Medeniyetlerin doğduğu topraklar: Sevilla

Sevilla aynı zamanda tarihi bir Roma ve Mağribi istilası yaşamış. Kentin bu köklü geçmişi Tangled sokak labirentleri, nefis katedralleri ve tapas barları, ziyaretçilere eşsiz bir seyahat deneyimi sunuyor. Sevilla'da nerede kalınır diye düşünüyorsanız, her yıl pek çok turistin ziyaret ettiği bu güzel şehirde Sevilla’da otel, apart otel, pansiyon, butik otel gibi pek çok konaklama seçeneği de mevcuttur.

Sevilla’da ne yenir?

Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Sevilla’da yine tipik Akdeniz yemekleri yanı sıra ünlü şaraplarını da deneyebilirsiniz. Bu şehirde damak tadınıza uygun bir restoran muhakkak bulacağınızdan kuşkunuz olmasın. Her yer lezzetli yemekler yapan barlar ve restoranlarla dolu. Yerel bazı yemekleri ise şöyle.

Soğuk Domates Çorbası (Salmorejo)

Endülüs'ün başkentinde soğuk domates çorbası mutlaka denenmesi gereken lezzetli yemeklerdendir. Bu çorba, şehrin her tarafındaki bar ve restoranlarda servis edilir.

Ispanak ve Nohut (Espinacas con Garbanzos)

Ispanak ve nohutan yapılan bu yemek kimyon ile lezzetlendirilir.

Salyangoz (Caracoles)

Salyangoz sezonu sadece iki aydır. Mayıs ve haziran aylarında her yıl Seville'deki barlarda servis edilir.

Pringa

Pringa domuz eti ve nohutla yapılan Seville'de ekmek arasında servis edilen bir yemektir.

Sevilla’da gezilecek yerler

Endülüs turlarının en önemli durağı Sevilla zengin kültürel birikimi, Akdeniz ikliminin canlılığını yansıtan insanı ile ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Kastilya kültürünün izlerini barındıran kent, yüzlerce yıl önce Kuzey Afrika’dan gelip Endülüs’ü hâkimiyeti altına alan insanların egzotik kültürünü de barındırmaktadır.

Sevilla Katedrali & Giralda Çan Kulesi

Kristof Kolomb’un mezarının da bulunduğu bu yapının geçmişi 13. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu dini yapı Avrupa'nın üçüncü büyük katedrali. Aslen 12. yüzyılda bir cami olarak yapılmış ve 104 metre yüksekliğindeki minaresi günümüzde Giralda Saat Kulesi olarak bilinmektedir. 1248’de Kastilya Kralı III. Fernando’nun önderliğindeki ordunun kenti Muhavvidler’den alması sonrasında bu cami hızla kiliseye çevrilmiştir. Ancak 1356’daki depremin ardından dini yapı kullanılamayacak duruma gelince yerine Sevilla Katedrali inşa edilmiştir. İnşası 1507 yılında tamamlanan katedral, iç ve dış bölümlerindeki mimari ayrıntılarla dikkat çekmektedir. Görkemli Giralda ise katedralin inşası için yıkılan caminin günümüze ulaşabilen tek bölümünü oluşturuyor.

Santa Cruz Mahallesi

Santa Cruz Mahallesi, Kastilya Kralı III. Fernando’nun İber Yarımadası’nın hâkimiyetini Araplar’dan almasının ardından Yahudilerin yaşam merkezi olmuş. 1492 yılında duyurulan Elhamra Kararnamesi sonrasında Yahudilerin ülkeden sürülmesiyle birlikte mahallenin de çehresi değişmiş. 18. yüzyılda gerçekleştirilen yenileme projesi ile mahalle yeniden canlı bir hâl alarak topluma kazandırılmıştır. Mahalle günümüzde paskalya dönemi çarpıcı etkinliklere sahne oluyor.

Parque de María Luisa

Kentin en büyük yeşil alanı olan Parque de María Luisa 340 bin metrekarelik büyüklüğüyle Sevilla’nın merkezine yakın bir konumda yer almakta. Guadalquivir Nehri’nin kıyısındaki bu yeşil alan hem botanik bahçesi olarak faaliyet gösteriyor hem de yerel halk ve gezginler tarafından sıcak yaz günlerinde serinlemek amacıyla kullanılıyor.

Museo del Baile Flamenco

Flamenko dansının büyüleyici dünyası hakkında daha fazla bilgi almak için, Museo del Baile Flamenco'ya gidebilirsiniz. Bu inanılmaz Endülüs kültürünü deneyimlemek ve anlamak isteyen tüm turistler için burası eşsiz bir yerdir. 18. yüzyıl binasındaki sergi salonu, dans stüdyosu çevresinde gezebilir ve bir Flamenko gösterisi seyredebilirsiniz.

Altın Kule (Torre del Oro)

Torre del Oro veya Altın Kule, Endülüs'ü yöneten Almohades tarafından 13. yüzyılın başlarında inşa edilen tarihî bir gözetleme kulesidir. Kule aslında şehrin savunma duvarlarının bir parçasıdır. Günümüzde ise Sevilla'nın en çok fotoğraflanan yerlerinden biri konumundadır.

Sevilla Güzel Sanatlar Müzesi (Museo Bellas Artes de Sevilla)

16. yüzyılda inşa edilmiş tarihî binada yer alan Museo Bellas Artes de Sevilla, 1839 yılında kurulmuş. Müzede, Orta Çağ ile 20. yüzyıl arasındaki dönemde yapılmış İspanyol eserlerine ağırlıklı bir koleksiyon sergilenmekte. En büyük ilgiyi ise Sevilla resim sanatının altın çağı olarak adlandırılan 17. yüzyıldan kalma eserler görmektedir.

Sevilla Boğa Güreşi Alanı (Plaza de Toros de la Real Maestranza)

Sevilla Boğa Güreşi Alanı, Baratillo Tepesi’ne 1749-1765 yılları arasında inşa edilmiş. Alanın geçmişi ise 13. yüzyıla dayanıyor. Sevilla’da boğa güreşi genellikle Nisan ayında başlayıp Eylül ayında son buluyor.

Hospital de los Venerables

Barok mimariye sahip Hospital de los Venerables, 1675-1697 yılları arasında Mimar Leonardo de Figueroa’nın tasarımına bağlı kalınarak yaşlı rahiplerin bakımı için inşa edilmiş bir hastane. Ancak sonraki dönemlerde pek çok farklı amaç için kullanılmış. Günümüzde ise Barok mimarisi ile ilgi çeken tarihî bir mekân olarak gezilebiliyor.