Geleneksel yaklaşımlar sınav veriyor
Geleneksel görüşe göre ileri tetkikler ancak son aşamada ya da acil durumlarda yapılmalı. Satürn-Uranüs karesi farklı uygulamaların artmasına işaret edebilir. // UZ. DR. F. SENA BÜYÜKÇOPUR ASTRO-SAĞLIK
Merhaba sevgili Posta Gazetesi okurları, bu sabah (19 Aralık) şahit olduğumuz dolunaydan sonra oldukça sakin bir haftaya giriyoruz. Dolunayın anlık etkilerini birkaç gün hissedeceğiz ama hafta boyunca yeni bir etki yok. Hafta sonuna doğru etkilerini uzun süredir hissettiren Satürn-Uranüs karesinin kesinleşmesine şahit olacağız. Açılar yakınlaştıklarında etkileri çok daha net hissedilir, tıbbi astroloji açısından haftanın en önemli açısı olan Satürn-Uranüs karesinin etkileri de haliyle çok daha net hissedilecek. Ay düğümlerinin Boğa-Akrep eksenine geçmesiyle yeni etkiler başlıyor ve yakınlaşan Jüpiter-Ay Düğümleri karesi de kendisini hissettirecek. Geri giden Venüs'ün Plüton ile tekrar kavuşumu da yine hafta sonunda kesinleşecek. Hafta sonu hafta içine nazaran daha hareketli geçecek.
Satürn gelenekleri, Uranüs ileri teknolojiyi savunuyor
Hekimlikte tanı ve tedavide oturmuş kurallar vardır. Hasta geldiğinde şikâyetine yönelik araştırmaları belli bir sıraya göre yaparız. Başlangıçta mümkün olduğu kadar az ama sonuç verebilecek testleri seçerek, hastayı en az hırpalayacak, mümkün olduğu kadar girişimsel olmayan, yan etki ya da riski olmayan tetkik ve tedavileri seçer, hastalığa göre belirlenmiş tetkik ve tedavi protokolüne göre yine en az yan etkili olabilecek tedavilerle, olabiliyorsa günlük hayattaki rutinleri uyarlayarak ilerlemeye çalışırız. Burada amaç tabii ki her şeyden önce hastanın hayrına olacak seçimlerle gitmektir. Örneğin genellikle bağırsaklarının düzenli çalıştığını, sorun yaşamadığını ama sabahtan beri bağırsaklarının çok fazla çalıştığını ve hafif mide bulantısı olduğunu ifade eden hastaya acil MR ya da kolonoskopi yapmayı tercih etmeyiz. Kan ve kaka tetkikleri, ateş takibi ve şikâyetin durumuna göre birinci ya da ikinci basamak tedaviler öneririz. Son dönemlerde eskisinden daha sık karşılaşılan hastalıkların da etkisiyle normalde son aşamada tercih ettiğimiz ileri görüntüleme tetkiklerini çok daha ön planda tutabiliyoruz. Tıbbi astroloji gözüyle Satürn-Uranüs karesi işte tam bu noktada etkisini hissettiriyor.
Satürn geleneksel yaklaşımları temsil ediyor, bulunduğu Kova burcu da bilgeliği öne çıkaran bir burç. Uranüs ise yeni, girişimci, atılgan yaklaşımlardan yana, ileri teknolojiyle de ilişkili; seyrettiği Boğa burcu elle tutup gözle görmek istiyor, sorun neyse tam kavramak istiyor. Geleneksel görüşe göre de hastaya yaklaşımda ileri görüntüleme tetkiklerini ilk planda isteyebiliyoruz tabii ki, özellikle altta yatan daha büyük hastalık riski gördüğümüz ya da acil olabileceğini düşündüğümüz vakalarda ama son zamanlardaki veriler geleneksel görüşün dışına çıkıldığını gösteriyor. Bu eğilim yalnızca ülkemizle sınırlı değil, bütün dünyayı etkilemiş görünüyor. Özellikle Korona salgını dindikten sonra geleneksel görüş daha yaygın kabul görebilir. Bu eski sistemlere döneceğiz anlamına gelmiyor çünkü geleneksel protokoller de değişmiş olacak, eski ve yeni karışımı bir hale gelecek.
Doktorumuzun önerilerine uyalım, hangi tetkiki neden yaptırdığımızı anlamaya çalışalım
Bu süreçte bizler de tetkiklerimizi daha farkında yaptırabilir, hangi tetkikin neden istendiğini anlamamışsak, tekrar sorabiliriz. Teknoloji ümit veriyor, hayat kurtarıyor ama bazen de bir tomografiyle yüzlerce röntgen çektirmiş kadar radyasyona maruz kalabiliyoruz. Yaptırdığımız çoğu tetkikin ters etkileri de olabiliyor. Örneğin gebelikte ultrason baktırmak şart ve gerçekten de en güvenilir, en yan etkisiz tetkiklerden biri. Detaylı ultrason da en az bir kere öneriliyor, ama çok uzun süre ya da çok sık detaylı ultrason bebeğin rahatsız hissetmesine, hatta ısısının artmasına neden olabiliyor. Özellikle 10 haftadan küçük bebeklerde bebek kalp sesinin Doppler ultrasonlarla değil, aile sağlığı merkezlerinde yapıldığı gibi el aletleriyle ya da basit ultrasonlarla belirlenmesi çok daha güvenilir. Neyimiz var hepimiz bilmek isteriz, ama hekimimizi önermediği ileri tetkikleri istemeye zorlamayalım.
Aşırılıklardan, gerginliklerden kaçınalım
Satürn-Uranüs karesinin en çarpıcı etkisi sinirsel gerginlikler. Uyku-beslenme düzeni de özen isteyecek. Uranüs'ün ve Kuzey Ay Düğümünün Boğa'daki seyri üst solunum yolları, ses telleri, boğaz bölgesi sorunlarının, üşütme kaynaklı hastalıkların daha sık görülebileceğini gösteriyor. Hem Venüs'ün Plüton ile kavuşumu, hem de Güney Ay Düğümünün Akrep burcunda olması cinsel yollarla ilişkili hastalıkların da bu dönemde dikkat çekeceğine işaret ediyor. Özellikle bulaşıcı hastalıklar konusunda temkinli olalım. Ay Düğümleri ile kare açıya yaklaşan Jüpiter aşırılıkları gösterebilir. Hafta boyunca hatta önümüzdeki 15 gün boyunca hiçbir konuda aşırıya kaçmamaya dikkat edelim. Jüpiter metabolizma ve karaciğerle de ilişkili olduğundan karaciğerimizi yormayacak, aşırı yağlı olmayan, içeriğini bildiğimiz besinler seçelim, mümkün olduğunca hazır gıdalardan uzak durmaya çalışalım.
Haftaya tekrar buluşana kadar sağlıkla, sağlıcakla kalmanız dileğiyle...
- Masterchef'te ilk ceketin sahibi belli oldu!
- Melis Sezen: O dönem kendimi kullandırtma seviyesindeydim
- Ünlü rapçi silahlı saldırıda hayatını kaybetti!
- Battal Gazi'nin ZıpZıp'ıydı! Necdet Kökeş hastaneye kaldırıldı
- Nevra Serezli'den yıllar sonra bir itiraf geldi! 'Oğlumu görmek istemedim, hemşire beni payladı'