Yeme bozukluğu hakkında bilmeniz gereken 9 gerçek
Amerika'da bulunan Yeme Bozukluğu Akademis, (AED), insanların yeme bozuklukları hakkında bilmedikleri 9 gerçeği açıkladı. Akademi, yeme bozukluğu olan kişilerin 'aşırı derecede zayıf veya şişman olduğu' mitinin ortadan kaldığını söyledi. Gerçek şu ki; yeme bozukluğu yapılan seçimlerle veya aileyle alakalı değil ve yeme bozukluğundan herkes etkilenebilir.
Sizde ya da sevdiklerinizde yeme bozukluğu olduğunu nasıl anlarsınız? Genellikle yeme bozukluğu olan kişilerin yetersiz beslendiği ve zayıf olduğu görülebiliyor ancak yeme bozukluğunun sebepleri bu kavramların çok ötesine geçiyor. Yeme Bozukluğu Akademisi (AED), bu hastalığı tanımlamayı ve hakkındaki bilgileri geliştirmeyi hedefliyor. Akademi, Yeme Bozuklukları Hakkında 9 Gerçek adlı bir makale yayımladı. İşte yeme bozukluğu hakkında bilmeniz gereken 9 gerçek.
1-Sağlıklı görünebilirler
Birçok insan, yeme bozukluğu olan kişilerin bir deri bir kemik göründüğünü söyler. Ancak uzmanlar bunun gerçeği yansıtmadığını ifade ediyor. Psikolog Dr. Dina Hirsch doktorların bu gerçeği tanımasının önemli olduğunu söyledi.
“Atipik anoreksiya veya bulimiya nervoza gibi yeme bozukluğu olan normal kilolu hastalar, bunu nasıl başardıkları tartışılmadan genellikle kilo verdikleri için övgüler alıyorlar. Bu hastalıkların her ikisinin de anoreksiya nervoza kadar ciddi fiziksel ve zihinsel sağlık sonuçları var, ancak onları kilo kaybı için övmeye odaklanan tıp uzmanları tarafından sıklıkla gözden kaçırılıyor”
2-Suçlu olan aile değil
Ailelerin yeme bozukluğu ile uğraşan insanlar için bir güç kaynağı olabileceği düşünülüyor. Aynı zamanda hem kişi hem de doktorlar için bir müttefik olarak hizmet edebilirler. Psikiyatrist Dr. Shawna Newman'a göre, sevilen biri yeme bozukluğu ile uğraşırken aile üyeleri bunalmış hissedebilirler. Ancak kaygıya neden olabilecek aynı ailevi yakınlık, problemlerin belirlenmesine yardımcı olabilir ve doktorların doğru çözüme ulaşmasını sağlayabilir.
“Harika olan şey, insanların bir doktora gidip nispeten yargılayıcı olmayan bir değerlendirme ve geri bildirim alabilmeleridir. "
3-Yeme bozukluğu bir sağlık krizidir
Bazıları için, yeme bozukluğu, üstesinden gelmek kolay olan küçük bir barikat gibi görünebilir. Ancak bu bozukluklar bir kişinin psikolojik refahını etkilediğinden, bu kadar basit değildir. Yeme Bozuklukları Akademisi Başkanı Dr. Bryn Austin, popüler kültürün yeme bozukluğuna yol açabileceğini ifade etti.
4-Yeme bozukluğu seçim değildir
Yeme bozukluğu, birinin daha küçük kıyafetlere sığabilmesi için kendini aç bırakmayı seçmesiyle başlayabilir. Ancak yeme bozukluğuna bir kez maruz kalındığında bu artık bir seçim olmaktan çıkar. Dr. Newman, 'Yeme bozukluğu çok zor çünkü yemek gerekli. Ondan uzaklaşmıyoruz. Yaşamak için yemeliyiz' dedi.
5-Yeme bozukluğu herkesi etkileyebilir
Yeme bozukluğunun birçok şekli vardır. Kalori alımını ciddi anlamda kısıtlamak genç kızlarda oldukça sık görülen bir durum. Ancak erkeklerde de bu durum yaşanabilir. Genç kadınların yeme bozukluklarını geliştirmek için en yüksek risk grubu olduğu düşüncesi doğrudur, ancak bu durumdan erkeklerin veya başka herhangi bir demografik grubun bağışıklığı olduğu anlamına gelmez. İstatistiklere göre, erkeklerin yaklaşık yüzde 2'si hayatlarının bir noktasında yeme bozukluğu ile başa çıkacak.
6-İntihar riski artar
Yeme Bozuklukları Akademisi, psikiyatrik hastalıklar söz konusu olduğunda yeme bozukluğunun intihara yol açar ikinci sebep olduğuna dikkat çekti. 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, yeme bozukluğu olan 1.436 kişinin neredeyse yüzde 12'si bir noktada intihar girişiminde bulunurken, yüzde 43'ünün de intihar düşüncesi vardı.
7-Gen ve çevre de etkiliyor
Vücut kitle indeksi gibi çeşitli kriterler, sağlıklı olmak için bize ne yapmamız gerektiği hakkında kabaca bir fikir verir. Ancak sağlığın sosyal ve fizyolojik belirleyicileri tespit etmek zor.
'Farklı insanların farklı genetik özellikleri var. Biyoloji sadece tükettiğiniz şey değil, aynı zamanda her ailedeki herkesin farklı kilolara neden olabilecek farklı güçleri var. Kilo genetikten çok etkileniyor ancak diyetler farklı kültürlerde olduğu ve yemeğe farklı erişim türleri olduğu için kültürel faktörler de etkileyebilir' diyor Newman.
8-Genler tek başına etkili değil
Genetiğin sağlık ve yeme bozuklukları üzerindeki etkisi inkar edilemezken, genlerin bu konuda tahmin çıkarma özelliği yetersizdir. Yeme bozuklukları, bir kişinin vücudunun neye benzemesi gerektiğine dair algısı tarafından teşvik edilebilir. Genellikle sosyal medya veya televizyondaki görüntülerden etkilenir.
9-Tamamen iyileşebilirler
Yeme bozukluğundan muzdarip olmuş herkes tamamen iyileşip eski hayatına dönebilir. Ancak bu durum sanıldığı kadar basit değildir. Dr. Newman, 'Uzun zaman alabilir. Davranışlarınızı değiştirebilir ve yeniden eğitebilirsiniz, ancak temel inancınızı değiştirmek çok zordur' dedi.
Yeme bozukluğu yaşayan bir kişi, sevdiklerinin desteği ve sağlık uzmanları sayesinde eski hayatına dönebilir.
Kaynak: Healtline