El ve ayaklarıyla iyileştiriyor
20 yıl önce Türkiye'ye yerleşen Ukrayna asıllı Meryem Yıldırım el ve ayaklarıyla baskı uygulayarak omurgadan kaynaklanan tüm rahatsızlıkları tedavi ediyor. Meryem Yıldırım'ın pek çok ünlü hastası var. Amerika'daki Harvard Tıp Fakültesi'nin bile hasta gönderdiği Meryem Hanım boyun fıtığına, migrene, şekere, çocuk felcine, hatta iktidarsızlığa ilginç yöntemini uyguluyor
Meryem Yıldırım, aslen Ukraynalı, gerçek adı da Maria. Doktor kızı. 4 üniversite bitirmiş, asıl mesleği yüksek hemşirelik. Günün birinde omurga alanında uzmanlaşmaya karar veriyor. Kas ve iskelet sistemine, el ve ayakla uygulanan bir baskı tekniğini öğreniyor. Rusya, Çin, Kore ve Polonya’da bu alanın uzman isimlerinden 10 yıl boyunca eğitim alıyor.
20 yıl önce yolu Türkiye’ye düşüyor. Nasıl mı? Aynı zamanda opera sanatçısı olan Meryem Yıldırım davet edildiği İtalya’daki opera yarışmasına gitmek üzere Trabzon’a geliyor. Aktarma yapacak. Ama havaalanında uçağın kalkış saatini beklerken koltukta kıvranan birini görüyor. Yardım etmeyi teklif eden Meryem Hanım, daha sonra bu kişinin İstanbul Hava Yolları Genel Müdürü Şerafettin Aydın olduğunu öğreniyor. Hemen müdahalede bulunan Meryem Hanım sayesinde Şerafettin Aydın ağrılarından kurtuluyor.
Şerafettin Bey de o dönem ciddi sağlık sorunları yaşayan dostu Şenol Güneş’e haber veriyor. Meryem Hanım ısrarlar sonucunda Trabzon’da kalmaya ikna oluyor. Şenol Güneş, İl Sağlık Müdürü’nün evinde gizlice terapi görüyor ve yurt dışında planlanan cerrahi operasyona gerek kalmıyor. 27 yaşında yürüyemeyen bir delikanlıyı ve görme özürlü genç bir kızı getiriyorlar Meryem Hanım’a. Meryem Yıldırım, iki sorunun da omurgaya bağlı olarak geliştiğini belirleyince hastaları tedaviye alıyor. İkisinin de iç organlarının işleyişini omurga aracılığıyla etkileyerek başarılı oluyor. Kız görmeye, delikanlı yürümeye başlayınca Meryem Yıldırım, Trabzon’da dillere düşüyor. Ve şöhreti, dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener tarafından Ankara’ya davet edilmesiyle artıyor.
Ankara’da, gözlerden ırak bir evde Afganlı Türkmen lider General Raşit Dostum’u tedavi ediyor. Meryem Yıldırım o zamandan beri Türkiye’de, ayrılmayı da düşünmüyor. Ünü çoktan Türkiye sınırlarını aştı. Aydın Menderes, Alpaslan Türkeş, Cemil İpekçi, Fatih Altaylı ünlü hastalarından sadece bir kaçı. Bu arada Avrupa’nın önde gelen hastaneleri, omurga hastalarını ona yönlendiriyor. Hatta Amerika-Boston’daki Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İngiltere Kraliyet Tıp Akademisi’nden de hasta alıyor Meryem Hanım. Rusya, Kanada, Arabistan, Yunanistan gibi ülkelerden hastalar çalıyor kapısını.
Kısırlığa çözüm
Tedavide hem geleneksel hem alternatif tıbbı buluşturan Meryem Yıldırım anlatıyor; “Hastalıkların yüzde 70’inin sebebi omurga. Bu yüzden uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı da omurgada. Ben sadece omurga rahatsızlıklarına değil, boyun fıtığına, migren ve baş ağrılarına, yüksek tansiyona, görme problemlerine, kısırlığa, şekere, iktidarsızlığa, beyin kanamasına, çocuk felcine, mide ve bağırsak sistemi hastalıklarına da tedavi uyguluyorum.” Meryem Yıldırım, oğlu Denis Chub’u yetiştirmiş yerine.
Denis (30) Gürcistan-Tiflis’te tıp fakültesini, Ankara’daki Başkent Üniversitesi’nde de Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nü bitirmiş. Yani annesinin sahip olduğu geleneksel ve alternatif tıp birikimine, modern tıbbı eklemiş. Ana-oğul bugün dünyanın en ünlü omurga uzmanları arasında gösteriliyor. Kullandıkları teknik, bir çok teknik arasından seçilip modifiye edilmiş. En faydalı ve en zararsız yöntemlerin birleşimi. Bu yüzden ona ‘sentez terapi’ diyorlar.
‘ÖLECEĞİ SANILIYORDU HAYATA DÖNDÜRDÜM’
“Bir bebek hastam vardı: Erencan. Ciddi sorunlarla dünyaya gelmişti. Almanya’daki doktorlar ailesine ‘Bu bebek yaşamaz, umutlanmayın’ demişler. Çocuk bana geldiğinde 1.5 yaşında olduğu halde hem fiziksel hem zihinsel geriliği ciddi orandaydı. Tedavi başladıktan birkaç ay sonra çocuk hayata döndü. Belki asla tam sağlıklı bir insan olamayacak ama Erencan büyümeye, yemeye başladı. Durmayan ağlamaların yerini dolu dolu gülüşler aldı. Bir başka hastam da eski bir futbolcuydu.
Bel fıtığı yüzünden pek çok operasyon geçirmiş ama ağrıları dinmemişti. Bebek gibi ağlıyor ve sürekli ‘felçli kalacağım’ diye haykırıyordu. Birkaç seans sonra ağrıları dindi. Birkaç ayın sonunda da kas kuvveti eski halini buldu.” Meryem Yıldırım devam ediyor: “Biz mucize yaratmıyoruz. Doğuştan göremeyen bir insanın görmesini veya omurga beyni tamamen kopmuş, rehabilitasyonu yıllarca ihmal edilmiş bir hastanın yürümesini sağlamamız mümkün değil. Kişinin görme veya yürüme kabiliyeti tek bir sebebe bağlı olamaz. Sebebin tamamı veya bir kısmı omurga rahatsızlıklarına dayanıyorsa, bizim yardımımız mümkün olabilir.”
(29.12.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)
- Miss Universe Türkiye Temsilcisi Ayliz Duman'dan photoshop itirafı!
- Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan ikinci baharlarını yaşıyor! İtalya pozlarına beğeni yağdı
- Engin Altan Düzyatan özel hayatıyla ilgili açıklama yaptı: Aşk kısa süreli bir şey
- 'Türkiye'nin en seksi kadını' seçilen Zeynep Bastık'tan açıklama
- 'Annem Ankara' yüreklere dokundu