YaşamGülüş tasarımında son yenilikler

Gülüş tasarımında son yenilikler

Paylaş
Gülüş tasarımında son yenilikler

Dişlerinizin fotoğrafı çekiliyor, bilgisayar ortamına aktarılıyor, diş üzerindeki gerekli düzeltmeler yapılıp sizin onayınız alınıyor. Ya da ağız ölçünüze göre mumdan taslak hazırlanıyor, özel maddelerle bu taslak ağzınıza uygulanıyor, nihai kararı vermeden önceki iki gün deneyebiliyorsunuz. Gülüş tasarımında uygulanan bu tekniklerin hepsi yeni. Bu metotları ve 'estetik gülüş' kavramını Diş Hekimi Alper Çıldır'la konuştuk

Haber: Esra Özübek
eozubek@elle.com.tr


Gülümsemenin hoş olmaması bir kader midir? Yoksa çözümü var mı?

Yani gülüş yeniden tasarlanabilir mi? Gülüşünüzdeki mükemmelliği, yüzünüz ve çevre dokulardaki ahenk ve doğallık belirler. İnsanların pek azında bu uyum var. Ve evet! Gülüş yeniden tasarlanabilir.

Sağlıklı ve estetik bir gülüş nasıl olmalı?

Gülerken dudak kenarları simetrik olmalı ve kaşlar arasından geçen düzleme paralel olacak şekilde geriye çekilmeli. Üst dudak, dişlerin dişeti ile birleştiği noktaya kadar sıyrılmalı, alt dudak ise alt dişlerin sadece uç kısımları görünecek şekilde açılmalı. Ağız açık olmalı, dil ise üzerinde bir şeker varmış gibi pozisyon almalı. İdeal gülüş şekli böyledir.

Günümüzde en çok hangi sorunlarla geliyor hastalar?

Günümüzde insanlar diş hekimine daha güzel görünmek ve daha etkili gülmek için başvurabiliyor. Bu sayede bir grup diş hekimi, estetik dizayner veya gülüş tasarımcısı unvanını kullanmaya başladı. Önce kadınlar gülüş tasarımı için uzman kapısını çaldı. Ama son dönemde erkeklerin sayısı kadınlarınkine yaklaştı. Kadınlar; dişlerinin boyunun kısalığından, renginden, dudaklarının inceliğinden, yanak ve dudakların çökmesinden, ön iki dişin daha az görünmesinden şikayetçi. Erkekler ise dişlerinin formundan, asimetrik olmasından, diş şekli ile yüz arasındaki uyumsuzluktan, çapraşıklıktan yakınıyor.

Kişinin neye ihtiyacı olduğu nasıl belirleniyor? Bu işlem için hangi yaş grubu daha çok başvuruyor?

Gülüş tasarımı yapmamız için diş ve dişetlerinin büyüme-gelişme sürecini tamamlamış olması gerekir. Bu da ancak 17 yaşında gerçekleşir. Dolayısıyla 17’sini doldurmuş herkes başvurabilir. Ondan sonrası için sınır yok, 80 yaşında bile olabilir. Bu, hayata ne kadar bağlı olduğunuz ile ilgili bir konu.

Tasarım süreci nasıl?

Bu tasarım işlemi tamamen kişiye özgü, sanatsal bir çalışma. Hasta, hekim ve diş teknisyeni ortak çalışma yürütmeli. Fotoğraf ,video ve ölçü modellendirmeleri kullanılmalı. Bu kayıtlar üzerinden yorumlar yapılıp ihtiyaçlar belirlenmeli. Sonra kadınlar ve erkekler arasındaki farkları göz önüne alarak tedavi seçenekleri değerlendirilmeli. Kadınlardaki en büyük estetik istek, diş beyazlatma işlemi. Erkeklerde ise diş şekli ve form şikayeti ön planda.

Gülüş tasarımındaki son yenilikler ne?

-Mock-up uygulaması: Planladığımız tasarımı, bazı maddeler kullanarak hastanın ağzında deniyoruz. Tasarıma yakın örneği ağzında gören hasta, ona göre karar veriyor. Hatta bu örnek uygulama, hastanın ağzında 1-2 gün kalıyor, bu şekilde deneme yapabiliyor.
-Waks-up uygulaması: Hastadan alınan ölçü üzerinde mumdan bir taslak hazırlanır. Taslak hastaya gösterilir. Hatta özel materyaller uygulayarak bu tasarım hasta ağzına aktarılır ve buna göre dişler kesilir. Teknisyen de bu tasarımı model alarak çalışmalara başlar.
-Fotoğraf çekimi ve dijital tasarım: Hastadan alınan fotoğraflar, bilgisayar ortamına aktarılır ve özel bir programla dişler üzerinde uygulanması istenilen değişiklikler yapılır. Dişlerin boyutunu uzatmak, genişletmek, şeklini ve rengini değiştirmek mümkündür. Hazırlanan taslak, hastaya gösterilir.

Dişlerdeki form bozukluğunun giderilmesine nasıl karar veriliyor?

Haberin Devamı

Bu işlemde de yüz analizi çok iyi yapılmalı. Hastanın yüz formunun hangi tip olduğu tespit edilmeli, kişinin karakter analizi ve mesleki konumu değerlendirilmeli. Gülüş tasarımı yapılıp form, şekil ve rengi belirlenmiş tasarımda hangi tür bir materyal veya teknik seçileceğine hekim, hasta ve teknisyen ortak karar vermeli. Bunlardan en moderni, yaprak porselen... Bu konuda o kadar yenilik yapıldı ki artık diş üzerinde hiç işlem yapılmıyor, bazen dişin ön yüzeyini kapatan, bazen de sadece uzatılması gereken kısma dolgu gibi yapıştırılan küçük parçalarla sorun çözülebiliyor. Yaprak porselenler çok ince, estetik ve doğal bir görünüm sağlıyor. Zirconium kaplama da doğal dişin mükemmel bir taklitçisi. Standart metal içerikli kaplamalardan ve diş kesme işleminden uzaklaşmak gerek.

Diş beyazlatmada ozon dönemi

Karaciğer hastalıklarından kansere kadar pek çok rahatsızlığı tedavi eden ozon gazı, artık diş çürüklerini yok ediyor ve beyazlatıyor. Estetik diş hekimliğinde kullanılan tıbbın bu yeni gözdesini diş hekimi İmplantolog Doç. Dr. Tosun Tosun’dan öğrendik.

Ozon tedavisi nedir?

Ozon, oksijen atomundan oluşan gazlı bir bileşik. Dünya’yı çevreleyen sratosfer tabakasında bulunuyor. Ozon, yıllardır tıp alanında kullanılıyor. Kan dolaşımını hızlandıran, direnç arttıran ozon gazı; kanser, hepatit (A, B, C), bağırsak ve eklem sorunları, göz hastalıkları, virüslere bağlı rahatsızlıklarda yararlı. Çünkü oksijen ve ozonda güçlü bakteri öldürücü özellik var. Ayrıca bu ikisi, vücudumuzdaki antioksidanları harekete geçiriyor. Bu sayede ozon, artık diş çürüklerinin tedavisinde de kullanılıyor. Ozon terapide, ozon molekülleri farklı biçimlerde vücuda verilerek iyileşme sağlanıyor. Ya kandaki oksijen, plasma teknolojisi ile ozon gazına dönüştürülüyor ya da hastadan alınan kan ozonlandıktan sonra vücuda geri veriliyor. Veya dışardan ozon gazı verilerek bakteriler ortadan kaldırılıyor.

Ozon tedavisi ne kadar sürer?

20-40 saniye arasındaki ozon uyguladıktan sonra çürüğü oluşturan bakterilerin yüzde 99.9’u yok oluyor. Genellikle tek seans yapılıyor. Ancak çok koyu dişlerin beyazlatılmasında tekrar gerekebilir. Yan etkisinin olmaması, yöntemin en büyük avantajı. Bir başka keyifli yanı da ağzı olmadan, güvenli şekilde bakterinin yok edilmesi. Ağrısız ve güvenilir bir metot olması açısından her yaş grubuna uygulanabilir, özellikle çocuklara önerilir. Dişi oynamaya, anestezi vermeye gerek kalmıyor.

Ağızla ilgili hangi tedavilerde kullanılıyor?

Ozon gazı, ağızdaki yara iyileşmesini kolaylaştırır ve hızlandırır. Başlangıç aşamasındaki diş çürükleri tamir edilir, derin çürükleri mikroptan arındırır, kanal tedavisinde kanal içindeki enfeksiyonu giderir, ağızdaki yumuşak doku yaralarını tedavi eder. Bakterileri öldüren ozon tedavisi sayesinde bölge steril hale geliyor. Böylece diş üzerindeki mineraller dişi yeniden güçlendiriyor, 4-12 haftada çürük tamamen iyileşiyor. O aşamadan sonra da diş kendine geldiği için bakterilere karşı dirençli oluyor. Ozon gazı, dişeti cerrahisinde de çok yararlı bir yöntem. Yeni geliştirilen teknikler sayesinde diş beyazlatmada bile ozondan yararlanmak mümkün. Tabii işleme göre farklı ozon jeneratör teknolojisi kullanılıyor.

( 28.04.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )


Haberin Devamı