Turkish Halloween: Bocuk Gecesi

Edirne’nin Keşan ilçesinde Orta Çağ’dan kaldığı belirtilen eğlence kültürünü devam ettiren gençler, "Bocuk Gecesi"nde beyaz çarşaf giyerek ve yüzlerini boyayarak mahalle sakinlerini korkuttu.

Çamlıca beldesinde düzenlenen gecede beyaz çarşaf giyen ve yüzlerini boyayan gençler, kabak tatlısı dağıtarak, fener alayı düzenledi. Yürüyüşün ardından yüzleri boyalı gençler, pencerelere vurarak, ev sakinlerini korkuttu.

Çamlıca Belediye Başkanı Halil Büyükyatıkçı, Kültür Evi’nin bahçesinde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, "Bocuk Gecesi"nin eski yıllarda Balkanlar’da da kutlandığını söyledi.

Geleneğin unutulmaya yüz tuttuğunu ifade eden Büyükyatıkçı, eğlence kültürünü yaşatmaya çalıştıklarını anlattı.

Bocuk Gecesi’ni birlik, beraberlik ve kardeşliği sağlamak ve hoşça vakit geçirmek amacıyla düzenlediklerini belirten Büyükyatıkçı "Bu gece, çok soğuk gecelerden biriymiş. Atalarımız, bu soğuk gecede donmamak için bir araya gelip, ateş yakarak, mısır patlatarak, kabak pişirerek geceyi geçirirlermiş" diye konuştu.

Çamlıca Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Tahir Demirel ise gecenin Balkan kültürüne özgü bir değer olduğunu vurguladı.

HIRİSTİYAN ADETLERİYLE İLGİSİ YOK

Orta Çağ’dan kaldığı belirtilen Bocuk Gecesi’nin, Hristiyanların "bojic" adetleriyle ilişkisi bulunmuyor.

Türk halk kültürüne ait olan gecede her evde mutlaka kabak pişiriliyor, bunun yanı sıra ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı ve ceviz yeniliyor.

Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede, gençler çarşaflara bürünerek komşularını "Bocuk geliyor" diye korkutuyor. "Bocuk" diye adlandırılan varlığın beyazlar içinde, insan görünümünde gezdiğine, "Bocuk karısının" kabak pişen eve gelip kötülük yapmayacağına inanılıyor.

Bocuk Gecesi’nin, kış mevsimindeki en sert gecenin simgesi olduğu belirtiliyor. Bu gece suya atılan tahtanın, sabah su üzerinde donmuş bulunması
halinde o evdekilerin yıl boyunca sağlıklı, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılıyor.

AA