Alanya'da nerelere gidilir?

Alanya eğlenceden çok dinlenmek isteyen turistleri çeken bir ilçe olmakla birlikte doğal güzelliği, masmavi denizi, temiz ve geniş kumsalı ile huzur dolu bir ilçedir. Antalya merkeze, araba ile yaklaşık 1,5 saatlik bir mesafede yer alır. Alanya otelleri, plaja paralel olarak sıralanmıştır ve otellerin önündeki yol geçildikten sonra plaja ulaşılır. Pek çok otel, konaklamaya gelenlerin caddeyi geçmek zorunda kalmaması için kumsala alt geçit yapmıştır.

Alanya’da ne yenir?

Alanya, dünya ve Türk mutfağından lezzetlerin bulunabileceği bir tatil cennetidir. Alanya denildiğinde akla ilk gelen yemek balık ve deniz mahsulleridir. Narenciye ile yapılmış yemekleri de vardır ancak genellikle turistlerin talebi yönünde restoranlarda döner, kebap, ızgara et, ızgara balık ve zeytinyağlı meze çeşitleri yer almaktadır. Alanya’nın yöresel yemeklerini her restoranda bulmak mümkün olmayabilir.

Balık

Akdeniz balıkları, midye ve kalamar sık bulunabilen deniz ürünleridir. Ayrıca bölgede yer alan Dim Çayı üzerinde yer alan restoranlarda tatlı su balıkları yemek de mümkündür.

Elti Göleviz

Kerevize benzeyen bir sebzedir. Kuşbaşı dana eti, göleviz, kuru soğan, salça ve su ile pişirilerek yapılır.

Labada Dolması

Labada dolması, kuzu kaburga, kuzu ciğeri, pirinç, çam fıstığı, çeşitli baharatlar ile yapılan bir çeşit et yemeğidir.

Patlıcan Taratoru

Közlenmiş patlıcan, süzme yoğurt, zeytinyağı ve paprika biber ile yapılan bir çeşit mezedir.

Kuru patlıcan

Kurutulmuş patlıcan, kuzu kuşbaşı, kuru soğan, zeytinyağı kullanılarak yapılan yöresel bir yemektir.

Öküz Helvası

Pekmez, un, su, zeytinyağı, tereyağı ve ceviz ile yapılan bir tatlıdır.

Alanya Göç Çöreği

Göç çöreği kolay ve çabuk hazırlanan ancak uzun sürede pişirilen bir çeşit kurabiyedir.

Alanya’da gezilecek yerler

Alanya’nın tarihî Üst Paleolitik (M.Ö.20.000-17.000) dönemine kadar uzanmaktadır. Alanya ve çevresinde bulunan pek çok kale ve kilise M.S. 6 ve 7. yüzyılda yapılmıştır. Alanya çevresinde pek çok mağara bulunmaktadır. Bunların en önemlileri denizden girişi olan Korsan Mağarası, Fosforlu Mağara, Aşıklar Mağarası, astım hastalarına iyi geldiği bilinen Damlataş Mağarası’dır.

Alanya Kalesi

6 km uzunlukta surlar ile çevrilidir. On hektarlık bir yarımada üzerinde yer almaktadır. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri zamanında kullanılmıştır.

Damlataş Plajı

Alanya Kalesi’nin eteklerinde yer alan plaj ince ve temiz kumu, turkuaz rengi denizi ile göz alıcı bir güzelliğe sahiptir.

Kızıl Kale

Alanya’nın simgesi olmuştur. 13.yüzyıl Orta Çağ Akdeniz savunma yapılarının iyi bir örneğidir. Alanya Kalesi’ni denizden gelecek saldırılara karşı korumak için Selçuklu Hükümdarı I. Alâeddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır.

Alanya Arkeoloji Müzesi

Müzenin en önemli eseri M.S. 2.yüzyıl eseri olan bronz döküm Herakles Heykeli’dir. Roma ve Bizans’a ait pek çok başka eser de yer almaktadır.

Syedra Antik Kenti (Sedre)

Alanya Mersin karayolu üzerinde bulunan ören yerinin bilinen en eski tarihi M.Ö. 7. yüzyıla dayanmaktadır. Burada oldukça büyük sıralı sarnıçlar, zemininde mozaik kalıntıları olan büyük bir hamam yer almaktadır.

Akşebe Sultan Mescidi

Mescit, 1230 yılında Akşebe Sultan tarafından yaptırılmıştır.

Damlataş Mağarası

Damlataş Mağarası 1948 yılında tesadüfen bulunmuştur. Mağara, tarihî Alanya Kalesi’nin batı kıyısındadır. Mağara, sarkıtlardan damlamaya devam eden su damlaları nedeniyle Damlataş adını almıştır ve astım hastalarına iyi geldiği söylenen havasıyla ünlüdür. Mağaranın havası yaz ve kış aylarında değişmez. Burada sıcaklık 22 santigrat derece, rutubet yüzde 95 olarak ölçülmüştür. Mağaranın havasında yüzde 71 azot, yüzde 20,5 oksijen, on binde 2,5 karbondioksit, bir miktar radyoaktivite ve iyonlar bulunmaktadır.