Irkçılığın yıkıcılığı
Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk siyahi kadın yazar Toni Morrison, ırkçılığın oluşturduğu toplumsal algı ve güzellik kavramının yol açtığı travmayı bir çocuğun gözünden anlatıyor ‘En Mavi Göz’de
Hasan CÖMERT/ h.k.comert@gmail.com
2015 yılında The New York Times’ta Ben Rothenberg isimli bir yazar tenisin bir numarası Serena Williams’ın fiziğini “anormal” bularak ve başarılı sporcunun kadın gibi görünmediğini anlatmaya çalışarak korkunç bir yazı yazmıştı.1 Williams’ın bedenini aşağılayarak beyaz tenisçilerin güzelliğine övgüde bulunan, kölelik zamanlarını hatırlatan yazıya cevap efsane basketbolcu Kareem Abdul-Jabbar’dan gelmişti.2
Kareem Abdul-Jabbar Time için kaleme aldığı yazıda Williams’ın tüm rekorlarına, başarılarına, en çok kazanan kadın tenisçi olmasına rağmen sıralamada kendisinden çok daha geride olan Maria Sharapova’dan daha düşük sponsorluk geliri kazandığı gerçeğinden yola çıkarak Batı kültürünün güzellik normlarını sorgular. Kareem Abdul-Jabbar’ın ırkçılık ve toplumsal güzellik normları üzerine yazdığı bu zarif ve etkileyici yazısı – her ne kadar umut ve mücadeleye vurgu yaparak bitse de - tarihsel açıdan önemli bir noktaya parmak basar: Bazı şeyler hala değişmemiş!
Bir çocuğun travmaları
Bundan 45 yıl önce Toni Morrison’ın yazdığı “En Mavi Göz” adlı roman, ten rengi ve hayat şartları yüzünden ‘çirkin’ sınıfına giren ve bu çirkinlikten kurtulmak için mavi gözlere sahip olmak isteyen bir çocuğun hikayesini anlatır. Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk siyahi kadın yazar Morrison ırkçılığı ve ırkçılığın oluşturduğu toplumsal algıyı ele aldığı kitabında güzellik algısının yol açtığı travmayı bir çocuğun gözünden anlatır.
Beyazlar gibi gözleri mavi olursa her şeyin yoluna gireceğini sanan siyahi kız çocuğu Pecola’nın trajedisini anlatırken sadece ırk meselesini değil beden metaforunu da etkileyici bir şekilde kullanır. Pecola gözleri mavi olursa sadece güzel bir kız olacağına inanmaz, ailevi sorunlarının biteceğini, mutlu mesut yaşayacaklarını, hayatındaki her şeyin düzeleceğine de inanır. Morrison, bu denli yakıcı bir meseleyi ele alırken çocuk bakış açısını kullanarak toplumsal algıyı tüm gerçekliğiyle resmeder. Irkçılığı her boyutuyla özellikle sınıfsal açıdan irdeleyerek hikayeyi salt bir dramdan öteye taşıyarak politik bir metin ortaya çıkarmayı ve yine çocuk bakış açısını işlevsel bir şekilde kullanarak mevzuyu sadece bir çocuğun görebileceği açıklıkta resmetmeyi başarır.
Amerikan edebiyatının en iyilerinden
Morrison, “En Mavi Göz”de sadece dönemin atmosferini ortaya çıkarmakla kalmaz, güzellik kavramının temsil ettiği değerleri tarihsel ve sosyolojik açıdan da sorgular. Toplumsal olarak içselleştirilen ırkçılık sorununun bireysel olarak yarattığı tahribatı da etkileyici bir şekilde gösterir.
Sıra dışı kurgusu ve zamansal geçişleri, rahatsız edici ve gerçekçi üslubu, ayrıntılarla derinleşen psikolojik tahlilleri, zamanın ve mekanın ötesine geçen bakış açısıyla “En Mavi Göz”, Amerikan edebiyatının en önemli eserlerinden biri.
1 https://www.nytimes.com/2015/07/11/sports/tennis/tenniss-top-women-balance-body-image-with-quest-for-success.html
2 http://time.com/3964758/body-shaming-black-female-athletes/
En Mavi Göz
Toni Morrison
Çeviri: Zeynep Baransel
Sel Yayıncılık
224
- Masterchef'te potaya giren isim belli oldu! Semih ve Onur arasındaki gerilim dinmiyor
- Sibil Çetinkaya'dan romantik paylaşım! 'Esas oğlanımı buldum'
- Kubilay Aka paylaştı! Hafsanur Sancaktutan'a davetsiz misafir
- Tuğçe Tayfur'un evliliğinde kriz! 'Hine hamileyken aldatıldım'
- Burcu Özberk ekranlara dönmeye hazırlanıyor!