Hürriyet'ten Serhat Demirel'in haberine göre, kedi köpek videoları dezenformasyon yaymaya alet ediliyor. New York Times’tan Davey Alba imzalı makaleye göre sistem şu şekilde işliyor:

Sosyal medyada gününüzü güzelleştiren viral videoları kullanan hesaplar, ilginizi çekerek videolarıyla etkileşim kurmanızı sağlıyor. Kuruma bağlı farklı hesaplarla sizi avlayan kaynak, asıl amacı olan dezenformasyon içeren haber ve videoları da size haberin içine yerleştirdiği linkler vasıtasıyla gösteriyor. Böylelikle dezenformasyonun hedefine oturuyorsunuz.

Konuyla ilgili bilginiz varsa aklınızı çelemeyebilirler ama kararsızlar ya da bilgisizler söz konusuysa dezenformasyon her konuda insanların karar mekanizmasını etkileyebilir.

Bunun sonucunda da düzenli olarak kedi köpek videoları, haberleri, hikâyeleri paylaşan mecranın müdavimi olan siz, günün birinde onların etkisi altına girme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorsunuz.

Videoyu, haberi, oluşturan ya da paylaşanlar arasında bir lisans anlaşması varsa bu konuda sosyal medya platformlarının yapabileceği bir şey olmuyor ancak dezenformasyon üzerine çalışan danışmanlık şirketi Card Strategies’in CEO’su Melissa Ryan, makaledeki açıklamasında, oluşturulan etkileşim tuzağı nedeniyle yanlış bilgi yayan hesapların sosyal medya akışlarınızda daha fazla karşınıza çıkabileceğinin altını çiziyor. Ve ekliyor: “Etkileşim, yanlış veya yanıltıcı içerik yayınlayan yayınlardan gelse bile, platformlar etkileşimi her şeyden daha fazla ödüllendirmeye devam ettiği için işe yarıyor.”

PEKİ NE YAPACAĞIZ?

Uzmanlar da sosyal medyanın varlık sebebi olan bu sevimli paylaşımların herhangi bir algoritmadan etkilenmeyeceğinin altını çiziyor. Özetle, kedi köpek videosu varsa izlenecektir. E peki ne yapacağız? Artık kedi köpek videoları da mı izlemeyeceğiz? Sosyal medyada bu habere tepki gösterenler haklı olarak bunu sormuşlar. Siz yine izleyin tabii ama şu yapılabilir:

Belki bir süre sosyal medyadan uzak kalıp, sokağımızdaki kedileri, köpekleri besleyip, onların iyi yaşam şartlarına kavuşmaları için uzaktan izleyici olmak yerine elimizi taşın altına koyabiliriz. Bir de bu açıdan bakalım.