Numerolojiyi anlamak

Sayılar maneviyatta nasıl bir rol oynar?

Erken insanlık tarihinde, mevsimleri ve cennetleri anlamaya başladık. Sonra Güneş'in, Ay'ın ve yıldızların döngüsel doğasını anladık. Bütün bunlar sayılarla işlendi. Ve bazı sayılar, evrensel olarak, dinler, kiliseler ve gelenekler tarafından her zaman kutsal bulundu. Şimdi Arap rakam sistemini kullanıyoruz, ancak Yunanca ve İbranice gibi eski diller, alfabelerindeki harfleri rakam olarak kullanıyordu. Antik Yunanistan'da bu, bir kelimedeki harflerin sayısal değerlerinin bir araya getirildiği ve daha sonra tek bir basamağa indirildiği izopsefi adı verilen bir uygulamaya yol açtı. Aynı basamağa indirgenen kelimeler daha derin anlamlar için karşılaştırılıp analiz edilir. İbraniler de aynı şeyi gematria denilen bir uygulamayla yaptılar. 20'nci yüzyıl psikanalisti Carl Jung da rakamlarla çok haşır neşirdi. Hocası Sigmund Freud'dan öğrendiği psikoloji dünyasının ötesine geçti ve hayatta bazı evrensel imgeler, kavramlar ve semboller olduğunu buldu. 1-9 arasındaki sayıları, insanlık için düşüncenin temeli olarak hareket eden ilk ilkel semboller olarak kabul etti.

Kutsal olarak kabul edilen bir rakam var mı?

Mesela 7'ye bakalım. Buda doğduğunda 7 adım yürüdü. Yahudi geleneğinde 7 mumlu menora vardır. Katolik dininde 7 ayin, 7 ölümcül günah ve 7 erdem vardır. Hinduizm'de 7 rishis ve öğretmen var. Müslüman geleneklerinde 7 kat cennet ve 7 kat cehennem var. Bunun gibi bazı sayılar kutsal bulunur çünkü bazı özelliklere sahip oldukları düşünülür. 7 her zaman mistik bir nokta olarak görüldü. Nümerolojik şemasında güçlü bir 7'si olanlar gerçeği keşfetmek ve şeylerin arkasındaki gizemi ortaya çıkarmakla ilgilenir.

Hayatımızda belirli bir sayı veya sayı kümesi görünmeye başlaması ne anlama geliyor?

Bir sayıyı deneyimlemek Jung'un eşzamanlılık dediği şeydir. Jung, tüm insanların bilinçli ve bir zihin durumuna sahip olduğu bir kavram geliştirdi. Bilinçdışı, dil yoluyla konuşamayan ve böylece sembollerle anlatılan, benliğimizin daha derin kısımlarıdır. Dinlerde tekrar eden sayılar, çok eski zamanlardan beri kolektif bilinçdışımızın derin girintilerine yerleşmiş evrensel sembollerdir. Eğer bir kişi sayı dizileri görmeye başlarsa, evrensel anlamına bakmak gerekir. Senkronize sayıları görmenin rastgele bir olay olmadığını düşünüyorum; size gönderilen mesajlar olduğu anlamına gelebilir. Kişinin hayatında, bu mesajların büyük bir anlamı olabilir. Evrenin sizinle bir şekilde konuştuğunu söyleyebilirsiniz. Bilinçaltınız bu sayıları sizi belirli kavram ve fikirlere uyandırmaya çalışıyor olabilir.

Her yerde aynı sayı kümesini görmeye devam ediyorsak ne yapmalıyız?

Sürekli aynı numaraları görüyorsanız, büyük olasılıkla kolektif bilinçdışından bir bilgi indiriyorsunuzdur. Bu sayıların evrensel anlamını araştırabilirsiniz. Ama doğru bilgi kaynakları bulmak zor. Günümüz yorumları orijinal arketiplere sadık olmayan birçok ekleme içerir. Doğru kaynaklara ulaşamıyorsanız, bunu bir mesaj olarak kabul edin: Hayat, görünenden çok daha fazlasıdır. Mesela 11:11 sayısı, insanların gördüğü en yaygın sayı dizilerinden biri. 444, 55 veya 3:33 gibi 11'in katları da öyle. 11 numara, eski kalıpların değişmesi veya yaklaşan bir atılımla ilgilidir. Değişim sürecinde olduğumuzu gösteren bir sayıdır. Tekrarlayan sayıları daha derin bir düzeyde deneyimlemeye başlarsanız, daha derin bir araştırma yapmanız gerekir. Alanında uzman birine danışın. Çünkü bu nadir görülen bir şey değil. Bana göre en büyük eşzamanlılık. İnsanın hayat yolundaki derslerini temsil eden veya eksik olduğu yönleri gösteren bazı sayılar vardır. Bu sayılar değişip büyümeniz veya başka bir düzeye çıkmanız gerektiği işaret edebilirler. Yani hayat amacınızı veya zorlukları temsil eden sayılar görebilirsiniz. Kendinizde beğenmediğiniz veya bastırdığınız bölümlerinizi temsil eden sayılar da görebilirsiniz. Bazen dışarıdan bakıldığında, bir şeyin değişmesi gerektiği çok açıktır. Ancak hepimizin çocukluktan getirdiği yerleşik kalıpları var.

Tamamen sayılarla kodlanmış bir evrende yaşıyor olabilir miyiz?

Doğduğumuz anda bize verilen, ceza olarak değil, büyüme fırsatları olarak verilen dersler var. Bazılarının dersleri diğerlerinden biraz daha uzun sürer. Bazıları diğerlerinden daha fazla sıkıntı içerir. Ama hayattaki bu sıkıntı ve meydan okuma sayesinde büyülü bir şey olur. Bu ruhun ve karakterin evrimidir. Gerçek maneviyat içimizdeki gerçekle yüzleşmektir.