Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat'ta gezilecek yerler
Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat ülkenin en büyük şehri, finans ve kültür merkezi. Aşkabat şehre iş veya turistik amaçla gelen pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. Aşkabat'a bir ziyaret gerçekleştirecekseniz, mutlaka gezmeniz, görmeniz gereken yerler haberimizde.
Türkmen mutfağının yemekleri yüzlerce yıl öncesine dayanan göçebe yaşantıdan etkilendi. Et, süt ve süt ürünleri ile hamur işlerinin ön plana çıktığı bir mutfak kültürüne sahip. Türkmenlerde ekmeğin önemli bir yeri var. Başlıca ekmek çeşitleri mayalı hamurdan yapılan çörek, mayasız olarak yapılan petir ve bir çeşit çörek olan külçe. Ekmek tüketimi yemeğe oranla fazla. Ekmekten sonra etli, sütlü ve pirinçli yemekler gelir. Yarma ile pişen etler, pilavlar, şiş kebaplar, haşlamalar ve dolmalar en önemli yemekleri. Yerel biralara ve votkaları da denenmeye değer.
Aşkabat’ta ne yenir?
Kadili Gutap
Bal kabağı ile yapılan bir börek çeşidi. Açılan hamurun içine bal kabağı ile hazırlanan iç malzeme koyularak kenarları kapatılır ve sac üzerinde pişirilir.
Gelin Budu Köfte
Köftenin içine koymak için pişirilen kıyma üzerine soğan, maydanoz, baharat ve tuzu eklenerek kavurulur. İçine haşlanmış pirinç eklenerek yoğurulan köfte derin yağda kızartıldıktan sonra servis edilir.
Kelleba Şayak Gaynatması
Diğer bir deyiş ile kelle paça çorbası. Kelle (koyun, keçi, dana), ayak, işkembe ile yapılıyor. Alışık olmayanlar için ağır gelebilecek bir yemek.
Şekşeki
Un, su ve maya ile hazırlanan hamur derin yağda kızartıldıktan sonra bal olan bir kâsede dinlendirilir. Üzerine susam veya pudra şekeri dökülerek servis edilir.
Külçe
Un, süt ve maya ile yapılan hamurun tandırda pişirilmesi ile yapılır. Bir tür çörek.
Türkmen Mantısı
Un, yumurta ve su ile hazırlanan hamur, oklava ile açılır ve kare kare kesilir. Her bir parça hamura kuru soğan ile kavrulmuş bal kabağı konularak ağzı kapatılır. Haşlandıktan sonra üzerine sarımsaklı yoğurt ve tereyağı dökülerek servis edilir.
Türkmen Pilavı
Pilav pirinç, kemiksiz parça et, kuru soğan, havuç kullanılarak yapılıyor.
Aşkabat’ta gezilecek yerler
Türkmenistan'ın en büyük şehri olan Aşkabat, İran sınırı yakınında, Kopet Dağları'nın eteğinde, Karakum Çölü'nde bir vahada kuruldu. 13. yüzyılda Cengiz Han tarafından işgal edilmiş sonraki yüzyıllarda İran, Hive, Buhara ve Afgan Beyleri arasında çekişmelere sahne oldu. 1881 yılında bölgede bulunan bir Rus Üssü'nün etrafında gelişmeye başlayan şehir, Trans-Hazar Demiryolu ile Kazakistan, Özbekistan ve Hazar Denizi'yle bağlanması sonucunda gitgide büyüdü. Ekim Devrimi'nden sonra Türkmenler, geçici bir hükümet kursalar da Kızıl Ordu 1919'da Aşkabat'ı işgal etti. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsızlığını kazanan Türkmenistan Aşkabat’ı başkent ilan etti.
Şehir, meşhur mermer binaları, ışıltılı altın kubbeleri geniş parkları ile Türkmenistan’ın yeni ve modern yüzüdür. Merhum Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı’nın vatandaşlarına, bembeyaz bir kent inşa edeceğine dair verdiği söz hâlâ geçerliliğini koruyor. Şehirde tüm binalar beyaz damarsız mermerle kaplı. Bu binalar Aşkabat güneşinde mücevher gibi parlıyor. Her yer tertemiz, sigara içmenin yasak olduğu cadde, sokak ve parklar çok düzgün.
Tarafsızlık Anıtı
Kopet Dağı eteklerinde inşa edilen Tarafsızlık Anıtı, sağlamlığı simgeleyen Türkmenlerin tagan adını verdiği ve sağlamlığı simgeleyen 3 ayaklı ocaktan esinlenerek planlandı.
Türkmenbaşı Teleferiği
Kopet Dağı’nın 1290 metre yüksekliğine tırmanan teleferik, arka planda çölle birlikte şehrin muhteşem manzarasını seyredebileceğiniz bir yer.
Ulusal Müze
İçinde 7 adet salon bulunan bir müze. Tunç Çağı eserlerinden günümüze kadar pek çok eserin sergilendiği ilginç bir müze.
Türkmenbaşı Masalları Dünyası
İçeride çarpışan arabalar, uçan halı, at yarışı, yanı sıra Türkmen masal gösterilerinin yapıldığı bir yer. Çocuklar ile ziyaret etmek için ideal bir merkez.
Türkmenbaşı Müzesi
Türkmenbaşı'na armağan edilen eşyaların sergilendiği bir müze.
Cehennem Kapısı
Derveze Çukuru olarak da bilinen yer doğal bir gaz kuyusudur. Karakum Çölü'nün ortasında, Derveze kasabasının yakınlarında yer alır. Kuyunun çapı yaklaşık 70 metre. 1971 yılında bulunan çukur metan gazı yaydığı için bilim insanları çevreyi korumak için kuyuyu ateşe verildi. Kuyu o zamandan beri sürekli yanıyor.
Nisa Kalesi
Bagir Köyü yakınında Aşkabat’tan yaklaşık 18 km uzaklıkta kurulmuş antik kent, Partların ilk yerleşim merkez. Nisa'daki kalenin inşa amacı kesin olarak bilinmemekle birlikte, bir nekropol olarak kullanıldığı tahmin ediliyor. Nisa'daki kazılarda önemli yapılar, mezarlar ve tapınaklar ile birlikte birçok yazılı belge ve yağmalanmış bir hazine açığa çıkarıldı. Birçok Helenistik sanat eserine rastlandı. Nisa'nın adı, daha sonra Parthialı I. Mithridates (M.Ö. 171 - M.Ö. 138) tarafından Mithradates Kalesi olarak değiştirildi. Nisa, M.Ö. 1.yüzyılın ilk çeyreğinde meydana gelen depremde yok oldu. Nisa Kalesi, 2007'de UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edildi.
- Vural Çelik-Gülse Birsel olayında yeni gelişme! Şenay Gürler yine konuştu
- Eski karısının ödediği nafakayla dünyaevine girdi!
- Ezgi Mola'dan Annem Ankara paylaşımı! 'Çok ağlatır bu iş beni'
- Miss Universe Türkiye Temsilcisi Ayliz Duman'dan photoshop itirafı!
- Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan ikinci baharlarını yaşıyor! İtalya pozlarına beğeni yağdı