Kadınların hayatını güzelleştirecek 7 muhteşem ipucu: Güçlü ve zayıf yönlerinizle cesursa yüzleşin
Hayatınızı güzelleştirmek ve daha mutlu olmak istiyorsanız bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir. Uzman Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, kadınlara hayatlarını güzelleştirecek önerilerde bulunarak, “Güçlü ve zayıf yönlerinizle cesursa yüzleşin” dedi.
İHA
Çoğu kadının günümüzün modern yaşam şekli içerisinde iş, ev ve sosyal hayat arasında sürekli bir koşturmaca halinde olduğunu ve bunun sonucunda anksiyete, depresyon ve tükenmişlik sendromu gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıklara daha yatkın hale geldiğin anlatan Uzman Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, kadınlara hayatlarını güzelleştirecek şu 7 öneride bulundu:
KENDİNİZE ŞARTSIZ DEĞER VERİN
Kişi, kendi değerini dışarıda aramamalıdır. Çünkü kendini değerli hissedebilmek için şartlara ihtiyaç duymak, kişinin kendisine şartlı olarak değer verdiği anlamına gelir. Oysa ki kendine şartsız değer vermek, kişinin kendini her zaman sevmesi ve olduğu gibi kabul ederek saygı duymasıdır. Bu da kişinin kendine olan inancını, özgüvenini arttırarak hayatını pozitif bir şekilde yaşamasını sağlar. Bu nedenle her şartda kendinize değer vermeyi öğrenin.
KENDİNİZLE YÜZLEŞİN
Sizi siz yapan özelliklerinizi sizden iyi kimse bilemez. Bu nedenle, güçlü ve zayıf yönlerinizle cesursa yüzleşin. Bu sizi daha güçlü kılarken, kendinizi sevmenin kapılarını da ardına kadar açacak ve bu şekilde huzurlu, mutlu bir geleceğe taşıyacaktır.
MÜKEMMELİYETÇİLİK DUYGUSUYLA BAŞA ÇIKIN
Kusursuzluk arayışı bireyin kendini endişeli ve gergin hissetmesine sebep olur. Bu durum ise bir süre sonra bireye zarar verebilir. Bu nedenle daha zayıf, daha başarılı, daha güzel, daha iyi anne, daha iyi bir eş veya sevgili olmak için amansız bir çaba için mücadele etmeyi bırakın. Bunun yerine yeterince çaba göstermeye gayret edin ve bunun farkında olarak durumun tadını çıkartın.
İLİŞKİYİ HAYATINIZIN MERKEZİNE KOYMAYIN
Tüm hayatı tek bir kişiye göre şekillendirmeye çalışmak, bağımlı bir kişilik yapısına yol açar. Bu, kişinin kendi gelişimi açısından sorgulaması gereken önemli bir durumdur ve yıllar içinde kadında geçmeyen bir kırgınlık hissi oluşur. Bu nedenle hayatınızdaki insanı sevin, ona değer verin fakat kendinizi de asla yok saymayın.
SUÇU HEP KENDİNİZDE ARAMAYIN
Aldatmanın temelinde sanılanın aksine ne güzel ya da çirkin olmak ne kişisel bir eksiklik ne de yetersizlik yatar. Aldatmayı tek bir nedene bağlamak mümkün değildir. Ancak kadınlar aldatıldıklarında genellikle suçu önce kendilerinde ararlar ve ‘Benim neyim eksik, bende neyi bulamadı, ben neyi karşılayamadım’ düşüncesine kapılırlar. Oysa aldatma insanlık tarihinden bu yana var ve bunun ne yetersizlik ne değersizlik ne de güzel veya çirkin olmakla doğrudan bir ilişkisi bulunur. Bundan dolayı bir aldatma durumunda suçu sadece kendinizde aramayın, olaylar yatıştıktan sonra tekrar değerlendirin ve sonrasında yaşadıklarınızdan dersler çıkartın.
ARKADAŞLARINIZA VAKİT AYIRIN
21. yüzyılda da yaşasak toplumdaki ataerkil sistem içerisinde dayanışma olmaksızın hak kazanabilmek hala oldukça güç. Ancak benzer duygularla benzer olayları yaşayan kişiler birbirlerini en iyi şekilde anlayabilirler. Bun nedenle gerçek kadın dostların birbirlerine verdikleri destek çok kıymetlidir. Bu durum yalnızlık hissine kapılmanızın önüne geçerken aynı zamanda kendinizi daha güvende hissetmenizi de sağlar.
BEDENSEL DEĞİŞİMLERE HAZIR OLUN
Bedeninizle her daim barışık yaşayın. Yaşla beraber gelişecek bedensel değişimlere hazır olun. Bununla birlikte kadınlarda doğurganlığın tamamen bittiği, hayatlarında yeni bir dönem olan menopoz hakkında da bilinçli olun. Artık doğurganlık bitmiş olsa da bu dönemim dünyanın sonu olmadığının farkına varın. Menopozdan korkmayın ve bu dönemde yapılacak basit yaşam şekli değişikliklerinin fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı ve mutlu bir dönemi beraberinde getireceğini unutmayın.