YaşamDalga nerede o orada

Dalga nerede o orada

Paylaş
Dalga nerede o orada

Boğulma tehlikesi yaşadı... Endonezya'da denizanalarının saldırısına uğradı... Costa Rica'da timsahların arasında yüzmek zorunda kaldı... Pek çok kez yaralandı... Çünkü Cihan Akça bir sörf tutkunu

Röportaj: Ömer Gören
ogoren.aktuel@gmail.com


Bir tahta parçasının üstünde dalgalarla mücadele etmek uğruna kariyerini bırakan genç bilim adamı denizde ölmek isteyecek kadar sörfe bağımlı... İstanbul-Şile’de ona herkes ‘karabatak’ diyor. Yabancı basın da Cihan Akça’dan ‘Karadeniz’den gelen sörfçü’ diye söz ediyor... O da bu lakapları hak etmek istercesine nerede dalga varsa oraya gidiyor, batıp çıkarken yaşadığını anlıyor...

Sörfle nasıl tanıştın?

İşletme mezunuyum. Denize duyduğum aşk yüzünden İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi’nde araştırma görevlisi oldum. Yüksek lisans eğitimim için burslu olarak Kanarya Adaları’na gitmiştim. Dalmak için yer ararken okyanusun dev dalgaları arasında kayan sörfçüler gördüm, içimde müthiş bir enerji hissettim. 7 yaşımdan beri kayak ve snowboard yaptığım için sörfün de kolay olduğunu düşünerek sörf tahtası kiraladım. İlk denememde, dalgıç olduğum halde boğulma tehlikesi atlattığımda sörfün dünyanın en zor sporu olduğunu anladım. Her geçen gün sörf virüsü daha çok kanıma girdi.

Ne yaptın o adada?

Güneş doğmadan suya giriyor, gündoğumunu dalgaların arasında karşılıyordum. Ailemden gelen harçlıkla ev kiramı ödedim, çoğu zaman tuttuğum balıkları ve makarna gibi ucuz yemekler yedim. 2007’de Türkiye’ye döndüm. Hayatımda sadece sörf, yemek ve uyku aklımda ise hep gitmeliyim buradan vardı. Kuduruyordum. Çocukluk arkadaşım Mert’e bu sporu aşılamaya çalışıyor, ailemin isyanlarına ise “ “Ben burada doğdum diye burada ölmek zorunda değilim. Ben bu dünyayı gezmek istiyorum” diyordum.

Hangi ülkeye gitmek istiyordun?

Bir arkadaşımla birlikte dalganın çok olduğu, fakir ama dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı Nikaragua’ya gittik. Amacımız bugünü yaşamaktı. Ama o sene Meksika’da patlak veren domuz gribi yüzünden Türkiye’ye dönmek zorunda kaldık.

Eeee, sonra?

Sonra Şile’deki dalgaları keşfettim. Her türlü hava şartında soluğu Karadeniz’de almaya başladım. Sahil güvenlik yanıma gelerek “Ne yapıyorsun bu denizde, deli misin?” diyorlardı. Bu arada ‘dalga ihbar hattı’ diye bir site oluşturdum.

Lisanslı sporcu musun?

İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü’nün lisanslı sporcusuyum. Geçen yıl dünya sörf yarışmasının elemelerinde ilk Türk olarak ülkemi temsil ettim. Tek sorunum sponsor bulamamak. Bu yüzden tüm maaşımı sörfe ve yurtiçi-yurtdışı seyahatlerime harcıyorum.

‘Bana karabatak derler’

Lakabın var mı?

Şile’de dalgalarla boğuşurken sahilden beni izleyen iki yaşlı adam “Karabatakların boyu amma büyüdü” diye sohbet etmişler. İçlerinden biri benim için “İnsan” demiş, diğeri “karabatak”. 70’lik rakıya iddiaya girmişler. Denizden çıkıp yanlarına gittiğimde iddialarını bana anlatarak adımı ‘karabatak’ koydular. O zamandan beri Şile’de herkes beni öyle anıyor. Bir de yurt dışında bana ‘Karadeniz’den gelen sörfçü’ diyorlar. Brezilya’daki dünya sörf yarışmasında ilk turda elenmeme rağmen şampiyondan daha çok ilgi çektim. İşte o zaman yabancı basın bana bu lakabı taktı.

Ölmek seni korkutmuyor mu?

Her zaman karada öleceğime denizde ölmeyi tercih ederim. O dalgaların çamaşır makinesi gibi sizi içine alarak döndürdüğü zaman öleceğinizi düşünebiliyorsunuz. Fakat kendinizi sakinleştirip su yüzüne çıktığında diğer dalganın gelmesini bekliyorsunuz.

Türkiye’nin nereleri sörf için uygun?

Karadeniz’de Şile, Kocaeli’nde Kerpe, Akdeniz’de Side ve Alanya... İğneada’dan Hatay’a kadar pek çok yerde, hatta Çanakkale’deki Anzak Koyu’nda bile sörf yaptım. Hani fırtına, soğuk ve dalga nedeniyle deniz seferleri iptal oluyor ya... O sırada biz antreman yapıyor oluyoruz.

Hava şartlarını nasıl takip ediyorsun?

İnternetten. Her gün en az 10-15 kez yerli-yabancı hava durumu sitesini takip ediyorum. Dünya sörf şampiyonu bile Türkiye’ye gelse, hangi gün hangi saatte nerede rüzgar var, neresi daha uygun, bana sormak zorunda. Bu da senelerin tecrübesiyle oluyor.

Dünyanın nerelerinde sörf yaptın?

İspanya-Kanarya Adaları, Portekiz, Fas, Sri Lanka, Güney Afrika, Endonezya, Bali Adaları, Costa Rica, Nikaragua, Brezilya, Şili, Pasifik Okyanusu’ndaki Paskalya Adası ve Fransa.

‘Denizanası saldırısına uğradım’

Sörf tehlikeli bir spor gibi görünüyor.

Boğulabilirsiniz. Ayrıca dalgaların şiddetinden dolayı boyun kırılması, diğer sörfçülerle çarpışma ihtimali var. Ti en çok köpek balığı Avustralya’da var, yine sörfçülerin çoğu oraya bu işi yapmaya gidiyor.

Kimbilir ne gibi tehlikelerle karşılaşmışsındır?

Endonezya-Bali’de denizanalarının saldırısına uğradım, boğulma tehlikesi yaşadım. Costa Rica’da timsahların cirit attığı bir nehir ağzından yüzmek zorunda kaldım, ağzıma sörf tahtası girdi, sivri kayalar yüzünden gözümün kenarı ve ayağım yaralandı...

Sörf yapanların çok iyi yüzücü olması gerekiyor herhalde.

Sadece yüzmeyi iyi bilmesi yetmiyor, fit ve çok sakin de olması gerekiyor. Bedensel engelli bile olsa, cesareti varsa bu sporu yapabilir.

Hava sıcakken zevklidir mutlaka. Ama buz gibi havada işkence olmuyor mu sörf yapmak?

Yapan kişiye göre değişir. Mesela ben soğuk ve karanlık havada, sıcak yatağımdayım... Dışarda rüzgarın ıslık çaldığını duyuyorum... Ama kalkıp gitmek zorundayım. “Hadi Cihan kalk, yatma diyorum kendime, giyinip çıkıyorum. Denize açıldığım zaman vücuduma değen su sanki biri bıçak batırıyormuşçasına bağırtıyor beni. Neden böyle yaptığımı bilmiyorum! Dalga olan bir yere gitmesem kendimde bir suçluluk hissediyorum. Belki de bu, öncü olmanın verdiği bir duygu.

Sörf yapmanın yaşı var mı?

200 dolar vererek aldığınız sörf tahtasıyla 7 yaşından 80 yaşına kadar sörf yapabilirsiniz. Sörf, dünyanın en büyük uyuşturucusudur. Bu işe girdiğiniz zaman bir daha sizi bırakmaz. Dalgalarla birlikte olamadığınızda da kendinizi çok mutsuz hissedersiniz.

‘SEVGİLİLERİM TERK EDİYOR’

Katılacağın yarışmalar var mı?

Antreman yapmak için İrlanda’ya gideceğim önce. Oradan, dünya sörf şampiyonası elemeleri nedeniyle Japonya’ya gideceğim. İyi bir derece almayı hedefliyorum. Sonra da İspanya ve Peru’ya giderek Türkiye’yi temsil edeceğim. Yeterince sponsorum olsa daha farklı yerlerde olurum.

Amacın ne?

Çevresi denizlerle çevrili olan bir ülkenin diğer çocuklarının da bu sporu yapabilmesi. Bu yüzden Don Kişot olacağım ve insanlara sörfü sevdirmeye çalışacağım. Türkiye’deki vazifem bitince valizimi toplayacak, tropikal bir ülkede sörfümü yaparak kalan yaşantımı sürdüreceğim. Bu yüzden de sevgililerim beni terk ediyor.

İnternet siten var mı?

Türkiye ile ilgili dalgaları, maceralarımızı ve çalışmalarımızı ‘cihanakca.com’ veya ‘blacksurfers.com’ sitelerinden duyuruyoruz. Dünya da bizim siteyi çok yakından takip ediyor.

( 19.05.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı