Baharın kokusunu içimize çekme zamanı

İZMİR’İN DAĞLARI

Ya da dağlarında çiçek açan İzmir’de bir bahar molası hangimize iyi gelmez ki? İzmir’de şehrin karmaşasına ara vermek istediğimde o güzelim bitki örtüsü ve börtü böceğiyle kucak açan dağlarında soluklanırım bu şehrin… Karagöl’de mitolojik bir yolculuk, Ege’nin zirvesi Bozdağ’da doyumsuz manzara, Efemçukuru’nda zengin bitki örtüsü, Homeros Vadisi’nde tarih kucaklamaya hazır bekler gibi her defasında… Sadece tarihi ve kültürel mirasıyla değil, doğaseverlere sunduğu keşfedilmemiş doğal güzelliklerle de ön plana çıkan İzmir, Ege’nin en güzel manzaralarına ev sahipliği yapıyor aslında. Karagöl’den Bozdağ’a, Efemçukuru’ndan Yamanlar Dağı’na kadar uzanan bu rotalarda zamanı unutup yürüyüş yapıp, kendinizi doğaya bırakabilirsiniz. Alaçatı Ot Festivali’nde hem Ege’nin sağlıklı mutfağının tadını çıkarırken henüz kalabalığa boğulmayan sokaklarında zamanı unutabilirsiniz. Yine Karaburun, Urla gibi şirin ilçeleri bu mevsimde enginar ve ot festivalleriyle mutfak deneyimini de birleştiriyor.

BURSA’DAN MERAM’A

Elbette sadece Ege değil Bursa’dan Kocaeli’ ye Bolu’ya kadar baharı karşılayacağınız yüzlerce rota var Anadolu’nun kadim topraklarında. Yeniden canlandırılan Meram Bağları ile Meram’da lavanta bahçelerinin mis kokusu da size eşlik edecektir. Tarihe yolculuğunda katabileceğiniz Düzce ise insanı şaşırtan güzelliklere sahip. Konuralp Antik Tiyatrosu ve çevresindeki düzenlemeler ayrıca şelaleleri ile Düzce bahar rotası için bulunmaz bir rota. Perşembe ise bugüne kadar gördüğüm Karadeniz kıyıları içinde ayrı güzellikte. Hoynat Adası ve Yason Burnu’nu turizme kazandırmak için yapılan düzenlemeler sonrası hala bu cennet Karadeniz ilçesini görmediyseniz bu bahar rotanıza ekleyin derim. Alaçatı, Kapadokya, Marmaris, Safranbolu, Urla… Sayamayacağım kadar güzellikte baharla birlikte kucak açmış doğa severleri bekleyen cennet köşelerimiz var. Örneğin Konya’da Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla kazandırılan Çatalhöyük Tanıtım ve Karşılama Merkezi ziyaret edenleri 10 bin yıllık tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.

AGRO VE GASTRO DENİNCE DE BODRUM

Baharda Bodrum ise yaza göre daha farklı… Kalabalıklar henüz plajları, caddeleri doldurmadan Bodrum’un doğasının tadını çıkarma zamanı gibi biraz da… Bodrum turizm envanterinde, çeşitliliği artırma ve sezonu uzatma gayreti içinde olan Bodrum Ticaret Odası (BODTO), önceki yıllarda “Bodrum Leleg Yürüyüş Rotası” ile Bodrum’a bir turizm ürünü kazandırmıştı.

LELEG YOLU’NA İLGİ

Bodrum’un doğasını ve tarihini tanıtan bu macera yolu, ilgiyle karşılandı. 185 kilometrelik yürüyüş yolu, 2017’de yapılan çalışmalarla işaretlenerek yürüyüş tutkunlarına sunulurken, pandemi ile doğaya akın eden yerli ve yabancı birçok turistin de ilgisini çekti. Bodrum’un ünlü türküsünün kahramanı olan Kerimoğlu’nun evinden başlayan güzergah, Etrim-Yalıçiftlik- Kızılağaç-Torba-Peasa-Girel Belen sırtlarından geçerek Turgutreis Sabancı parkına uzanıyor. Adını tarihi Leleg uygarlığından alan Bodrum Leleg Yolu, 9 Leleg şehrinden geçerek Bodrum’un geçmişine tanıklık ediyor. Bodrum Leleg Yolu’nun başarısından ilham alan BODTO, sektör paydaşları ve oda başkanları ile bir araya gelerek, “Bodrum Agro-Gastro” yolunu oluşturmaya başladı.

ACI OT FESTİVALİ ZAMANI

Bodrum’da yaz festivallerinden farklı bir de Acı Ot Festivali zamanı… 5-6 Nisan’da düzenlenecek festivalde yerel üreticilerin en özel otlarını, doğal ürünlerini ve Bodrum Mutfağı’nın geleneksel tatlarını bu festivalde bir arada bulabilirsiniz.