. ÖSS'den yüksek puan alamazdım çünkü rakamlarla aram iyi değildi. Spor Akademisi'ne girmek isterdim ama kaleci olduğum için çok hızlı koşamıyordum. Geriye konservatuvar kaldı. Lisedeki hocam Zuhal Köseoğlu beni konservatuvara yönlendirdi. İstanbul'a telefon açıp "Bir çocuk göndersem bakar mısınız?" dedi.

Telefonun ucundaki kişi "Biz Bursa'dayız" diye yanıt verdi. 10 dakika sonra Erkan Can ile Ali Sürmeli okula geldi. Erkan Can bana "Shakespeare'i biliyor musun?" diye sordu.

SAKARYA FIRAT'TA OYUNCULUĞA BAŞLADI
O dönem 'Romeo+ Juliet' adında bir film vardı. "Biliyorum, Leonardo DiCaprio" dedim. Erkan Can "Hay ..., çok işimiz var" dedi. (Kahkahalar) Ardından İstanbul'a gelip konservatuvara girdim. Oradan sonra ilk uzun soluklu işim 'Sakarya Fırat'ta oyunculuğa başladım.

Öte yandan Erkan Kolçak Köstendil'in hayranları, oyuncunun Kurtlar Vadisi'nde rol aldığı dönemdeki görüntüleri sosyal medyada paylaştı.

Yeni neslin başarılı oyuncuların Hazar Ergüçlü’nün hikayesi ise ilham verici:''Benim kariyer planlarımda oyunculuk hiç hesapta yoktu, bir tavsiye üzerine tiyatroya gittim, 'Tamam burada olmalıyım' dedim. Hukuk okuyacaktım, tiyatrodan sonra kararımı değiştirip Haliç Üniversitesi'nde oyunculuk eğitimi almaya başladım. Hayatım boyunca maddi kazanç sağladığım yer bu alan olacak ama çok daha önemlisi şu ki kendimi bulduğum iş bu.''

MAĞAZAYA HÜLYA AVŞAR GİDİNCE...
Hande Yener şöhretini Hülya Avşar'a borçlu!

Müzik dünyasına girebilmek için birçok ünlüden yardım isteyen Hande Yener, istediği kapıyı bir türlü açamamıştı. Ta ki, ünlülerin sık sık gittiği bir modaevinde tezgahtarlık yapana kadar.

Modaevine Hülya Avşar'ın gelmesi ile Hande Yener derdini ona anlatabilmeyi başardı. Hande Yener ile sohbet eden Hülya Avşar ondan bir şarkı söylemesini istedi. Hande Yener de Yalnızlık Senfosi'ni seslendirdi. Bu şarkı Hande Yener'in hayallerine giden yolu açmasına yetip de artmıştı bile.

Öğretim görevlisi olma hayalini kurarken oyuncu olan Beren Saat, bir yarışmada keşfedildi. Sonra peş peşe dizi teklifleri aldı.

1989 douğumlu güzel oyuncu Farah Zeynep Abdullah'ın keşfedilme hikayesi ise şöyle: University of Kent'de Fransız Edebiyatı ve Tiyatro okurken, ikinci senesinde tatil için Türkiye'ye geliyor ve Kanal D Dramalar Koordinatörü Lale Eren ile tanışmasıyla olaylar gelişmeye başlıyor. Ve 'Öyle Bir Geçer Zaman ki' dizisinde Aylin olarak karşımıza çıktı

Afra Saraçoğlu, oyunculuğa 2015'te henüz 18 yaşındayken Mustafa Uğur Yağcıoğlu'nun yönettiği, Erkan Can, Tarık Papuççuoğlu ve Tuvana Türkay'ın başrollerini paylaştığı 'En Güzeli' adlı sinema filmiyle adım attı.

'En Güzeli'nin yapım sorumluları, o dönem modellik yapan Afra Saraçoğlu'nun bağlı olduğu ajanstan filmde rol alacak figüran oyuncu talebinde bulundu. Ajans, figüran oyuncular listesine Afra Saraçoğlu'nun da adını yazdı.

Daha sonra Özcan Deniz, Afra Saraçoğlu'nu Instagram'ın 'Keşfet' bölümündeki fotoğraflarıyla keşfetti. Özcan Deniz tarafından keşfedilmesi Afra Saraçoğlu'nun yakaladığı ilk büyük bir şanstı. İkinci büyük şansıysa Özcan Deniz'in o günlerde 'İkinci Şans' adlı sinema filminin çekimleri için hazırlık yapıyor olmasaydı.

Özcan Deniz, senaryosunu yazdığı, yönettiği ve Nurgül Yeşilçay ile başrolünü paylaştığı 'İkinci Şans'ın deneme çekimlerine katılması yönünde Afra Saraçoğlu'na teklifte bulundu.
Afra Saraçoğlu, deneme çekimlerinde başarılı olunca 'İkinci Şans'ın kadrosuna afişte adı 4'üncü sıraya yazılacak kadar büyük bir rolle katıldı.

Filmin gösterime girmesinden sonra hakkında 'Türk sineması yeni bir yetenek kazandı' yorumu yapan Özcan Deniz ve Nurgül Yeşilçay ile birlikte rol alarak dikkatleri üzerine çekti.

Kariyer kapıları ardına kadar açılan Afra Saraçoğlu, bir yıl sonra 'Kötü Çocuk' sinema filminde başrolde yer aldı.
Birincisi rol aldığı bir filmin afişinde fotoğrafı ilk kez yer alıyor, adı büyük puntolarla yazıyordu. İkincisiyse filmde canlandırdığı 'Kayla'nın kendisi gibi babasız olmasıydı.

Afra Saraçoğlu, ilk TV dizisi 'Fazilet Hanım ve Kızları'nın iki sezon yayınlanmasıyla oyunculuğunu daha geniş kitlelere gösterebilme şansı yakaladı.
İşte bu şansta da Özcan Deniz'in rolü vardı.
Dizinin yapımcısı Özcan Deniz'in sinema filmlerinin ortak yapımcısı olan Avşar Film.

Afra Saraçoğlu, yakaladığı şansları iyi değerlendirmek için ne yapılması gerektiğini iyi biliyordu. Çalışmak...
Dizinin çekimlerinden dolayı yoğun geçen sezonun sonunda yaz aylarında tatil yapma yerine iki filmin setinde olmayı tercih ederek oyunculuk konusunda ne kadar istekli olduğunu gözler önüne serdi.

Afra Saraçoğlu, ilk e-spor filmi olan 'İyi Oyun'da 'Ada'yı canlandırdı.
'İyi Oyun'un setinden çıkan Afra Saraçoğlu, ara vermeden 'Aşk Bu mu'nun setine girdi.

Afra Saraçoğlu, yıldızını nasıl parlattığını 3 yıl önce başladığı oyunculukta 5 filmde rol almasının yanı iki farklı türdeki film için kameranın karşısına geçerek de gözler önüne serdi.