Kaldırım taşıyla yapılan spor; parkour/freerunning

HABER: HAYRİYE MENGÜÇ

Bu etkinliğin Türkiye'deki öncüleri Ömer Günyaz (29) ve Cenk Çabukkesen (35) parkour/freerunning'i daha geniş kesimlere yaymak için belediyelere teklif sunacaklar. Projeleri kabul görürse, parklar bir anlamda şehir ninjaları yetiştirecek.

‘Spor’ ve ‘çılgınlık’ kavramlarını buluşturan yeni bir etkinlik yapılıyor şimdilerde: Parkour/freerunning. Bu nedir? Parkour, bildiğimiz parkur. Bir noktadan diğerine, insan vücudunun yeteneklerini en verimli şekilde kullanıp sınırlarını da zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde hareket etmesini hedefleyen bir beden eğitimi türü-yaşam tarzı. Freerunning ise parkurun İngilizcesi.

Serbest koşu anlamında kullanılıyor. Peki parkour/freerunning nasıl yapılıyor? Uygulayanlar, önlerinde engel oluşturan herhangi bir şeyin üzerinden, altından, arasından estetik bir akıcılıkla özgürce ilerliyorlar; koşuyor, yürüyor, atlıyor, zıplıyor, sıçrıyorlar. Bu çılgın sporun Türkiye’deki öncüleri de Ömer Günyaz ve Cenk Çabukkesen. Cenk Çabukkesen, Marmara Üniversitesi’nde Hareket Antrenman Bilimleri’nde yüksek lisans yapıyor. Parkour/freerunning konusundaki ilk sertifikalı eğitmenlerden biri.

Ömer Günyaz ise Anadolu Üniversitesi Antrenörlük Artistik Jimnastik’te okuyor. İki arkadaş öyle bir gönül vermişler ki parkour/freerunning sporuna, bu uğurda 10 yıldır bıkmadan usanmadan çalışıyorlar. 2009’da yarışma-eğlence programı Wipeout’ta birinci olmuşlar. Sahip oldukları kanguru bacaklarıyla Sezen Aksu ve Ajda Pekkan gibi pek çok sanatçının konserinde gösteriler yapmışlar.

Şimdiki hedefleri ise bu eğlenceli etkinliği ‘şehir hareketi’ haline getirmek. Ömer Günyaz ve Cenk Çabukkesen bu nedenle, Türkiye’deki tüm belediyelere ‘parkour parkı’ yapılması konusunda çağrıda bulunuyorlar. Hatta imza kampanyası başlatmışlar. Ancak bu projenin belediyelere sıcak gelmesi için alternatif çözümler üretmekten de geri kalmıyorlar. Mesela şirketlerin kapısını çalıyor, kolayca bağışlayacakları malzemelere talip oluyorlar. Mesela ‘palet’ adı verilen taşıma araçlarının kullandığı tahta ayaklar...

Çeşitli amaçlar için kullanılan beton künkler... Kaldırım taşları, eski lastikler... “Bu kadarı bize yeterli. Ondan sonrası zaten kum ve zemin... Yani alana ihtiyacımız var” diyorlar. İki arkadaş, bu sporu yapmak için parkların güvenli olması gerektiğinin altını çiziyor. Cenk Çabukkesen söze giriyor: “Belediyelere önerdiğimiz parkları mimarlara tasarlattık.

Mesela kolay atlanabilir noktalar var. Ya da düşülebilecek noktalarda engellerin altı kum olarak tasarlandı.” Ömer Günyaz ise şöyle diyor: “acrorin.com adlı bir web sitemiz var. Merak edenler seyrederek öğrenebilir tabii ama işi bizim gibi eğitimcilerden öğrenmek daha güvenli. Sitemizde sayısız makale ve çok sayıda eğitim videosu var. Bu yıl bir de film çekeceğiz. Dizi tadında action olacak. Ama sinema ya da televizyon filmi olmayacak, internette seyredilecek.”

5 soruda parkour/freerunning

'KÖPEKTEN KAÇABİLEN HERKES YAPABİLRİ'

1. Parkour yapmak yararlı mı?

Temel amaç, yolunuza çıkabilecek tüm engelleri aşabilecek fiziksel potansiyele ulaşmak. Düzenli antrenman yapıldığı için ciddi bir sportif çalışmanın getirdiği sağlıklı fiziksel yapı oluşur. Parkour, kişisel yetenek ve deneyimlerini geliştirdiği gibi korkularla baş etmeyi de kolaylaştırır. Alan, hareket ve vücut farkındalığını geliştirir.

2. Nerede yapılır?

İçinde bulunduğunuz yaşam alanının her yerinde yapılabilir. Bu işi iyi yapan biri, zamanla hayata bu açıdan bakıp her objeyi potansiyel engel veya çalışma alanı olarak görür. Şehirde olduğu kadar doğada da akla gelebilecek her yerde (ağaçlar, kayalar, çimler, ormanlar vb.) parkour yapılabilir.

3. Başlama yaşı kaç?

Parkour’da hareketler, basamaklama düzeniyle; yani kolay hareketlerden başlayıp zora doğru sırayla ve düzenli bir şekilde gelişir. Bu nedenle her seviye için parkour çalışmaları var. 7’den 70’e herkes parkour’a başlayabilir. Sadece, seviye düşük tutulur.

4. Gerekli malzemeler ne?

Sadece bir çift spor ayakkabı, rahat bir pantolon ya da eşofman altı, bir de havalı bir tişört.

5. Kimler yapabilir?

Kısaca söylemek gerekirse, hayatında köpek tarafından kovalanmış herkes biraz olsun parkour yapmış demektir. Yani kendisini köpekten kaçabilecek kapasitede hisseden herkes, bu etkinliği uygulayabilir.

(29.09.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)