Obezite sizden çocuğunuza miras kalmasın!
Obezite son yıllarda daha sıkça karşılaşmaya başladığımız ciddi bir sağlık sorunu haline geldi. Sayısız hastalığa da yol açabilen obezite sizi olduğu kadar çocuğunuzu da tehdit ediyor olabilir. Obezite Tanı ve Tedavi Merkezi’nden Doç. Dr. Murat Çağ, genetik hastalıkları belirleyen bu testler hakkında bilgi verdi.
Genlerle aktarılan fiziksel özellikler ve hastalıklara “genetik miras” adı veriliyor. Bazı hastalıklar tıpkı göz rengi, burun şekli gibi nesilden nesle aktarılabiliyor. Bunlardan bir tanesi de obezite hastalığı. Anne ve babadaki şişmanlık sorunu DNA üzerinde bulunan genler üzerinde tahribat yarattıysa doğacak çocukta da obezite görülebileceği anlamına geliyor. Bunu anlamanın yolu ise genetik testlerden geçiyor.
OBEZİTE BEBEĞE ANNE BABADAN GEÇEBİLİYOR
Kalıtımsal hastalıklar doğacak bebeğe anne ve babanın taşıdığı mutasyonlu genler yoluyla geçmektedir. Bununla birlikte hastalıkların ortaya çıkışında bir diğer faktör de epigenetik mekanizmalarıdır. Son yapılan araştırmalar DNA’nın çevresinde DNA’yı koruyan ve genlerin çalışmasını yöneten bu yapıların bazı dış etkenler ve çevresel faktörler nedeniyle bozulabildiğini göstermektedir. Obezite hastalığı da tıpkı kanserlerde olduğu gibi bu hastalıklardan biridir. Epigenetik faktörler adı verilen bu yapıların çevresel faktörler yoluyla bozulması nedeniyle ilgili genler de etkilendiğinden obezite hastalığı anne babadan bebeğe geçmektedir. Tip 2 Diyabet hastalığı da tıpkı obezite gibi epigenetik mekanizmalarla ortaya çıkabilmekte ve çocuğa aktarılmaktadır. Örneğin aile öyküsünde hiç şişmanlık hastalığı olmayan ancak kendisi obez olan anne ya da baba, obeziteyi epigenetik mekanizmalarla çocuğuna aktarmaktadır.
ANNE BABAYA UYGULANACAK KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ YÖNTEMLERİ İLE BEBEK OBEZİTE RİSKİNDEN KURTARILIYOR
Epigenetik mekanizmalarla oluşan bu mutasyonlar, kalıtsal obezite hastalıklarından genetik testler yapılarak ayırt edilebilir. Bu testler anne baba adayında hangi tip ya da hangi gen mutasyonuna bağlı genetik bir bozukluk olduğunu araştırmak için uygulanmaktadır. Burada ebeveynin hastalığının kalıtsal mı yoksa epigenetik mi olduğunun anlaşılması önemlidir.Çünkü kalıtsal hastalıklarda yani DNA’nın kendisinde bulunan mutasyonların genetik bir tedavisi bulunmamaktadır ve bu durum ebeveynlerden çocuklarına aktarılmaktadır. Ancak epigenetik değişiklikler çevresel faktörlerin düzenlenmesi ile kontrol altına alınabilir.Bu nedenle epigenetik temelli obezite hastalığında kişinin kilo kontrolü ve tedavisi daha kolay olacaktır. Bu durumda hasta öncelikle etkili bir diyetisyen ve psikolog kontrolüne girmektedir. Diyetten yanıt alınamayan durumlarda ise hastaya uygun obezite cerrahisi seçilerek süreç başlar. Obezite cerrahisinde yöntem kişiye özel olmalıdır. Bu sayede kişi kalıcı olarak kilo verebilir ve bu hastalığı kendisinden sonraki kuşaklara taşıması engellenmiş olur.
Epigenetik geçiş sadece anneden aktarılmaz, babadan da aynı şekilde çocuklarına aktarım olabilir. Dolayısı ile aynı testler ve süreç hem anne hem de baba adayları için geçerlidir. Doğru tedavi ve çevresel faktörlerin düzenlenmesi ile kalıtsal olmayan şişmanlık hastalarının daha sonra doğacak çocuklarında bu risk azaltılmış olacaktır. Genetik testlerle aynı şekilde Tip 2 Diyabet hastalığının da ebeveynlerden çocuğa geçme riski araştırılabilmektedir.
Epigenetik bozukluk çıkan ailelerin daha önce doğmuş çocuklarında da testler sayesinde risk artışı belirlenebilir ve çocukta gelecekte olası hastalıklar da belirlenebileceğinden sağlıklı koşulların oluşturulması sağlanmış olur. Uygulanacak diyet ve egzersiz programlarıyla da çocuk erken evrede hastalıktan korunur.
ORANTISIZ BÖLGESEL YAĞLANMA DA OBEZİTE TANISINA GİRİYOR
Obezite sadece aşırı kilolu olmak demek değildir. Vücuttaki orantısız yağlanma da obezite tanımına girmektedir. Bu orantısız yağ birikiminin nedeni Ghrelin ya da leptin direnci denilen bir hormonal problemdir. Ghrelin ya da leptin düzensizliği kişinin morfolojisini değiştirmektedir. Hem genetik özellik hem de hormonal direnç bozukluğunu göstermektedir. Göbek çevresinde ya da sadece kalçada oluşan orantısız yağ birikimi de obezite olarak değerlendirilebilir. Bu tür kilo problemi yaşayanların da epigenetik testleri yaptırması önerilir.
GENETİK TESTLERİNİZİ YAPTIRIN
Uz Dr. Yeşim Özdemir, genetik testlerin obezite hastalığının tanı ve tedavisindeki yeri hakkında bilgi verdi.
Genetik testler birçok hastalığın tanı ve tedavi yönetiminde olduğu gibi obezite hastalığında da önemli ve gereklidir. Bu nedenle özellikle çocukluk ve genç erişkinlik çağında başlayan obezite hastalarında genetik danışmanlık verilmesi önemlidir. Bunun için obezite polikliniğinden genetik polikliniğine yönlendirilen hastanın öyküsü alındıktan sonra soyağacı çıkarılarak gerekli görülürse genetik testlerle kalıtsal obezite hastalığının ayırıcı tanısı yapılabilmektedir. Alınacak bir tüp kan ile 50 kadar gende yapılacak mutasyon taraması sonucunda kişinin obezite hastalığı ve Tip 2 Diyabet riski belirlenebilmektedir. Bu tespit kişinin kendi hastalığı konusunda ilerleyen dönemde hem oluşacak komplikasyonlar ve ekstra durumlar konusunda bilgi vermekle kalmayıp, obezite hastalığını daha sonraki kuşaklara aktarıp aktarmayacağı konusunda da bir öngörü sağlamaktadır.
- Masterchef'te ilk ceketin sahibi belli oldu!
- Melis Sezen: O dönem kendimi kullandırtma seviyesindeydim
- Ünlü rapçi silahlı saldırıda hayatını kaybetti!
- Battal Gazi'nin ZıpZıp'ıydı! Necdet Kökeş hastaneye kaldırıldı
- Nevra Serezli'den yıllar sonra bir itiraf geldi! 'Oğlumu görmek istemedim, hemşire beni payladı'