Pandemi yasakları hava kirliliğini %2 oranında azalttı. Bu kulağa az geliyor olabilir ancak uzmanlar, iklim değişikliğine karşı global anlamda yapılacak en sıkı çalışmayla bile bu seviye de bir düşüş için en az 15 yıl gerektiğini belirtiyorlar.
NASA’nın yürüttüğü yeni tahminler, ozon hava kirliliğinin 2020’nin Mayıs ve Haziran aylarında yüzde 2 düştüğünü gösteriyor. Bu düşüşün önemli sebeplerinden biri de, Asya ve Amerika kıtalarında görülen yayılımların azalması.
Geçen yıl salgında uygulanan sokağa çıkma yasakları, çok daha fazla insanın COVID-19‘a yakalanmasını önlemek kalmadı, aynı zamanda ozon kirliliğinde ani bir düşüş de meydana getirdi. Kulağa fazla bir miktar gibi gelmeyebilir; fakat uzmanlar bu küresel azalmanın, Hükümetler arası İklim Değişimi Panelinde öne sürülen en agresif yayılım azaltma planlarıyla bile en az 15 yılda gerçekleşeceğini söylüyor.
NASA’nın Jet İtiş Laboratuvarı’nda atmosferin kimyasal bileşimini araştıran Jessica Neu, “Küresel ozon seviyesinde bu kadar büyük bir etki oluştuğunu görünce çok şaşırdım” diyor.
“Biz daha çok yüzeyde yerel bir tepki bekliyorduk.”
Atmosferdeki ozon, ille de kötü bir şey olmayabilir. Bu moleküller, daha yüksek bölgelerde Güneş’in tam gücüne karşı koruma sağlıyor. Fakat alt bölgelerde akciğerleri tahriş edebiliyor ve insanların kalp damar ya da solunum hastalıkları yüzünden ölme tehlikesini artırabiliyorlar.
Ozon, biz insanların atmosfere doğrudan yaydığı bir kirletici değil: Güneş ışığının arabalardan, fabrikalardan, enerji santrallerinden ve rafinerilerden havaya yayılan nitrojen oksitler (NOx) ile etkileşime girmesiyle oluşuyor.
Bunu bilsek bile, atmosferin alt kısmındaki nitrojen oksitler ile ozon arasındaki ilişkiyi tahmin etmek pek kolay olmuyor. Fakat bilim insanları, görülen bu azalmanın fazla sürmeyeceğini düşünüyor.
Sciencealert