Osmanlı yıllar sonra tanıştı! Anadolu topraklarına sonradan gelen yiyecekler

Arife Kübra Zımba / Posta.com.tr Osmanlı mutfağı, enfes lezzetlerle dolu. Ancak Osmanlı'daki aşçıların dahi yüz yıllar sonra tanıştığı bir dizi yiyecek skalası bulunuyor. Sıklıkla karşılaştığımız, 'Fatih Sultan Mehmed hiç domates yemedi'' ifadesinin yanı sıra bugün tezgahları renklendiren sebze ve meyvelerin bazıları o dönemde bir kesim tarafından hiç tadılmadı. İşte, o ürünler...

ANADOLU TOPRAKLARINA SONRADAN GELEN YİYECEKLER

Osmanlı'ya domatesin çok sonradan geldiği bilinen gerçeklerden. Domates ve salça yokken ise yemekler farklı baharatlar, kuru meyveler ve koruk suyu ile tatlandırılıyordu.

Amerika kökenli; domates, taze fasulye, biber, patates, fasulye, mısır gibi bazı yiyecekler Anadolu’ya ve Trakya’ya yıllar sonra geldi. Yanı sıra sıradan insanların mutfaklarına tam olarak girmeleri 1800’lerin sonlarını, 1900’lerin başlarını buluyordu.

Domates, ilk defa 1692'lerde İstanbul NARK defterlerinde kayda geçmiş ve ilk olarak yeşil şekilde tüketilmiştir. Domates gibi pırasa da mutfaklarımızda geç yer alan sebzelerden.

Patates ilk defa sarayda 1840 yılında kayıtlara geçmiştir.

Kahve 16. yy. ortasından itibaren İstanbul’da yaygınlaşmaya başlıyor.

İspanyolların Avrupa'yı fethetmesi ile de kakao topraklarımıza gelen ürünlerden.

17. yüzyıla gelinene dek vanilya bilinmiyordu.

Patlıcan, İspanyollar sayesinde 16. yüzyılda Akdeniz'e geldi.

Mısır 17. yüzyılda İstanbul'a Mısır'dan gelmiş bulunuyor.

Limon ve diğer narenciye ürünlerinin tarımı ülkemize geç gelmiş ve ortalama 100 yıllık geçmişi olduğu öne sürülüyor. Turunç  9. yy ilk defa Araplar vasıtasıyla Çin'den geliyor. İkinci defada ise 16. yy. başlarında İspanyollar ve Hollandalılar topraklarımıza portakal getiriyorlar.

Fasulye, Anadolu'nun çok sonradan tanıştığı ürünler arasında. Taze fasulye ise yaklaşık olarak 1730'lar da görülmüştür.

Ayçiçeği, Avrupa'ya 17. yüzyılda gelse de topraklarımıza asırlar sonra sirayet ediyor.

Topraklarımıza yiyeceklerle beraber ilk gelen ürünlerden biri de 16. yüzyılda tütün olmuştur.