Baba oğul sıra arkadaşı
Afyonkarahisar'da maddi imkansızlıklar nedeniyle okula gidemeyen yürüme engelli Ali Kırca ile yine kendisi gibi yürüme engelli olan oğlu Cem Kırca, halk eğitim merkezinin açtığı kursa birlikte giderek okuma yazma öğreniyor
Sultandağı’nda oturan Ali Kırca, 10 yaşında geçirdiği ateşli rahatsızlık nedeniyle hastaneye götürüldü. İddiaya göre doktorun yaptığı yanlış iğne sonucu ayakları felç olan Ali Kırca, o günden sonra yaşamını tekerlekli sandalyeye bağlı sürdürmeye başladı.
Yürüme engelli olduğu için okula gidemeyen Ali Kırca, yaşama daha iyi tutunmak için okuma yazma öğrenmek istiyor. Sultandağı’nda at arabasıyla yük taşıyarak geçinen Kırca’nın yıllarca süren okuma- yazma özlemi, Sultandağı Halk Eğitim Merkezi’nin (HEM) Ekim 2012’de Selçuklu İlköğretim Okulu’nda açtığı kurs sayesinde sona erdi. Ali Kırca, doğuştan yürüme engelli oğlu Cem Kırca ile birlikte HEM’in okuma-yazma kursunda yan yana eğitim alıyor.
Baba Kırca, Sultandağı’nda engelliler okulu olmadığını anlattı. Baba Kırca, "Annem Ayşe ve babam Haydar Kırca ile birlikte yaşıyoruz. Anne ve babamın da okuma yazması yok. Hem yokluk hem de cahillikten beni hiç okula göndermediler. Yıllarca okuma- yazma öğrenmek istedim. HEM’in okuma- yazma kursu olduğunu öğrendim.
Alışverişte, hastanede kısacası her yerde okuryazar olmak gerekiyor. Oğlumla birlikte okumak istiyorduk. Maddi imkânsızlıktan dolayı oğlumu okula gönderemedim. Hiçbir maddi talep olmadan kursa kaydımız yapıldı. Gazete okuyacağım, televizyondaki alt yazıları okuyacağım için çok mutluyum" diye konuştu.
’KOL KOLA GEZEMİYORUM’ DEDİ VE TERK ETTİ
Yürüme engelli olmasına rağmen eşinin kendisiyle evlenmeyi kabul ettiğini vurgulayan Ali Kırca, ancak eşinin Cem’in doğumundan sonra kendisini terk ettiğini söyledi. Eşinin kendisini terk ettiğinde Cem’in 1 yaşında olduğunu vurgulayan Ali Kırca, "Eşimle bizi terk etmeden birkaç gün önce tartışmıştık. Eşim bana, ’Koluma yakışmıyorsun. Ben eşimle kol kola gezmek istiyorum’ diye bağırdı. Sonra evden ayrıldı. Cem’i okula götürüp getirecek kimse yoktu. Hem Cem’e baktım hem de çalıştım. Maddi sıkıntılar nedeniyle oğlumu okula gönderemedim" diye konuştu.
TEK HEDEFİMİZ OKUMA ÖĞRENMEK
Doğuştan yürüme engelli Cem Kırca ise maddi imkansızlık nedeniyle okula gidemediğinden şikayet etti. Ailesinin ilçedeki bir ilköğretim okuluna kaydını yaptırdığını ancak arkadaşları tarafından hep dışlandığı için okula gitmediğini anlatan Cem Kırca, ilçede engelli okulu olmadığını, maddi imkansızlıklar nedeniyle il merkezindeki engelli okuluna ise gidemediğini belirtti. Cem Kırca, "Yaşıtlarım üniversitede okuyor. Ben daha şimdi okuma yazma öğreneceğim. Kurs saat 15.00’ta başlıyor ve 19.00’da bitiyor. Babamla sıra arkadaşı olduk. Birlikte derslere katılıyoruz. Akşam da evde ders çalışıyoruz. Tek hedefimiz okuma yazma öğrenmek" diye konuştu.
KURS ÖĞRETMENİ EVLERİNDEN ALIYOR
Yürüme engelli Ali Kırca ve oğlu Cem Kırca’yı her gün evlerinden alarak okula kendi aracıyla götüren kursun öğretmeni Bilal Biçer, baba ve oğlun okuma azminin kendisini şaşırttığını söyledi. Ali Kırca ve oğlunun kursa katılmasından dolayı mutlu olduğunu dile getiren Biçer, "Kardeşlerimiz yürüme engelli olmasına rağmen bu toplumun birer parçası. Toplumda yer alabilmeleri için okuma yazma, hesaplama gibi becerileri kazanmaları gerekiyor. Bunları kazandırdığımız zaman çok mutlu olurum. Toplumla kaynaşmış olacaklar. Burada güzel bir ortam oluştu. İnşallah kursu başarıyla tamamlayıp bir gazete, dergi ve kitabı okuyacak düzeye gelecekler. Böylelikle toplumsal mekânlarda zorluk çekmeden hareket edecekler" dedi.
DHA